Kürtçe Dilinin Kullanımı Üzerine Endişe Verici Gelişmeler
Son dönemde Türkiye genelinde yaşanan bazı olaylar, Kürtçe dilinin kullanımı konusunda kamuoyunda endişe yaratmaktadır. İstanbul Esenyurt'ta bir düğünde Kürtçe şarkı söylendiği gerekçesiyle polis müdahalesi, Mardin Dargeçit ve bazı belediyeler tarafından yollardan silinen Pêşî Peya/Önce Yaya yazıları gibi olaylar, Kürtçe dilinin kullanımının kriminalize edildiği algısını güçlendirmektedir.
Bu tür uygulamalar, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın eşitlik ilkesine ve uluslararası sözleşmelere aykırı olup, yurttaşların anadillerini özgürce kullanma haklarını tehdit etmektedir. Ayrıca, iş yerlerinde Kürtçe konuşmanın yasaklanması da dil temelli ayrımcılığı artırmakta ve çalışma hayatında adaletsizlik yaratmaktadır.
Buna ilişkin olarak Bodrum'da Axis Mundi Travel isimli bir firma, çalışanlarına Kürtçe konuşmayı yasaklamış ve bu yasağa uymayan 12 çalışanın işten ayrıldığı bildirilmiştir. Bu durum, temel hak ve özgürlüklerin ihlali olarak değerlendirilmekte olup, iş yerlerinde ayrımcılık ve eşitsizlik potansiyeli taşımaktadır.
Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, konuyla ilgili olarak şunları belirtmiştir: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 10. maddesi, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu vurgulamaktadır. Ancak, son yaşananlar bu ilkeye aykırıdır."
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, dil temelli ayrımcılığı önlemek, çalışanların haklarını korumak ve işverenleri bu konuda bilinçlendirmek gibi önemli sorumlulukları bulunmaktadır. Bu çerçevede, Bakanlık'tan konuyla ilgili açıklamalar ve alınan önlemler hakkında şeffaf bilgi talep edilmektedir.
Bu bağlamda gündeme getirilen sorular şunlardır:
- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Axis Mundi Travel firması hakkında herhangi bir inceleme başlatmış mıdır?
- İş yerlerinde anadilde konuşmanın yasaklanması, İş Kanunu ve uluslararası çalışma standartları açısından nasıl değerlendirilmektedir?
- Çalışanların anadillerini kullanma haklarının korunması için Bakanlığın aldığı veya almayı planladığı önlemler nelerdir?
- İşyerlerinde dil ayrımcılığını önlemek için ne tür yasal düzenlemeler yapılması planlanmaktadır?
- Benzer olayların tekrarlanmaması için işverenlere yönelik ne gibi bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yürütülmektedir?
- Dil temelli ayrımcılığa maruz kalan çalışanların haklarını korumak ve destek sağlamak için Bakanlığın oluşturduğu mekanizmalar nelerdir?
Bu soruların yanıtları, kamuoyunun konuya dair güvenini artıracak ve dil temelli ayrımcılığın önlenmesi için atılacak adımların netliğini ortaya koyacaktır.
