İmamoğlu, seçimle göreve gelen belediye başkanlarının yargı kararları ve suçlamalarla görevden alınmasının demokrasi ile bağdaşmadığını belirtti.
İmamoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Seçimlerden önce ‘kanunda gösterilen şartlara uygun’ olanların, her nedense seçildikten sonra çeşitli yargı kararları ve suçlamalarla görevden alınması ya da tutuklanması, demokrasi ile bağdaşmamaktadır. Son olarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne de kayyım atanmıştır.”
Kayyım uygulamalarının, halkın seçme hakkını yok saydığını belirten İmamoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı çözüm süreci ile kayyım kararlarının çeliştiğini vurgulayarak, “Birbiriyle çelişen bu politikalar milletimizin aklını karıştırmakta, ülke yönetiminde ikilik mi var algısı yaratmaktadır” dedi.
Muhalefetin yanı sıra iş dünyası, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar, işçiler ve emekliler gibi geniş toplum kesimlerinin hedef alındığını dile getiren İmamoğlu, seçim sonuçlarını kabullenemeyen bir kesimin toplumun büyük çoğunluğuna yönelik bir öfke içinde olduğunu ifade etti.
Açıklamasını sert sözlerle sürdüren İmamoğlu, “Millet hesap vermez, hesap sorar. Makamlar kimsenin tapulu malı değildir. Kendini ülkenin sahibi, milleti de kiracı zannedenler artık kaybetmiştir. Ne kadar zulmetseniz de, bu son alenidir” ifadelerini kullandı.
Ekrem İmamoğlu’nun açıklamaları, seçim sonrası siyasi atmosferde muhalefetin kayyım atamalarına karşı duruşunu bir kez daha gözler önüne serdi. Kayyım uygulamalarının demokratik sürece etkileri ve kamuoyundaki yansımaları ise tartışılmaya devam ediyor.