Sayın Özgür Özel,
Bu mektup, sizin de takdir edeceğiniz gibi, şahsınıza yazılmadı. İsveç Krallığı’nın NATO’ya Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’ne CHP grubunun Parti kararı ile evet oyu vermesi, bu ülkenin yurtseverleri ve solcuları olarak bizleri bu mektubu sizlere yazmaya mecbur kılmıştır.
CHP grubu olarak, ABD ve AB emperyalizminin silahlı gücü olan NATO’nun genişlemesine, AKP ve MHP’yle birlikte evet oyu kullandınız. Bu tutum, açıkça söylemek gerekirse, bizler açısından şaşırtıcı değildir. Sizden önce CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da doğrudan emperyalizmin askeri gücü olan NATO için “demokrasinin güvencesi” diyebilmişti. Emperyalizmden ve onun askeri örgütünden demokrasi beklemek gibi tarihsel bir yanılgı içerisinde bulunduğunuzu ve verdiğiniz evet oyuyla NATO’nun işleyeceği her suça ortak olduğunuzu şimdiden söylemeliyiz.
Ülkemize ve halkımıza karşı tarihsel sorumluluğumuz gereği; biz solcular, yurtseverler ve komünistler olarak sizleri bir kez daha ikaz ediyoruz: NATO emperyalizmin terör örgütüdür ve ona verilen her destek yanacak insanlık suçuna ortak olmak demektir!
Sizlere oy veren milyonlarca yurtsever, cumhuriyetçi ve ilerici yurttaş düşünüldüğünde partinizin tutumu tam bir hayal kırıklığı olmuştur. Bizlerin ise AKP karanlığından kurtulmak için CHP’ye oy vermiş olan, bu ülkenin milyonlarca yurttaşına gerçekleri söylemek gibi bir görevimiz bulunmaktadır.
Mektubumuz bu nedenle, diplomatik bir mektup olarak değil, siyasi bir mektup olarak görülmeli ve değerlendirilmelidir.
Sayın Özel,
Bize göre ABD stratejik müttefik değil, tam tersi hasımdır! Sadece ülkemiz açısından değil, mazlum bütün uluslar açısından da emperyalizm sömürü ve esaret demektir.
NATO’nun genişlemesine evet diyerek, siz de emperyalizmin suçlarına AKP ve MHP gibi ortak oldunuz!
AKP ve MHP “milli duruş” diyerek halkı kandırırken, sizler de sol gösterip yine sağ vurdunuz!
ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok, kendi egemenliğini sürdürmek için bölgesel savaş, çatışma ve terörden beslenmeye devam ediyor. Büyük Ortadoğu Projesi’nin ülkemizin içinde yer aldığı bölgeyi nasıl istikrarsız hale getirdiği ortada. Irak ve Suriye’nin bizzat ABD ve İngiltere’nin başını çektiği ve Avrupa Birliği’nin de dahil olduğu devletler tarafından parçalanması, İran’ın kuşatılması ve İsrail’in ileri karakol olarak korunması emperyalizminin hedefi olarak karşımıza çıkıyor.
Bugün İsrail’in Filistin’e yönelik askeri saldırısı ve işgal siyaseti devam ediyor, İncirlik’ten kalkan uçaklar İsrail’e bomba taşıyor, Kürecik üssü İsrail’in güvenliği için radarlarını çalıştırıyor. AKP ise buna izin veriyor. Siz de bu duruma ortak oluyorsunuz.
İsrail’in bu pervasızlığını arkasında ABD emperyalizmi bulunuyor. Bu pervasızlığın zemini ise Büyük Ortadoğu Projesi’yle döşenmişti. 2010 yılında düğmesine basılan Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlığını dönemin Başbakanı, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın yaptığını ise bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. O yüzden, özellikle AKP yönetiminin Filistin konusunda timsah gözyaşlarını öfkeyle izliyoruz.
Ortadoğu’dan Balkanlar’a, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar emperyalizm ülkemizi çevreleyen bütün bölgelerde çatışma, savaş ve terörü körüklemeye devam ediyor. Doğu Avrupa ve Balkanlar’da, Akdeniz’de ve Ortadoğu’da ABD emperyalizmi askeri varlığı ile ülkemizi kuşatırken, Karadeniz’e çıkmanın yollarını arıyor.
NATO’nun genişlemesi bu anlamıyla ülkemizin çıkarlarına hizmet değil, tersinden ABD emperyalizminin ülkemizi daha fazla teslim almasının yoluna bir tuğla daha yerleştirmiştir.
Sayın Özel,
Atatürk’ün kurduğu bir partinin genel başkanlığını yürütüyorsunuz. Bırakın İngiliz, Fransız ve İtalyan işgalini, ABD mandasını dahi kabul etmeyen bu ülkenin gerçekliği ortadayken, CHP’nin ısrarla NATO’cu bir siyasal çizgi izlemesi, bugün temsil ettiğiniz CHP’nin de aslında köklerinden ne kadar koptuğunun göstergesidir. 1923 Cumhuriyeti’ni yıkan AKP ile aynı eksende buluşmanız, adı Cumhuriyet olan bugünkü rejimin başkalaşması gibi CHP’nin de başkalaştığının bize göre somut karşılığıdır.
CHP Genel Başkanı olmadan önce solcu söylemlerden bulunmanıza rağmen solculuğu yine Kongre salonlarında bıraktığınızı görüyoruz. Dediğimiz gibi bizim için şaşırtıcı olmamakla birlikte solculuğun ilk şartından birisinin emperyalizme karşı dik duruş olduğunu ifade etmemize izin veriniz.
Sayın Özel,
Yıllar önce biz komünistler Anadolu’nun bir kasabasında, yerel seçim çalışması yaparken “Halk Partililerle” karşılaşmıştık. “Halk Partililer” bizleri görünce doğrudan “demir kıratlıların” yanına götürüp “işte komünist bunlar, artık bize komünist demeyin” demişlerdi. Bu sağduyulu ve gerçek yaklaşıma biz de katılıyoruz.
Bu kıssadan hisseyle mektubumuzu burada bitiriyoruz.
Siz NATO’nun genişlemesine onay verebilirsiniz, ancak bu ülkenin yurtseverleri, solcuları ve komünistleri emperyalizme karşı mücadelede asla boyun eğmeyecekler!
Sizleri halkımıza karşı yaptığınız tarihsel hata ve sorumlulukla baş başa bırakıyor, NATO nedeniyle yaşanacak her savaşın ve akıtılacak her kanın karşısına dikileceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz!
27 Ocak 2024
Türkiye Komünist Hareketi
Genel Başkanı
Aysel Tekerek
