Adana Kadın Meclisi, Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan ve cansız bedeni 19 gün sonra bir derede çuval içinde bulunan Narin Güran için Atatürk Parkı’nda bir basın açıklaması yaptı. Kadınlar, çocuk cinayetlerine ve ihmale dikkat çekerek yetkililere sert eleştirilerde bulundu.
"Narin Hayattayken Bulunamaz Mıydı?"
Açıklamada, Narin’in kaybolduğu Diyarbakır'da her yerin MOBESE kameralarıyla donatılmış olduğuna dikkat çekilerek, "Küçücük bir köyde 19 gün boyunca Narin bulunamadı. Hayattayken bulunamaz mıydı? Elbette bulunabilirdi" ifadeleri kullanıldı. Ailenin kayıp başvurusuyla Narin’in son görüldüğü saat arasındaki üç saatlik kritik zaman dilimine de vurgu yapılarak, "Bu süre zarfında neler oldu, kimler sorumlu?" soruları yöneltildi.
"Adalet de Narin ile Birlikte Arandı"
Adalet Bakanı’nın "titizlikle inceleniyor" açıklaması hatırlatılarak, bu sürecin yeterince şeffaf yürütülmediği eleştirildi. Ayrıca getirilen yayın yasağının sadece muhalif basını susturmaya yönelik olduğuna değinilerek, "Narin nerede diye bile sormamızı istemediler. Biz ise 19 gün boyunca Narin ile birlikte adaleti de aradık" denildi.
"Çocukların Kaderi Ölüm Değildir"
Her ay yaklaşık 1000 çocuğun kaybolduğuna dair veriler gündeme getirilirken, 2016’dan bu yana Türkiye İstatistik Kurumu'nun kaybolan çocuklara ilişkin verileri açıklamamasına dikkat çekildi. Gerçeklerin üzerinin susarak örtülemeyeceği ifade edilerek, "Daha kaç çocuk Narin gibi küçücük yaşta hayattan koparılacak?" sorusu soruldu. Kadın Meclisi, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı göreve çağırarak, "O ailelerde çocuklar neler yaşıyor, bilmiyor musunuz? Çocuklar öldürüldüğünde neden görevinizi yapmadınız?" şeklinde sert eleştirilerde bulundu.
"Aile Tarikat Zulmüne Son Verilsin"
Açıklamada, tarikat baskılarının ve aile içi şiddetin çocukları ve kadınları nasıl etkilediği üzerinde duruldu. "Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde, anneleriyle birlikte öldürülüyor. Babaları ve en yakınları tarafından katlediliyorlar" denilerek aile içi şiddetin ve tarikat baskısının son bulması gerektiği dile getirildi.
"Narin’in Hesabını Soracağız"
Narin Güran'ın davasının takipçisi olacaklarını vurgulayan Kadın Meclisi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu ve Lanzarote Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini belirtti. "Kanunlar etkin uygulanırsa çocuklar yaşayacak, özgürce büyüyecek" denildi. Ayrıca, okullarda risk tarama formlarının uygulanması gerektiği ifade edilerek, "Çocuklar istismara uğramasın, başka Narinler ölmesin" çağrısında bulunuldu.
"Korkma, Yalnız Yürümeyeceksin"
Son olarak Kadın Meclisi, çocukların güvenliği ve hakları için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı: "Narin’in hesabını soracağız. Korkma, yalnız yürümeyeceksin."
