Avşar, Gıda Komitesinin aldığı kararları uygulamaya yönelik bir çalışma olup olmadığını, ülkenin dört bir yanında yapılan protesto gösterine katılan üreticinin dinlenip dinlenilmediğini, yüksek girdi maliyetine karşın tarımsal destek miktarını, üreticinin dışarıya karşı korunmasına yönelik alınacak tedbirler hususunda sorular sordu.
‘Bakanlığın görevleri arasında “tarımsal desteklemelerin etkin bir şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi, izlenmesi ve denetlenmesi”, sayılmıştır.’
Bakanlığın düzenleyici ve denetleyici sorumluluğunu hatırlatan Avşar; “Cumhurbaşkanlığı 1 nolu kararnamesinin 410 uncu maddesinin (c) bendinde Tarım ve Orman Bakanlığının görevler ve yetkileri çiftçinin örgütlenmesi ve bilinçlendirilmesi, tarımsal desteklemelerin etkin bir şekilde yönetilmesi, tarımsal piyasaların düzenlenmesi gibi ana faaliyet konularının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak; tarım ve hayvancılığa yönelik genel politikaların belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapmak, uygulanmasını izlemek ve denetlemek, şeklinde açıklanmaktadır.”, dedi.
‘Gıda Komitesi, üreticilerimizin korunması ve ürünlerinin daha iyi şartlarla değerlendirilmesi kapsamında bir takım kararlar almıştır.’
Yakın zamanda Ankara’da Gıda Komitesinin toplandığını ve çeşitli kararlar aldığına değinen Avşar; “Gıda Komitesi (Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi) toplantısı yapılmış açıklamalarda bulunulmuştur. Komite, toplantıda, küresel ve yurt içi tarımsal emtia ve gıda fiyatlarındaki son gelişmeler görüşülmüş, devam eden 2024 yılı hasat sezonu da dikkate alınarak tarımsal ürünlerdeki arz ve talep durumu ile ürün bazında oluşan ihtiyaçlar ele alınmıştır. Ayrıca, üreticilerimizin korunması ve ürünlerinin daha iyi şartlarla değerlendirilmesi kapsamında güncel sorunlar ele alınmış ve çözüm önerileri tartışılmıştır.
Ülkemizde tarımsal ürünlerde arz ve talep dengesinin sağlanmasına, hem
üreticilerimizin hem de tüm vatandaşlarımızın menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak dış ticaret tedbirleri dahil olmak üzere, gerekli tüm tedbirlerin uygulanmasına devam edileceği vurgulanmıştır. Ayrıca, depolanabilen ürünlerde arz ve talep dengesinin korunmasını teminen mevcut depo kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Komite, ilgili tüm kurumların etkin koordinasyonuyla dezenflasyon sürecine olan katkıları güçlendirmeye yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir.”, şeklinde ifadelere yer verdi.
‘Tarım ve Orman Bakanlığının kaynaklarına göre ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktadır.’
Avşar, Tarım ve Orman Bakanlığı kaynaklarına göre ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da ilk sırada, dünyada ilk 10 ülke arasında olduğunu, yaş sebze ve meyve üretiminde dünyada ilk 5 ülke arasında olan Türkiye, fındık, üzüm, incir, kiraz, kayısı gibi ürünlerde hem üretimde hem de ihracatta lider konumunda olduğunu ve en çok gündem olan domates üretimde dünya üçüncüsü olduğunu belirtti.
‘Aynı zamanda ülkemiz, gıda enflasyonunda Avrupa’da ve 38 OECD ülkesi arasında birinci ve Dünyada ilk 5 ülke arasında yer almaktadır.’
Avşar; “Bu büyük potansiyele rağmen ülkemiz, gıda enflasyonunda yıllık yüzde 58,9 ile Avrupa birincisi ve 38 OECD üyesi ülke arasında ilk sırada ve Dünya da ilk 5 ülke arasında yer almaktadır. Avrupa ülkelerindeki yıllık enflasyon Türkiye’de aylık olarak yaşanmaktadır.”, dedi.
‘Üreticimiz borçlarını ödeyemez duruma gelmiş, tarla ve traktörleri ipotek edilmiştir.’
Avşar, bu verilere, ilgili mevzuat hükümlerine ve komite kararlarına rağmen ülkenin dört bir yanında hasat yapılmakta olan bu mevsimde kamuoyunda çokça gündem olan ve tarafıma da ulaşan ciddi sorunlar yaşandığını belirtti.
Avşar; “Üreticilerimiz, çiftçilerimiz; gübre, ilaç, mazot, tohum, su, elektrik, işçilik vb. üretim maliyetlerinde yaşanan yüzde yüze ulaşan maliyet artışlarıyla karşı karşıya kalmışlardır. Çiftçimiz, bu üretim maliyetlerinin artışıyla birlikte yetersiz tarım desteği almış ve ithalata dayalı politikalarla üretim yapamaz hale gelmiştir. Üreticimiz borçlarını ödeyemez duruma gelmiş, tarla ve traktörleri ipotek edilmiş, banka tarafından haciz konulacak duruma gelmiştir.”, şeklinde konuştu.
‘Ürün tarladayken maliyete değmediği için toplanmadan tarlalar tekrar sürülmektedir.’
Avşar, hasat yapamayan, yapınca zarar eden üreticinin Bursa’da, Balıkesir’de, Kahramanmaraş’ta, Aksaray’da, Antalya’da, Manisa’da, Adana, Konya, Niğde, Gaziantep’te çeşitli protesto gösterileri düzenleyip destek beklentilerini dile getirdiğini, bin bir zahmetle yetiştirdiği domates, biber, kavun, karpuz, patlıcan, patates, soğan gibi birçok üründe plansızlık ve yanlış politika sebebiyle emeğinin karşılığını alamadığını, bu yüzden ürünün ya tarlada kaldığını ya çöpe gittiğini ya da ürün tarladayken maliyete değmediği için toplanmadan sürüldüğünü ifade etti.
‘Çiftçi “ürünüm ucuz” diye feryat ederken tüketici “fiyatlar çok pahalı” diye veryansın etmektedir.’
Avşar; “Ancak ürünler tarladan düşük fiyatlarla alınırken aracıların devreye girmesiyle özellikle büyükşehirlerde 10-15 katı fiyatına satılabilmektedir. Üretici ürününe fiyat ve pazar bulamadığı için isyan ederken, kent yoksulu yüksek fiyatlar nedeniyle gıdaya erişememektedir. Çiftçi ‘ürünüm ucuz’ diye feryat ederken tüketici ‘fiyatlar çok pahalı’ diye veryansın etmektedir.”, şeklinde konuştu.
‘Sebep, yanlış tarım politikaları, artan girdi maliyetleri, üretimde plansızlık, yetersiz destekleme ve denetimsizliktir.’
Sektör temsilcilerinin görüşlerini vurgulayan Avşar; “Sektör temsilcileri bu durumu; yüksek enflasyon, lojistikteki sorunlar, artan aracı sayısı, rekabetin yetersizliği, artan girdi maliyetleri, rantsal dönüşüme açılan tarım arazileri, hasada yakın yapılan ithalatlardan kaynaklı ürünün satılamaması veya satabilse bile ederinin çok altında tüccarlara vermek zorunda kalınması, kırsal nüfusun yaşlanması, üretimde plansızlık, destekleme politikası, marketlerin piyasayı yönlendirmesi, iklim etkisi gibi sebeplerle açıklamaktadır.”, dedi ve Bakan Yumaklı’ya bir dizi soru yöneltti.
‘Gıda Komitesinin aldığı kararların uygulanmasına yönelik bir çalışmanız var mı?’
Bakanlığınızın düzenleyici ve denetleyici sorumluluğu hatırlatan Avşar; “Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kararları çerçevesinde hazırladığınız bir acil önlem paketi var mıdır? Bu hususta uygulamaya yönelik somut adımlarınız nelerdir? Kamuoyuyla paylaşacak mısınız?”, şeklinde sorular sordu.
‘Protesto gösterilerine katılan üreticimizin taleplerini dinlediniz mi?’
Üreticinin haklı protestolarını dile getiren Avşar; “Bahse konu protesto gösterilerine katılan üreticimiz ile görüşmeniz oldu mu? Taleplerini aldınız mı? Ürünü tarlada kalan kaç çiftçi bulunmaktadır? Taleplerini (kredi borçlarının yapılandırılması, Tarım Kredi Kooperatiflerinin alım yapması, maliyetlerin sübvanse edilmesi, vb.) karşılamak noktasında bir girişiminiz var mıdır?”, şeklinde ifadelere yer verdi.
‘Tarımsal destekler yeterli mi?’
Avşar; “Artan yüksek girdi maliyetleri karşısında Bakanlığınız tarafından verilen tarımsal destekler yeterli midir? Bu parasal desteklerin yanında üretimin planlanması, sağlıklı ve işler bir piyasanın oluşturulması, üreticinin dış etkenlere karşı korunması, üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması gibi destek ve planlama çalışmalarınız var mıdır? Varsa uygulamaya yönelik örnekleriniz nelerdir?”, dedi.
‘Üreticiyi dışarıya karşı koruyacak adımlar atacak mısınız?’
“Yanlış dış ticaret politikaları karşısında mağdur olan Üreticimizin menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak dış ticaret tedbirleri bağlamında ithalatı sınırlayıcı, ihracatı destekleyici ve ön açıcı bir çalışmanız bulunmakta mıdır?”, diyen Avşar; “Bu hususta bir açıklamada bulunacak mısınız?”, dedi.