Tarım Orkam Sen Adana Şube Başkanı Eser Demirçin, yaptığı açıklamada kamu emekçilerine yönelik koruyucu giyim yardımlarındaki aksaklıklara ve sürecin şeffaf olmayan yönetimine tepki gösterdi. 2021'de imzalanan toplu sözleşmenin koruyucu giyim yardımlarıyla ilgili maddesinin hayata geçirilmediğini belirten Demirçin, sürecin başından itibaren ihale usulsüzlüklerine dikkat çekti.
Tarım Orkam Sen Adana Şube Başkanı Eser Demirçin, yaptığı açıklamada şu ifadelere yerverdi.
Bir toplu sözleşme fiyaskosuyla daha karşı karşıyayız. İktidar ve yetkilendirilmiş sendikasının yaptığı toplu sözleşmeler daha üstünden birkaç ay geçmeden kadük hale geliyor. 2022-2023 Yıllarını kapsayan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına İlişkin 6. dönem toplu sözleşme metni 25 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştı. Sözleşmenin Dokuzuncu Bölümüne ait madde 26 ile Bakanlık taşra teşkilatı ile bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatında istihdam edilen personele Koruyucu giyim ve donanım malzemesi ayni olarak verileceği belirlenmiştir. Sözleşmeye ilişkin haklar 2022’de hayata geçecek diye beklerken ilk koruyucu giyim yardımı 2023 yılının son aylarında, 2023 yılının koruyucu giyim yardımı da 2024’ün Ağustos ayında sözleşme imzalandığı ve Eylül ayında tüm emekçilere teslim edileceği ifade edilmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığın 2024 yılı biterken emekçilerin bu hakkını henüz emekçilere teslim etmiş değildir.
Süreci yöneten ve 13 üyeden oluşan “Koruyucu giyim ve donanım malzemesi komisyonu” Tarım ve Orman Bakanlığı daire başkanları ve Yetkilendirilmiş sendikanın 3 üyesinden oluşmaktadır. Komisyon Koruyucu giyim tavan ücretini ve koruyucu giyim malzemesinin niteliklerini belirlemekle görevlendirilmiştir. Bu anlamıyla emekçileri 5 bin TL giyim yardım miktarına mahkum edenler, niteliksiz teknik şartnameler yoluyla emekçileri fahiş fiyatlarla satış yapan firmalara mahkum edenler de Tarım ve Orman Bakanlığı ve yetkilendirilmiş sendikadır.2023 yılı Koruyucu giyim malzemesi yaklaşık maliyetini 325 milyon olarak belirleyen yetkilendirilmiş sendika ve bakanlık ihaleyi 134 milyon ile adı sanı bilinmeyen bir şirkete vermiştir.
Sürece yetkilendirilmiş sendika dışında kimseyi katmayan bakanlık tarafından yapılan ihale ilgili büyük sorunlar olduğunu öğreniyoruz ve ne yazık ki ne bakanlık ne de yetkilendirilmiş sendika kamu emekçilerin tatmin eden açıklamalar yapamamaktadır. Ortada birçok söylenti dolaşmakta ve doğru veya yalan olduğu ile ilgili bir açıklama da bulunulmamaktadır. Bakanlığın gönderdik dediği kartlar ortada yok. Yetkilendirilmiş ama etkisi kendine menkul sendika kartları almayın ayni isteyin diyor. Bir önceki yıl ise kartları alın demişti. Sözleşmeyi imzalayan şirket adı sanı olmayan illa da benim sitemden alış veriş yapacaksınız diyor. İhalede adları geçen plastik çizme, çelik uçlu çizme, tulum, laboratuvar önlüğü, cerrahi önlük gibi mallar ihaleyi kazanan şirketin alışveriş sitesinde yok. Sitedeki ürün fiyatları ise ürünün başka sitelerdeki fiyatlarının iki ya da üç katıdır. Örneğin ihalede yaklaşık maliyeti 1000 TL olarak belirlenmiş “çok yönlü kavrama özelliği ile aerodinamik yapıdaki autdoor yazlık ayakkabıyı” ilgili şirket 418 TL’ye temin edeceğini bildirmiş yetkilendirilmiş sendika ve bakanlık bu hileye göz yummuşlardır şuanda ilgili şirketin sitesinde en ucuz yazlık ayakkabının fiyatı 1700 TL dir. Emekçiler göz göre göre soyuluyor. Sözleşmenin tarafı Bakanlık ise Teknik şartnamede belirlediği yaklaşık maliyetin 3/1 fiyatına ilgili şirkete ihale etmiş olması kuşkuları artırmaktadır.
Emekçilerin haklarını iktidarda kim olursa olsun savunan Tarım Orkam-Sen olarak Soruyoruz; Koruyucu giyim yardımı kartlarımız nerde? Soruyoruz; İhale sürecinde ne yaşanmıştır? Soruyoruz; Piyasa fiyatlarının nerdeyse 3 kat altındaki bir sözleşmeye neden imza attınız? Soruyoruz; İhalelerin yılında yapılmamasından kaynaklı enflasyon farkı kayıplarımız ne olacak? Soruyoruz; Oluşan Kamu zararını kim karşılayacaktır?
Başından bu konu dahil tüm toplu sözleşmelerin iktidar ve yandaş sendikası ile tiyatro olduğunu ve iki yüzlü davranıldığını söylüyoruz. 50 bin personele verilecek bu yardımın büyüklüğü firmaların iştahını kabartmaktadır. Bakanlığın yaptığı da, ihaleyi alan firmanın ve yetkilendirilmiş sendikanın yaptığı da emekçiyi mağdur etmektir. Emekçilerin aldığı ücretler enflasyon karşısında erimiş iken, ücret zamları enflasyon karşısında erimişken bir tokat da Koruyucu Giyim Yardımından yemiştir. Maliye bakanının övünerek uyguladığı program sermaye ve iktidar kanadına işlemez iken tüm emekçilerin sırtına ağır yükler yüklenerek bedel halka ödetilmek istenmektedir. Buradan tüm kamuoyuna tekrar sesleniyoruz emekçilerin haklarını gasp etmek için yapılan bu ihale iptal edilmeli emekçilerin gerçekten nitelikli koruyucu giyim ve donanım malzemesi almasına yetecek nitelikte bir ihale yapılmalıdır.
Sürece dair soru işaretleri giderilene kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi, soruları sormaya ve hukuksal olarak gerekli girişimlerde bulunacağımızı, Tarım ve Orman Bakanlığı emekçilerinin haklarını sonuna kadar savunacağımızı, Kamu Emekçilerinin haklı taleplerini dile getirmeye devam edeceğimizi Kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Tüm kamu emekçilerine sesleniyoruz, kurtuluşumuz haklarımıza sahip çıkmaktan, birlikte mücadele etmekten, bizler için gerçek sendikal mücadele veren sendikalarda örgütlenerek gücümüzü büyütmekten, birlikte yürümekten geçiyor, sizleri KESK’e bağlı sendikalarda örgütlenmeye davet ediyoruz.