Temiz suya erişim olmadan, onurlu, istikrarlı ve sağlıklı bir yaşam imkansızdır
Doğayı ve halkı gözeten bir İklim Kanunu oluşturulmalıdır
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, 22 Mart Dünya Su günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Ekosistem için su kaynaklarının korunmasının büyük önem taşıdığını belirten Çak; bu önemli konuda duyarlılıkları arttırmak, su kaynaklarının korunması için önlemler alınabilmesi amacıyla 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 22 Mart tarihini 'Dünya Su Günü' olarak ilan ettiğini ifade etti.
Hıdır Çak’ın açıklamasında; Dünya Su Gününde her yıl bir tema belirlendiği ve 2025 yılı Dünya Su Günü'nün temasının 'Buzulların Koruması' olduğunu ifadeleri yer aldı.
Çak, buzulların önemini ise; “Buzullar, küresel iklimi düzenlemek ve milyarlarca insan için elzem olan tatlı su sağlamak açısından hayati öneme sahiptir. Ancak, 1800'lerden beri insan faaliyetleri tarafından yönlendirilen iklim değişikliği nedeniyle, bu hayati kaynaklar hızla eriyor. Hızla eriyen buzullar, insanlar ve gezegen üzerinde derin etkilere neden oluyor” sözleriyle ifade etti.
Çak, açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi:
“Güvenli içme suyuna ulaşabilmek insan hakkıdır. Temiz suya erişim olmadan, onurlu, istikrarlı ve sağlıklı bir yaşam neredeyse imkansızdır. Bugün yeryüzünde suya erişemeyen ve yeterli hijyen koşullarından yoksun insanların sayısı milyarlarla ifade edilmektedir. Güvenli su miktarına erişimden yoksun olduklarından, her yıl su ile ilişkili hastalıklardan çok sayıda insan ölmektedir. Dünya nüfusu hızla artarken ve iklim değişikliği kuraklıkları yoğunlaştırdıkça, su kaynaklarının eşitsiz paylaşımı dolayısıyla yoksul ülkelerin payına düşen daha da azalmaktadır.
Ülkemizde suyun çıkarılması, işlenmesi, dağıtımı, atık suyun toplanması ve arıtılması gibi su hizmetlerinin tüm aşamalarında ticarileşme ve özelleştirilme süreci yaşanmaktadır. Su varlıklarımızın gözümüz gibi korunması gerekirken, ne yazıktır ki özel sektör tarafından rant alanı haline dönüştürülmesine imkan verilmektedir. Tarım alanları ve meralar yapılaşmaya açılmaktadır.
Plansız büyüme artan nüfus, nüfusun belli merkezlerde toplaması sorunu büyütmektedir. Artan betonlaşma ve kentsel dönüşüm uygulamalarıyla yoğunluğun artması da yeni sorunlar yaratmaktadır.
Ülkemizde su kaynaklarının korunmasında merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin ve halkın işbirliği içinde çalışması önem teşkil etmektedir. Bu da doğru su politikasının hayata geçirilmesi ile mümkündür. Şehir planlamasında atılacak adımlar kuraklık ve su varlıklarımızın korunması açısından önemli bir yer tutmaktadır.
Doğru su politikasının yönlendirmesi altında, tarımsal üretimde vahşi sulama, ilkel tarım terk edilmeli, bilinçli tarıma geçilerek, suyun verimli kullanılmasına yönelik yağmurlama ve damla sulama yöntemleri kullanılmalıdır.
Doğru adımlar atılması gerekirken kapalı kapılar ardında hazırlanan ve maalesef ki doğru çözümler içermediği gibi, büyük şirketlerin çıkarları doğrultusunda hazırlanan İklim Kanunu 26 Şubat 2025 tarihinde Çevre Komisyonu’ndan geçirildi.
Ticari kaygılarla yürütülen bu yasal değişiklik, derelerin kurumasını, tarım arazilerinin yok edilmesini bölgelerin ormansızlaştırılmasını, havanın kirletilmesini engellemek bir yana bunun yolunu açacaktır.
Enerji, madencilik, altyapı, tarım, turizm alanlarındaki mevcut yıkıcı politikalar değiştirilerek; bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda, sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla, iklim adaletini sağlayan, doğayı ve halkı gözeten bir İklim Kanunu oluşturulmalıdır.
İnşaat Mühendisleri Adana Şubesi olarak Dünya Su Gününde; su varlıklarımızın doğru yönetilmesi ve geleceğe yönelik doğru planlanması yönündeki adımların acilen atılması gerektiğini vurgularız.”