Kamu görevlisi kavramı birçok hukuk dalını ilgilendirmektedir. Ancak kamu görevlisi kavramı üzerinde tam bir uzlaşma sağlanamamıştır. Kamu görevlisi kavramı geniş yorumlanmaktadır.
Ceza hukuku anlamında kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluylqa ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir.
Bir kimsenin kamu görevlisi sayılması için aranan en temel ölçüt kişinin kamusal faaliyeti yürütüyor olmasıdır.
Kamusal faaliyeti yürüten herkes ceza hukuku anlamında kamu görevlisidir.
Peki kamusal faaliyet denilince akla ne gelmelidir?
Kamusal faaliyet, anayasa ve yasalarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir.
Kamu görevlisi olmayı belirleyen tek ölçüt, kamu otoritesine ait bir güç veya yetkinin olmasıdır.
Ancak kamusal faaliyetin yürütülmesine özel hukuk hükümlerine göre katılan kişiler kamu görevlisi sayılmaz. Örneğin bir kamusal faaliyeti özel hukuk hükümlerine göre ihale usulüyle alıp yürüten kişiler kamu görevlisi sayılmaz. Bu bakımdan hizmet satın alınması suretiyle kurulan hukuksal ilişkiye dayalı olarak iş gördürülen yüklenici firma çalışanları kamu görevlisi sayılmaz.
KİT personeli, kendisine karşı işlenen suçlarda değil, kendisinin işlediği suçlardan ötürü kamu görevlisi sayılmaktadır. Bu personel, fail oldukları suçlardan dolayı kamu görevlisi sayılmaktadır. Ancak KİT personeli, kendi işlediği bütün suçlardan dolayı değil, yalnızca teşebbüslerin ve bağlı ortaklıkların paralarına ve para hükmündeki evrak ve senetlerine ve diğer mevcutlarına karşı işledikleri suçlar, bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterleri üzerinde işledikleri suçlar ve ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı kamu görevlisi sayılmıştır.
Özel yasalarda bazı kişilerin kamu görevlisi gibi cezalandırılacağından söz edilmektedir. Bu durumda bu kişiler suç işlediğinde kamu görevlisinin alacağı cezayı almakta, ancak bunlara karşı suç işlendiğinde fail kamu görevlisine karşı suç işlemekten dolayı ceza artırımına maruz kalmamakta ve özel bir rejime tabi tutulmamaktadır.
Özel güvenlik görevlileri, görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
Kooperatif yönetim kurulu üyeleri ve memurları, suç oluşturan eylemlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır.
Özel yasalarda bazı kişilerin kendi işledikleri veya onlara karşı işlenen suçlardan dolayı kamu görevlisi sayıldıklarından söz edilmektedir. Bu durumda bu kişiler suç işlediğinde kamu görevlisinin alacağı cezayı almakta, bunlara karşı suç işleyen kişiler de kamu görevlisine karşı suç işlemekten dolayı ceza artırımına maruz kalmakta ve özel bir rejime tabi tutulmaktadır.
Spor müsabakalarında görev yapan hakem, gözlemci ve temsilciler bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılmaktadır.
Tebligat Yasasının uygulanmasında görevli bulunan memur ve hizmetliler ile mahalle, köy, muhtar ve ihtiyar heyeti ve meclis üyeleri, işledikleri suçlar ve kendilerine karşı işlenen suçlardan dolayı, Türk Ceza yasasının kamu görevlisine ilişkin hükümlerine göre cezalandırılırlar.
Ceza hukukundaki kamu görevlisi ile idare hukukundaki kamu görevlisi kavramı eş anlamlı değildir. Zira ceza hukukunda kamu görevlisi olmak için istihdam ilişkisi aranmaz. Ancak idare hukuku anlamında kamu görevlisi olabilmek için bir kadroya atanmış olmak ya da sözleşmeli personel olarak çalışmak gerekir. Serbest çalışan avukat, ceza hukuku anlamında kamu görevlisidir ancak idare hukuku anlamında kamu görevlisi değildir.
Kamu görevlisi tarafından işlenen suçlar, gerçek ve görünüşte görev suçları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Gerçek görev suçlarında failin kamu görevlisi olması suçun unsurudur.
Görünüşte görev suçlarında kamu görevlisi suçun unsuru değildir. Kamu görevlisi olmayan kişiler de görünüşte görev suçunu işleyebilir.
Örneğin kamu görevlisi olmayan bir kimse tarafından işlenmesi durumunda güveni kötüye kullanma suçunu oluşturan eylemin, kamu görevlisi tarafından işlenmesi durumunda zimmet suçunu oluşturması gibi.