İsrail Gazze'de Gazetecileri Hedef Aldı: Ölü ve Yaralılar Var
İsrail ordusu, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasser Hastanesi yakınlarında gazetecilere ait olduğu bilinen bir çadırı bombaladı. Saldırıda gazeteci Helmi El-Faqawi ile Yusuf El-Hazandar adlı genç hayatını kaybetti, en az yedi gazeteci de yaralandı. Yaralanan gazeteciler arasında Ahmed Mansur, Hasan İslaih, Ahmed El-Ağa, Muhammed Fayek, Abdullah El-Attar, İhab El-Bardini ve Mahmud Avad yer alıyor.
Filistin Gazeteciler Forumu saldırıyı “kasti ve insanlık dışı bir eylem” olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada, “Bu saldırı tüm uluslararası hukuk kurallarının açık bir ihlalidir” denildi.
Bu saldırı, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik son haftalarda artırdığı saldırıların bir parçası. Özellikle Deir El-Belah kentinin beş mahallesine yönelik tahliye çağrılarının ardından düzenlenen hava saldırılarında sadece bir gün içinde 50'den fazla kişi yaşamını yitirdi. 18 Mart’tan bu yana Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısının 1.000’i geçtiği, ölenlerin çoğunluğunun kadın ve çocuk olduğu bildiriliyor.
Batı Şeria’da 14 Yaşındaki Çocuğa "Terörist" Suçlaması
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Turmus Aya kasabası yakınlarında 14 yaşındaki Filistin asıllı Amerikalı bir çocuğu öldürdü, iki kişiyi de yaraladı. Ordu, çocuk ve yanındaki kişileri “taş atan teröristler” olarak tanımlayarak olayı meşrulaştırmaya çalıştı. Filistin Dışişleri Bakanlığı ise bu saldırının, “İsrail’e yönelik uluslararası cezasızlık politikasının doğrudan bir sonucu” olduğunu belirtti.
Gözaltılar ve Yeni Saldırılar
İsrail askerleri, Ramallah yakınlarındaki Celazun Mülteci Kampı'ndan bir kız çocuğu ve eski bir mahkumu gözaltına aldı. Ayrıca El Halil’de ve Doğu Kudüs’ün kuzeyindeki Kalandiya’da da baskınlar düzenlendi. Han Yunus’ta El-Naffar ailesine ait bir eve düzenlenen hava saldırısında ölü sayısı 9’a yükseldi.
Dünya Genelinde Tepkiler
İsrail’in gazetecilere yönelik bu saldırısı, dünya genelinde tepkilere neden oldu. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), saldırının savaş suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ise gazetecilere yönelik artan hedefli saldırıların uluslararası bağımsız bir soruşturma ile ele alınması çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, gazetecilerin kasıtlı olarak hedef alınmasının uluslararası insancıl hukuka aykırı olduğunu vurguladı. ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) ise saldırının bağımsız soruşturma ile aydınlatılması gerektiğini ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını talep etti.
Dünya basın kuruluşları ve insan hakları örgütleri, İsrail’in medya çalışanlarına yönelik saldırılarına karşı sessiz kalınmaması gerektiği konusunda hemfikir. Özellikle savaş bölgelerinde görev yapan gazetecilerin korunması, ifade özgürlüğünün ve hakikat arayışının temel taşı olarak görülüyor.