İstanbul Milletvekili Keziban KONUKCU KOK, İstanbul Sultanbeyli'de bir şirkette çalışan işçilerin barınmak için kaldıkları konteynerde çıkan yangın sonucu 3 işçinin yaşamını yitirmesine ve 1’i ağır olmak üzere 2 işçinin de yaralanmasına neden olan iş cinayeti hakkında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na soru önergesi verdi.
Keziban KONUKCU KOK, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi.
Ölümlü iş kazası oranlarında Avrupa’da lider konumda olan Türkiye’de, her yıl en az iki bin işçinin yaşanan iş cinayetleri kapsamında yaşamını yitirdiği çeşitli raporlarla ifade edilmektedir. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizden kaynaklı işsizlik, patronlarca iş güvenliğinin maliyet olarak görülmesi, esnek çalışma biçimleri, sosyal güvenlik ve güvenceden yoksun kayıt dışı işçilik, denetimsizlik, sağlıksız ve güvencesiz çalışma ortamları, sendikal baskılarla uygulamaya konulmak istenen sendikasızlaştırma, patronların sorumluluktan bir şekilde kurtulacağına olan inanç, sermaye tarafından iş kazası olarak kavramlaştırılan, hükümet yetkilileri ve patronlar tarafından “kader”, “fıtrat” sözleri ile meşrulaştırılıp görmezden gelinmeye çalışılan iş cinayetlerinin sistematik bir şekilde devam etmesine neden olmaktadır.
Nitekim, 15.01.2024 günü İstanbul Sultanbeyli ilçesi Mimar Sinan Mahallesi Sarayburnu Sokak’ta özel bir firmaya ait olan ve işçilerin yaşamak için mecbur bırakıldığı konteynırda işçilerin ısınmak için sobayı yakmaları üzerine çıkan yangında 17 yaşındaki Fırat Karadağ, 21 yaşındaki Murat Çolak ve 16 yaşındaki Muhammed Şahin yaşamını yitirirken 1’i ağır olmak üzere 2 işçi de yaralanmıştır.
İş kazalarının %98’inin; gerekli tedbirler alındığı takdirde önlenebileceği gerçeğinden hareketle her yıl iş kazalarının ve işçi cinayetlerinin artıyor olmasının iş kazası, kader, işin fıtratı gibi kavramlarla açıklanamayacağı açıktır. Uluslararası sözleşmeler, Avrupa Birliği hukukunu esas alan ve 30 Haziran 2012’de yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile mevzuat uyarınca, işverenler her türlü önlemi almakla, iş kazalarını ve iş cinayetlerini önlemekle, devlet de bu önlemlerin alınıp alınmadığını denetlemekle yükümlü kılmıştır.
Bu bağlamda;
1-İstanbul Sultanbeyli’de çelik yapı malzemeleri üreten işyerinin yakınında bulunan ve işçilerin kaldığı barakada meydana gelen yangının sebebi belli midir? Yangın ile ilgili olarak açılan soruşturma hangi aşamadadır?
2-Çıkan yangına dair itfaiye raporu açıklanmış mıdır? Açıklandı ise bu raporda ortaya çıkan kusurlar nelerdir?
3- İşçilerin barınmak zorunda bırakıldığı barakada acil durumlarda kullanılan yangın uyarı sistemi ve yangın söndürücü sistemi ile açıl çıkış kapıları bulunmakta mıdır?
4-Yaşamını yitiren ve yaralanan işçilerin sigorta kayıtları bulunmakta mıdır?
5-Çelik yapı malzemeleri üretilen işyerinde çalışan ve barakalarda kalmak zorunda kalan işçi sayısı kaçtır? Bu işçilerin sigorta kayıtları bulunmakta mıdır?
6-İşyeri 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 3 iş günü içinde yaşanan kazayı SGK’ya bildirmesi yükümlülüğünü yerine getirmiş midir?
7-İşyerine yönelik olarak İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği kapsamında müfettiş denetimi yapılmış mıdır? Denetim yapıldı ise en son hangi tarihte yapılmıştır ve raporda iş güvenliği ihlalleri yer almakta mıdır?
8-Bakanlığınızın yaşanan bu iş cinayetine yönelik olarak işyeri hakkında hukuki ve idari bir başvurusu olmuş mudur?
9- İş kazaları ve iş cinayetlerinde yaşanan vahim tablo ortada iken ve iş kazalarının %98’inin; gerekli tedbirler alındığı takdirde önlenebileceği gerçeğinden hareketle Bakanlığınızca; tüm çalışma alanlarında iş güvenliği önlemlerinin artırılması, bağımsız denetim sisteminin yerleştirilmesi, yaşanan tüm iş cinayetlerinde cezasızlık politikasının sonlandırılması ve patron suçlarının cezasız kalmaması ile iş cinayetlerinin ve iş kazalarının ortadan kaldırılması yönünde sorumlulukların yerine getirilmesine yönelik herhangi bir girişimde bulunulması düşünülmekte midir?