Türkiye son dönemde yangın, sel felaketleri ve yıkıcı sonuçlarının ardından iklim krizi gerçeğiyle acı bir şekilde yüzleşti. Sonrasında ise çevre duyarlılığını ortaya koyan küresel ısınma ve karbon ayak izi gibi temel konu başlıkları gündeme oturdu. Orman yangınları ve sellerin yaşandığı dönemde Google üzerinde yapılan aramalar incelendiğinde arama terimleri arasında bu iki başlığın yüzde yüzlük bir artışla ön plana çıktıkları görülmekte.
Yaşanan felaketler çevre krizi farkındalığının artmasını sağlamış gözüküyor. Peki, bu farkındalık günlük yaşama nasıl yansıyacak? Alışılmış tercihler, yerini yeni tercihlere mi bırakacak? İnsanlar araba ya da ev alırken karbon ayak izi sorgulayacak mı?
Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) üyesi, MTC Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Togay Cömert “Bu kaçınılmaz” diyor ve ekliyor: “Bugün artık yeni bir inşaat anlayışını konuşma zamanı. Özellikle ülkemizde son dönemde yaşanan orman yangınları ve sel felaketi tüm dünyayı etkileyen iklim krizi konusunda geldiğimiz noktanın özeti. Artık, bahane üretme şansımız yok.
Bütün sektörler, hepimiz harekete geçmek zorundayız. Elbette inşaat da büyük sorumluluk üstlenmesi gereken sektörlerin başında geliyor. Çevreye duyarlı, yeşil binaları planlamalıyız. İnşaat’ta artık Yeşil Devrim konuşulmalı, eskinin inşaat anlayışıyla ne bugünü ne de yarını inşa edebiliriz. Sorumluluk alarak harekete geçmek zorundayız. Eskiden daire alırken insanlar manzaraya bakardı, bugün karbon ayak izi, çevreye duyarlılık çok daha önemli hale geldi.”
İsraf Etmeyen Bina
“Büyük değişimler, küçük adımlarla başlar.” diyen Mustafa Togay Cömert, inovatif çözümleri yeni inşaatlara adapte etmek için planlama yaptıklarını söylüyor: “Şirket olarak küresel ısınma ve çevre krizi çok uzun zamandır gündemimizdeydi. Genç ve dinamik bir ekibimiz var, sürekli araştırıyoruz, yeni uygulamaları inceliyoruz. Doğal kaynakları çok iyi kullanmak zorundayız, çevreye duyarlı projeleri hayata geçirmek zorundayız. Bir inşaat yaparken en temel kriterlerin başında çevre gelmek zorunda. Biz bu konuda kendimize temel bir strateji belirledik. Yeni projelerimizde “İsraf Etmeyen Bina” konseptlerini hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yani bizim MTC olarak hayata geçireceğimiz binalarda yağmur suyu israfı olmayacak, atık sular niteliğine göre yeniden kullanılabilecek, örneğin duşta kullanılan atık su tuvalet sifonunda yeniden kullanılabilecek, ya da meyve sebze yıkarken akan su, bahçe sulamasında kullanılacak, ısı yalıtımları en üst düzeyde yapılacak binalarda, gereksiz ısıtma ve soğutma olmayacak, mimari çözümlerle güneş ışığını doğal aydınlatma kaynağı olarak maksimumda kullanacağız, güneş enerji panelleriyle doğa dostu çözümler planlıyoruz.”
Çevreye ve Cüzdana Dost Daire
MTC Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Togay Cömert, çevreye duyarlı inşa edilecek binaların ev ekonomisine de büyük katkı sağlayacağını söylüyor: “Bugün bir evin en önemli masraf kalemlerinin başında, ısıtma-soğutma, elektrik ve su giderleri gelmekte. MTC’nin “İsraf Etmeyen Bina” projeleriyle bu masraf kalemlerinde %60’a varan tasarruf hedefliyoruz. Şöyle düşünebiliriz bugün bir çekirdek ailenin elektrik faturası ortalama 400 TL, “İsraf Etmeyen Bina” projesiyle bu faturayı 160 TL’ye düşürmeyi hedefliyoruz. Yani insanlar bu yapıları tercih ederek hem çevreye, doğaya sahip çıkacaklar, hem de ciddi tasarruf sağlayacaklar.”