Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi; 81 ilde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından baroları ve kadın örgütlerini dışarda bırakarak düzenlenen "Aile Çalıştay"ına ilişkin açıklamamızdır.

Ekran görüntüsü 2023-09-22 155658

AİLE DEĞİL İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR!


14 Mayıs seçimlerinden itibaren sıklıkla gündemde tutulan "Nafaka hakkı, karma eğitim tartışmaları ve Medeni Kanun'u değiştirme" talepleri bir bütün halinde, "Aile Çalıştayı" ismiyle düzenlenen toplantılarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde tartışılmaktadır. 81 ilde yapılması hedeflenen, kamuoyundan takip edebildiğimiz kadarıyla onlarca ilde ve Diyarbakır'da yapılan bu çalıştaylara baroların kadın haklan merkezleri davet edilmediği gibi diğer kadın örgütlerinin katılımı da sağlanmamıştır. Kadınların en temel haklarının tartışıldığı, kanun değişiklMerinin önerildiği bu toplantılarda ne gibi kararlar alındığını bilememekteyiz. Zira toplantı raporları gizli tutulmakta ve kamuoyuyla paylaşılmamaktadır. Ancak yapılan çalıştaylarda aile kavramı üzerinden kadınların toplumsal rolünün kısıtlandığını, cinsiyetçi ve ayrımcı ifadelerle hak ve özgürlüklerinin Anayasa'ya aykırı bir biçimde yemden tanımlandığını, kız çocuklarının eğitim haklarının tartışmaya açıldığım basına yansıdığı kadarıyla bilmekteyiz. Öncelikle alınan bütün kararların ivedilikle kamuoyuyla paylaşılmasını, bu toplantıların amaç, konu ve düzenleniş biçimlerinin kamuoyu önünde tartışılmasını talep etmekteyiz.

Ayrıca özellikle belirtmek isteriz ki bakanlık aracılığıyla düzenlenen bu toplantıların ana başlıklarından olan Medeni Kanun ve Nafaka Hakkı tartışmalarında kadın hukukçuların dışarıda bırakılmasını hiçbir koşulda kabul edemeyiz. Kanunda yer alan her hak ve kazanımın bizlerin mücadelesi sonucu elde edildiğinin, bir lütuf olmadığı gibi toplumun sadece bir kısmının yahut yöneticilerin insafına bırakılmayacağının da bilincindeyiz. Mevcut veriler açıkça göstermektedir ki aile bütünüyle olumlu tanımlamalardan oluşmamakta, her gün yenisi eklenen tanımlar ve yüceleştirmeler en başta kadınların hak ve özgürlüklerini kısıtlamakta ve sıklıkla altı çizilen/pekiştirilen toplumsal cinsiyet normları kadınların hayatına mal olmaktadır. Bu nedenle aile yeniden tanımlanacak ise kadınlar bu sürece öncülük etmelidir. Ayrıca defaatle hatırlatmak isteriz ki öncelikli gündemimiz giderek artan ev içi şiddet, kadın cinayetleri ve İstanbul Sözleşmesinden çekildikten sonra uygulanamayan 6284 sayılı Kanun nedeniyle söz konusu şiddetin önlenememesi ve cezasızlık politikalarının norm haline gelmesidir. Bu nedenle her fırsatta dile getirdiğimiz gibi İstanbul Sözleşmesi'nin yemden uygulanması için bütün sorumlu ve yetkililere çağnda bulunuyor, kadınların aleyhine kurulan her söze, yapılan her eyleme karşı mücadele edeceğimizi yineliyoruz.

Editör: Haber Merkezi