Siyaset

Dem Parti Milletvekillerinden Hapishanelerdeki Hak İhlalleri İçin Komisyon Başvurusu

Abone Ol

ANKARA – Dem Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ve Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na, son dönemde hapishanelerde mahpusların sağlıklı beslenme, temiz içme suyuna ve hijyen malzemelerine erişimlerinin engellenmesinden kaynaklı yaşanan hak ihlalleri hakkında bir başvuru yaptı.

Başvuruda şu olaylar vurgulandı:

  • 31 Mayıs 2024: Edirne Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda 108 hükümlünün zehirlenmesi,
  • 23 Haziran 2024: Diyarbakır Kampüs Hapishanesi’nde mahpusların gıda zehirlenmesi,
  • 28 Haziran 2024: Marmara Kapalı Hapishanesi’nde yaklaşık 250 mahpusun gıda zehirlenmesi nedeniyle hastaneye götürülmesi,
  • 9 Temmuz 2024: Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde gıda zehirlenmesi.

Milletvekilleri, mahpusların en temel insani haklarından olan gıda ve sağlığa erişim haklarının güvence altına alınması, hapishanelerdeki gıda zehirlenmeleriyle ilgili etkili idari ve cezai soruşturmaların açılması, mahpusların yaşam koşullarının incelenmesi ve sağlığa erişim haklarının iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını talep etti.

Dem Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu'nun Raporu

Komisyon üyeleri, 10 Temmuz 2024 tarihli Dem Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından hazırlanan S ve Y tipi hapishaneler hakkındaki raporu da TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na sundu. Rapor kapsamında:

  • Söz konusu hapishanelerin mimari yapısının ve koşullarının yerinde incelenmesi,
  • Mahpusların üzerindeki etkilerinin araştırılması,
  • S ve Y tiplerinin yapılışına dair hukuki yolun tespit edilmesi,
  • Müebbet hükümlüsü olmamasına rağmen tekli hücrede tutulan tutuklu ve hükümlülerin tespit edilmesi ve uğradıkları hak ihlallerinin engellenmesi için gerekli girişimlerde bulunulması talep edildi.

Ayrıca, 3686 Sayılı İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Kanunu 4. Maddesi uyarınca, Komisyon’un konu hakkında gerekli yasal düzenlemeleri önermek adına bir çalışma başlatması istendi.

TBMM İNSAN HAKLARI İNCELEME KOMİSYONU’NA

Hapishanelerde artarak devam eden hak ihaleleri nedeniyle tarafımıza birçok başvuru yapılmaktadır. Son dönemlerde başvurulardaki şikâyet edilen konuların başında ise mahpusların sağlıklı beslenme, temiz suya ve hijyen malzemelerine erişim haklarının engellenmesi gelmektedir. Başvurularda mahpuslar; temiz içme suyuna ve hijyen malzemelerine erişimde güçlük çektiklerini, kendilerine besin değeri yüksek beslenme menüsü verilmediğini, sağlıklı yağ ve malzemelerin kullanılmadığını, karbonhidrat ve nişasta ağırlıklı beslenme menüsünden kaynaklı baş ağrısı, diş etlerinde çekilme, saç ve tırnak kırılması, uykusuzluk, kansızlık ve sürekli yorgunluk gibi sorunlarla karşılaştıklarını; hapishane reviri ve görevlileri tarafından bu rahatsızlıklarının hastalıktan saymadıklarını ve  genel olarak sağlıklı beslenme hakkının hapishanelerde hak olmaktan çıkarıldığını belirtmektedirler. Yine başvurularda; kantinde satılan ürünlerin çeşit olarak az olduğu gibi erişebildiklerinin ise kalitesiz ve fiyatlarının yüksek olduğu belirtilmektedir. Bu durum açıktır ki hapishane koşullarında yeterli düzeyde beslenemeyen mahpusların ek gıda ve ihtiyaçlara erişimlerinin önünde büyük bir engel teşkil etmektedir. Özellikle son yıllarda açılan Yüksek Güvenlikli ve S-Y Tipi Kapalı Hapishanelerinde mahpusların tek kişilik odalarda tutulması da mahpuslar arasında ekonomik açıdan dayanışmayı ortadan kaldırmıştır. Bu durum mahpusların iletişim, gıdaya erişim, içme suyuna erişim ve daha başka zaruri ihtiyaçlara erişimi ortadan kaldırmıştır.

Hükümlü ve Tutuklular ile Ceza İnfaz Kurumları Personelinin İaşe Yönetmeliği’nin 5. ve 6. maddesine göre; Bakanlık iaşe miktarını belirlemekte ancak öğünlerin gramaj ve kalori miktarları kurum yönetimince belirlenmektedir. İaşe bedellerinin Sağlık Bakanlığı’nın tavsiyeleri alınarak, sendikaların açlık sınırı olarak belirledikleri miktara göre tespit edilmesi gerekmekte ve hapishane yönetiminin inisiyatifine bırakılmaması gerekmektedir. İaşe bedellerinin artırılması için sivil toplum örgütleri Ağustos 2022’de Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunmuşlarsa da bir değişiklik olmamıştır. Enflasyon karşısında iaşe bedelleri yükseltilmemiş, yemeklerdeki et ve sebze oranı azalırken, karbonhidrat oranı artmıştır.

Son dönemlerde birçok hapishanede su ve gıdadan kaynaklı toplu rahatsızlıklar ve zehirlenme vakalarının görülmesi, mahpusların gıdaya, içme suyuna ve hijyen maddelerine erişim ve daha başka zaruri ihtiyaçlara erişimlerinin çok ciddi bir soruna dönüştüğünü göstermektedir.

31 Mayıs 2024 tarihinde Edirne'de Tarım Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda 108 hükümlü, akşam yemeğinde yedikleri tavuk-pilavdan zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştır.

23 Haziran 2024 tarihinde, Diyarbakır Kampüs Hapishanesi'nde tutulan mahpusların gıda zehirlenmesi yaşadığı bilgisi alınması üzerine; Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nden oluşan bir heyet, hapishaneye ziyaret gerçekleştirmiştir. Mahpuslarla yapılan görüşmelerde, yemeklerde sorun olduğu, bu süre içerisinde ishal vakalarında artış olduğu; su kesintilerinin sıklıkla olduğu ve suyun geldiği vakitlerde kirli aktığı belirtilmiştir. 

Benzer bir durum 28 Haziran 2024 tarihinde Marmara Kapalı Hapishanesi'nde de görülmüştür. Marmara Kapalı Hapishanesi'nde müvekkilleriyle görüşen Özgürlük İçin Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, mahpuslarla yaptığı görüşmelerde, gıda zehirlenmesine bağlı yaklaşık 250 mahpusun, kusma, mide bulantısı ve ishal gibi şikayetlerle gruplar halinde hastaneye götürüldüğü aktarılmıştır. Görüşmede ayrıca; cezaevi ring araçlarının mahpusları 40 kişilik grup halinde hastaneye kaldırıldığı ve gıda zehirlenmesi yaşayan mahpusların mide ağrısı sorunlarının devam ettiği de belirtilmiştir.

9 Temmuz 2024 tarihinde ise Sincan 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki mahpuslar, gıdalardan zehirlendiğini aktarmışlardır. Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan tutukluların aileleri ise en az 850 mahpusun zehirlendiğini belirtmektedirler.

Mahpusların en temel insani haklarından olan gıda ve sağlığa erişim haklarının güvence altına alınması devletin temel sorumluluğudur. Benzer vakaların bir daha yaşanmaması için yetkililer gerekli özen ve sorumluluğu göstermelidir. Hapishanelerdeki koşulların sürekli olarak devlet denetiminde olması, idarelerin keyfiyetine bırakılmaması ve mahpusların sağlık koşullarının iyileştirilmesi ile tedaviye kolayca erişimlerinin sağlanması gerekmektedir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle, hapishanelerdeki gıda zehirlenmeleriyle ilgili etkili idari ve cezai soruşturmaların açılmasını, mahpusların ziyaret edilmesini, hapishanelere yapılan tüm ziyaretlerde mahpusların başta sağlık koşulları olmak üzere tüm yaşam koşullarının titizlikle incelenerek raporlaştırılmasını ve sağlığa erişim koşullarının iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını talep ederiz. 10/07/2024

 

DEM Parti İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyeleri

İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANLIĞI’NA

Türkiye’nin gündemine 1980’li yıllarda giren, asıl olarak da 2000 yılında F Tipi Hapishaneler ile tartışılmaya başlanan hücre tipi hapishaneler, tam bir izolasyonu hedefleyen yeni model ve versiyonlarıyla hızla yaygınlaşmaktadır. Y tipi, S tipi ve Yüksek Güvenlikli hapishaneler olarak adlandırılan bu hapishaneler, insanın ruhsal ve bedensel yapısı üzerinde ciddi tahribatlara yol açmaktadır. Tutuklu ve hükümlüleri dış dünyadan yalıtarak yalnızlaştıran, iradesini parçalayarak yok eden, ruhsal ve bedensel olarak yavaş ve sessiz bir imhaya yol açan bu yapılar, “tek kişilik odalar” şeklinde kurgulanmıştır. Tek başına ve mutlak bir izolasyon altındaki tutuklu ve hükümlüler “tek kişilik oda” denilen ancak kamuoyunda “tabut odalar” şeklinde adlandırılan bu hücrelerde kişiliklerini ve sosyal yönlerini kaybetmektedirler.

Fiziksel, sosyal ve psikolojik insani gereksinimler yok sayılarak, hiçbir insanın sesini duymadığı koşulların dayatıldığı bu hapishanelerde mahpusların; güven hissi, dayanışma, paylaşım gibi hakları ellerinden alınmaktadır.

Bu hapishaneler yapılış itibari ile tekli hücre şeklinde kurgulanmaktadır. Bir insanın, 20 günden fazla hücrede kaldığı zaman sağlığını koruyamayacağı öngörülerek, verilen hücre cezaları yasal olarak en fazla 20 gün ile sınırlandırılmışken, bu hapishanelerde; “tek kişilik oda” sistemi adı altında hücre cezasının temel bir ceza olarak öngörülmesi ve süreklileştirilmesi söz konusudur.

Söz konusu hapishanelerin insanlık dışı olduğu ve insan onuruna yakışmayan uygulamalar ile birlikte kaldırılması gerektiği bir toplumsal talep olarak karşımızda durmaktadır. Bu hapishanelerin kapatılmasına yönelik birçok rapor yayınlanmış, sivil toplum kuruluşları tarafından çalışmalar yapılmış, kampanyalar düzenlenmiştir. Sivil toplum kuruluşları, hukuk örgütleri konu ile ilgili yasal değişikliklerin yapılması için birçok kez Meclis’i göreve çağırmıştır.

Bu bağlamda; Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)’nin Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından da S ve Y Tipi hapishaneler hakkında bir çalışma başlatılmış ve bu çalışma raporlaştırılarak 10 Temmuz 2024 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmıştır.

 

Tüm bu nedenlerle;

Ø  Ekte tarafınıza sunulan raporun Komisyonca ayrıntılı bir şekilde ele alınarak söz konusu hapishanelerin mimari yapısı, koşullarını yerinde incelemesini,

Ø   Mahpuslar üzerindeki etkilerinin araştırmasını,

Ø   S ve Y tiplerinin yapılışına dair nasıl bir hukuki yol izlendiğini tespit etmesini,

Ø  Müebbet hükümlüsü olmamasına rağmen tekli hücrede tutulan tutuklu ve hükümlülerin tespiti ile uğradıkları hak ihlallerinin engellenmesi için gerekli girişimlerde bulunmasını,

Ø   3686 sayılı İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Kanunu 4. maddesi uyarınca Komisyon’un, konu hakkında gerekli yasal düzenlemeleri önermek adına gerekli çalışmayı başlatmasını ve neticeden tarafımızın bilgilendirilmesini talep ederiz 11.07.2024.

EK: S ve Y TİPİ HAPİSHANELER RAPORU.

DEM Parti İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyeleri