Donald Trump 20 Ocak'ta göreve hazırlanırken ABD'nin Los Angeles şehrinde başlayan orman yangınlarının bilançosu ağırlaşıyor.
16 Ocak 2025 tarihli Los Angeles Adli Tıp Kurumu'ndan yapılan açıklamaya göre, 7 Ocak'tan bu yana süren orman yangınlarında 27 kişi yangınlar nedeniyle hayatını kaybetti, sayısız canlı hayvan da aynı kaderi paylaştı. 26 kişinin kayıp olarak kayıtlara geçtiği açıklanırken 90 bin kişinin tahliye uyarısı altında olduğu bildirildi.
Devam eden yangınların neden olduğu toplam hasar ve ekonomik kaybın 250 milyar dolar ile 275 milyar dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.
Kasırga şiddetindeki rüzgarlar, sekiz aydan uzun bir süredir yağmur görmeyen kurak ve çalılıklarla dolu bölgede 7 Ocak'ta çok sayıda yangına yol açtı. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Yönetimi "İklim değişikliği, artan sıcaklık ve kurak atmosfer, ABD'nin batısındaki orman yangını riskinin ve boyutunun artmasında önemli bir rol oynadı" diyor.
Son yıllarda gezegenin deneyimlediği orman yangınları, küresel ısınmanın bir sonucu olmanın ötesinde, bu süreci hızlandıran bir faktör olarak da karşımıza çıkıyor. Atmosfere salınan karbondioksit ve metan gibi sera gazları, dünyamızın sıcaklığını daha da artırıyor. Bu kısır döngü, yalnızca ekosistemlerin çöküşüne değil, aynı zamanda tarım alanlarının yok
İklim bilimcilerinin onlarca yıldır uyarıda bulunmalarına rağmen iktidardakiler bu tür yangınları kontrol altına almak için gerekli kamu hizmetlerini sistematik olarak sabote ediyor. Sıcak ve kuru mevsimlerde sık sık orman yangınlarının çıktığı Los Angeles'ta, itfaiye departmanının 2024 yılı bütçesinden yaklaşık 18 milyon dolar kesildi. Los Angeles İtfaiye teşkilatı yangınların başlamasından haftalar önce bu kesintinin "büyük yangınlara hazırlık ve müdahale yeteneğini" azaltacağı konusunda uyarıda bulundu. Los Angeles'ta itfaiye hizmetlerinde finansman eksikliği cezaevi emeğiyle telafi ediliyor. Mahkumlar minimum eğitimle, ön saflarda ve günde 100 TL ye eşdeğer bir ücretle tehlikeli işler yapıyorlar.
Suyun özelleştirilmesi orman yangınlarını söndürme çalışmalarında kullanılması gereken kritik su rezervuarlarına ulaşılmasını engelledi. Eyalette 130 bin dönümlük arazinin sahibi Resnick ailesi yer altı su depolama alanı "Kern Water Bank"te yaklaşık yüzde 57 hisseye sahip.
Los Angeles mega projeleri ile zenginler için gayrimenkul sektörüne endekslemiş, orman içine yapılan villalarıyla ünlü bir bölge ve ABD'deki en yüksek evsizlik oranına sahip. 75.000 evsiz var ve bunların çoğu çadır kamplarda yaşıyor. Yangınlar güvencesiz insanlara daha fazla zarar veriyor. Yangından en çok etkilenenler yaşlı, engelli ve sokakta yaşayan insanlar.
Zenginler özel itfaiye ekiplerine büyük paralar harcayarak kendilerine koruma kalkanı satın aldılar. Özel sigorta şirketleri su kaynakları, kamyonları, hortumları, yangın söndürücü kimyasalları ve diğer endüstriyel ekipmanlarıyla yangına karşı fahiş fiyat uygulayan 'acil durum çağrısı' hizmetleri sundu. Sosyal medyada emlak yatırımcısı Keith Wasserman Pasifik Palisades'deki evini koruyabilecek özel itfaiyecilere erişmek için her miktarı ödeyeceği mesajını paylaştığında büyük bir infial yarattı. Dünyanın en zengin, kişi başı gelirin en yüksek olduğu bölge de dahi kamu hizmetleri serbest piyasaya terk edildiğinde felaketin boyutlarına tanıklık ediyoruz.
Ulusal ve küresel tehditlere karşı gezegenimizi savunacağız
Donald Trump'ın göreve başlaması, zaten tehlikeli olan durumu daha da kötüleştirecek. Ulusal ve küresel çapta aşırı sağ için bir rol model olan Trump son seçim kampanyasında iklim değişikliğini "büyük bir aldatmaca" olarak göstermeye devam etti. Önceki iktidar döneminde "küresel ısınma kavramının ABD'nin rekabet gücünü azaltmak amacıyla Çin tarafından yaratıldığını", bilim çevrelerinin iklim değişikliği meselesini abartmakta olduğunu iddia ediyordu. İşsizliğe ve düşük ücretlere neden olacağı gerekçesiyle ABD'yi Paris Anlaşması'ndan çıkarttı, çevre koruma konusunda birçok önemli düzenlemeyi kaldırdı. Kömür üretimine sınırlamalar getiren düzenlemeleri gevşetti ve fosil yakıt endüstrisine yeni destekler sağladı. Bu durum, karbon emisyonlarının daha da artmasına neden oldu.
Yeni dönemde Donald Trump kabinesine Enerji Bakanı olarak görevlendirilen Chris Wright, 2,7 milyar dolarlık piyasa değerine sahip petrol sahası şirketi Liberty Energy'nin CEO'su, yer altı sularını kirleten kaya gazı üretiminin başlatıcısı Pinnacle Technologies'in kurucusu. İklim krizine inanmadığını açıkça dile getiriyor, fosil yakıtlardan uzaklaşmayı hedefleyen politikaları eleştiriyor ve küresel iklim hareketinin "kendi ağırlığı altında ezildiğini" iddia ediyor.
İklim acil durumu ilan ediyoruz
2024 kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. Bizi güvende tutacak 1,5 derece eşiğini aştık. 2030 yılına kadar petrol, gaz ve kömürden çıkışı sağlamalıyız ancak devletlerin azaltım taahhütleri dünyayı yüzyılın sonuna kadar 3 derecenin üzerinde bir ısınmaya doğru götürüyor.
Atmosfere en fazla sera gazı salan ülkenin başkanı Donald Trump, kötüleşen iklim değişikliği karşısında büyük acılar yaşayan Amerikan halkına olduğu kadar bütün dünya halkları için de bir tehdit.
Yükselen sıcaklıklar ve felaketlerle geçen bir yılın ardından, iklim adaletini devletlerden ya da şirketlerden beklemeyen bizler, herkesi Trump'ın ve dostu Erdoğan'ın öldürücü politikalarına karşı harekete geçmeye, hükümetlerin ve şirketlerin çevre politikalarına karşı çıkmaya, gezegenimizi ve yaşamı yaşatmaya çağırıyoruz.