Avrupa'daki Alevi kurumları, Suriye’de Alevilere yönelik soykırım saldırılarına karşı büyük bir miting düzenledi. Almanya’nın Köln kentinde gerçekleşen bu büyük buluşmada, Aleviler ve insan haklarına duyarlı bireyler adalet, barış ve insanlık için seslerini yükselterek soykırım saldırılarının son bulmasını talep etti.
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Avrupa Arap Alevileri Federasyonu (AAAF) öncülüğünde düzenlenen mitinge Avrupa'nın dört bir yanından Alevi kurumları ve çok sayıda yurttaş katıldı. Mitingde, Suriye'de, Irak'ta, Lübnan'da ve Filistin'de emperyalizme, mezhepçi barbarlığa karşı direnen halklara selam gönderildi.
Avrupa Arap Alevileri Federasyonu Adına Süleyman Serhan Narlı'nın Konuşması
Avrupa Arap Alevileri Federasyonu adına Süleyman Serhan Narlı, Köln’de gerçekleştirilen "Suriye'de Alevi Katliamına Dur De!" mitinginde önemli bir konuşma yaptı. Narlı’nın konuşması şu şekilde:
"Merhaba değerli Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu başkanı ve temsilcileri, değerli FEDA yöneticileri ve temsilcileri, Dersim ve Tarih Kültür Cemevi temsilcileri ve değerli canlarımız... Avrupa Arap Alevileri Federasyonu olarak hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bugün burada, Suriye’de Alevilere, Hristiyanlara, Ezidilere ve diğer mazlum topluluklara karşı yapılan soykırımı dünyaya duyurmak, adaletin, barışın ve kardeşliğin sesi olmak için toplandık. Suriye’de Alevilere yönelik soykırım, bugün başlamış değildir. Haziran 2011’de Cisr eş-Şuğur’da 120 Alevi vahşice katledilerek kanlı süreç başlatılmıştı. Şimdi de IŞİD ve benzeri terörist gruplar, buldukları her fırsatta katliamlarına devam ediyor. Bebek, kadın, yaşlı demeden evleri basıyor, insanları katlediyorlar. Resmi olmayan verilere göre, yalnızca Alevi oldukları için 7.000’den fazla canımızı kaybettik.
Bu katliamları meşrulaştırmak için katledilen insanlara 'Nusayri' diyerek hedef gösteriyorlar. Ancak herkes biliyor ki, bunların tek derdi Alevileri yok etmek, yaşadıkları topraklardan sürmek. Ama biz buradan haykırıyoruz: Bizi asla yok edemeyeceksiniz!
Bizi ayrıştırmaya çalışıyorlar. 'Nusayri Alevi değildir', 'Arap Alevileri farklıdır' diyerek bölmeye çalışıyorlar. Biz Aleviler bir araya geldiğimizde karşımızda kimse duramaz! Bizim ikrarımız birdir. Kal-u beladan beri vardık, varız ve var olmaya devam edeceğiz.
Bugün Suriye’de Muaviye ve Yezid’in zihniyeti canlanmıştır. Ama nasıl ki her dönemin bir Muaviye’si varsa, bu dönemin Ali’si, Hasan’ı, Hüseyin’i de bizleriz! Bu davada hep birlikte olacağız, bu davadan dönmeyeceğiz.
Pir Sultan Abdal’ın dediği gibi:
'Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan. Kadılar, müftüler fetva yazarsa, İşte kem, işte boynum asarsa, İşte hançer, işte kellem keserse, Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan!'
İşte Alevi duruşu budur! Zulme karşı adaletin, barışın, kardeşliğin sembolü olmaktır. Biz Aleviler, hangi halktan olursa olsun, zulme uğrayan herkesin Hızır’ı olmaya hazırız.
Taleplerimiz:
-
Suriye’de Alevilere yönelik soykırım derhal durdurulmalıdır.
-
Oradaki Alevilerin, tüm mazlum halkların can ve mal güvenliği uluslararası garantilere alınmalıdır.
-
Uluslararası toplum, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) gibi terör örgütleriyle tüm ilişkilerini kesmelidir.
-
Soykırımın failleri derhal yargılanmalı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi devreye girmelidir.
-
Yüz binlerce Alevi açlık ve hastalık içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Bu nedenle Hatay’dan İdlib’e insani yardım koridoru acilen açılmalıdır.
Son olarak, büyük Arap Alevi düşünürü Hasan el-Mezun Sincari'nin şu sözleriyle konuşmamı bitirmek istiyorum:
'İlk vecdin âhiri yoktur, Batınım insanlara zahirdir, Şeriatın herkese sunulmuştur sevgidir, Ona hem gelen hem giden yönelir. Benim inancım takva sahipleri içindir, Onu cahilliğine reddedenler zalimdir. Çağım tüm insanlar içindir, Onunla hem inanan hem inanmayan dua eder.'
Biz de bugün, aynı inanç ve sevgiyle, bütün insanları kucaklayarak zulme karşı duruyoruz. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Hak, Muhammed, Ali aşkı birliğimizi daim kılsın, Hızır hepimizin yardımcısı olsun!"