DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar, afete karşı risk taşıyan konutların finansmanı için gelişmiş ülkelerde uygulanan Konut Finansman Kurumu modelini Meclis gündemine taşıdı.
Avşar, Türkiye Konut Finansman Kurumunun kurulmasına dair kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundu.
Teklifin gerekçesinde; Türkiye’nin Dünyanın en fazla diri fayına sahip ülkesi olmakla birlikte ülke genelinde 7,5 milyon riskli bağımsız birimin 2 milyonunun acil dönüşüm beklediğine dikkat çeken Avşar, yaşadığımız bu ekonomik şartlarda kapsamlı bir dönüşüm olanağının olmadığını ancak insanımızın riskli yapılarda kaderine terk edilemeyeceğini ve ivedilikle konut stokunun deprem dirençli hale getirilmesi gerektiğini belirtti.
Çözümün ise; ranta dayanmayan arsa üretimi ve finans kaynağı üretmek olduğunu belirten Avşar, bu kaynağa ancak Konut Finansman Kurumuyla erişilebileceğini ifade etti.
Avşar, bu teklifle tüm gelişmiş ekonomilerde uygulanan, bütçeye herhangi bir ek yük getirmeyen ve orta ve dar gelirli vatandaşların konut finansmanına ulaşmasını kolaylaştıran Türkiye Konut Finansman Kurumunun kurulmasının amaçlandığını belirtti.
‘Dünyanın en fazla diri fayına sahip ülkesiyiz.’
6 Şubat ve en son yaşanan 23 Nisan depremlerine dikkat çeken Avşar, ülkemizin Dünyanın en önemli sismik kuşaklarından birisi olan Alp-Himalaya Kuşağı üzerinde yer aldığını, haritalanmış olan 485 diri fay ile toprakları üzerinde dünyanın en fazla diri fayına sahip ülkesi olduğunu ve bu fayların 14.500 km’lik uzunluğa sahip olduğunu belirti.
Avşar; “Bu jeolojik gerçeklikle birlikte yapı stokunun depreme karşı dirençlilik durumu yüksek risk oluşturmaktadır.”, dedi.
‘Ülkemizde 7,5 milyon riskli bağımsız birimin 2 milyonu acil dönüşüm bekliyor.’
Konut stokuna değinen Avşar şöyle ifadeler yer verdi; “Bakanlığın açıklamalarına göre ülkemizde 7,5 milyon riskli bağımsız birim bulunmakta ve bunların 2 milyonu acil dönüştürülmesi gerekmektedir. Hakeza İstanbul’da 1,5 milyon riskli yapının bulunduğu ve bunun 600 bini ise her an kendiliğinden yıkılabilecek durumda olduğu ifade edilmektedir.”
‘Bu şartlarda kapsamlı bir dönüşüm olanağı yoktur.’
Deprem ülkesi olmanın yanında konut stokunun da bu düzeyde riskli olmasının olası depremin etkisini katbekat arttırdığına dikkat çeken Avşar, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum ve artan maliyetlerle birlikte 6 Şubat Depremlerinden etkilenen illerde konut üretiminin devam etmesi başta İstanbul olmak üzere ülkemizin geri kalan illerinde gerekli nitelikte dönüşümler yapılamasına imkan bırakmadığını belirtti.
‘İnsanımız riskli yapılarda kaderine terk edilemez.’
Afete karşı dirençli bir toplum oluşturmak zorunda olduğumuzu belirten Avşar, yapılan dönüşüm ve hazırlıkların cılız kaldığını, insanlarımızın riskli konutlarda, depremi bekler durumda bırakmak kabul edilebilir bir durum olamayacağını, gerçek, sürdürülebilir, uygulanabilir ve fizibıl çözümlerin bulunması, gerekli finansmanın tedarik edilmesi ve projelerin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
‘Başımızı soktuğumuz damı sağlamlaştırmak zorundayız.’
Avşar, biz görmezlikten geliyoruz diye fay hatları kalkmıyor. Zira Ülkemiz, Jeolojik açıdan, coğrafi yapısı ve yer şekilleri itibariyle bir afet bölgesidir.” o zaman yarından tezi yok başımızı soktuğumuz damı sağlamlaştırmak zorundayız şeklinde ifadelere yer verdi.
‘Çözüm; Türkiye Konut Finansman Kurumudur.’
Hızlı, ranta dayanmayan ve imar yasasına uygun arsa üretimi ile finans kaynağı tedariki gereklinin önemine dikkat çeken Avşar, orta ve dar gelirli vatandaşlarımıza, ucuz ve uzun vadeli kredi imkânı sağlayan, bütçeye ek bir yük getirmeyen Türkiye Konut Finansman Kurumunun kurulması gerektiğini belirtti.
Avşar; “Bu model, ülkemizin ekonomik şartları, riskli konut stoku ve deprem gerçeği göz önüne alınarak hükümet, halk ve yerel yönetimlerin iş birliğinde finansman kaynağı ve üretim modelleri bakımından uygulanabilecek bir çözüm yoludur.”, dedi.
‘Bu model tüm gelişmiş ekonomilerde uygulanmaktadır.’
Avşar, bu Kurumun hemen hemen tüm gelişmiş ekonomilerde görülen bir model olduğunu Amerika'da 3, Almanya'da 1, Japonya'da bir örneğinin bulunduğunu ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti; “Bu kurumun temel görevi, orta ve düşük gelirli vatandaşlarımız için konut finansmanını kolaylaştırmaktır. Yani iç ve dış piyasadan büyük miktarda finansmanı sağlayıp o finansmanı gayri menkul teminat karşılığında konut kredilerine finanse etmektir. Bu kurum, dışarıya standartlaştırılmış menkul kıymet (tahvil, bono), varlığa dayalı menkul kıymet, hisse senedi ihraç ederek çalışmaktadır. Bu sistemle teminatlı bir şekilde hareket edilmekte ve açığa borçlanılmamaktadır. Yani sağlam bir gayrimenkul üzerine borçlanılmaktadır.”
‘Bütçeye herhangi bir ek yük getirmemektedir.’
Avşar, kurumun kendisinin de hisse senedini çıkararak iç ve dış piyasadan bu şekilde standartlaşmış ürünleri ihraç edebildiği ve dolayısıyla hem iç hem de dış piyasadan taze nakit girişinin sağlandığını belirtti.
Avşar; “Bütçeye herhangi bir yük getirmeyen kurum bu işleyişle topladığı bütün likiditeyi bankalara, finans kuruluşlarına oralardaki alacakları üzerine almak kaydıyla ödeme yapmaktadır. Kurum, bunlardan aldığı alacaklar karşısında bunların nakil ödemesini yapmaktadır. Bu yöntemle döngü tamamlanmakta ve taze kaynak oluşmaktadır.”, şeklinde ifadelere yer verdi.
‘Amaç, orta ve dar gelirli ailelerin konut finansmanına ulaşmasını kolaylaştırmaktır.’
Avşar, bu kanun teklifiyle söz konusu kurumun kurulması halinde; doğal afetler nedeniyle risk altında bulunan binaların, doğal afetlere karşı daha dayanıklı olmalarını sağlayacak şekilde kentsel dönüşüm kapsamında yeniden inşa edilmelerine imkân tanımak amacıyla orta ve dar gelirli vatandaşlara finansman desteği sağlanacağını, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilişkili, kamu tüzel kişiliğini haiz olacağını ve ferdi ve toplu konut kredisi verilmesi ve riskli konutlar başta olmak üzere konutların dönüştürülmesi, toplu konut alanlarına arsa temin edilmesi, konut alt yapıları ile konut sektörü sanayiini teşvik için yatırım ve işletme kredisi verilmesi, afet mahallerinde konut yapımının teşvik ve desteklenmesi şeklinde faaliyetlerinin olacağını belirtti.