Adana nadide bir mücevher, Altın Koza Film Festivali de ışıltılarından biridir.

Adana; doğası, tarihi, verimli toprakları, sanayi birikimi, eşsiz gastronomisi, benzersiz insan yapısı ile sadece ülkemizin değil, dünyanın nadide şehirlerinden biri. Denizi, gölleri, nehirleri, lagünleri, eşsiz endemik bitkileri ile adeta bir mücevher olan Adana’nın bereketli topraklarında sanatın birçok dalında evrensel değerde sanatçılar yetişti ve yetişmeye devam ediyor.

Zeydan KARALAR

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı

SİNEMA UMUTTUR, SİNEMA DAYANIŞMADIR

Altın Koza A.Ş Genel Müdürü Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin ORHAN 

ŞEHİR TİYATROSU, ‘MİSAFİR’ OYUNUNUN PRÖMİYERİNİ YAPTI ŞEHİR TİYATROSU, ‘MİSAFİR’ OYUNUNUN PRÖMİYERİNİ YAPTI

Yüzyıllardır farklı kültürlerin ve kimlikle­rin bir arada yoğrulduğu büyük bir kültü­rel mozaik olma özelliği taşıyan Adana, Anadolu'nun tüm farklılıklarını içinde barındıran bir Türkiye minyatürüdür. Bu rengârenk kültürel mozaiğin içinden çıkan, birbirinden özgün yazarlar, şair­ler, ressamlar ve sinemacılar bunun en somut örnekleridir. Bu sanatçılar, kendi alanlarındaki üretimleriyle geçmişten günümüze kadar ülkemizin kültür ve sanat yaşamına getirdikleri yeniliklerle yön vermişlerdir. İşte bu muhteşem insan kaynağı, Adana'yı yerel bir kentten çok uluslararası bir marka haline getirmiştir.

Geçmişte neredeyse her mahallesinde bir sinema bulunan ve bu özelliğiyle bir sinema kenti olarak anılan Adana, sektöre kazandırdığı yönetmenler, yapımcılar ve sinema emekçileriy­le sektörün kalbinin attığı bir merkez olma özel­liğini, Altın Koza Film Festivali ile taçlandırmış ve festivale uluslararası bir boyut kazandırmıştır.

Sinema sektörü, pandemi ve sonrasında yaşanan ekonomik krizin etkisiyle zor bir dönemden geçme­sine rağmen; Altın Koza Ulusal Uzun Metraj ve Bel­gesel Film Yarışması'na 135 filmin başvurması, sek­törün Altın Koza'ya verdiği değeri göstermektedir.

Jüri başkanlığını filmleriyle uluslararası alanda büyük başarılar elde etmiş usta yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ın yapacağı, Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'nda bu yıl finale kalan 11 filmin 5'inin Türkiye, 5'inin ise dünya prömiyerine ev sahipliği yapacağız. Ayrıca festivalin yarışma bö­lümlerinde bulunan 67 filmden, başvuru yapan 2 Türkiye ve 2 dünya prömiyeri içeren 8 belgesel

Kentlerin kimliğini o kentin tarihi, kültürü, coğrafi ve sosyal yapısı belirler. Bu unsurlar, kentin karakterini ve benzersizliğini oluşturmaktadır. Adana'da öne çıkan unsur ise kültür ve sanat hayatıdır. Bunu ise kültürel çeşitliliğin ve çok sesliliğin yarattığı zenginliğe borçlu olduğumuzu düşünüyorum.

film finalistini, 51 ülkeden 535 filmin başvurduğu ulusal kısa film yarışmasında 20 finalisti, 201 baş­vurunun olduğu öğrenci kısa film yarışmasında ise 26 finalisti Adana izleyicisiyle buluşturacağız.

Bu yıl ilk defa yarışmaya dâhil edilen Edebi­yat Uyarlaması Uzun Metraj Senaryo Yarış­ması, Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Muzaffer İzgü gibi usta yazarların doğduğu toprak­lara saygı duruşu niteliğinde olacaktır.

Festivalin bu denli gelişip Türk sinemasının en prestijli parçalarından biri haline gelmesi, hiç kuşkusuz Adana halkının sinemayla olan güçlü bağları sayesindedir. Bu nedenle yazlık sinema gösterimleri, şehir merkezinden ilçelere, ilçelerden köylere kadar geniş bir gösterim ağına yayılacaktır. 55.yılında 31.'sini gerçekleştirmekten büyük onur ve gurur duyduğumuz Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında, 14 ilçenin ta­mamında gezici sinema ile ilçe merkezi ve köylerde, 4 merkez ilçede kurulacak yazlık si­nemalarda ve mahalle gösterimleriyle tüm hal­kımızı açık hava sinemalarıyla buluşturacağız.

Tüm bunların yanında, bir gezici sinema­mız "SİNEMA UMUTTUR, SİNEMA DAYA­NIŞMADIR" mesajıyla, ülkemizi derinden sarsan 6 Şubat depreminden ağır şekilde etkilenen Hatay, Maraş, Kilis, Osmaniye, Adıyaman ve Malatya şehirlerinde gös­terimlerini sürdürecek. Ayrıca, sinema salonlarımızda dezavantajlı bölgelerde eğitim almakta olan 3.000 ilkokul ve orta­okul öğrencimizi sinema ile tanıştıracağız.

Son üç festivalde, iklim kriziyle mücadele ve sür­dürülebilirlik, festivalin teması olmaktan çıka­rak festivalin içeriğinin bir parçası haline geldi.

Bu amaçla misafirlerimizin ulaşımının büyük bö­lümünü ABB'ye ait elektrikli otobüsler ve spon­sorlarımızın hibrit araçları ile gerçekleştireceğiz.

Ayrıca, sinema salonlarına gelip film izleyen her öğrencimiz için de Ada­na'da orman yangınlarında yok olan bir bölge ağaçlandırılacaktır.

Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi ile yap­tığımız protokol çerçevesinde başlattığımız ve bu yıl 3.'sü gerçekleşecek olan Çukurova Altın Koza Film Akademisi ile sektör ve akademiyi bir araya getirerek öğrencilerimize hem bir festival deneyimi hem de henüz mezun olmadan sektöre dâhil olma fırsatı sunuyoruz. Bu yıl, yine 20'den fazla üniversiteden aramıza katılacak olan 100'ü aşkın öğrencimizi akademimizde ağırlayacağız. Senaryo, görüntü, kurgu, sanat ve yapım alanla­rında akademi ve sektörden konuklarımızla ger­çekleşecek olan Çukurova Altın Koza Film Aka­demisi, Sundance ödüllü yönetmenimiz Tolga Karaçelik'in yönetmenlik eğitimiyle sona erecek.

Altın Koza'nın bir görevi de sinemanın büyülü dokunuşuyla hepimizin hayatına girmiş olan sinema emekçileri ve yıldızlarını hatırlatıp onur­landırmaktır. Bu amaçla verilen ödüllerin ilki, açılış gecemiz olan 23 Eylül'de; roman ve öy­küleri sinemamıza ilham olmuş Adanalı yazar Orhan Kemal'in anısını yaşatmak ve sinema­mıza katkı sağlayan emekler adına sinema emekçilerine verilecek ödüller; yönetmen, se­narist ve oyuncu yönetmeni Muzaffer Hiçdur- maz'a, oyuncu Güler Ökten'e ve oyuncu, tiyatro yönetmeni ve seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper'e takdim edilecek. Orhan Kemal Emek Ödülleri, 23 Eylül Pazartesi akşamı düzenle­necek Açılış Töreni'nde sahiplerini bulacak.

Sinemamıza verdikleri emeğin yanı sıra ka­riyerleri boyunca olağanüstü başarı elde etmiş, halkımızın sevgisini ve takdirini kazan­mış, benim de hayranlıkla izlediğim iki büyük ustaya, Demet Akbağ ve Uğur Polat'a, 26 Ey­lül'de Altın Koza Onur Ödülleri takdim edilecek.

Festivalimizde, 1969'da "Seyyit Han" ile En İyi Erkek Oyuncu seçilen, 1970'de "Umut" filmi ile kazandığı birincilik ödülünün parasını filmde yer alan oyuncular arasında paylaştıran ve 1971'de "Ağıt, Acı, Umutsuzlar" filmleri ile tüm ödülleri toplayarak bir Altın Koza efsanesine dönüşen, Altın Palmiye ödüllü Yılmaz Güney'i, ölümünün 40. yıl dönümünde özel bir sergiyle anacağız. 1970 yılından bu yana yaptığı çalış­malarla en büyük Yılmaz Güney arşivine sahip olan Tahir Yüksel'in koleksiyonundan yararla­nılarak hazırlanan sergide, usta oyuncunun hayatı ve sanatı tüm yönleriyle ele alınacak ve sanatseverlerle buluşturulacaktır. Güne/in arkadaşı Tahir Yüksel'e yazdığı ve serginin de adı olan "Endişesiz bir dünya, endişesiz bir ülke" temennisinin gerçekleşmesi umuduyla...

Altinkoza_festival_gazetesi

film_gosterim_brosuru Etkinik

film_gosterim_brosuru

Editör: Haber Merkezi