"Sokakları kedilerden, köpeklerden temizleyecekler. Çünkü kendilerinden başkasına düşmanlar. Hayvanlara da, onların haklarını koruyan, seven, bakımını üstlenen bizlere de düşmanlar. İstiyorlar ki hepimiz ortadan kalkalım. İstiyorlar ki hepimiz ölelim."
Adana'da Atatürk Parkında bir araya gelen Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnsiyatifi ortak basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Katılımcı kurumlar adına konuşan Av. Sevil Aracı; "Halkımıza, milletvekillerine, siyasi partilere ve tüm hak savunucusu örgütlere sesleniyoruz" dedi.
Aracı konuşmasına şu şekilde devam etti;
23 Mayıs'ta başlattığımız 'Katliam Yasası' na Hayır' direniş ve nöbetlerimizle, ülkenin dört bir yanından seslendik :
Toplayamazsın!
Hapsedemezsin!
Öldüremezsin!
Tarihler 17 Temmuz'u gösterdiğinde, gelmemesi için günlerce direndiğimiz kanlı yasa teklifi, Tarım Komisyonu'na geldi.
Hayvanları Koruma Kanunu' nun yürürlüğe girdiği 20 seneden beri, kanunun hayvan hakları lehine olan hiç bir maddesini uygulamayan iktidar ve ortağı, 17 Temmuz'da 20 saat süren bir toplantı ile, muhalefet partilerinin ve biz hayvan hakları savunucularının tüm itirazlarına, protestolarına rağmen ilk 3 maddesini, oy çoğunluğu avantajıyla geçirdiler.
Toplantının sürdüğü 20 saat boyunca, yasayı getirenlere, bilimsel çözümü, tarihsel kodlarımızı, öldürmenin çözüm olmadığını, etik değerleri, insanla hayvanın bir arada ortak yaşamını nasıl kurabileceğimizi vekillerimiz anlattı. Bilim insanları anlattı. Hak savunucusu arkadaşımız anlattı.
Dinlemedikleri gibi ne yaptılar biliyor musunuz? Konuşmalara müdahale ettiler, dalga geçtiler, üstelik bunu yaparken önlerinde, manipülasyon için getirdikleri, yurtdışı kaynaklardan buldukları 'yaralı' çocuk fotoğrafları vardı, biliyor musunuz?
Toplantıya davet edilen iki stkdan biri, cins hayvan üretim çiftliği olan bir dernekti, biliyor musunuz?
Köpek saldırısına uğrayan "çocukları" meclise soktular ve teşhir ettiler, tekrar travma yaşamalarına sebep oldular, biliyor musunuz?
Muhalefet partileri vekilleriyle birlikte kurduğumuz baskı ile 22 Temmuz Pazartesi günü, saat 14'e ertelenen ikinci toplantıda görüşülecek 14 madde daha var.
14 maddeyi de geçirirlerse, toplam 17 maddelik yasa tasarısının ne anlama geldiğini biliyor musunuz?
Bir sabah uyandığınızda, sizi selamlayan, kuyruk sallayan mahalle sakininiz Çomar'ı, göremeyeceksiniz. Çünkü öldürecekler!
Suyunu tazelemek için Sarman'ı arayacaksınız, ama bulamayacaksınız. Çünkü öldürecekler!
Çünkü yaşatmayı değil, bir tek öldürmeyi biliyorlar!
Sokakları kedilerden, köpeklerden temizleyecekler. Çünkü kendilerinden başkasına düşmanlar. Hayvanlara da, onların haklarını koruyan, seven, bakımını üstlenen bizlere de düşmanlar. İstiyorlar ki hepimiz ortadan kalkalım. İstiyorlar ki hepimiz ölelim. Kendi faşist düzenlerini kurmak için 'ötekilerin' hepsini öldürmek istiyorlar. Tek tip insan, tek tip düzen ihtiyacındalar. Bu düzenin içinde hayvanlara, hak savunucularına, kadınlara, lgbti+lara, emekçilere, işçilere ve tüm ötekilere yer yok.
Hiç bir savunma yapmayan, hiç söz almayan, neye evet oyu verdiğini bile bilmeyen, biatçı bir zihniyetle emirlere uyan, ağzı kan kokan, hayvan soykırımına evet diyen bu faşist oyunun oyuncularına karşı sözümüz bitmedi :
Hayvanların tek tüyünü size vermeyeceğiz!
Almaya geldiğinizde kollarımızla sarılacağız, mecliste, sokakta, parklarda, alanlarda verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz!
Halkımıza sesleniyoruz:
Birlikte, barış içinde bir yaşam kurmak mümkün. Biz yaşam hakkı savunucuları, etik veteriner hekimler ile, davranış bilimi uzmanları ile bu yaşamı birlikte kurmaya hazırız. Tek eksiğimiz, sizin desteğiniz.
Bizimle birlikte bu yaşamın ortağı olun.
Hayvanlar için ses çıkartın.
Ölümün değil, yaşamın yanında olun.
Eylemlerimize gelin, gelemiyorsanız, her akşam saat 21'i gösterdiğinde tencere-tavanızla camlarınızdan seslenin:
Çek çek yasayı çek!
Yasa henüz geçmedi. Birlikte durdurabiliriz.
Bir olursak kimse ölmez, kimse acı çekmez.
Nefrete, ölüme inat; bizimle birlikte ölüme, katliama karşı durmaya, dostlarımızın yanında olmaya var mısınız?
