Adalet Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında, DEM Parti Ekmek ve Adalet Çalışma Grubu ile KHK'liler, tutsak aileleri, Barış Akademisyenleri ve adalet isteyen kesimlerin temsilcileri Meclis önünde açıklama yaptı.
“Eşitlik ve Adaletin Hakim Olduğu Bir Gelecek İçin Hep Birlikte Mücadele Etmeye Devam Edeceğiz.”
Ekmek ve Adalet Çalışma Grubu, mahpus aileleri, 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlerin aileleri, insan hakları savunucuları, KHK’liler ve Barış Akademisyenlerinin de aralarında bulunduğu bir grup, Meclis Çankaya Kapısı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin de katıldığı açıklamada çok sayıda siyasi parti ve kitle örgütü temsilcisi yer aldı.
Açıklamada, “Tecrit insanlık suçudur”, “Siyasi yargılamalara son verilsin" “10 Ekim’i unutmayacağız” ve “KHK’lar gidecek biz kalacağız” dövizleri taşındı.
“İŞSİZLİĞE VE AÇLIĞA MAHKUM BIRAKILDIK”
Eylemde ilk olarak konuşan Barış Akademisyeni Yasemin Özgün, 2016 yılından itibaren çok sayıda akademisyenin işsizliğe ve açlığa mahkûm bırakıldığını hatırlatırken, “Kendimizi uzun yıllar süren bir mücadelenin içinde bulduk. Hala pek çok arkadaşımız mahkeme kararıyla dönmeyi bekliyor. Pek çok arkadaşımız bu hukuksuzluklara mücadelesini sürdürüyor. Adalet arayışımız hala devam ediyor. 2016’dan bu yana yaklaşık 89 yıl geçti ve bu haksızlık, hukuksuzluk tüm boyutlarıyla devam etmekte pek çok arkadaşımız tam zamanlı işlerde çalışamıyorlar. Var olan sistem içerisinde kendilerine yer bulamıyorlar ve öğrencilerinden, akademiden ve barış mücadelesinden uzaklaştırılmaya çalışıldılar ama mücadelemiz sürecek bütün arkadaşlarımız dönene kadar” dedi.
“BU KADAR DÜŞMAN HUKUKU OLAMAZ”
Sonrasında KHK’liler Platformu adına söz alan Münir Korkmaz, sorunların çözümü olarak Meclis’i işaret etti. Korkmaz, “Sadece barış istedikleri için sadece sendikal eylemlere katıldıkları için sadece çocuğunu dershaneye gönderdiği veya sendika üyesi olduğu için ceza alanlar da adil bir şekilde yeniden yargılanacaklar. Bu kadar düşman hukuku olamaz. Ben 12 Eylül’ü de yaşadım 12 Eylül’de sadece 4 yıl süren bir süreç vardı. O dönem ki mahkemeler dahi buradan daha adaletliydi” diye konuştu.
TUTSAK YAKINI: HASTA TUTUKLULARI SERBEST BIRAKIN
Ardından konuşan Akdeniz Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği’nden (AATUHAY-DER) Refika Akın, hasta tutsak kız kardeşi Gulazer Akın'ın 28 yıldır cezaevinde olduğunu söyleyerek, “Hasta tutukluları bırakın” çağrısında bulundu. Refika Akın, “Bizi dövdüler, çocuklarımızı sürdüler biz yine barış istiyoruz. İlla ölümlerini mi bekliyorlar. Yeter. Biz de insanız” dedi. Konuşmanın ardından “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganları atıldı. (MA)