İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı açıklamalarda, Türkiye'deki hukuksuzluk ve adaletsizliklere dikkat çekti. Dervişoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve siyasi durumla ilgili şunları söyledi:
"Sözün ve kararın asıl sahibi aziz milletimiz iken, onun seçtiği insanlara uygulanan bu hukuksuzluk, bu zulüm, tarihimizin en kara lekelerinden biridir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine rakip olma iddiasını ortaya koyan bir siyasetçiye zincirleme davalar açmak, diplomasını iptal etmek ve sabahın erken saatlerinde evine polis gönderip gözaltına almak zulümdür, zorbalıktır ve ancak diktatörlüklerde yaşanabilecek bir saçmalıktır."
TBMM Grup Toplantımızdayız… #CumhuriyetKazanacak https://t.co/4nFhdnUTzH
— İYİ Parti (@iyiparti) March 19, 2025
Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi rakiplerini tasfiye etme çabası olarak değerlendirdi. Bu olayın, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk anlayışına büyük bir darbe olduğunu belirten Dervişoğlu, "Bugün Türkiye’de demokrasi ve hukuk askıya alınmış, seçim ve siyaset yapılamaz hale gelmiştir. Recep Tayyip Erdoğan, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya çalışıyor ve bu tam anlamıyla bir sivil darbedir" dedi.
Dervişoğlu, "Türk milleti, bu zorbalığa karşı susmayacak ve ülkemizi kaosa sürüklemek isteyenlere izin vermeyecektir. Erdoğan ve iktidarı, hukuksuzluklarına son vermelidir. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devletidir. Bu ülkede seçme ve seçilme hakkı, özgürlük, demokrasi ve hukuk askıya alınamaz" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, ayrıca muhalefetin daha güçlü bir şekilde Meclis çoğunluğu elde etmesi gerektiğini, bu zorbalıkların karşısında durulması için daha güçlü bir mücadele verilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de demokrasi ve adaletin sağlanabilmesi için iktidarın baskılarına karşı birlik olunması gerektiğini belirtti.
Dervişoğlu, açıklamalarında şunları da ekledi: "Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa’ya göre bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Anayasa’yı tanımazlık devam ederse ve adaylığın yolu açılır, muhtemel rakiplerin tasfiyesine yönelik benzer uygulamalar sürerse yapılacak tek şey cumhurbaşkanlığı seçimlerinin boykot ve protesto edilmesidir. Tüm muhalefet yüksek bir Meclis çoğunluğuna yönelmeli, bu ceberrut yönetimin kanun yapma yetkisi elinden alınarak eli kolu bağlanmalıdır."
Dervişoğlu, Erdoğan’ın ve iktidarının Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalıştığını ve bunun halkın iradesine saygısızlık olduğunu belirterek, "Türk milleti buna izin vermeyecek, tüm bu zorluklara karşı duracak ve cumhuriyetin değerlerine sahip çıkacaktır" dedi.
Son olarak, Dervişoğlu, Cumhuriyetin değerlerine sahip çıkacaklarını ve bu zorbalığa karşı direneceklerini vurguladı: "Ne demokrasiyi oyuncak etmelerine, ne vatanı parça parça etmelerine, ne milleti fakirliğe mahkum etmelerine, ne Cumhuriyeti yıkma hayallerine asla geçit vermeyeceğiz. Geçit yok, buradayız. Susmak yok. Korkmak yok. Boyun eğmek yok."