SAVAŞ; EN BÜYÜK EKOKIRIM SUÇUDUR!
Savaş, en büyük ekolojik yıkım olduğu gibi, doğanın ve yaşamın en temel ihtiyacı olan barışı da tehdit ediyor. Toplumsal sorunların demokratik, adil ve doğayla uyumlu çözümü için barışın ve halkların kardeşliğinin yanında duruyoruz.
Ülkemiz kritik bir süreçten geçiyor. Halklar arasında yıllardır süregelen çatışmalı ortamın sona ereceğine dair umut veren gelişmeler yaşanıyor. 40 yıldır devam eden ve ülkede derin acılara, kayıplara ve ekolojik yıkıma yol açan savaş sürecinin son bulmasının gerekliliğini vurguluyoruz.
Savaşların, sadece insanlar üzerindeki yıkıcı etkileriyle sınırlı olmadığını biliyoruz. Ormanlar yok ediliyor, topraklar verimsiz hale geliyor, su kaynakları kirletiliyor ve yok ediliyor. Tüm bunlar, ekosisteme büyük zararlar vererek iklim krizini derinleştiriyor. Savaşlar nedeniyle milyonlarca insan iklim/ çevre mültecisi olmak zorunda kalıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) verilerine göre, ekolojik sorunların yüzde 34'ü savaş ve silahlardan kaynaklanıyor. Aynı zamanda, biyolojik çeşitlilik açısından zengin alanların yüzde 65-70'i son 60 yılda savaş ve çatışmalar nedeniyle tahrip edilmiş durumda.
Bu nedenle, başlatılan barış sürecini önemsiyoruz. Doğa ve yaşam savunusunun sınır tanımayan bir anlayışla ele alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Tüm canlıların yaşam hakkı vardır ve doğa ile uyumlu bir geleceğe ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. Kapitalizmin sınırsız silah üretimi ve savaş politikaları, yaşamı ve doğayı yok ediyor. Geçmişte, dünyada 100 milyona yakın insanın bu sürecin sonucunda öldüğünü hatırlatıyoruz.
Barışı savunmanın önüne geçmek için yapılan her türlü girişime rağmen, muhalefet partilerini, sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, ekoloji örgütlerini ve ulusal/uluslararası tüm doğa ve yaşam savunucularını cesaretle hakikati ve barışı savunmaya çağırıyoruz.
SAVAŞA KARŞI BARIŞI,
ÖLÜME KARŞI HAYATI SAVUNUYORUZ!
Saygılarımızla,
İklim Adaleti Koalisyonu
