• “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Uyardı: Aleviler Yok Ediliyor, BM Derhal Müdahale Etmeli!”
  • “Soykırımın Tanıkları Konuştu: Alevi Katliamı BM Gündeminde”
  • “Suriye’de Sessiz Soykırım: Gözlemevi, Alevi Halkı İçin Güvenli Bölge Talep Etti”

Suriye İnsan Hakları Derneği, 2025 yılı başından bu yana Suriye’de Alevi, İsmaili, Mürşidi ve Hristiyan topluluklara yönelik sistematik saldırıları belgeleyen kapsamlı bir dilekçeyi Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne sundu. 14 ayrı saha raporuyla desteklenen dilekçede, mezhepsel temizlik, cinsel şiddet, kitlesel infazlar ve zorla yerinden etmeler uluslararası hukuka göre soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsamında ele alındı.

SAMANDAĞ’DA BİNLER SOKAĞA ÇIKTI: “ALEVİ SOYKIRIMINA SON!”

Bu kritik gelişmeyle eş zamanlı olarak, Hatay’ın Samandağ ilçesinde 24 Nisan günü kadınların öncülüğünde geniş katılımlı bir miting düzenlendi. Mitinge sadece Samandağ’dan değil, Antakya, Arsuz, Defne, Harbiye, Altınözü ve Yayladağı’ndan yurttaşlar da katıldı. “Alevi soykırımına sessiz kalma” çağrısıyla bir araya gelen binlerce kişi, yaşanan katliamların uluslararası düzeyde tanınmasını ve derhal müdahale edilmesini talep etti.

Mitingin en dikkat çeken kısmı ise kadınların sahneye taşıdığı mesajlardı. “Kadınlar barışın öznesi olacak!”, “Suriye’deki kız kardeşlerimiz için buradayız!”, “Katliamın belgesi BM’de, biz de buradayız!” pankartları açıldı.

Konuşmacılar arasında şu isimler öne çıktı:

  • Av. Nergis Balıkçı (Samandağ Kadın Platformu):
    “Biz kadınlar hem bedenlerimize hem inancımıza yönelen bu vahşete karşı buradayız. Suriye’de Alevi kadınlarına reva görülen zulüm, bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. BM’ye sunulan dilekçe, bu suçu ispatlıyor. Şimdi uluslararası kamuoyunun görevini yapma zamanıdır.”

  • Dr. Asuman Korkmaz (İnsan Hakları Aktivisti):
    “Bu katliamlar bir istatistik değil. Her rakamın arkasında parçalanmış bir aile, tecavüze uğramış bir çocuk, yakılmış bir köy var. Dilekçede sadece belgeler değil, aynı zamanda hayatta kalanların tanıklığı var. Dünya bu sese kulak vermek zorunda.”

  • Derya Yıldız (Alevi Kültür Dernekleri Samandağ Şubesi):
    “Bir halkı inancından ötürü yok etmeye çalışanların karşısında Alevi halkı olarak dimdik duracağız. BM’ye yapılan başvuru, tarihe düşülmüş bir nottur. Ama biz o notu sokakta, meydanda savunacağız.”

Mitingin sonunda kalabalık, Suriye’de yaşamını yitirenler anısına 5 dakikalık saygı duruşunda bulundu ve ardından BM Güvenlik Konseyi’ne yönelik taleplerin yazılı olduğu bildiriyi okudu.

BM’YE SUNULAN DİLEKÇEDE NELER VAR?

Suriye İnsan Hakları Derneği tarafından hazırlanan dilekçede, özellikle Sanobar, al-Mukhtariya, Ain al-Arus, Jableh, Baniyas ve Al-Tuwaym gibi bölgelerdeki mezhepsel katliamlar belgeleriyle ortaya kondu. Görsel ve işitsel kanıtların yanı sıra kurban listeleri, faillerin kimlikleri, toplu mezar görüntüleri ve radikal grupların nefret söylemleri de dosyada yer aldı.

Adana Barosu, TBB 2025 Kurgusal Duruşma Yarışması’nda Akdeniz Bölge Birincisi Oldu Adana Barosu, TBB 2025 Kurgusal Duruşma Yarışması’nda Akdeniz Bölge Birincisi Oldu

AAUS’TAN EŞ ZAMANLI DESTEK

ABD merkezli Alawite Association of the United States (AAUS) da BM Güvenlik Konseyi’ne başvurarak Suriye’deki Alevi soykırımının tanınmasını ve acil müdahale talep etti. Başkan Dr. Morhaf Ibrahim imzalı dilekçede, Mart 2025’te Baniyas’ta gerçekleşen toplu infazların soykırım suçu kapsamında değerlendirildiği vurgulandı.

BM’DEN TALEP EDİLEN ACİL ADIMLAR

  1. Suriye’nin batı ve kuzeybatısında uluslararası güvenli bölgelerin ilan edilmesi ve barış gücünün konuşlandırılması,

  2. İnsani yardım kuruluşları için bağımsız ve engelsiz yardım koridorlarının oluşturulması,

  3. Katliamlar hakkında bağımsız uluslararası bir soruşturma komisyonu kurulması,

  4. Uluslararası medya kuruluşlarının bölgeye erişiminin sağlanması ve bilgi sansürünün kaldırılması.

Suriye İnsan Hakları Derneği, dilekçenin yalnızca bir başvuru değil, aynı zamanda “insanlık vicdanına çağrı” olduğunu ifade etti.

Editör: Haber Merkezi