"Partimize dönük faşist saldırı ve kriminalize etme çalışmalarına geçit vermeyeceğiz."
Toplumsal Özgürlük Partisi Adana İl Örgütü Parti İl Binasında Gerçekleştirdiği Basın Açıklamasında Üyelerine Yönelik Saldırıları Kınadı.
İl Örgütü adına basın açıklamasını Serkan Nar okudu.
Nar; "Yaşasın toplumsal özgürlük mücadelemiz! Kamuoyunun bildiği üzere bir süredir parti üyelerimize ve dostlarımıza yönelik faşist çeteler tarafından linç ve hedef gösterme kampanyası başlatılmıştır" dedi.
Serkan Nar konuşmasına şu şekilde devam etti;
26 Aralık Salı günü Çukurova Üniversitesi Kadın Çalışmaları Kulübü'nün genel kuruluna gerçekleştirilen faşist saldırıda parti üyelerimiz hedef alınmıştır. Saldırının devamında sosyal medya üzerinden troll hesaplar aracılığıyla; parti üyelerimiz ve dostlarımız hedef gösterilmiş, yaptığı çalışmalar terörize edilmeye çalışılmıştır. Üniversite yönetimi olaya sessiz kaldığı gibi saldırganlar hakkında en ufak bir işlem dahi yapılmamıştır. Biliyoruz ki bu gerçekleşen saldırı ve sosyal medyada yürütülen hedef gösterme kampanyası AKP-MHP iktidarının faşist çeteler eliyle üniversiteleri ele geçirme çabasından başka bir şey değildir.
Saldırıdan bir gün sonra “Genç Cumhuriyet Hareketi” isimli bir hesaptan, hesabın yöneticisi Atilla Kayahan isimli şahıs parti üyelerimiz ve dostlarımızdan “terörist” olarak bahsetmiş, parti ve alan çalışmalarımızı kriminalize etmeye dönük söylemlerde bulunmuştur.
Açıklama da yoldaşlarımız ve parti dostlarımızın isimleri okunmuş ve hedef haline getirilmeye çalışılmış, söz konusu video faşist çeteler tarafından yaygınlaştırılmıştır.
Atilla Kayahan isimli şahıs, bir yıl öncesine yakın bir zaman diliminde “milliyetçi bir tabanda yetiştiğini fakat fikirlerinin değiştiğini ve partimize üye olmak istediğini” söylemiştir. Partimiz bu süre içerisinde kendisi ile süreç işletmiş, sürecin sonunda kendisinin faşist çeteler ve kimi güçleri ile yakınlığı olduğuna karar vererek kendisini uzaklaştırılmıştır.
Bu kişinin partimiz ile görüştüğü sırada; partimiz faşist çeteler tarafından odak haline gelmiş ve partimizin standına yönelik saldırı da bu süre içerisinde gerçekleştirilmiştir.
Atilla Kayahan isimli şahıs, devletin cebine bir miktar para koyarak kullandığı bir piyondan fazlası değildir.
Partimize dönük bu çalışmanın bir kişinin insiyatifinde gerçekleşmediğini; devletin yönlendirmesi ile partimiz çalışmalarını kriminalize ederek kendisine verilen misyonu yerine getirme gayreti içerisinde olduğunu biliyoruz. Yine aynı şahıs çeşitli sosyalist partilerin etkinliklerine, SMA’lı çocuklara yönelik çalışma yapma bahanesiyle katılmaya devam etmiştir.
Geçtiğimiz günlerde bir kaç kişi ile partimizin olduğu sokakta yürürken “Moskova'nın gayrimeşru çocukları” gibi söylemlerle bağırdığı bir video yayınlamış ve yine troll hesaplardan bu video “geldik, yoktunuz” gibi söylemlerle paylaşılmıştır. Tüm bu süreçte görmekteyiz ki; bu şahıs yoldaşlarımıza yönelik saldırıyı fırsat haline getirerek, yoldaşlarımızı hedef göstermekte ve bu yolla ün kazanmaya çalışmaktadır.
Bu süreci göz önüne aldığımızda yoldaşlarımıza ve dostlarımıza yönelik gerçekleşecek olan saldırıların sorumlusu faşist çeteler olduğu kadar onlar aracılığıyla mücadelemize ket vurmaya çalışan devlet güçleridir.
Saldırı ve baskılar ile mücadelemizden vazgeçmeye, geri adım atmaya niyetimiz yoktur. Zira gücümüzü geleniği olduğumuz ve bu geleneği onurluca sürdürdüğümüz Dr. Hikmet Kıvılcımlıdan, örgütlenme yaptığımız emekçi semtlerden ve antikapitalist alan çalışmalarımızdan alıyoruz.
Partimize dönük bu saldırıların yerel seçimlere giderken gerçekleşmesinin bir tesadüf olmadığının bilincindeyiz. Genel seçimler sonrasında yerini sağlamlaştırmak isteyen faşizm; çeteler aracılığıyla sosyalistlere, yurtseverlere dönük saldırılar gerçekleştirmektedir. Bu saldırılar aracılığıyla kentte oluşan muhalefeti dağıtmak istemektedir. Tüm bu saldırı ve tehditlerle partimizi ve toplumsal özgürlük mücadelemizi engelleyemezsiniz!
Toplumsal Özgürlük Partisi meşru zeminde çalışma yürüten bir parti olup, gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalar herkes tarafından bilinmektedir. Söz konusu videoda bahsi geçen isim ve kurumlar görünür bir şekilde propaganda yürütmektedir.
Türkiye sol tarihi boyunca devlet, yer yer emniyet güçleriyle yer yer ise faşist çeteler ve ajanlar aracılığıyla sosyalist mücadeleyi kriminalize etmeye çalışmıştır. Bu yolla görünür ve meşru faaliyetlerin önü tıkanmak istenmektedir.
Geçtiğimiz yıldan bu yana özellikle partili gençliğe karşı gerçekleşen ajanlaştırma çalışmaları gençlik iradesiyle reddedilmiş ve teşhir edilmiştir. Partimize ve üyelerimize dönük her saldırıda partimiz gereken cevabı vermiştir.
Toplumsal Özgürlük Partisi başta işçi sınıfı olmak üzere etki ettiği tüm anti-kapitalist dinamiklerde çalışma yürütmeye, demokratik cumhuriyet ve sosyalizm mücadelesini büyütmeye devam edecektir.
Yaşasın toplumsal özgürlük mücadelemiz!
Yaşasın sosyalizm!