Myanmar'ın merkezini vuran iki büyük deprem, bölgede şiddetli yıkıma yol açtı. Deprem nedeniyle sağlık hizmetleri aksarken, binlerce kişi yaşamı tehdit eden yaralanmalar ve hastalık salgınları riskiyle karşı karşıya kaldı. DSÖ, en üst düzeyde acil durum aktivasyonu ile harekete geçerek, ilk 24 saat içerisinde yaklaşık üç ton acil tıbbi malzeme dağıttı ve küresel Acil Tıbbi Ekipleri koordine etmeye başladı.
DSÖ, önümüzdeki 30 gün içinde yaşam kurtaran travma bakımı sağlamak, hastalık salgınlarını önlemek ve temel sağlık hizmetlerini yeniden tesis etmek için acilen 8 milyon ABD dolarına ihtiyaç duyduğunu açıkladı.
Acil Eylem Çağrısı
Bu acil yardım çağrısı (Flash Appeal), DSÖ'nün depremden etkilenen bölgelerde hayat kurtarmak, hastalıkları önlemek ve temel sağlık hizmetlerini istikrara kavuşturmak amacıyla acil önceliklerini ortaya koyuyor. DSÖ, kritik sağlık yardımını en çok ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırmak için acil olarak 8 milyon ABD dolarlık fon talep ediyor. Şu ana kadar DSÖ, Acil Durumlar İçin Ayrılan Fon'dan 5 milyon ABD dolarlık bir kaynak ayırıp operasyonları hızlandırmak için harekete geçti. Ancak daha fazlasına ihtiyaç var.
Desteğiniz hayati önem taşıyor. Myanmar depremi yardım kampanyasına bağış yaparak en çok ihtiyaç duyulan bölgelerde kritik bakım sağlanmasına yardımcı olabilirsiniz.
Depremin Etkileri ve Sağlık Sistemi Üzerindeki Yük
28 Mart 2025'te Myanmar'ın Sagaing Bölgesi'nde, Mandalay yakınlarında iki büyük deprem meydana geldi. 7.7 büyüklüğündeki ilk şok saat 12:50'de, 6.4 büyüklüğündeki ikinci sarsıntı ise 1:02'de gerçekleşti. Depremler, dünyanın en uzun ve aktif fay hatlarından biri olan Sagaing Fay Hattı üzerinde oluştu.
Deprem, sağlık tesisleri, yol ağları, köprüler gibi kritik altyapılarda büyük hasara neden oldu. Mandalay ve Nay Pyi Taw’daki iki ana havalimanı geçici olarak kapatıldı. Sagaing, Mandalay, Magway, Bago, Doğu Shan Eyaleti ve Nay Pyi Taw'da olağanüstü hal ilan edildi. Bu bölgeler, zaten süregelen çatışmalar ve zorla yerinden edilme krizleri nedeniyle çok kırılgan bir sağlık sistemine sahipti.
Sagaing Bölgesi, 307 bin kişilik bir nüfusa sahip olup, hem yoğun şehir alanlarını hem de uzak köyleri içeriyor. Köylerdeki ahşap yapıların çoğu yıkıldı ve bölgeye erişim kısıtlandı, bu da insani yardım çalışmalarını zorlaştırdı. Ön değerlendirme raporları, büyük oranda travmaya bağlı yaralanmaların ve acil tıbbi bakım ihtiyacının bulunduğunu gösteriyor. Elektrik ve su kesintileri nedeniyle, sağlık hizmetlerine erişim daha da zorlaştı ve su kaynaklı hastalıkların yayılma riski artıştı.
Epidemiyolojik Riskler
Depremin vurduğu bölgeler, halihazırda kolera ve akut sulu ishal (AWD) salgınlarının etkisi altındaydı. 2024 Temmuz ayından bu yana Myanmar'da 9 bölgede kolera yayılıyor ve depremin, mevcut sağlık sistemini daha da zora sokarak bu salgının kontrol altına alınmasını zorlaştırması bekleniyor.
Ayrıca, deprem sonucu binlerce kişi barınaktan yoksun kaldı ve geçici barınaklar aşırı kalabalıklaştı. Bu da solunum yolu enfeksiyonları, deri hastalıkları, dang humması ve kızamık gibi aşı ile önlenebilir hastalıkların yayılma riskini artırdı. Kırık, açık yara ve ezilme sendromu gibi travmaya bağlı yaralanmalar, ameliyat kapasitesinin sınırlılığı nedeniyle enfeksiyon ve komplikasyon risklerini artırıyor.
Sonuç
Myanmar, zaten hassas bir insani kriz yaşarken, bu büyük depremler durumu daha da kötüleştirdi. DSÖ, en kısa sürede yeterli finansal desteğin sağlanmasının hayati olduğunu vurguluyor. Acil yardım çalışmalarının sürekliliği için uluslararası topluma ve bağışçılara harekete geçme çağrısı yapılıyor.