CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir; "Vicdanlarda Kaybolan Çığlıklar: Bir Çocuğun Haykırışı, Bir Toplumun Sessizliği" #Narin #Sıla bebek….
Özdemir konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı;
O minik bedeniyle taşıyamayacağı kadar büyük bir acıya maruz kaldı. Onun sessiz çığlığı, aslında toplumun vicdanında yankılanan en derin yaraydı. Sıla’nın masumiyeti, sadece kendi hikâyesi değil; Narin gibi ülkemizde her gün sesi duyulmayan, kurtarılmayı bekleyen binlerce çocuğun hikâyesiydi.
Ama biz, hâlâ yeterince duyarlı olamadık.
Hâlâ, bu masumiyeti koruyacak kadar güçlü bir vicdan inşa edemedik.
Ne Oldu Bize?
Bir zamanlar komşuya emanet edebilecek kadar güvendeydi çocuklarımız. Sokaklar kahkahalarla dolup taşardı. Gece yarılarına kadar oyun oynardık; en büyük korkumuz ebe olmaktı. Ama şimdi? Şimdi çocuklarımızı bir an bile gözümüzün önünden ayırmaktan korkar hale geldik.
Peki, nasıl oldu da bu kadar değiştik?
Mahallemizin bir sakini, masum bir çocuğa zarar vermek için ses geçirmez odalar tasarlıyorsa, sorun yalnızca bir bireyde değildir. Bu, toplumun köklerine işlemiş bir çürümenin işaretidir. Eğitimdeki eksiklik, adalet sistemindeki gedikler, sosyal destek mekanizmalarının yetersizliği… Hepsi bir araya geldi ve çocuklarımızın kahkahasını sessiz çığlıklara çevirdi.
Bu çığlıkları duymazdan gelmeye daha ne kadar devam edeceğiz?
Acı Gerçekler Karşımızda
Çocuk İstismarı:
2023 yılında yalnızca bildirilen çocuk istismarı vakası 40.713. Reşit olmayanlara yönelik cinsel saldırı dosya sayısı ise 23.390. Peki ya bildirilmeyenler? Utanç, korku ve çaresizlik yüzünden sessiz kalanları kim savunacak?
Çocuk Cinayetleri:
2022’de 37, 2023’te 15, 2024’ün ilk yarısında ise 17 şüpheli çocuk ölümü yaşandı yalnızca medyaya yansıyanlardan ibaret. Gözden kaçanlar ise vicdanımızda bir kara leke olmaya devam ediyor.
Kaybolan Çocuklar:
Her yıl yaklaşık 8.000 çocuk kayboluyor. 2023’te emniyete teslim edilen 15.716 çocuk var, ama bulunamayanların sayısı hâlâ karanlıkta.
Suça Sürüklenen Çocuklar:
2023’te 171.646 çocuk, suça sürüklendi. Onlar suçlu değil; ihmal edilmiş bir sistemin, ilgisizliğin ve yoksulluğun kurbanları.
Çocuk İşçiler:
Türkiye’de çalışan çocukların sayısı 720.000. Bu çocuklar oyun oynamak yerine, hayatın ağır yüklerini omuzlamaya mecbur bırakıldı.
Sokakta Yaşayan Çocuklar:
Türkiye’de 30.000’den fazla çocuk, sokakta yaşamak zorunda. Onlar, hem çocukluklarından hem de geleceğinden mahrum kalmış durumda.
Okula Gidemeyen Çocuklar:
Yaklaşık 1 milyon çocuk, eğitim hakkından mahrum. Eğitimden uzak olan bu çocuklar, yalnızca yoksulluğun değil, toplumun umursamazlığının kurbanı.
Yeter Artık Diyoruz!
Hukuki Reformlar: Çocuk istismarı ve cinayetlerinde “iyi hal indirimi” kaldırılmalıdır
Bu suçları işleyenlere yönelik cezalar caydırıcı hale getirilmelidir
Eğitim ve Farkındalık:
Okullarda zorunlu beden güvenliği eğitimi verilmelidir Çocuklar kendilerini koruma yollarını öğrenmelidir
Ailelere yönelik çocuk hakları ve istismar farkındalığı eğitimleri düzenlenmelidir
Koruma Merkezleri:
Risk altındaki çocuklar için koruma merkezleri açılmalı; çocuklara güvenli alanlar sağlanmalıdır
Psikolojik Destek:
İstismar mağduru çocuklar ve aileleri için ücretsiz ve erişilebilir psikolojik destek programları hayata geçirilmelidir
Toplum Bilinci:
Çocuk hakları konusunda ulusal çapta bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmelidir
Komşuluk kültürümüzü yeniden canlandırarak toplumsal güven bağlarını güçlendirmeliyiz
Sosyal Destek ve Eşitlik:
Sokakta yaşayan ve çalıştırılan çocuklara sosyal yardım programları yaygınlaştırılmalı
Yoksul ailelere destek verilerek çocukların eğitimden ve temel ihtiyaçlardan mahrum kalmaları önlenmelidir
Bir Çocuk Susarsa, İnsanlık Susar!
Her ağlayan çocuk hepimizin vicdanında yankılanan bir çığlık Çocuklarımızın kahkahasını geri getirmek bizim elimizde
Unutmayalım: Bir çocuğun hayatını kurtarmak tüm bir geleceği kurtarmaktır
Eğer çocukların ağladığı bir dünyada yaşamaya devam edersek hiçbir kahkaha gerçekten masum olmayacaktır
Çünkü her çocuğun gülüşü, insanlığın en büyük umududur…