Eğitim Sen Adana, Alevi Platformu ve İHD'nin düzenlediği panelde, panelistler ve moderatör Esengül Ayyıldız'ın yönetiminde Ç.Ü. Öğretim Üyesi Muna Yücel Özezen, Dil Bilimci yazar Sami Tan ve Adana Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Eser Ördem'in katılımıyla gerçekleştirildi.
"Anadil, Bir Halkın Kimliğidir"
Cudi İmrek, konuşmasında, "21 Şubat sadece bir tarih değil, aynı zamanda dilin, kültürün ve kimliğin ne denli önemli olduğuna dair hepimize hatırlatmalar yapan, dünya çapında kutlanan bir gün" ifadelerini kullandı.
Ana dilin sadece kelimelerden ibaret olmadığını, bir halkın kimliğini, tarihini ve kültürünü taşıyan en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan İmrek, "Bir dil kaybolduğunda, o dile ait kültür ve dünyanın bir parçası da kaybolur. Bu nedenle, dillerin korunması sadece iletişim açısından değil, insanlığın tarihsel ve kültürel mirasını koruma adına da hayati öneme sahiptir" dedi.
"Anadilde Eğitim Bir Haktır"
Panelde, çok dilli toplumların avantajları, dillerin korunması için atılması gereken adımlar ve anadilin eğitimdeki rolü gibi konular ele alındı. İmrek, anadilde eğitimin yalnızca bir iletişim aracı değil, kültürel bilincin inşası için de büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. "Dili öğrenmek, düşünce dünyamızı şekillendirmek, kimliğimizi oluşturmak ve toplumsal bağlarımızı güçlendirmek demektir" diyerek bu konuda herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Kayyım Atamalarına ve HDK Operasyonlarına Tepki
Konuyu sadece dillerin korunması ile sınırlamayan İmrek, gündemdeki siyasal gelişmelere de değindi. Kayyım atamaları ve Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik operasyonlara değinde bulunarak, 30 kişinin tutuklanmasını şiddetle kınadıklarını belirtti.
Esengül Ayyıldız: "Dil Hakları Mücadelesi Ortak Bir Zeminde Buluşmalı"
Dünya Anadili Günü panelinin moderatörü Esengül Ayyıldız, konuşmasında Türkiye'deki azınlık dillerine yönelik baskılara değindi. "Radyo Agos’ta Pakrat Estukyan, 'Vatandaş Türkçe Konuş' kampanyasının yalnızca Rumlara ve Ermenilere yönelik olduğunu sanırdık. Ancak sonradan öğrendik ki bu tüm azınlık dillerine yönelikti' dedi. Bu anlayış, her dil grubunun kendi merkezinden baktığında yaygın bir durumdur" ifadelerini kullandı.
Ayyıldız, azınlık dillerinin ortak bir mücadele zemini oluşturmasının önemini vurgulayarak, dil hakları mücadelesinin sadece belirli gruplara ait olmadığını, herkesin bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti. UNESCO’nun 1999’dan bu yana her yıl belirlediği temalar doğrultusunda anadilde eğitim hakkının önemine dikkat çekildiğini aktardı.
Ayyıldız ayrıca, Türkiye’de kaybolmakta olan diller arasında Zazaca’nın da bulunduğunu ve şu anda en az sekiz dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. "Adana’nın kadim dillerinden biri olan Ermenicenin durumunu ele almak için Ermeni toplumundan bir temsilciyi de aramıza katmak istedik, ancak bu yıl mümkün olmadı. Gelecek senelerde bu eksikliği gidermek istiyoruz" dedi.
Prof. Dr. Muna Yücel Özezen, Egemen Diller ve Tehlike Altındaki Diller
Özezen, konuşmasında dillerin korunmasının önemini vurgulayarak, dil ekolojisine dikkat çekti. Dillerin sadece iletişim aracı değil, aynı zamanda kültür ve kimlik unsuru olduğunu belirtti. İnsanlığın tarihsel sürecinde dillerin oynadığı rolü anlatarak, dil çeşitliliğinin korunmasının bilgi mirası açısından kritik olduğunu ifade etti. Ayrıca, dil kaybının toplumların kültürel hafızasında nasıl bir boşluk oluşturduğuna ve bunun uzun vadeli etkilerine değindi.
Sami Tan, Dünya Anadili Günü Panelinde Konuştu: “Dil, Kimliğin ve Varoluşun En Temel Unsurudur”
Kürt Dil Aktivisti Sami Tan, panelde yaptığı konuşmada Kürtçenin tarihsel mücadelesine, eğitimde anadil kullanımının önemine ve dil politikalarına dikkat çekti. Kürtçenin Ortadoğu'daki en köklü dillerden biri olduğunu vurgulayan Tan, anadil mücadelesinin aynı zamanda bir kimlik ve varoluş mücadelesi olduğunu belirtti.
Eser Ördem: Anadiller Baskı Altında, Neoliberalizm Kültürel Çeşitliliği Tehdit Ediyor
Eser Ördem, dillerin yok oluşu, politik bilinçdışı ve neoliberalizmin dil politikaları üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Ördem, dünyada çokdilliliği doğal olarak yaşayan toplumlar ile kapitalist baskı altındaki toplumlar arasındaki farkı örneklerle anlattı.
Dünyada ve Türkiye'de Dil Politikaları Konuyla ilgili olarak Ördem, Bolivya ve Meksika gibi ülkelerde birçok dilin resmi olarak tanındığını belirterek, çokdilliliğin bazı toplumlarda doğal olarak var olduğunu söyledi. Ancak neoliberalizmin egemen olduğu coğyalarda dillerin ticari ve ekonomik çıkarlara göre biçimlendirildiğini, bu nedenle kültürel çeşitliliğin tehdit altında olduğunu vurguladı.
Panelin sonunda, dillerin korunması ve çok dilli toplumların inşası için yeni perspektifler geliştirilmesi gerekliliğine vurgu yapılarak, katılımcıların görüşleri alındı. İmrek, "Dünya Anadili Günü'nün hepimize ilham vermesini diliyorum" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.