ADANA EKOLOJİ PLATFORMU: 22 MART DÜNYA SU GÜNÜ TÜRKİYE, SU FAKİRİ OLAN ÜLKELER ARASINDA!
Adana'da Abidin Dino Parkı'nda düzenlenen basın açıklamasını Adana Ekoloji Platformu adına Nejat Okay okudu.
Adaletsizlik ve Demokrasiye Saldırıya Karşı Tepki
Açıklamanın başında, kamu vicdanını derinden sarsan gelişmeler ele alındı. Ekoloji alanında açılan davalar ve yaşanan olaylar, AKP iktidarının adaleti şirket çıkarları doğrultusunda nasıl yıprattığını bir kez daha gösterdi. 22 yıldır halkı giderek yoksullaştıran bu iktidarın son dönemlerini yaşadığı vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi ve 100'den fazla kişinin gözaltına alınması kınandı. Bu uygulamaların demokrasiye ve halk iradesine yapılan bir saldırı olduğu belirtilerek, toplumun bu baskılara boyun eğmemesi gerektiği vurgulandı.
Kurak Dönem Başladı: Su Kaynaklarımız Tehlikede
Basın açıklamasının ana gündem maddesi, su krizi ve iklim değişikliğinin etkileri oldu.
-
Su, temel bir canlı hakkıdır ve tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynaktır. Kamu malıdır, satılamaz ve devredilemez.
-
Türkiye su fakiri bir ülkedir ve su stresi yaşamaktadır. Artan doğa talanı, madencilik faaliyetleri ve çevresel tahribat su kaynaklarını tehdit etmektedir.
-
Yer altı suları kritik hale gelmektedir. Ormanların, tarım alanlarının madenciliğe açılması ve özelleştirme uygulamaları su krizini derinleştirmektedir.
-
Sağlıklı içme suyu bir insan hakkıdır ve herkese parasız sunulmalıdır. Merkezi ve yerel yönetimler, temiz ve ekonomik musluk suyu sağlamakla yükümldür.
-
Su politikaları toplumcu ve kamu yararına olmalıdır. Madencilik faaliyetlerinin su havzalarında yasaklanması ve su kaynaklarının ticarileştirilmesine son verilmesi gerekmektedir.
Kuraklık ve İklim Krizi Kapıda
Uzmanlar, sonbahar ve kış aylarının kurak geçtiğini ve önümüzdeki bahar ve yaz aylarında da benzer bir kuraklık beklenildiğini belirtiyor.
Adana Ekoloji Platformu, su kaynaklarının korunması, suyun kamu yararına kullanılması ve özelleştirme uygulamalarının durdurulması için mücadele edeceğini belirtti. Tüm emek, barış ve demokrasi örgütleri birlikte hareket etmeye çağırıldı.