CHP Malatya Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Veli Ağbaba vergi düzenlemelerini içeren Kanun görüşmelerinde TBMM’de konuştu. 14 Mayıs seçimlerinde verilen sözleri hatırlatan Veli Ağbaba, “Ne söz verdiyseniz tersini yaptınız. Söz senettir tutmayana sahtekar derler.” Dedi.

 

 

SEÇER "CUMHURİYET, DEMOKRASİNİN TEMELİDİR" SEÇER "CUMHURİYET, DEMOKRASİNİN TEMELİDİR"

Seçimde ne söz verdiyseniz tersini yaptınız!

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Değerli arkadaşlar, hem ticarette hem siyasette tüm Anadolu’da bir söz vardır: Söz senettir. Bir söz verilir eğer o söz tutulmazsa tutamayana “üçkâğıtçı” derler, “sahtekâr” derler, çeşitli laflar söylerler.

Değerli arkadaşlar, 14 Mayıs seçimlerine giderken siyasi partiler vaatlerini açıkladılar. seçimi AK PARTİ kazandı, dolayısıyla AK PARTİ’nin vaatlerini yapması beklenirdi. Şimdi bu tabloda görüyorsunuz değerli arkadaşlar: “Emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz.” “Esnafın, BAĞ-KUR’luların prim gün sayısını 9000’den 7200’e indireceğiz.” “Tüm memurlara 3600 ek gösterge vereceğiz.” “Deprem bölgesinde toplam 650 bin konut yapacağız.” “Kamuda mülakatı kaldıracağız.” dediniz. Şimdi, hiçbir vaadi yerine getirmediğiniz gibi seçimde söylemeye cesaret edemediğiniz birçok şeyi yaptınız. Hemen seçimden sonra, iki ay sonra MTV’yi herkesten 2’şer kez aldınız. Doğal gaza, elektriğe olağanüstü zam yaptınız. Yüzde 8 olan KDV yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV yüzde 20’ye yükseldi. 20 bin TL olan telefon harcı 32 bine yükseldi, bütün harçlara yüzde 50 zam geldi. Yani değerli arkadaşlar, yine Anadolu’da bir söz var: “Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar.” Karakolda doğru, seçim meydanlarında doğru söylediniz ama seçimden sonra döndünüz. Bir söz var yine: “Sözünün eri.” Siz sözünün eri bir siyasi hareket değilsiniz.

 

TCK’ya göre yaptığınız “Nitelikli Dolandırıcılık”

 

Değerli arkadaşlar, şimdi şöyle bir cümle var: Bir kimsenin kendisi veya firmasıyla ilgili hakikate aykırı bilgiler vererek yarar sağlaması, dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi, kişinin içinde bulunduğu zor durumdan yararlanması, internet ve bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenen bir suç var -avukat arkadaşlarımız iyi bilir- TCK 158 nitelikli dolandırıcılık. Şimdi, bunları vatandaş yapsa mahkemeye çıkar yargılanır, ceza alır. Ama size de millet bunun cezasını 31 Martta verdi. İnşallah, ilk seçimlerde de iktidardan göndererek bunun intikamını sizden alacak.

Yarattığınız insan tipi: Adam  profesörüm deyip üniversite kuruyor aslında lise mezunu!

Değerli arkadaşlar, siz milleti kandırırsınız da millet durur mu; yetiştirmiş olduğunuz tipler var, rol modeller. Ne bileyim, o hani Instagram’da dolarları saçlarına bağlıyorlar, kahve içiyorlar altın fincanda… Biri daha çıktı arkadaşlar, Sırbistan'da faaliyet gösterdiği ve 168 ülkeden 4 bin öğrenciye uzaktan eğitim verdiği öne sürülen özel bir üniversitenin aslında hiç olmadığı, sahte diploma dağıtan Yeni Pazar Üniversitesinin rektörünün ise lise mezunu olduğu ortaya çıktı. Bakın, tam Türkiye’ye yakışacak bir durum. Adam üniversite kuruyor, “Profesörüm.” diyor, profesörlüğü de sahte; bu, sizin yarattığınız insan tipi. Bu da sizin yeni insan tipiniz, hani kimler var yaratmış olduğunuz insan tiplerinde? Thodex’in kurucusu, kim var, neydi, ne Özer’di? Faruk Özer. Ne var? Çiftlik Bankın CIO’su, Tosuncuk var, Dilan Polat var. Yani burada sizin yaratmış olduğunuz insan tipi, bunu da sizlerle paylaşmak istedim.

Fakiri de zengini de aynı vergiyi ödüyor!

 

Değerli arkadaşlar, şimdi birçok şey söylediniz bu vergi yasası tartışılırken. Kripto para varlıklarına vergi gelecekti, çok kazanandan çok, az kazanandan az alınacaktı ama değerli arkadaşlar, şunu söyleyeyim:  Bu vaatlerinizin, yapmadıklarınızın acısını fakir fukara çekmeye devam ediyor. Dünyadaki gelir dağılımında en bozuk 4’üncü ülkeyiz değerli arkadaşlar. Bakın, çünkü niye? Vergide adalet yok. İğneden ipliğe, fakirden zengine, doğumdan ölüme herkesten aynı vergi alınıyor; adil bir vergi sistemi yok.

Değerli arkadaşlar, 2024 bütçesinde planlanan vergi 8,335 trilyon, 5,708 trilyonu dolaylı vergiden alınacak yani yüzde 70’i herkesten alınacak. Yatı olan, katı olan, villası olan da aynı vergiyi verecek, başını sokabileceği evi olmayan da aynı vergiyi verecek. Mevcut vergi sisteminde özellikle gelir vergisinin yükünün ücretlilere yüklendiği; servet ve mali servetler üzerindeki yükün ise minimum tutulduğu bir vergi düzenimiz var maalesef. Değerli arkadaşlar, gelir dağılımında ise en az payı maalesef çalışan kesim almaya devam ediyor. OECD ülkelerinde yüzde 55, Avrupa ülkelerinde yüzde 65 çalışanlar pay alırken gelirden; ülkemizde çalışanlar yüzde 30 millî gelirden maalesef pay alıyor.

En zengin %10’luk kesim milli gelirin %70’ine sahip!

 

En zengin yüzde 10’luk kesim servetin yüzde 70’ine; en yoksul yüzde 20’lik kesim ise maalesef, bırakın gelirden pay almayı, borçlu yaşamaya devam ediyor. Bu, sizin yapmadıklarınız ve bu bozuk vergi düzeniniz maalesef çalışanların ve fakir fukaraların üzerinde yük olmaya devam ediyor.

Mücbir sebep uzatılmazsa deprem bölgesindeki esnafın tabutuna son çiviyi siz çakacaksınız!

 

Değerli arkadaşlar, sözlerimi bitirirken bir düşüncemi ve bir isteğimizi -kendi adıma değil- deprem bölgesinde yaşayan bütün esnafların adına sizden rica ediyorum. Maalesef Plan ve Bütçe Komisyonunda çok dile getirdik, daha önce teklif ettik ama maalesef mücbir sebep uzatılmıyor. 2011 Van depreminde beş yıl olarak ilan edilmişti mücbir sebep, maalesef şu anda 31 Ağustosta son buluyor. Eğer 31 Ağustosta mücbir sebep uzatılmaz ise depremden yok olmuş esnafın, tüccarın tabutuna son çiviyi çakmış olacaksınız. Deprem bölgesindeki bütün esnaf adına, tüccar adına yüce Meclisten rica ediyorum.

Editör: Haber Merkezi