"Sağlık çalışanlarına şiddet ne yazık ki bitmek bilmiyor. Bu defa şiddet, Adana’da Dumlupınar Aile Sağlık Merkezi’nde çalışan hekim arkadaşımızdan İŞKUR’un işe giriş için “özel ibareli rapor” talebini geri çevrilmesi üzerine yaşanmıştır."

AHEF Aile Hekimlerl Dernekleri Federasyonu 2 Başkanı Yakup Şahin, Genel Sağlık-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Dr. Musa Uğur ve Birlik Dayanışma Sendikası 3 No'lu Şube Başkanı Hacı Yusuf Eryazgan tarafından konuşmalar gerçekleştirildi.

Dün, Adana Seyhan'da Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan aile hekimi Doktor Can Cevher Gürler için, Adana Aile Hekimleri Derneği, Osmaniye Aile Hekimleri Derneği, Genel Sağlık-İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, AHEF Aile Hekimlerl Dernekleri Federasyonu, Tahud Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Birinci Basamak Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.

Adana Seyhan Devlat Hastanesi Acil Poliklikleri önünde ki ilk açıklamayı Yakup Şahin yaptı.

Şahin; "Dün, Dumlupınar Aile Sağlığı Merkezinde görev yapan aile hekimi meslektaşımız Doktor Can Cevher Gürler, bir şahsın usulsüz rapor talebine hayır dediği için sağlık teröristlerince kafasına  vurularak vahşice darp edildi. Yaşanan bu şiddet olayı sonucunda Doktor Gürler’in sol omuzu çıkmış, kafasında 5 sütür gerektiren bir kesi meydana gelmiştir. Seyhan Devlet Hastanesi yoğun bakımında yatan meslektaşımızın hayati tehlikesi sürmektedir. Şiddete karşı tepkimizi göstermek adına Adana ilimiz için 1 günlük iş bırakma kararı aldık. Aile hekimliği çalışanlarının daha güvenli koşullarda hizmet verebilmesi ve bu tür saldırıların bir daha yaşanmaması için meslektaşlarımızla buradayız" dedi.

Yakup Şahin sözlerine şu şekilde devam etti;

Whatsapp Görsel 2024 09 11 Saat 12.45.13 74B8C48C

Bu yaşanan vahim olay, sağlıkta şiddetin geldiği kabul edilemez boyutu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Hayatlarını insan sağlığına adamış sağlık çalışanlarına yönelik her türlü saldırı, aslında toplumun sağlığına ve güvenliğine yapılmış bir saldırıdır. Bizler korunmadan, toplumsal sağlığın sürdürülebilirliği mümkün değildir.

Şiddet gören kişi dün Can’dı, Hürkal’dı, Öner’di.. Sadece yakın zamanda bile aile sağlığı merkezlerinde yaşanan şiddet olaylarının ne denli çok olduğu ortada! Usulsüz isteklere, hukuksuz taleplere bilimin ışığında boyun eymediğimiz, hayır dediğimiz için hastalarla karşı karşıya getiriliyoruz. Darp ediliyoruz, öldürülüyoruz. Yarın sıranın kime geleceğini bilmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerimizde can güvenliğimiz yok, güvenli çalışma ortamları istiyoruz, bize sahip çıktığını bildiğimiz bir Sağlık Bakanlığı istiyoruz.

Whatsapp Görsel 2024 09 11 Saat 13.11.51 3E1E3277

Unutulmamalıdır ki, şiddetin tamamen son bulması adına kalıcı ve etkin çözümler kaçınılmazdır. Bu sebeple yetkilileri bir kez daha sağlık sistemindeki şiddeti körükleyen aksaklıkları gidermeye, sağlıkta şiddetle mücadelede sağlık teröristlerini en ağır şekilde cezalandıracak yasal düzenlemeleri acilen hayata geçirmeye çağırıyoruz. Sağlık Bakanımız koruyucu sağlık hizmetlerini öncelediğini söylüyor, bunu ancak çalışanlarını koruyarak yapabilir. Söyleyin gerçekten yanımızda mısınız? Şiddetin son bulması için harekete geçecek misiniz? Yoksa siz de bizleri korumasız bir şekilde aile sağlığı merkezlerinde yalnızlığımıza terk mi edeceksiniz? Şifa vermek için güvenliğimizin nasıl sağlanacağının çözümleri biz de gelin, birlikte sağlıkta şiddete dur diyelim.

Whatsapp Görsel 2024 09 11 Saat 13.11.51 4A6Dd5Bf

Muğla’da meslektaşımız Hürkal’ın şiddete uğraması sonrasında başlattığımız ‘Karalar Bağladık’ eylemimize sağlıkta şiddete karşı etkin bir sağlıkta şiddet yasası yapılana, mevcut yaptırımlar tüm failler için uygulanana;  yetkililer, şiddeti körükleyen sağlık sisteminden kaynaklanan uygulamalar için, çözüm yollarımızı dinleyip somut adımlar atana kadar her pazartesi siyah giyinmeye devam edeceğimizi tekrar hatırlatıyor ve tüm STK’ları eylemimize desteğe davet ediyoruz.

Whatsapp Görsel 2024 09 11 Saat 13.11.51 922Deee5

Sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddeti kınıyor, failin en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor, meslektaşımız Dr. Can Cevher Gürler’e acil şifalar diliyor  ve tüm aile hekimlerimiz adına, şiddete karşı mücadelemizin devam edeceğini vurguluyoruz. SAĞLIKTA ŞİDDETE HAYIR!

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu

Whatsapp Görsel 2024 09 11 Saat 13.11.50 Ac01876F

"NE USULSÜZ RAPORU NE DE ŞİDDETİ KABUL EDECEĞİZ!"

Ülkemizde alınmayan önlemler ve acil çıkarılması gereken yasalar çıkarılmadığı için sağlıkta şiddet artarak devam etmektedir.

 Sağlık çalışanlarına şiddet ne yazık ki bitmek bilmiyor. Bu defa şiddet, Adana’da Dumlupınar Aile Sağlık Merkezi’nde çalışan hekim arkadaşımızdan İŞKUR’un işe giriş için “özel ibareli rapor” talebini geri çevrilmesi üzerine yaşanmıştır.

 Her toplumda olduğu gibi ülkemizde de anayasa ve yasalarda istihdam, sosyal güvenlik, çalışma şartları ve toplum hayatına intibaklarına yönelik özel düzenlemeler yapılmıştır. Özel hastaneler, devlet hastaneleri, aile sağlığı merkezleri, poliklinikler, özel tıp merkezleri, özel sağlık kurumları gibi yerlere ilgili raporu almak için yurttaşlar başvuruda bulunulabilir. Ancak verilmesi gereken tüm raporlar ile ilgili standart bir yönetmelik hazırlanmalı ve bu raporların yönetmeliğe uygun fiziki koşulları olan birimlerde verilmesi uygulanmalıdır.

Adana Aile Sağlık Merkezi’nde Aile Hekimimizin yaşadığı vahşet şu şekilde gelişmiştir: Aile Hekimi, kendi nüfusuna kayıtlı olmadığı halde söz konusu şahsı muayene ettikten sonra “yalnızca durum bildirir raporu” verebileceğini söylemesi üzerine şahsın ısrarla “özel ibareli raporu” talep etmesi üzerine yaşanmıştır. Sağlık Bakanlığının özel ibareli rapor düzenlenmesi mevzuata uygun değildir genelgesine rağmen kurumların bu özel ibareli rapor talebi anlaşılır gibi değildir.

Aile Hekimi, tıbben gerekli görerek hastaya rapor verebilir veya uygun görmeyerek vermeyebilir. Cani, doktorun bu yetkisini görmeyerek, bu raporu vereceksin diyerek ısrar etmiştir. Bu yetmez gibi doktor meslektaşımıza çelik çaydanlık fırlatarak yaralanmasına, fiziksel müdahale yaparak da sol omzunda çıkık, kafa tasında çatlak ve bedeninde çeşitli yaralar oluşmasına neden olmuştur. Doktor meslektaşımız kafasına dikiş atılarak Beyin Cerrahi Yoğun Bakımda gözlem altına alınmıştır. Şu anda basın açıklaması yaptığımız bu binada yaşam mücadelesi vermektedir. Bu saldırgan, daha önce de aynı doktorumuzla benzer sebeplerden karakolluk olmuş, emniyet mensupları tarafından uzlaşı sağlanmış sonrasında Aile Hekimliği kaydını başka bir hekime taşımak zorunda kalmıştır. Geleceği belli olan bu felaket sağlıkta şiddet konusunda caydırıcı önlemlerin alınmaması sonucunda ortaya çıkmıştır.

Genel Sağlık-İş olarak; şiddetin sıklığını, nedenlerini ve sonuçlarını  sağlık emekçilerinin gözünden defalarca kez kamuoyuna açıkladık.

Sağlık emekçilerine yönelen bu şiddet ne yazık ki ilk değildir ve biliyoruz ki son da olmayacaktır!

Ülkemizde; hekimlerin kurşunlandığı, bıçaklandığı, kafasında kaldırım taşı kırıldığı ya da kafasına çaydanlık fırlatıldığı günler yaşanmaktadır.

Sağlık emekçileri, görevlerini yaparken can güvenlikleri hiçe sayılmakta ve her geçen gün artan şiddetin kurbanı olmaktadırlar.

Direk Reklamlarının Dikkat Çekme Gücü Direk Reklamlarının Dikkat Çekme Gücü

Sağlık çalışanları, çalışma alanlarında şiddeti iliklerimize kadar  hissetmektedir.  üstelik şiddet ortamının çalışma hayatımızın bir parçası haline gelmesi  sağlık hizmetlerini sağlıklı şekilde vermemizi engellemektedir.

Yaşanan bu şiddetin en önemli sebeplerinden birisi kurumların birbirinden bağımsız, keyfiyetlerine göre istedikleri sağlık raporlarıdır.

Sağlıkta şiddetin önüne geçilebilmesi için sağlık bakanlığından, hastane idaresine, medyadan, hasta ve hasta yakınlarına kadar herkes üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.

Biliyoruz, sağlıkta şiddet geçmeyecek!

Geçmeyecek, çünkü yaşadığımız şiddet vakalarının Sağlık Bakanının gözünde bir kıymeti bulunmamaktadır!

Çalışanının can güvenliğini önemsemeyen bir bakanlık istemiyoruz.

Sağlıkta şiddetin bu noktaya gelmesinin sorumlusu sağlığı ticarileştiren, sağlık emekçilerini değersizleştiren, sağlık emekçilerinin canını hiçe sayan 22 yıllık siyasi iktidarın yanlış politikalarıdır.

Sağlıkta yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ciddiyetle ele alınmalı, sağlık çalışanlarına yönelik şiddete caydırıcı yasal düzenlemeler geciktirilmeden hayata geçirilmelidir.

Bizler burada bulunan Adana Aile Hekimleri Derneği olarak, Genel Sağlık-İş olarak, sağlıkta şiddetin önlenmesi için başta Sağlık Bakanı olmak üzere kamu otoritesinin derhal adım atmaya çağırıyoruz, arkadaşımız Dr. Can Cevher GÜRLER'e  acil şifalar dilerken bir an önce iyileşmesini umut ediyoruz. Saldırganın da en ağır şekilde cezalandırması için tüm hukuku süreçlerin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.

Editör: Haber Merkezi