Tarım Orkam Sen Şube Adana Şube Başkanı Yılmaz Demir "TMO ÇALIŞANLARI KÖLE DEĞİL KAMU EMEKÇİSİDİR!!" konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.
YIlmaz Demir açıklamasında şu ifadelre yer verdi.
Türkiye’de cumhuriyetin kuruluşundan bugüne görev yapan tüm hükümetler, gıda ihtiyacını kendi üretimiyle karşılayan ülke olmayı hedeflemiş ve bu yönde iktisat politikalarını uygulamaya çalışmıştır. Öyle ki 1980’lere kadar karma ekonomik modelle devlet, kurumlarıyla (Bankalar, Zirai Donatım Kurumları vb.) çiftçinin kara gün dostu olarak tarım sektöründe yer alırken, kötü işletmeci olarak nitelenerek ekonomik hayatın her alanından olduğu gibi tarımdan da çekilmişti. Öyle ki, Eşiyok(2017;22-23), 1980’li yıllarda gündeme giren neoliberal yeniden yapılanma politikaları ile tarım sektörü de uluslararası piyasalara eklemlenmiş, bunun sonucunda taban fiyat uygulamaları değiştirilirmiş, desteklenen ürün sayısı ve destekleme kapsamı daraltılmıştır. Dış ticaretin serbestleştirilmesi ve tarımsal KİT’lerin özelleştirilmesi bu politikalara eşlik etmiştir.
Bizler Emeği kutsallaştıran, sorumluluk bilinci ile yaklaştığımız emek yaşamımıza ailelerimiz ve sosyal yaşamımızı da dahil ederek ifade ederiz. Dolayısıyla kamu emekçisi işini en iyi şekilde yapıp yaşamın içinde olma olgusu olarak tanımlarız. Gerek çalışan emekçinin azlığı gerekse de Müdürlükler düzeyinde iyi planlamanın olmaması, 4 mevsim hasılatın olduğu Ülkemizde TMO emekçilerin nerdeyse yılın 12 ayı, tatil ve hafta sonları dahil olmak üzere çalıştırılma isteğini tarif etiğimiz kamu emekçisine sığmadığı ve daha çok köleleştirilmek istendiği sonucuna varıyoruz. 9 günlük bayram tatili hasılat dönemine denk geldi; toplumsallaşmanın yaşamdaki ifadesi olan bayram TMO Emekçileri için çalışma, toplum refleksinden uzaklaşma, ailesi ile plan yapmamanın ifadesi haline geldi; kıssaca aile birliğinin bozulmasına, iş barışını ortadan kaldıran uygulamalar olarak görüyoruz.
Tarım sektörünün düzenleyici kurumları arasında yer alan TMO da neoliberal politikalardan payını alarak etkisizleştirilmiş, plansız çalışmalar ve yetmezlikler üzerinde tartışmaya açılmıştır. Bu politikaların sonucunda TMO da çalışan emekçi sasısının sürekli azalırken, İş yükü artmaktadır. Belirsiz mesai saatleri, gece yarlarına kadar çalışma, iş güvensizliği ve çalışma koşuları göz önünde bulundurulduğunda emekçilerin psikolojik ve aile sorunları artırmaktadır.
Elbette Çiftçilerimizin emeğini görüyor ve en iyi şekilde üretim politikalarının geliştirilmesi girdi maliyetleri ve üretim zorluğunda piyasaya mahkum edilmelerini kabul etmiyoruz. Fakat tüm bu sorunlar çözüm beklerken TMO’nun çalışan eksiği yüzde 50 civarındayken iş planlamasını çalışan emekçilere yüklenilmesini de kabul etmiyoruz.
TALEPLERİMİZ
1) Resmi ve idari izinlerin eksiksiz kullanılması
2) Mesai saatleri 5,40 krş. tan saati en az 50 TL ye çıkarılması
3) Alım döneminde kamu emekçilerine ikramiye verilmesi
4) Kamu emekçisinin sayısının artırılması için hızlıca iş istihdamı açılması.
5) Sınavsız atamaların durdurularak; liyakat esaslı bir yönetim anlayışının benimsenmesi.
6) Kamu çalışan eksikliğinden kaynaklı sürekli farklı illere görevlendirmeler yapıldığını, sıkışmışlıktan ve iktidarın liyakatsiz atamalarından kaynaklı görevlendirmelerin keyfi yönetici ataması ile mobinge dönüştüğünü bu uygulamaya son verilerek kamu emekçilerinin aile ve iş barışı sağlanarak planlama yapılmasını öneriyoruz. 22.06.2023