Laiklik ihlalleri, Kasım ayı boyunca devlet kademelerinde, yargıda, üniversitelerde, eğitimde ve toplumsal alanda sistematik bir biçimde artarak sürmüştür.
Başta AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen yapılar olmak üzere, tarikat cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle resmi işbirlikleri gözle görülür biçimde güçlenmektedir.
Mülki idare amirlikleri ile bakanlıkların ve belediyelerin, R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen TÜGVA ile birlikte diğer tarikat cemaat uzantısı yapılarla yürüttükleri resmi faaliyetlerin yanı sıra bu yapılara tahsis edilen kamu kaynakları ile ortak yolsuzlukları dikkat çekicidir. Kasım ayı verileri, siyaset ve devlet kademeleri ile bürokrasinin, Anayasa’nın laiklik ilkesini hiçe sayarak tamamen dini içerikteki programlarını sürdürdükleri, bakan düzeyinde bu programlara katılımların, Anayasa ve laik hukuku hiçe sayan faaliyet ve düzenlemelerin arttığını ortaya koymaktadır.
Kasım ayı boyunca siyasi iktidarın en yetkili ağızlarından başlamak üzere Anayasa’nın ve laik hukukun hiçe sayıldığı söylemlerle Suriye’de emperyalizm ve işbirlikçileri tarafından cihatçı çeteler eliyle sürdürülen saldırıları meşrulaştırma girişimleri, sosyal medya, iktidar yanlısı basın, tarikat cemaat uzantıları ve siyasi iktidara mensup şahısların açıklamalarıyla yükselmiştir.
TSK’da Cumhuriyet değerlerinin, bu değerlere sahip çıkan görevlilerin tasfiyesine dönük adımların sıklaştığını ortaya koyan veriler Kasım ayı raporumuzda yer almaktadır. Bu durum, Türkiye’nin komşu olduğu bölgeye ilişkin söylem ve uygulamalarla birlikte değerlendirildiğinde ülkemizin karşı karşıya olduğu tehlikenin boyutlarını gözler önüne sermektedir.
Siyasi iktidarın laikliği ayaklar altına alan uygulamalarıyla birlikte gerek ana muhalefet, gerekse meclisteki diğer muhalefet partilerinin Cumhuriyet’ı yok sayan, laiklik karşıtı söylem ve eylemlerine ilişkin veriler Kasım ayı raporumuzda yer almaktadır. Bu durum, laiklik karşıtı saldırının kapsamını ve geldiği aşamayı göstermesi bakımından önemlidir.
Kasım ayı verileri siyasi iktidarın en yetkili ağızları tarafından tarikat ve cemaatlerin açıkça korunduğunu, laikliğe sahip çıkan toplumsal kesimlerin ise tehdit edildiğini ortaya koymaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığının “Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında laiklik karşıtı gerici uygulamaları ile Bakan Tekin’in laiklik karşıtı çıkışları Kasım ayında devam etmiştir. Eğitim modeli ve programı çalışmalarının tarikat cemaat bağlantılı isimler tarafından yürütüldüğüne ilişkin veriler Kasım ayı raporumuzda yer almaktadır. Eğitim kurumları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kurumların gerici örgütlenmelere tahsis edildiği verilerle ortaya çıkmaktadır. Eğitim alanındaki laiklik ve bilim dışı piyasacı kuşatma gelecek kuşakların nasıl büyük bir tehlike altında olduğunu ortaya koymaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile tarikat ve cemaat yapılanmalarının artan siyasi ve ekonomik gücünü ortaya koyan faaliyetler Kasım ayı boyunca sürmüştür.
Üniversitelerdeki lakiklik karşıtı ve bilim dışı faaliyetler ile akademide TÜGVA başta olmak üzere tarikat cemaat uzantılı dernek ve vakıflarla yürütülen protokoller de dikkate alındığında, ülkemizin bilimsel düşünceden hızla uzaklaştırıldığı ortaya çıkmaktadır.
Kasım ayı raporumuzda yer alan verilere bakıldığında, karşı devrim hamlesinin giderek daha bütünlüklü ve tehlikeli bir biçimde hızlanarak sürdürüldüğü, Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesinde büyük bir aşama kaydedildiği görülmektedir.
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi olarak yukarıda bahsedilen gündemlerden ulaşabildiklerimizin ayrıntılı dökümlerini 137 kapsamlı başlıkta aşağıdaki Kasım 2024 Laiklik İhlalleri Raporu’nda yer verdik.
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi
"LAİKLİK İHLALLERİ RAPORU, Kasım 2024" nu indirmek için tıklayın.
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ, MAHKEME KARARLARI VE YARGI
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “Namaz kılmayan öldürülebilir” diyen ilahiyatçı Ebubekir Sifil ile “Namaz kılmayan ve oruç tutmayan sopalanabilir” diyen imam Halil Konakcı hakkında yürütülen soruşturmada, “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verdi. Sifil, “Adam keyfi olarak namazı sürekli biçimde aksatıyorsa cezaya çarptırılır. Çağırılır, azarlanır. Çağırılır, tekdir edilir. Çağırılır, dövülür. Devam ederse taziren (hakimin veya devlet yöneticisinin takdirine bağlı olarak yapılan cezalandırma) öldürülebilir” ifadesini kullanırken İstanbul'un Pendik ilçesindeki Uluçınar Camisi İmamı Konakcı ise “Dinde zorlama var. Nasıl var? Namaz kılmamanın hukukta cezası var. Şimdi uygulanmıyor olabilir. Oruç tutmamanın dinde cezası var. Sopalama var. Demek ki zorlama var” demişti. (13 Kasım)
SİYASAL İKTİDAR
Cumhurbaşkanlığı ve AKP Hükümeti
1. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 9. Uluslararası Hafızlık ve Kur'an-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinerek Müslümanların üzerine ölü toprağı serpildiğini söyledi. Erdoğan konuşmasında “Bu cendereden kurtulup feraha ve selamete ulaşmamızın yegâne yolu, hiç şüphesiz Kur'an'a ve sünnete bağlılıktan geçmektedir. Nur dağına inen ilk vahiyden, Resul-i Ekrem'in Veda Hutbesi'ne kadar bizlere güç ve iman veren ümit ve cesaret aşılayan darıdünyaya niçin geldiğimizi hatırlatan asli kaynaklarımıza dönmek, kendimizi bu mizan üzere sigaya çekmek zorundayız. Ecdadın asırlar boyunca yaptığı gibi fikrimizi, zikrimizi, hayatımızı, Kur'an ve sünnetin ışığıyla nurlandırmak, tüm yaşamımızı Ümmet-i Muhammed'e yaraşır şekilde yeniden kurmak, kurgulamak, geliştirmek durumundayız. Karanlıkları ancak İslam'ın nuruyla aydınlığa kavuşturacak, onun koruyucu ve kapsayıcı zırhını kuşanarak ruh köklerimizi İslam'la yeşeren toprakların gürül gürül akan ırmaklarıyla yeni baştan Allah'ın izniyle buluşturacağız.” ifadelerini kullandı. (1 Kasım)
2. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan'ın kararıyla Erenköy Cemaati'ne bağlı Altın Nesil Vakfı vergiden muaf tutuldu. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yayımladığı “Vergi Muafiyeti Tanınan Vakıfların Listesi’ne” 9 Ekim’de Altın Nesil Vakfı’nın (ANEV) da eklendiği açıklandı. Tanıtım videosunda Türkiye’deki faaliyetlerine ek olarak Suriye ve Afrika’da da faaliyetler yürütüldüğü belirtilen vakfın amacı internet sitesinde “ANEV, medrese eğitimi ve tebliğ çalışmaları olmak üzere iki temel alan üzerine kurulu faaliyetleriyle ilim çemberlerini geliştiriyor. İslami eğitim seferberliğiyle dünya genelinde eğitim eksikliği yaşayan milyonlarca Müslüman'a el uzatıyoruz. ANEV, ilim tahsili yapmak isteyen binlerce erkek ve kadın talebe için medreseler inşa ediyor.” ifadeleriyle yer alıyor. Birgün Gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre vergiden muaf tutulan vakıfların sayısı 331’e yükseldi. (4 Kasım)
3. AKP’li Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un eşi Fatmanur Altun’un doktora tezinde Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD), “Cumhuriyet elitlerinin düşünsel mirası”, TÜRGEV’in ise “Geniş halk kesimlerinin düşünsel mirası” üzerine kurulduğu belirtildi. Altun, ÇYDD mensuplarının Batılı zevkleri yeni nesillere aktarmayı hedeflediğini, TÜRGEV’lilerin ise “Eğitimli ve donanımlı insan yetiştirmeyi” hedeflediğini iddia etti. Birgün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre Altun’un ÇYDD üyelerini adeta suçlayan ifadeleri kullandığı da görüldü. Altun, Marmara Üniversitesi’nde tamamladığı Ortadoğu Sosyolojisi ve Antropolojisi bölümü doktorası için 2018 yılında “Türkiye’de Seküler ve İnanç Temelli Sivil Toplum Kuruluşlarının Toplumsal Fayda Yaklaşımı: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ve Türkiye Gençlik Ve Eğitime Hizmet Vakfı Örnekleri” başlığıyla yazdığı tezde “ÇYDD mensuplarının, “Batılı zevkleri ve yaşam biçimini yeni nesillere aktarmayı öncelikli gördüğü” kaydedildi. Altun, ÇYDD mensuplarının batılılaşma tercihi dışında kalan önerileri, “Gericilik” olarak adlandırdığını öne sürdü. Altun buna karşın TÜRGEV’in ise “Toplumu belli bir ideale doğru yöneltmek ve bu anlamda toplumsal değişim yaratmak için gerekli şartları sağladığını ve bu şartların başında eğitimli ve donanımlı insanlar yetiştirmek olduğunu” iddia etti. Altun, TÜRGEV övgüsünü, “Osmanlı Devleti’nde hayat bulmuş olan güçlü, özgüven sahibi, dünyaya iyilik ve adalet dağıtma hedefine sahip ülkelerin örnekliğini takip ederek Türkiye’yi büyütmeleri arzu edilmektedir. Bu hedefi TÜRGEV yurtlarında kalan bir öğrenci, ‘Make Ottoman great again’ sözleri ile ifade etmiştir” ifadeleri yer aldı. (21 Kasım)
4. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı C Terminali'nde açılan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından düzenlenen “4. Uluslararası STK Fuarı”nda konuştu. Konuşmasında hadislerden alıntılar yapan Erdoğan “STK'ların, gençler başta olmak üzere toplumun muhtelif kesimlerini kuşatacak, onları sivil toplum faaliyetlerine dâhil edecek uygulamalarına, geçmişte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduklarını, insanlığın büyük bir değişim ve dönüşümün sancılarıyla kıvranırken pek çok konuda yeni risklerle yozlaşma ve yaradılışa aykırı dayatmalarla da baş etmek zorunda kaldığına dikkati çekerek hiç şüphesiz bu çerçevede en büyük çürüme, en tehlikeli erozyon ve geri dönülemez yok oluş tehdidinin aile kurumunu hedef aldığını” söyledi. Erdoğan “aile mefhumumuz toplumsal yapımız, örfümüz, değerlerimiz ve kutsallarımız küresel düzeyde bilinçli ve çok yönlü bir saldırı altındadır. Sapkın akımlar, özendirici yayınlar, reklamlar moda adı altında yürütülen dayatmalar topluma rol model olması gereken aktörler aracılığıyla zihinlere nakşedilen aşağılık fikirler her tarafımızı kuşatmış durumdadır. Cinsel sapkınlıkların bir insan hakkı ve tercihi olarak sunulmasının gerisindeki sinsi amacı gayet iyi biliyoruz. Aileyi gereksiz bir yük, taşınması zor bir sorumluluk ve insanın hayatını kısıtlayan bir fotoğraf olarak göstermeye çalışanların amacı bireyi ifsat ederek tüm toplumu çökertmektir. Tarihen ve itikaden sabittir ki aile yapısı hırpalanmış örselenmiş çürütülmüş bir toplumun ayakta kalması mümkün değildir. STK'lerin de bindikleri dal, kendilerini ayakta tutan sütun toplum olduğuna göre, toplumun temeli olan ailenin korunması öncelikli hedefleri olmalıdır.” dedi. (23 Kasım)
5. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan İstanbul Atatürk Havalimanı C Terminali'nde açılan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından düzenlenen “4. Uluslararası STK Fuarı”nda oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA standını ziyaret etti. TÜGVA Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Yılmaz ziyareti sosyal medya hesabında paylaştı. Yılmaz aynı zamanda TOBB İstanbul GGK İcra Kurulu ve Fenerbahçe Kongre Üyesi. (23 Kasım)
6. Ziraat Katılım Bankası Genel Müdürü Metin Özdemir, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın “İhtisas Akademisi” adı altında düzenlediği programa katılarak konuşma yaptı. Özdemir, programa katılımını sosyal medya hesabından “Türkiye Gençlik Vakfı tarafından hayata geçirilen İhtisas Akademi projesinin açılış programına katılım sağladık. Projenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.” özleriyle paylaştı. (23 Kasım)
7. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada “Ülkemizde maalesef kendini halen 1940'ların şartlarında gören eğitime bir gelişim ve tekâmül aracı olarak değil bir ideolojik formatlama aracı olarak bakan bir kesim bulunuyor. Kökü mazide, ati tasavvurumuza uygun bir şekilde hayata geçirdiğimiz Türkiye yüz yılı maarif modelimizin uygulanmasında bu çevrelerin temelsiz eleştirilerine engellemelerine ve sabotajlarına maruz kalıyoruz. Tüm paydaşların katkısı alınarak hazırlanmış bilimsel, kuşatıcıi moderni milli ve manevi değerleri önceleyen, insanı merkeze alan yeni modelimiz Türkiye'ye Yüz Yılı’nın inşasını kolaylaştıracaktır. 81 vilayetimizde sınırlarımızın içinde ve dışında Türkiye Maarif Vakfı'nın Asya'dan Afrika'ya yayılan okullarında eğitim meşalesini gururla Taşıyan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler gününü tebrik ediyorum.” ifadelerini kullandı. (25 Kasım)
8. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen 7. Din Şûrası'na katıldı. Programda konuşma yapan Erdoğan “Şurası bir gerçek ki bu ayetikerime, dinimize yönelik saldırılar konusunda bizlere sonsuz bir özgüven aşılıyor. Hiç şüphesiz dinimiz emin ellerdedir. Dinimiz Yüce Rabbimizin muhafazası, koruması altındadır. Ancak bu garanti, bizim yani kulların üzerinden mesuliyeti çekip almaz, Müslümanlar olarak bizler de dini yaşamak ve yaşatmakla mükellefiz. Dinimize yönelik saldırılarda her ne kadar sınırsız bir emniyet içindeysek de dindarlara yönelik saldırılarda tedbir alacak, bu saldırıları göğüsleyip püskürtecek olan da bizden başkası değildir. Ümmet-i Muhammed önce yapay haritalarla bölünmüş, ardından ırkçılığın körüklemesiyle birbirlerine hasım yapılmıştır. İslam âleminin bugünkü vahdetten uzak görünüşünün altında 19. yüzyılda Müslümanların içine enjekte edilen mikro milliyetçilik fikri vardır. Bugün de medya ve sosyal medya üzerinden lümpen ırkçı hareketler rahatça örgütlenebilmekte ve propaganda yapabilmektedir. Şunu tekrar açık açık ifade ediyorum ki coğrafyamızdaki her milletin, her ırkın çimentosu İslam'dır. İslam'ın bize kazandırdığı kardeşlik ruhudur. Özellikle Türkleri, Kürtleri, Arapları bir arada tutan ortak dinimizdir, ortak kıbblemizdir ortak inançlarımız ve ideallerimizdir. Üstad Necip Fazıl bu kadim hakikati bir iman merkezi etrafında toplananlar olarak tarif ediyor. Evet, dilimiz, kökenimiz, meşrebimiz, tenimizin rengi farklı olsa da hepimiz aynı iman merkezi etrafında bulunan, kucaklaşan, gönüllerini birbirine rapteyleyen müminleriz. Bin yıldır bu topraklarda İslam kardeşliğinin cihanşümul sancağı altında aynı ezanların gölgesinin sergenliğinde hep beraber yan yana barış içinde yaşıyoruz. Coğrafyamızdaki birlik ve huzuru bozmak isteyenler doğrudan doğruya işte bu iman merkezine, işte bu çimentoya yani inancımıza saldırmaktadır. İslam'a ve Müslümanlara yönelik saldırıların ateizm gibi, deizm gibi, şamanizm gibi maskelerle kendilerini gizlediklerine tanık oluyoruz. Bir dönem Ali'siz Alevilik fitnesi üzerinden yürütülen kampanyaların gayesi neyse son dönemde gündeme getirilen İslamsız Türklük furyasının gerisinde de aynı emperyalist emeller vardır. Özellikle gençlerimizin zihnini bulandırmayı amaçlayan bu saldırılara karşı durmak mecburiyetindeyiz. Bireyi, aileyi, milletimizi, vatanımızı ayakta tutan İstiklal Marşımızda da ifade edildiği üzere iman dolu göğsümüz gibi serhaddan anlayışıdır. İslam varsa Türk vardır, İslam varsa Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile vardır, ahlak vardır, hedef ve hayır vardır. İslam varsa bayrak vardır, vatan vardır, hürriyet vardır, Türk, Kürt, Arap vardır. İslam varsa Türkiye vardır. Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının aile ile birlikte dini değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz. Tek tük ve istisnai olumsuz örnekler üzerinden suimisal emsal yapılarak bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatler, dini müesseseler linç edilmekte, dindarlar ve dini değerler yıpratılmaktadır. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastleri düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimleri adeta öcü gibi gösterilmekte tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir.” ifadelerini kullandı. (26 Kasım)
9. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ilgili kuruluşu İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsünün (SMIIC) işbirliği, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Helal Akreditasyon Kurumu işbirliği ile İstanbul'da düzenlenen 10. Dünya Helal Zirvesi'ne video mesajla katıldı. (27 Kasım)
10. Lübnan Al Mayadeen haber kanalı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve çeşitli cihatçı grupların Suriye ordusuna yönelik saldırılarının 'Türkiye'nin desteğiyle' düzenlendiğini yazdı. Haberde “Türk desteğiyle... "Heyet Tahrir el-Şam" ve muhalif gruplar Halep kırsalında Suriye Ordusu'nun mevzilerine saldırıyor” ifadeleri yer aldı. (28 Kasım)
11. Devlet organı Anadolu Ajansı Türkiye’nin terör örgütü listesindeki cihatçı terör örgütü HTŞ'den “rejim karşıtı silahlı gruplar” sözleriyle bahsetti. (29 Kasım)
Mülki İdareciler ve Dış Temsilcilikler
1. İstanbul Valisi Davut Gül, “Cihannüma İstanbul Buluşmaları” programına katıldı. Program sonrasında Gül’e Yetim Vakfı tarafından bir yıllık yetim sponsorluğu verildi. (6 Kasım)
2. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın okullardaki faaliyetleri sürüyor. Trabzon Of’ta Bölümlü Şehit İhsan Yıldız Ortaokulu ve Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda yenileme çalışmaları adı altındaki faaliyetle ilgili Of Kaymakamlığı resmi Facebook hesabında “TÜGVA’nın katkılarıyla yürütülen yenileme projesi kapsamında dış cephe boyama işlemleri tamamlandı. Bu vesileyle düzenlenen programa, Kaymakamımız Yiğit Yaşar Demirer, TÜGVA Genel Başkanı Sn. İbrahim Beşinci, aileler ve çok sayıda genç katıldı. Programda konuşan Kaymakam DEMİRER, “Yapılan çalışmalar sayesinde okulumuz artık daha renkli, daha temiz ve daha donanımlı! Öğrencilerimizin keyifli ve güvenli bir ortamda öğrenim görmeleri için emeği geçen tüm okul idaremize ve destek veren TÜGVA ekibine teşekkür ediyorum. Çocuklarımızı ve gençlerimizi güçlü Türkiye’nin geleceğine hazırlamak için yanımızda olan herkese minnettarız,” dedi.” ifadeleri yer aldı. (7 Kasım)
3. Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Şahinbey İlçesi Geylani Mahallesi'nde yapımı tamamlanan Nazire Eruslu Erturhan 4-6 Yaş Kuran Kursu açılışına katıldı. Kuran tilaveti ve dualarla başlayan programda konuşan Vali Çeber, 4-6 yaş Kur'an kurslarının, eğitimin ilk adımı olarak büyük önem taşıdığını söyleyerek “Bugün eğitim alanında hayırlı bir açılışı yapmak için bir aradayız. Hayırsever Eruslu ailemizin destekleriyle yaptırılan Kur'an kursumuz bizler için çok kıymetli. Eğitim Şehri Gaziantep olarak 4-6 yaş Kur'an kursu faaliyetlerinde Türkiye'nin örnek ili ve en iyisiyiz. Burada eğitim gören evlatlarımız aldıkları eğitimlerle geleceğe yön veren sağlıklı nesiller olarak yetişeceklerdir. Daha önceki yıllarda 4-6 yaş Kur’an kursularımız bu kadar yaygın değildi. Şimdi ise, kadirşinas hayırseverlerimiz sayesinde vatanını, milletini, değerlerini ve devletini seven nesilleri en iyi şekilde yetiştirecek kurumlarımız var. İlimizde 4-6 yaş Kur'an kurslarında eğitim gören çocukların sayısının 6 bine ulaşması, kayda değer bir sayı ama yetersiz. İnşallah hayırseverlerimiz, iş insanlarımız ve bizlerin desteğiyle 60 bine ulaşacaktır.” dedi. Programa ayrıca AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdulkadir Sökücü, AKP’li Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar katıldı. (9 Kasım)
4. Malatya Vali Yardımcısı Ahmet Korkmaz Battalgazi, Yeşilyurt, Darende ve Pütürge İlçe Müftülüklerine bağlı Kuran kurslarını tamamlayan 97'si erkek ve 147 kadın, toplam 244 öğrenci için düzenlenen “hafızlık icazet töreni”ne katılarak konuşma yaptı. Korkmaz konuşmasında “Kur'an- zihnine nakşeden sizleri tebrik ediyorum. Programa başlamadan önce Kur'an tilaveti yapıldı. Kuran'ı dinledik. Kur'an'ın birçok mucizesi var bunlarda bir tanesi belagat özelliği. Ama buradaki genç kardeşlerimizin 6 bin kusur Allah'ın kelamını ezberlediğini gördüğümüzde, Kur'an'ın bir başka mucizesine tanıklık ettik. Şükürler olsun, gerçekten okudukça insanın zihnini açan mucizevi yönü olan bir kitabımız var.” dedi. (17 Kasım)
5. Hatay Valiliği sosyal medya hesabında yayınladığı paylaşımda “Yüreğimizdeki Işık Projesi” kapsamında çocuklar ve aileleri ile Mersin’e düzenlediği Eğitim ve Kültür Gezisi programı AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’ya destekleri için teşekkür etti. (18 Kasım)
6. Gaziantep Şahinbey ilçesinde Beştepe Mahallesi’nde bağışla yaptırılacak olan 4-6 Yaş Kuran kursunun protokol törenine Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Kaymakamı Mehmet Emin Taşçı, Şahinbey İlçe Müftüsü Mehmet Arslaner ve bağışçı Faruk Kaya katıldı. Törende konuşan Vali Çeber "”Gelecek nesilleri inşa ediyoruz. 7 yaşına ulaşmadan çok güzel nesillerin en iyi şekilde yetişmesini sağlamaya gayret ediyoruz. Gaziantep bu konuda Türkiye’nin örnek ili diyebiliriz. Okul hayatından önce faydalı, verimli okula hazırlık ve kişilik gelişimini en iyi şekilde şekillendiren bu eğitimi tüm evlatlarımızın alması için gayret edeceğiz.” dedi. (19 Kasım)
7. İstanbul Valisi Davut Gül ve İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İstanbul Atatürk Havalimanı C Terminali'nde açılan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) ve Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) tarafından düzenlenen “4. Uluslararası STK Fuarı” açılış törenine katıldı. (21 Kasım)
8. Aksaray Valiliği Şeyh Hamid-i Veli Somuncu Baba için "Ruzi Vuslat-Kavuşma Günü" etkinlikleri düzenledi. Somuncu Baba Külliyesinde sabah namazıyla başlayan program ikindi namazının ardından Mevlid-i Şerif okunmasıyla devam etti. Daha sonra Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu ve beraberindeki protokol üyeleri halka somun ekmeği dağıttı. Programda konuşan Vali Kumbuzoğlu, “Bizim amacımız, civar illerimiz olan Nevşehir, Konya, Kırşehir gibi yerlerde Mevlana başta olmak üzere, Hacı Bektaş Veli gibi yakın bölgelerde bulunan mübarek zatları anmak ve tanıtmaktır. Bu zatlar, bu coğrafyada İslam'ı yayma ve yaşatma konusunda çok büyük katkılar sunmuştur. Yalnızca Anadolu'da değil, İslam ve gönül coğrafyasında da büyük emekler vermişlerdir. Ortak noktaları, insanı insan yapan karakter yapısını, ahlak anlayışını ve Allah sevgisini aşılamaktır. Somuncu Babamız, daha çok mütevazılığıyla öne çıkmış, çeşitli bölgelerde İslam'ı yayarak buraya gelmiştir. Aksaraylılar, Yunus Emre'yi ve Somuncu Baba'yı tüm Türkiye'ye ve dünyaya tanıtmalıdır.” dedi. (21 Kasım)
9. Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Şahinbey Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu”nda yaptığı konuşmada “Forumun Gaziantep'te yapılması çok önemli. Annelerimizin, vatanla, milletle, bayrakla, devletle ve İslamiyet'le zoru olan insanlara karşı vereceğimiz mücadelede evlatlarına 'Oğlum artık git, ya gazi ol ya şehit.' dediği kenttesiniz.” ifadelerini kullandı. (22 Kasım)
TRT ve RTÜK
1. İstismar, şiddet ve yolsuzluk gibi olaylarla gündem olan tarikat ve cemaatlerin Kanal D'de yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde konu alınması üzerine gerici çevrelerden gelen tepkiler üzerine RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Düzenleme ve denetleme alanımızdaki yayın kuruşlarında yer alan diziler, programlar ve spor müsabakalarıyla ilgili RTÜK ve şahsım üzerinden yapılan eleştiriler ve yapıcı yorumların tamamını dikkatle takip ediyoruz. Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hâkim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK, çağın hastalığı İslamofobiyi körükleyici yayınlara asla ve asla müsaade etmez. Yayınlarda özellikle dramatik yapımlar olarak adlandırdığımız dizilerde barış dini olan İslam karşıtı sahnelere, dinimize mensup kimseleri küçük düşüren, din adamlarımızı hor gören içeriklere fırsat vermez. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milletçe bizi biz yapan değerlerimize zarar verecek, birlik ve beraberliğimize halel getirecek söylemlere müsaade etmez ve bu minvaldeki görüntülere izin vermez. Üst Kurulumuz dizilerdeki hayat ışığı, huzurlu yaşam kılavuzu dinimizden uzaklaştırıcı sahneleri görmezden gelmeyerek gerekli tedbirleri almaktadır. Son dönemde İslam karşıtı ve muhafazakâr camiaya yönelik içeriklerin yer aldığı dizi fragmanlarının yayınlanma aşamasında bile sansür iddialarına azami dikkat ederek usulüne uygun olarak gerekli uyarı önlemlerini almıştır. Yapıcı ikazları dikkate almayan yayın kuruluşları hakkında dün olduğu gibi bugün de gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edecektir.” ifadelerini kullandı. (24 Kasım)
2. İstismar, şiddet ve yolsuzluk gibi olaylarla gündem olan tarikat ve cemaatleri konu aldığı bölümü nedeniyle Arka Sokaklar dizisine ve yayınlandığı kanala “milli ve manevi değerlere aykırı” olmaktan dolayı ceza kesti. RTÜK üyesi Tuncay Keser sosyal medya hesabından RTÜK'ün cezalarına dair paylaşımda bulunarak “Hiranur Vakfı'nda yaşanan sürecin drama hali yaptırıma uğradı. Arka Sokaklar dizisinin, tarikatta küçük yaşta evlilik ve cinayet konusunun işlendiği bölümü, milli ve manevi değerlere aykırı bulunarak Kanal D'ye 2 kez program durdurma ve yüzde 3 para cezası kesildi.” dedi. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen 7. Din Şûrası'nda yaptığı konuşmada diziyi hedef alarak “Toplumu bilgilendirici olması gereken diziler, tam tersine, şiddeti teşvik eden meşrulaştıran, araçsallaştıran kötü bir rol oynuyor. Bunun engellenmesi noktasında hepimize, özellikle de yapımcılara, senaristlere, medya organlarına ve RTÜK’e sorumluluk düşmektedir. Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının aile ile birlikte dinî değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz âdeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir” demişti. (27 Kasım)
Milli Eğitim Bakanlığı
1. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara girmeye devam ediyor. Vakfın İstanbul Şubesi sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda “39 İlçe, 400 Okul, 20.000 Öğrenci ile #SelamVer etkinliğimizi gerçekleştirdik. Kitap Kurdu yarışmamızı tanıttık” ifadeleri yer aldı. (1 Kasım)
2. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara girmeye devam ediyor. TÜGVA Genel Başkanı ile il ve ilçe yöneticileri vakfın düzenlediği “kitap kurdu yarışması” kapsamında İstanbul Fatih’teki Recep Tayyip Erdoğan İmam Hatip Lisesi’nde ağırlandı. Sınıfları dolaşarak öğrencilerle görüştü. Ziyaret okulun internet sayfası ile vakfın ve okulun sosyal medya hesaplarında paylaşıldı. (1 Kasım)
3. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu İlim Yayma Cemiyeti ile birlikte Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesinde “Uluslararası İmam Hatip Okulları Çalıştayı” düzenledi. Kuran tilavetiyle başlayan programda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, “Bizim için istişare, meşveret, şura önemli. Bu sebeple Uluslararası İmam Hatip Okulları Çalıştayımızı gerçekleştiriyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımız da üzerine düşeni yapacaktır. Ben şahsen okullarımızda niceliği koruyarak niteliğin artırılması gerektiğini düşünüyorum. Çok söz söylemek yerine iş üretmeye bakıyoruz. Bu çerçevede çalışmalarımızın sonuçlarını inşallah kısa zamanda göreceğiz" ifadelerini kullandı. Uluslararası imam hatiplerin mevcut haliyle tecrübelere dar geldiğini, öğrenci seçiminden üniversiteye geçişe kadar farklı bir formatın ortaya konulması gerektiğini söyleyen İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet Yapıcı ise “Geçen yıl İstanbul Din Öğretimi Çalıştayını yapmıştık. Sonuç raporu bizim bir yıllık yol haritamızı oluşturdu.” dedi. ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan da konuşmasında “İlk adımı Rabbim bereketlendirdi kocaman bir aileye dönüştük. 100'den fazla ülkede ümmet birlikteliğini sağlamak üzere çok ciddi adımları atmak bu okullara nasip oldu. Okullarımızı, ümmetin farklı saiklerle parçalandığı şu dönemde tekrar ümmeti birleştirecek bir tutkal olarak görüyoruz. Tüm dünyayı kuşatacak, sınırları ortadan kaldıracak ve tekrar hayalini kurduğumuz büyük birlikteliği sağlayacağız. İnşallah daha sağlam temellere oturması için mücadele edeceğiz. Burası ümmet coğrafyasının kalbi ve merkezi olacak.” ifadelerini kullandı. Uluslararası imam hatip okullarının ümmet için yapılmış en önemli uygulamalardan biri olduğunu belirten Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Muhammet Fatih Çepni konuşmasında “Gençlerimiz ümmet coğrafyalarından buraya geliyorlar, ortak bir çatı altında yaşamayı öğreniyorlar. Bugün çok önemli bir noktadayız. Çıtayı nasıl yükseltebiliriz bunun arayışı içindeyiz” derken İlim Yayma Cemiyeti Mezunlar Birimi Yöneticisi Seyit Ömer Gürleyen de “Binleri aşan mezunumuz, 100'ün üzerinde ülkeden okullarımızda eğitim alan, ülkemizi tanıyan gençler var. 20 yıl sonra mezun ettiğimiz öğrenciler çok önemli yerlerde olacak. Artık kalıbımıza sığmıyoruz. Yarının nitelikli gençleri, dünyayı kuşatacak gençler buradan yetişecek” ifadelerini kullandı. (4 Kasım)
4. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın okullardaki faaliyetleri bu kez “81 ilde 81 Okul Yenileme” adı altında Trabzon Of’ta Bölümlü Şehit İhsan Yıldız Ortaokulu ve Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda sürdü. Vakıf Başkanı İbrahim Beşinci sosyal medya hesabında “TÜGVA #HEPDestek çatısı altında yenileme çalışmalarını tamamladığımız Mehmet Akif Ersoy İlkokulu ve Şehit İhsan Yılmaz Ortaokulu'nda öğrencilerimizle buluştuk.” ifadeleriyle faaliyeti duyurdu. (7 Kasım)
5. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın genel başkanı İbrahim Beşinci vakfın “Kitap Kurdu” yarışmasının tanıtımı için 81 ilde “Selam Ver buluşması” kapsamında 81 ilde 2.478 okulda, 413.912 ortaokul öğrencisine ulaştıklarını duyurdu. (8 Kasım)
6. Okulunda adeta şeriat ilan ederek “Başı açık öğrenciye de şort giyen öğrenciye de karışırız” ifadelerini kullanan ve kadın müdür yardımcısının kullandığı odanın kapısını kırdırdığı için açığa alınan Bursa Celalettin Öktem İmam Hatip Ortaokulu eski Müdürü Ergin Kaya Kırbıyık’a, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından 2024 yılında 719 kişiye verilen üstün başarı ödülü kapsamında maaş ödülü verildiği ortaya çıktı. (13 Kasım)
7. Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni öğretim programı geliştirdiği öğrenci modeli ve öğretim modeli kapsamında “erdemli insandan nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” hedefiyle bu kez velilere eğitim verilmesine karar verdi. MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, halk eğitimi merkezlerindeki “aile okulları” kapsamına “Maarif Modeli Ebeveyn Okulu” kurs programı da ekledi. Söz konusu kursun programı ise “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, “Türk sosyal hayatında aile”, “ailece nitelikli zaman”, “ailede kültürel zenginlik”, “çocuğun başarısında aile”, “sosyal etkinliklere katılımın ve çevre bilincinin aile ve çocuk üzerindeki etkisi”, “hane içi dijital eğitim” ve “akran ve arkadaşlık ilişkileri” olmak üzere 8 konudan oluşacak. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitimi merkezlerinde, yüz yüze uygulanacak ve ücretsiz düzenlenecek kurslar, 32 ders saati olarak planlandı. Kurslar, “Maarif Modeli formatörleri” tarafından verilecek. Kurs programına, ilkokul ve ortaokullarda verilen “Türk sosyal hayatında aile” seçmeli dersinin yer alması dikkat çekti. Ortaöğretim düzeyinde okullarda seçmeli ders olarak verilen dersin içinde “Tarihsel süreçte Türk aile yapısı” adlı bir ünite yer aldı. Ünitenin içeriğinde İslamiyet’in kabulünden sonraki dönemde aile yapısına ayet ve hadisler ışığında değiniliyor. Peygamber’in “Veda Hutbesi” kapsamında eşlerin birbiri üzerindeki hak ve sorumluluklarını öğrencilerin tespit etmesi hedefleniyor. Aynı dersin “Türk aile yapısının karşılaştığı güncel sorunlar” başlıklı ünitesinde ise kadınların çalışma yaşamında yer alması modernleşme ve kentleşme sürecindeki Türk aile yapısının karşılaştığı sorunlar arasında gösteriliyor. (13 Kasım)
8. Artan yoksulluk sonucu milyonlarca öğrenci okula aç giderken Milli Eğitim Bakanlığı “okullarda bir öğün ücretsiz yemek” taleplerini reddediyor. Öğrencilerin beslenmesine bütçe ayırmayan AKP’li Milli Eğitim Bakanlığının TBMM’deki 2025 yılı bütçe görüşmeleri sırasında Yusuf Tekin’e “Sayın Bakan, öğrencilere dağıtamadığınız kumanyaları getirdik” diyen CHP’li milletvekillerine AKP’li Tekin “CHP’li belediyeler konsere harcadıkları paraları getirsin önce” sözleriyle cevap verdi. (14 Kasım)
9. Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adlı yeni öğretim programında, yeni bir öğrenci tanımı ile öğretim modeli de geliştirdi. Cumhuriyet Gazetesinden Aytunç Ürkmez’in haberine göre “Yetkin ve erdemli insan” adıyla yeni bir öğrenci tanımında bir öğrencinin beden ve ruhtan oluştuğu savunularak; bir bireyin “sağlıklı bir bedene, ahlaki olgunluk taşıyan bir kalbe ve sonuçlara göre hareket edebilmeyi başarabilen dengeli bir akla sahip olması gerektiği” belirtiliyor. Tanım kapsamında öğrencilerin ruhsal gelişimine özen göstermesi, içsel gelişmiş yaşam tarzını benimsenmesi ve inançlarıyla uyumlu bir şekilde düşünerek karar vermeyi öğrenmesi hedefleniyor. Bu öğrenci tanımı merkezli geliştirilen öğretim modeli ise “erdem-değer-eylem modeli” adıyla açıklanıyor. Modelin hedefi; “Eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan huzurlu aile ve toplum ile yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” olarak belirtiliyor. Bu modelle öğrencilere yaşam boyu sürdürecekleri eylemlerin kazanımı hedeflenirken, eylemler arasında “inanç, duygu ve izlenimlerine göre harekete geçme gücünü kendinde bulmak”, “sahip olduğu inancın gereklerini yerine getirmek” ve “satın alacağı ürünlerin inancına uygun olmasına dikkat etmek” maddeleri yer alıyor. (15 Kasım)
10. Batman'da partisinin il kongresinde konuşan AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yine laikliği hedef aldı. Tekin, “Üzerinde yaşadığımız coğrafya 72,5 milletin kardeşçe yaşadığı bir coğrafyaydı. Ne zamana kadar, İttihatçılar bu ülkede egemen oluncaya kadar” dedi. 1940'lı yılları camilerin kapısına kilit vurulduğunu, camilerin ahıra çevirildiğini, yurttaşın Kuran öğrenmesinin yasaklandığını iddia eden Tekin, “Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim laiklikten anladığım şey aynı değil. Laiklikten, bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar; dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Evrensel laiklikten yanayım. Sen Türkiye'ye özgü, kendi icat ettiğin bir laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz” ifadelerini kullandı. (16 Kasım)
11. Tarikat ve memaatlerin ortak platformu olan “Maarif Platformu” yöneticilerinin öğretmenlere mesleki eğitim verdiği, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Erdem-Değer-Eylem Çerçevesi” başlığıyla öğretmenlere eğitim veren Bayram Özer’in Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli isimli gerici ve bilim dışı müfredatın hazırlanma süreçlerinde de görev aldığı ortaya çıktı. Bu duruma tepki gösteren Laiklik Meclisi Sözcüsü Özkan Rona, “Gülen cemaatinin yayın organlarında faaliyet yürüten, yazılar yazan, programlara çıkan, karma eğitime karşı olduğunu açık açık ifade eden ve Platformun Başkanı olan Osman Çakmak kimdir? Cumhuriyet düşmanı Said-i Nursi ile şeriatçı ırkçı Nurettin Topçu gibi isimlere referans veren Bayram Özer kimdir?” diye sordu. (17 Kasım)
12. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı Şanlıurfa’da “Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar” konferansını İl Milli Eğitim Konferans Salonu'nda düzenleyeceğini duyurdu. (18 Kasım)
13. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’ya, Antep’in iki ilçesinde 315 okul tahsis ettiğini tespit eden CHP Gaziantep Milletvekili Öztürkmen’in soru önergesine AKP’li Bakan Yusuf Tekin, bakanlığının uygulamasını yalanlandı. 10 Temmuz tarihinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlaması için yazılı soru önergesi veren Öztürkmen, “MEB’ bağlı çok sayıda okulun, cemaat ve tarikat bağlantılı vakıf ve derneklere ‘yaz okulu’ için tahsis edildiğine yönelik haberler basında yer almıştır. Tüm Türkiye'de MEB'e bağlı hangi okullar, hangi demek, vakıf ya da kuruma tahsis edilmiştir? Bu tahsis işlemlerinde hangi protokoller imzalanmıştır?” sorularını yöneltti. AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise “Bakanlığımıza bağlı okullardan hiçbiri, yaz okulu veya kurslar kapsamında herhangi bir dernek, vakıf ya da kuruma tahsis edilmemiştir” ifadelerini kullandı. Öte yandan TÜGVA sosyal medya hesaplarından Türkiye çapında kaç il ve ilçede kaç okulun kendilerine tahsis edildiğini ve kaç öğrenciye ulşatıklarını yayınlamaya devam ediyor. (19 Kasım)
14. Kayseri İl Milli eğitim Müdürlüğü, resmi internet sitesinde AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nin “Ortaokul Kitap Kurdu Lansmanı” programını
“Valimiz Sayın Gökmen Çiçek, Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri Üniversitesi Rektörü Kurtuluş Karamustafa, Vali Yardımcıları Adnan Türkdamar, Erkan Kaçmaz, İl Millî Eğitim Müdürümüz Coşkun Esen, İl Emniyet Müdürü Atanur Aydın, Develi Belediye Başkanı Adem Şengül, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı İbrahim Beşinci ve İl Protokolü ile birlikte "TÜGVA Ortaokul Kitap Kurdu Lansmanı" programına katıldı.” Ifadeleri ve fotoğraflarla paylaştı. (20 Kasım)
15. Hopa Milli Eğitim Müdürlüğü TÜGVA Artvin İl Temsilciliği ile ortak Atatürk Ortaokulu’nda Cumhuriyet karşıtlığı ve intihal iddialarıyla bilinen “Ahmet Şimşirgil ile Tarih Söyleşisi” programı düzenledi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Artvin Gençlik Merkezleri programa katılarak sosyal medya hesaplarında paylaştı. (20 Kasım)
16. Kayseri Kocasinan Kadir Has Ortaokulu resmi internet sitesinde “TÜGVA Yarışmalarında Öğrencilerimizin Başarısı” başlığıyla yapılan haber paylaşımında “Türkiye Gençlik Vakfı Kayseri şubesi tarafından düzenlenen “Filistin’de Çocuk Olmak, Çocuk Hakları Günü” konulu resim ve mektup yarışmalarında öğrencilerimiz Nehir CESSUR mektup dalında, Mahir ZEYTUN resim dalında üçüncü olmuşlardır. 20 Kasım 2024 Çarşamba günü Kadir Has Kongre Merkezi’nde yapılan törenle kendilerine ödülleri verilmiştir. Öğrencilerimizi ve ailelerini yürekten kutlar, emeği geçen öğretmenlerimize teşekkür ederiz.” ifadeleri fotoğraflarla birlikte yer aldı. (21 Kasım)
17. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bir yazı göndererek, sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunu ve bu yerlerde 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumlarının programında yer alan etkinliklerin yapıldığı ve bu program ve kapsamda eğitim öğretim faaliyeti yapıldığının tespit edildiğini bildirdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yazısı üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü de il müdürlükleri aracılığıyla yazıyı kreşi olan belediyelerin bulunduğu valiliklere ve bilgi için de ilgili belediyelere gönderdi. (23 Kasım)
18. Cizre Öğretmenevi’nde Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları tarafından “Ailem cennetim olsun” semineri düzenlendi. (23 Kasım)
19. AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, hükümetin belediyelere ait kreşlerin kapatılmasına yönelik talimatıyla ilgili tepkilere karşı, “Kimi belediyelerin kreşlerinde, kreş adı altında yasa dışı olarak sadece okul öncesi eğitim verilmekle kalınmıyor, aynı zamanda çocuklara LGBT propagandası yapılmakta ve eşcinselliği özendirici etkinlikler düzenlenmektedir. Bu durum bizim kırmızı çizgimizdir ve kesinlikle izin verilemez. Gereği yapılacak.” ifadelerini kullandı. (26 Kasım)
20. AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin belediye kreşlerini hedef alırken her alanda kadrolaşan Menzil tarikatının Okul Öncesi Eğitim Gönüllüleri Derneği üzerinden Erdem Temalı Eğitim Modeli (E-Tema) adını verdiği müfredatla 0-6 yaş arasındaki çocuklara şeriat eğitimi verdiği ortaya çıktı. Menzil tarikatı tarafından İstanbul, Ankara, Trabzon, Bursa, Afyonkarahisar, Denizli, Burdur, Kahramanmaraş, Mersin gibi 18 farklı ilde 29 anaokulunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın Erdem-Değer-Eylem modeli adıyla 2 binden fazla çocuğa eğitim verildiği belirtiliyor. Okul Öncesi Eğitim Gönüllüleri Derneği’nin internet sitesinde “E-Tema’nın İlkeleri” arasında “ahlaki gelişim hayatın her alanına ve programdaki her derse yayılmıştır. Çocuklarımıza aile, toplum ve vatanlarına bağlı, ahlaklı, özüne güvenen ve sorumluluk sahibi insanlar olarak yetişebilecekleri bir ortam sunulur.”, “okul, aileler ve çocuklardan oluşan iletişim halkası eğitim için önemli bir zincir olarak değerlendirilir.”, “Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, topluma hizmet etmeye gönüllü çocuklar yetiştirir.” gibi maddeler yer alırken ayrı bir başlık olarak 3-6 yaş için olduğu söylenen “Etkinlik Temelli Kur’an-ı Kerim Eğitim Programı” bulunuyor. Henüz okuma yazma bilmeyen çocuklara Kuran harfleri öğretilirken, sure ve dualar ezberletiliyor. Gerçek Gündem’den Rıfat Kırcı’nın haberine göre Menzil tarikatı, ana kuruluşlarından olan Semerkand Vakfı kendi eğitim modelinin kitleselleşmesi için çalışmalar yürütürken Semerkand Çocuk ismini verdikleri oluşumla Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonu (GENÇKON) üzerinden Kuran dersleri veriliyor, “Güzel Dinim” adını verdikleri platformda internet üzerinde online şekilde çocuklara Kuran kursu veriliyor. (26 Kasım)
21. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Bilal Macit “Mesleki ve Teknik Eğitim Buluşması” adı altında Bursa Organize Sanayi Bölgeleri yöneticileriyle bir araya geldi. Macit toplantıda “Değişen teknoloji çağında bilgiyle çıktı üretmeye odaklanan, millî ve manevi değerleri merkeze alan bu modelin uygulanmasının herkesin görevi olduğunu” söylerken MEB Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ali Karagöz de "Zanaat atölyeleri, meslek ortaokulları, bölge okulları, ihtisas okulları, sektöre entegre okullar gibi yeni eğitim modelleriyle öğrencilerimizin meslekî gelişimlerini destekliyoruz. Aynı zamanda genç girişimci ahiler projesiyle de ahilik kültürünü yaşatarak öğrencilerimizi girişimci olmaya teşvik ediyoruz.” dedi. (26 Kasım)
22. Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde ortaokul öğrencilerinin harçlıkları Gazze’ye destek adı altında Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle ilişkili Umut Kervanı tarafından toplandı. (27 Kasım)
23. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Güner'in 1 Kasım'da Özel Anaokulları Derneği etkinliğinde yaptığı konuşma MEB'in 'kreş' kararının önceden özel anaokullarına duyurulduğunu ortaya çıkardı. Güner söz konusu etkinlikte “Belediyelerin şu an kanunen yapabilecekleri tek faaliyet, üniversiteye veya liseye destek kurslarıdır. Kanuna göre belediyeler kendi çalışanlarına, iş yeri içerisindeki çalışan kreşlerini ayırıyorum, kamuya açık şekilde ne kreş yapma yetkileri var, ne de anaokulu yapma yetkileri var.” ifadelerini kullandı. (28 Kasım)
24. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz Cihannüma Derneği’nin “İstanbul Buluşmaları” programına katıldı. Program kapsamında Yılmaz’a Yetim Vakfı tarafından yetim sponsorluğu sertifikası verildi. (28 Kasım)
25. Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın Liseler Arası Futbol Turnuvası “GençLig” programının ortakları olduğu ortaya çıktı. Siyasi iktidar yanlısı basında haber “Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığı (GSB) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliğiyle düzenlenen "Gençlig Liseler Arası Futbol Turnuvası", 81 ilde gençleri sahalarda buluşturacak” ifadeleriyle yer aldı. (30 Kasım)
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
1. Ankara’da bulunan özel Sultan Anne Anaokulu “Kâbe'yi inşa eden peygamberler, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail Aleyhisselamı öğreniyoruz. "Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle; rabbimiz, duamı kabul et. (İbrahim Sûresi)” içerikli program düzenledi. (1 Kasım)
2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından, “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu Birinci Toplantısı” düzenlendi. Toplantıya, AKP’li Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanı sıra AKP’li Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AKP’li İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, AKP’li Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş katıldı. Göktaş, 81 ilde oluşturulacak koordinasyon kurulları ve yerelde etkili ve hızlı çözüm üretmelerine destek olacak il eylem planlarının hazırlanması sürecinin önümüzdeki dönemde başlatılacağını, illerde de ailenin korunmasına yönelik il eylem planları üretileceğini söyledi. AKP’li Bakan Göktaş, ailenin zayıfladığını boşanma oranlarındaki artış, kadınların ilk çocuğu doğurma yaşlarındaki yükselme gibi çeşitli faktörlerle açıklayarak AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın “varoluşsal bir tehdit” sözlerine atıf yaptı. 2024-2028 Ailenin Korunması Eylem Planı’nda ailelerin refah düzeyinin artırılmasının hedeflendiğini ifade eden Göktaş, bu hedefin “aile bireylerinin bilgi ve becerilerinin artırılması; iş, okul ve aile uyumunun artırılması” ile gerçekleştirilmesinin planlandığını belirtti. (13 Kasım)
3. İktidara yakın kuruluşların, kimsesiz çocuklar için kurulan ve kurulduğu günden bu yana yolsuzluk ile dinsel dayatma iddialarının merkezinde yer alan Sevgi Evleri’ne yönelik etkinliklerine bir yenisi daha eklendi. Birgün Gazetesinden Mustafa Bildircin’in haberine göre Sevgi Evleri’nde görev yapan Diyanet İşleri Başkanlığı personeli sayısı kamuoyundan sır gibi saklanırken TÜGVA’nın Sevgi Evleri’ndeki çocukları kampa götürdüğü öğrenildi. TÜGVA’nın kimsesiz çocuklara yönelik düzenlediği kamp etkinliği, vakfın sosyal medya hesaplarından da paylaşıldı. TÜGVA İstanbul Şubesi’nin sosyal medya paylaşımının altına, “Destek Koordinatörlüğümüz öncülüğünde sevgi evlerindeki kardeşlerimiz ile kamptayız” ifadeleri yer aldı. (18 Kasım)
4. Öğrencilerin ve velilerin, “Bir öğün ücretsiz yemek” talebi ödenek yetersizliği gerekçesiyle reddedilirken “Kur’an Kursu Destek Programı” kapsamında on milyonlarca liralık bütçe ayrıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, maddi durumu olmayan ailelerin Kuran kurslarına giden çocukları için Ocak-Eylül döneminde toplam 41,3 milyon TL ödeme yaptı. Birgün Gazetesinden Mustafa Bildircin’in haberine göre Milli Eğitim Bakanlığı bütçesine ek ödenek konulması talebinin reddedildiği TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısından iki gün sonra, “Kur’an Kursu Destek Programı” için yapılan ödemeler açığa çıktı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyanet İşleri başkanlığı arasında “3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu” kapsamında 27 Ocak’ta imzalanan “4-6 Yaş Kuran Kursu Desteği Programı Protokolü” ile “ekonomik bakımdan dezavantajlı ailelerin” çocuklarını 4-6 yaş Kuran kurslarına kayıt ettirmeleri halinde kayıt ücretinin bakanlık bütçesinden karşılanması öngörülüyor. Anayasa’nın, “Laiklik” ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya da taşınan protokol kapsamında Diyanet'in Kuran kurslarına giden ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca destek ödemesinden yararlandırılan çocukların sayısı da 50 bini aştı. İktidarın destek ve yönlendirmeleri ile sayıları katlanarak artan 4-6 yaş grubuna yönelik kuran kurslarına giden ve bakanlık kaynaklarıyla desteklenen çocuk sayısı, 2024’ün Eylül ayı itibarıyla 52 bin 358’e ulaştı. (19 Kasım)
Gençlik ve Spor Bakanlığı
1. 29 Ekim 2023’te sosyal medya hesabından Cumhuriyeti hedef alan paylaşımlar yapan Konya Ereğli Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Cumali Özince’nin açığa alınmasının ardından başka bir birimde araştırmacı olarak çalışmaya devam ettiği ortaya çıktı. Özince 29 Ekim 2023 tarihinde, sosyal medya hesabından, “Hakkınızı helal edin, Osman Gazi, Orhan Gazi! Yedi düvelin birleşip yıkamadığı emanetinizin bugün son günü” paylaşımını yapmıştı. Bu paylaşımının basına yansımasının ardından açığa alınan Cumali Özince’nin araştırmacı olarak Konya İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nde görevine devam ettiği ortaya çıktı. (7 Kasım)
2. AKP’li Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Van’da uygulama otelinde AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticis olduğu TÜGVA tarafından düzenlenen “TÜGVA Ortaokul Kitap Kurdu” tanıtım programına katıldı. Bak, burada yaptığı konuşmada TÜGVA'nın başlattığı çalışmayı bakanlık olarak desteklediklerini söyledi. Programa ayrıca, Van Valisi Ozan Balcı, AKP Van milletvekili Burhan Kayatürk, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Hamdullah Şevli gibi isimler katıldı. (18 Kasım)
3. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın düzenlediği “sabah namazı buluşmaları” 81 ilde il müdürlüklükleri eliyle uygulanıyor. İstanbul, Karaman, Adana, Antalya ve birçok ilde süren uygulama kapsamında Batman Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Süveybe Ana ile Batman Kız Yurdunda kalan kadın öğrenciler, yurtta kalan kadın personellerle birlikte, sabah namazlarına götürülüyor. (28 Kasım)
Kültür ve Turizm Bakanlığı
1. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği, Şırnak Valiliği, Şırnak Üniversitesi ve Cizre Kaymakamlığının ortaklaşa düzenlediği “3. Uluslararası Melaye Cizîrî (Molla Ahmed El-Cezeri) Sempozyumu” yapıldı. Açılışında Kuran okunan sempozyumda, Şırnak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Cizre Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar ve Prof. Dr. Nesim Doru’nun katıldığı değerlendirme oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan “Meşakatli ve daha yolun başındayız. Bu Melaye Cizîrî 'ye hassaten adanan bu 3'üncü sempozyumumuz bizi Cizîrî 'ye doyurdu. Bundan sonrada Allah'tan hep dua ettim. Bu iki gün içerisinde de daha çok gördüm. En ez sizler kadar Melayı anlaşabilecek bilgiye, birikime, dile bütün bu konsepte melayı anlayabilmeyi ne kadar arzu ediyordum. Ona hasretimi gerçekten fark ettim. ifadelerini kullandı.” dedi. Melaye Cizîrî’nin (Molla Ahmed El-Cezeri), Cumhuriyet düşmanı Saidi Nursi’nin başlıca referanslarından olduğu biliniyor. (16 Kasım)
İçişleri Bakanlığı
1. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Daire Başkanı Suna Üstüner, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın “Lise hanım kampı”na katıldı. Üstüner, programa katılımını sosyal medya hesabından “Geçtiğimiz gün Türkiye Gençlik Vakfı, İstanbul Lise Koordinatörlüğü’nün düzenlemiş olduğu lise motivasyon kampına katıldım. Gençler umutlarımızı tazelediler. Nazik misafirperverlikleri için teşekkür eder çalışmalarında kolaylıklar dilerim.” ifadeleriyle paylaştı. (13 Kasım)
2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu Birinci Toplantısı”na katılan AKP’li İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptığı konuşmada “Maddenin manaya tahakkümünü, 'aydınlanma' olarak gören zihniyetin, çürümüşlüğünü dayatmaya çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Bilhassa gençlerimizi hedef alan bu kirli zihniyet, çeşitli sapkın ideolojilerin, gençlerimizi kıskacına almasına zemin hazırlamaktadır. Özellikle LGBT gibi sapkın oluşumlar, cinsiyetsizlik kavramları, aile yapımızı tehdit eden en büyük tehlikelerdendir. Tarihi ve kültürel müktesebatımızın da ötesinde, insan varoluşuna, fıtri doğamıza aykırı olan bu sapkın akımlara karşı, gençlerimizi ve aile yapımızı her türlü tehditten korumak adına kararlılıkla mücadele etmek bizim için bir beka ve ikbal meselesidir. Kimlik karmaşasının ve kültürel yozlaşmanın dayattığı küreselleşme çağında, ailemize ve aile değerlerine sahip çıkmak zorundayız. İnsan neslini yok etmeyi amaçlayan sapkınlıklara yol vermeyeceğiz. Gençlerimizi, kültürümüzü tehdit eden zararlı etkilerden korumak için her türlü mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Dijitalleşmenin ve sosyal medya platformlarının olumsuz etkilerine karşı mücadelemiz devam edecek. Büyük ve güçlü Türkiye yolunda, aile yapısını güçlendirme hedefiyle hareket edeceğiz.” ifadelerini kullandı. (13 Kasım)
3. AFAD Adana Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten İslamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Umut Kervanı'nın Adana temsilciliğine eğitim verdi. (19 Kasım)
4. İçişleri Bakanlığı’nın “Deprem Fatihleri İstanbulu Fethediyor” projesi kapsamında AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA Genel Merkezinde gençlerle program düzenlendi. Programı TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beçinci sosyal medya hesabında “Hatayımızın çocukları, bizim çocuklarımız… @TC_icisleri Bakanlığımızın "Deprem Fatihleri İstanbulu Fethediyor" projesi kapsamında Hatay'dan gelen gençlerimizi TÜGVA Genel Merkezimizde gençliğin evinde ağırladık.” sözleriyle paylaştı. (24 Kasım)
5. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA yöneticileri İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ı makamında ziyaret etti. Vakfın Başkanı İbrahim Beşinci ziyareti sosyal medya hesabında “T.C. İçişleri Bakanlığı Gençliğin gücüyle Türkiye’nin yarınlarına sağlam adımlarla ilerliyoruz! Değerli Bakan Yardımcımız @turanbulent’e misafirperverliği için teşekkür ediyorum.” sözleri ve fotoğraflarla paylaştı. (28 Kasım)
Milli Savunma Bakanlığı
1. Kara Harp Okulu 30-31 Ağustos’taki yemin töreninin ardından kılıçlarını çekip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan, demokratik ve laik cumhuriyete bağlılık bildirdikleri için Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) ‘ihraç’ talebiyle sevk edilen yeni mezun teğmenlerden Ebru Eroğlu'na 'ihraç talebi' tebliğ edildiği bildirildi. TELE 1'den Ersin Eroğlu'nun haberine göre, Kara Harp Okulu dönem birincisi Ebru Eroğlu’na ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiği tebliğ edildi. Eroğlu’yla birlikte ihracı istenen teğmen sayısı ikiye yükseldi.
Teğmenler, "Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarına zarar verecek nitelikte tutum ve davranışlarda veya ağır suç veya disiplinsizlik teşkil eden fiillerde bulunmak" olarak düzenlenen Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20’inci maddesinin C fıkrasından Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Öte yandan AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın 2021 yılında “Geleceğin Gençliği” adıyla düzenlediği bir toplantıda Bilal Erdoğan'ın kürsüde olduğu sırada, TÜGVA'lıların okuduğu yeminde, Komando Yemininin sözlerinin “Ben TÜGVA'lıyım” diye değiştirildiği “Ben TÜGVA'lıyım. Her yerde ben varım; havada, karada, denizde! İdlib'de, Keşmir'de, Filistin'de, Adalarda. Allah, Kuran, peygamber, başkomutan Erdoğan" ifadeleriyle TÜGVA’lılerın yemin ettiği görüntüler yeniden sosyal medyada gündem oldu. Yemin metni şu şekilde: “BİZ TÜGVA erleri/Yuva yaptık göklere/Baş döndüren yerlere/Engel tanımaz aşarız/Yüce engin dağlara/El verir uzanırız/Mor siyah bulutlara/ Ben TÜGVA'lıyım/Her yerde ben varım/Havada, karada, denizde, çölde/Her zaman ve her yerde/Arakan'da, İdlip'de, Keşmir'de, Filistin'de Libya'da Yemen'de/Silivri'de, Erdek'ta, Çatalca'da/Adalar'da Adalar'da Adalar'da/Rab Allah, Rehber Kuran/Önder peygamber/Başkomutan Erdoğan, Başkomutan Erdoğan, Başkomutan Erdoğan” (16 Kasım)
2. Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz!" diyen teğmenlerin ihraç istemiyle disipline sevk edilmesinin ardından AKP'ye yakın medyada ihraçlar yeterli bulunmazken daha sert adımlar atma çağrıları yapıldı. Yeni Şafak gazetesi, “Cunta sadece 2 teğmen mi” başlığıyla manşet atarak "Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos’taki mezuniyet töreninde Türkiye’yi ayağa kaldıran kılıçlı korsan yeminle ilgili sadece 2 teğmenin “ihraç talebiyle disipline sevk edilmesi” şaşkınlığa sebep oldu. TSK, son dönemde “Atatürkçülük” maskesi altında ve FETÖ’yü andıran taktiklerle örgütlenen gruplardan temizlenmezse, Türkiye yine 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi darbe tehditleriyle karşı karşıya kalır" ifadeleri kullanıldı. İmzasız yayımlandığı dikkat çeken metinde, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde “temizlik” yapılması gerektiği savunuldu. İktidara yakın Türkiye gazetesinde ise Cem Küçük "Millete kılıç çekeceksiniz ve yanınıza kâr kalacak, öyle mi?" başlıklı köşe yazısında, ihraçların 2 teğmenle sınırlı kalmaması gerektiğini savunarak “Sayın Cumhurbaşkanım! Bir iki teğmen ihracı geçici çözüm olur... Orada size ve bu millete kılıç çekildi. Bunun affı olmaz. Siz her dönem vesayetçileri yerle bir ettiniz. Millet sizin yanınızda durdu. Cumhuriyet tarihi boyunca millete silah ve kılıç çekenlerden bıktık. Sizin gereğini yapacağınıza inancımız tam..." ifadelerini kullandı. (18 Kasım)
3. Kara Harp Okulu 30-31 Ağustos’taki yemin töreninin ardından kılıçlarını çekip “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atan, demokratik ve laik cumhuriyete bağlılık bildirdikleri için Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) ‘ihraç’ talebiyle sevk edilen yeni mezun teğmenlerle ilgili MSB kaynakları tarafından yapılan açıklamada “Eylemi organize eden teğmenlerle kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin 6413 sayılı TSK Disiplin Kanunu kapsamında YDK’ya sevklerine yönelik işlem başlatılmıştır.” denerek isnat edilen suçun organize ve planlı bir disiplinsizlik yapmak olduğu söylendi. MSB kaynakları olaya ilişkin yapılan inceleme ve soruşturmanın okunan metinle veya içeriğiyle bir ilgisi olmadığını iddia ederek “Yemin metnini okuyan onlarca teğmenden sadece eylemi organize edenlerin YDK’ya sevklerine yönelik sürecin başlatılması bunun en büyük göstergesidir.” dedi. (21 Kasım)
4. Kara Harp Okulu’nda İzmir Marşı'nın okunmasının, "siyasi mesaj taşıması" gerekçesiyle, geçen yıl yasaklandığı ortaya çıktı. T24’ten Tolga Şardan yazısında “Yasak, öğrencilere ve sorumlu komutanlara yazılı olarak değil, sözlü olarak verilmiş!” dedi. (29 Kasım)
Sağlık Bakanlığı
1. Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışan Dr. Rabia Betül Asar, normal doğumun öncelik ve birinci tercih olduğunu, normal doğum bebeklerinde, sezaryen ile doğanlara kıyasla kan şekerini daha iyi dengelediklerinin izlendiğini, normal doğum ile doğan bebeklerde hem motor hem de bilişsel gelişimlerin daha olumlu olduğunu iddia eden Asar, “Doğumun mucizevî yönü ve güzelliği anlatılmalıdır. Genç kızlar, anne adayları anneliğe hazırlanmalı, gebelik ve doğum eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır. Değerlerimiz ve kültürümüze uyumlu eğitimler ve doğum ortamları hazırlanmalı, medyada doğumun yer alış şeklinin düzeltilmesi için çalışılmalıdır.” dedi. (8 Kasım)
2. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM’ye verildi. 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nun 5. maddesini değiştirerek aile hekimliğinde mesai sonrası verilecek yeni bazı hizmetler ile mesai içerisinde verilecek özel amaçlı raporların ücretli hale getirilmesi öngörüyor. Değişikliğe göre, yabancılara sunulan hizmetler ve mesai sonrası Bakanlıkça belirlenecek geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile özel amaçlı raporlar ücretli olacak. Kanun teklifinin 5. Maddesine ilişkin TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, ülkemizde halen uygulanan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının güvenli ve etkili olduğunu gösteren yeterli bilimsel çalışmanın bulunmadığını örnekleriyle aktardı. Aile hekimleri tarafından mesai saatleri dışında geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yapılmasının önünü açan kanun teklifinin, kanıta dayalı tıp uygulamaları yerine bu uygulamaların yaygınlaşmasına, olası zararlarının daha sık görülmesine neden olacağına dikkati çekti. Bilimsel tanı ve tedavi yöntemleri arasında olmadığından Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bedeli ödenmeyen geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının aile sağlığı merkezlerinde yapılmasına olanak sağlanmasının kendi içinde çelişki yarattığına dikkat çeken Azap, “Nitelikli ve görece daha yüksek maliyetli sağlık hizmetine erişim olanağı olmayan hasta grubunun, etkililiği belirsiz bu yöntemlere kamu eliyle yönlendirilmeleri, toplum sağlığına zarar verebilecek bu uygulamalara duyulan güveni yersiz bir biçimde artıracağı gibi, sosyal devlet ilkesine ve devletin sağlık hakkını koruma yükümlülüğüne aykırı olacaktır” ifadelerini kullandı. Azap, aile sağlığı merkezlerinde bilimsel kanıtı olmayan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının yapılmasına izin veren ve TTB’nin karşı olduğu yasa tasarısının geri çekilmesini istedi. (29 Kasım)
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
1. Ankara Etimesgut’taki 176 bin metrekarelik dev Hazine arazisinin, yönetiminde İskenderpaşa Cemaati ile ilişkili AKP’lilerin olduğu Lokman Hekim Üniversitesi’ne kampus alanı olarak tahsis edildiği ortaya çıktı. Birgün’den İsmail Arı’nın haberine göre Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 5 Ağustos 2017 tarihli kararı ile Hazine arazisi “lise” ve “ortaokul alanı” olarak belirlendi. Bakanlık tarafından yapılan plan değişikliği ile yapılaşma koşulu ise en çok 16 kat olarak belirlenen araziye üniversite inşa edilmesinin yolu açıldı. (1 Kasım)
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI (DİB) – TÜRKİYE DİYANET VAKFI (TDV)
1. Diyanet İşleri Başkanlığı, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Aile ve Dini Rehberlik Dairesi, Diyanet Akademi Başkanlığı koordinasyonuyla, “ailenin fıtrî yapısını koruma, güçlendirme ve sapkın ideolojilere karşı bilinç ve farkındalık oluşturmak amacıyla” 81 ilde 430 Aile ve Dini Rehberlik Büro/Merkezinde görev yapan personele yönelik “Aile Ahlakı (Sağlıklı Kimlik Gelişimi)” konulu “eğitici eğitim programı” başlattı. 754 personelin katılımıyla yapılan programda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen, “modern dönemde aile yapımızı korumamız için daha çok çabalamamız gerektiğini; zira artan boşanma oranları, nüfus artış hızımızın düşmesi, aile yapısının gittikçe küçülmesi, çocuk ve gençlerimizin farklı odakların etkisi altında kalması gibi çeşitli olumsuz sebepler mevcuttur.” dedi. Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi ise, aile ahlakının temelini Kuran ve sünnetin oluşturması gerektiğini söyledi. (1 Kasım)
2. Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Aile ve Dini Rehberlik Daire Başkanlığı tarafından 81 ilde 491 Aile ve Dini Rehberlik Büro/Merkezinde görevli 3 bin 996 personele yönelik çevrim içi konferanslar düzenlendiği duyuruldu. “Cennette Kurulan Yuva: Aile” başlığında konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Akpınar problemlerin temelinde İslamsızlık olduğunu iddia etti. Akpınar, batı kültürünün “önce hak sonra sorumluluk” anlayışı üzerine inşa edildiğini, İslam medeniyetinin ise “önce sorumluluk sonra hak” şuurunu benimsediğini söyledi. (4 Kasım)
3. Malatya İl Müftülüğü Gençlik Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen “İrfan Mektebi Projesi” açılış programıyla başladı. “Proje koordinatörü manevi danışman” İsmail Baştürk program açılışında yaptığı konuşmada “mekteplerin mabede, mabetlerin ise mektebe dönüşmesi gerektiğini” söyledi. (4 Kasım)
4. Diyarbakır, Tavşantepe Mahallesi, Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada gözaltına alınan ve telefonundan müstehcen görüntüler çıktığı iddia edilen köyün imamı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açığa alındı. Narin’in katledildiği Tavşantepe köyü imamının sorgusunda yöneltilen “Telefonunuzda pek çok porno video var, videolardan birinde sizin de olduğunuz bir grup seks videosu var” sorusuna “Evli bir çiftle tanıştık, daha sonra Diyarbakır’a geldiler, birlikte olduk” yanıtını verdiği iddia edilmişti. (8 Kasım)
5. Malatya’da Kernek Karagözlüler 4-6 Yaş Kuran Kursunda çocuklarla "Bed-i Besmele" töreni yapıldı. Kız çocuklarına türban, erkek çocukların takke takıldı. Programa Malatya İl Müftüsü Ramazan Dolu, Yeşilyurt İlçe Müftüsü Hüseyin Bayrak ve Battalgazi Müftüsü Hüseyin Vuruşkan, Kernek Karagözlüler Cami personeli, 4-6 Yaş Kuran Kursu hocaları katıldı. (12 Kasım)
6. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Koordinasyon Kurulu Birinci Toplantısı”na katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş toplantıda yaptığı konuşmada Diyanet İşleri Başkanlığı’nda sadece aileye yönelik hizmet ve faaliyetler gerçekleştiren bir daire başkanlığı ve tüm illerde ve 378 ilçedeki 493 aile ve dini rehberlik büro ve merkezlerinde 5 bin kadar personel ile ailenin korunmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi. Erbaş, “Bütün dünyada boşanmaların ve tek ebeveynli ailelerin çoğalması, bununla birlikte nikâhsız birlikteliklere ve eşcinsel evliliklere meşruiyet kazandırma çabaları, bu kuşatmanın trajik yansımalarıdır. Dolayısıyla geçmişe kıyasla bugün aileyi ve fıtratı koruma noktasında daha büyük bir hassasiyet ve gayrete ihtiyaç vardır. Böyle bir ortamda aileyi tehdit eden her türlü düşünce, akım ve uygulamalar karşısında sağlam bir duruş sergilemek, toplumsal bir duyarlılık geliştirmek ve meseleyle ilgili kapsamlı ve güçlü tedbirler almak, inancımızın ve köklü değerlerimizin bizlere yüklediği hayati bir sorumluluktur.” dedi. (13 Kasım)
7. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, umre ödüllü “Gençlik Bilgi Yarışması” başvurularının başladığını duyurdu. Erbaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gençlerimizin milli ve manevi değerlerle buluşmalarına katkı sağlamak, dinî ve ahlaki değerlerimizi diri tutmak gayesi ile lise ve üniversite öğrencilerimize yönelik düzenlediğimiz umre ödüllü 'Gençlik Bilgi Yarışması' başvuruları bugün başlıyor. Tüm genç kardeşlerimizi bu anlamlı yarışmaya katılmaya davet ediyor, başarılar diliyorum.” ifadelerine yer verdi. Yarışmayla ilgili müftülüklerin internet sitelerinde yapılan duyuruda “Yarışmacılar Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV yayınlarından “Temel Dini Bilgiler” ve “Gençler İçin 99 Soruda Peygamberimiz” isimli eserlerden sorumlu olacaklardır. Gençlik Bilgi Yarışmasında Türkiye genelinde derece elde eden ilk 90 öğrenci Başkanlığımız tarafından umre ile ödüllendirilecek; ayrıca müftülükler dereceye giren diğer öğrencileri imkânları nispetinde ödüllendirilebileceklerdir. Umre ödülüne hak kazanan öğrencilerin yurt dışı harcı ve pasaport işlemlerine ait masraflarını kendileri karşılayacaklardır. Umre ödülünü kazananlar Başkanlığımız tarafından belirlenen tarihlerde umreye götürülecektir. Söz konusu tarihlerde herhangi bir sebeple katılmayanlar umre ödülünden feragat etmiş sayılacaktır.” ifadeleri yer aldı. (15 Kasım)
8. Dev bütçesi ve on milyarlarca liralık harcamalarıyla bilinen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2024 yılının 10 aylık harcaması 85 milyar TL’ye yaklaştı. Başkanlık, Ocak-Ekim döneminde toplam 83 milyar 50 milyon 277 bin TL harcadı. Başkanlık Ocak-Ekim döneminde en çok harcamayı, 9 milyar 905 milyon 630 bin TL ile Ağustos ayında yaptı. (16 Kasım)
9. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hizmet binaları için yapılan elektrik enerjisi alım ihalesi 25 milyon 289 bin TL’lik rekor ödeme ile Mehmet Cengiz'in sahibi olduğu Cengiz Elektrik'e verildi. Şirketin 2012-2024 döneminde kamudan aldığı elektrik enerjisi ihalelerinin toplam bedeli, 1 milyar 179 milyon 162 bin TL. (17 Kasım)
10. Malatya'nın Battalgazi, Yeşilyurt, Darende ve Pütürge İlçe Müftülüklerine bağlı Kuran kurslarını tamamlayan 97'si erkek ve 147 kadın, toplam 244 öğrenci için “hafızlık icazet töreni” düzenlendi. Programa Vali Yardımcısı Ahmet Korkmaz, AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Sami Er, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Sedide Akbulut ile il ve ilçe müftüleri katıldı. Programda konuşma yapan Akbulut, başkanlık tarafından kanunla Kuran eğitim merkezlerinin kurulmasının kararlaştırıldığını söyledi. Bu merkezlerde, hafızlığını yapmış ve ortaokulu bitirmiş öğrencilerin lise hayatına akademik anlamda devam edebileceğini söyleyen Akbulut, “Bu çocuklarımız burada 4 yıllık bir eğitim alacaklar. İlk yıl Arapça öğrenecekler, sonraki yıllarda ise temel İslami bilimleri kazanacaklar. Türkiye Yüzyılı'na yeni nesil yetiştirmenin çabasıyla Kur'an Eğitim Merkezlerini kurduk. Rize, İstanbul, Ankara ve Bursa'da 4 Erkek Kuran Eğitim Merkezimiz var. Bu 4 Kur'an Eğitim Merkezine o kadar çok başvuru aldık ki... Bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Allah izin verirse Malatya'da hem kız hem erkek öğrencilerimize Kur'an Eğitim Merkezi açacağız. Hamdolsun devletimizin imkânlarıyla 4 yaşından itibaren aklın alabileceği sınıra kadar her yaşa hitap eden programlarla büyük hizmet veriyoruz. 200 bini aşan 4-6 yaş çocuğumuz var bugün ve 2013'ten bugüne 1,5 milyon çocuk bu hizmetten yararlandı. 7-10 yaşta ise 55 bin yavrumuz var. 100 bini hedefliyoruz. Şu anda Kur'an kurslarımızda 86 bin hafız çocuğumuz var.” dedi. (17 Kasım)
11. Eşini kuraya sokmadan hacca götürdüğü ortaya çıkan, yoksul vatandaşa “Elindeki nimetle yetin” tavsiyesinde bulunan ve zenginlerin zenginlerle evlenmesi gerektiğini savunan Diyanet Başkan Yardımcısı Huriye Martı'nın çift maaşlı olduğu ortaya çıktı. Sözcü’den Deniz Ayhan’ın haberine göre; Martı, kadrosu Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’ndeyken görevlendirme ile Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı’na atandı ve daha sonra da kadrosunu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne aldırdı. Martı’nın hem Diyanet, hem de Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden maaş aldığı belirlendi. (19 Kasım)
12. Merkezi bütçeden 2023 yılı için 130 milyar 119 milyon TL alan ve birçok bakanlıktan daha fazla bütçeye sahip olan Diyanet İşleri Başkanlığı, bu devasa bütçeye rağmen cami cemaatlerinden inşaatı süren camiler için yardım topluyor. Başkanlık 2023 Faaliyet Raporu’nda, üç farklı kampanyada 120 milyon TL yardım topladığını açıkladı. Sözcü’den Hazar Dost’un haberine göre yardım tutarının akıbetini belirsiz kılan skandal, Sayıştay raporlarıyla ortaya çıktı. 120 milyon TL yardım aldığını söyleyen Diyanet, Sayıştay’a sunduğu mali tabloda, Bağış ve Yardım Gelirlerini 75 milyon TL olarak gösterdi. Sayıştay incelemesine dair raporda ise yardım tutarı 21 milyon TL olarak belirtilirken kalan paranın akıbetinin bilinmediği ortaya çıktı. (21 Kasım)
13. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Şahinbey Belediyesi ortaklaşa olarak Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi'nde “1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu” düzenledi. Programda konuşma yapan Ali Erbaş “Tevhit ekseninde vahdeti gerçekleştirip dayanışmamızı ve birlikte hareket etme irademizi güçlendirdiğimizde başta ümmet coğrafyamız olmak üzere insanlığı cenderesine alan trajediler, acılar, son bulacaktır. İslam'ın insanlık için ortaya koyduğu ideal değerlerin hayat bulmasında en önemli vasıtalardan biri şüphesiz ilimdir.” dedi. Dünya İslam Âlimleri Birliği Başkanı Ali Muhyiddin Karadaği de yaptığı konuşmada “İslam düşmanları, birliğimizi ve bedenimizi parçalamaya çalıştı. Bazı organlarımız meşgul olsun istediler. Bizi ayrıştırdılar ve tek Müslüman toplumu farklı toplumlar yaptılar. Aramızda bir ayrılık vardı ve sebebi de mezhepçilik, ırkçılık olması. Maalesef Osmanlı Devleti parçalandıktan sonra ne Araplar, ne Kürtler ne de Türkler faydalandı. Osmanlı Devleti'nden sonra ırkçılık çıktı. Yeni çıkan fikirler Osmanlı Devleti'nden sonra bizim üzerimizde uygulandı. Bizi 200 yıl önce insan haklarıyla, kadın haklarıyla, çocuk haklarıyla kandırdılar. Maalesef, bunların hepsi serap oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Dünya 5'ten büyüktür' demekle çok haklıdır Birleşmiş Milletlerin bize hiçbir faydası yok. Yeni bir dünya sistemine geçmemiz lazım.” İfadelerini kullandı. Katarlı olan Karadaği’nin Müslüman Kardeşler bağlantılı olduğu biliniyor. Programa ayrıca Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Şeyhmus Demir, İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Mehmet Görmez, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Selim Argun, Gaziantep İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar katıldı. (22 Kasım)
14. Diyanet İşleri Başkanlığının “İlim İzzete, Şiddet Zillete Götürür” başlıklı Cuma hutbesinde “Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü, öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de, Rabbimizin emaneti olan çocuklarımızın imanla, ibadetle, güzel ahlakla, saygı ve nezaketle buluşması öğretmenlerimiz eliyle gerçekleşecektir. Branşı ne olursa olsun her öğretmen, öğrencilerinin milli ve manevi değerlerimizle, ahlaki ilkelerimizle donanması; Rabbini bilen, Peygamberini tanıyan, ahiret bilincine sahip, devletini ve milletini seven insanlar olarak yetişmesi için gayret etmelidir.” ifadeleri yer aldı. (22 Kasım)
15. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde Ankara Melike Hatun Camiinde İmam Hatip olarak görev yapan ve çeşitli camiilerde de vaaz veren İmam Halil Konakcı “Bırakın şeriatı, bu ülkede ‘Allah’ demek bile yasaktı. Şimdi şeriat bile konuşabiliyoruz. ‘Camileri yıkmadık’ demelerine bakmayın, camiler meyhane yapıldı.” dedi. (23 Kasım)
16. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı’nın “Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar” adıyla düzenlediği program Ankara’da Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Konferans Salonunda yapıldı. (24 Kasım)
17. Aralarında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan iki imamın ve AKP Sultangazi ilçe yöneticisi Ertuğrul Şanlan’ın bulunduğu 11 kişilik çetenin, yüzlerce kişiyi sıfır kilometre araba vaadiyle en az 500 milyon TL dolandırmaktan yargılandığı ortaya çıktı. Şahısların dolandırdığı isimler arasında savcı, belediye başkanları ve çeşitli kamu görevlilerinin de bulunduğu iddia edildi. (25 Kasım)
18. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından “Dijitalleşen Dünyada Diyanet Hizmetleri: Etkililik- Verimlilik-Sürdürülebilirlik” başlığıyla Ankara’da düzenlenen “7. Din Şûrası” sonuç bildirgesi yayınlandı. 30 maddellik bildirgede “Dini içeriklerde yaş, eğitim, meslek ve ilgi alanı gibi açılardan farklı hedef kitlelere yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Eğitim ve ilgi alanlarına göre kişiselleştirilmiş veri sunan, metin, ses, video, kitap ve makale formatlarında içeriklerin mobil teknolojilerle desteklenmiş şekilde ulaştırılacağı dijital platformlar kurulmalıdır.”, “Aile, gençler, çocuklar gibi kesimlere yönelik ideal düzeyde din hizmeti sunmak amacıyla Başkanlık bünyesinde manevi danışmanlık ve rehberlik kadrosu ihdas edilmelidir.”, “Diyanet Akademisinin, İslam kültür ve medeniyetinin müktesebatını, temel kaynak ve konularını bilen, aynı zamanda güncel meselelerin, sosyal değişimlerin farkında olan, iletişim, etkileşim ve pedagojik yönü güçlü din görevlileri yetiştirme vizyonu büyük önem arz etmektedir. Bunun için özellikle aile ve gençlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve müfredatın dijital çağın gerekli kıldığı kazanımları gerçekleştirecek şekilde güncellenmesi gerekmektedir.”, “En güçlü ortak zemin ve değerler ekseninde sosyalleşmeye yönelik en önemli alan olan camilerin, din hizmetlerindeki merkezi konumu korunmalı ve güçlendirilmelidir. Hedef kitlesi ve sosyokültürel çevresi dikkate alınarak cami içi eğitim ve irşat hizmetlerinde teknolojik imkânlardan istifade edilmelidir. Cami dışı ve toplumun farklı katmanlarına yönelik hizmetlerin de cami ile irtibatı güçlendirilmelidir. Cami başta olmak üzere dini hizmet mekânlarının konum, etkinlik vb. bilgilerine kolay erişimi sağlayan ve interaktif etkileşimi mümkün kılan uygulamalar geliştirilmelidir. Cami merkezli hizmetlerin daha güçlü, etkin ve kolay yürütülmesi için cami derneklerinin konumu yeniden yapılandırılmalı, söz konusu derneklerin idari ve mali denetimleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gerçekleştirilmeli; konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmalıdır.”, “Hangi milletten, din ve inançtan olursa olsun, imkânlar ölçüsünde insanların ve özellikle yurdundan edilmiş olanların ihtiyaçlarının karşılanması, milli ve manevi değerlerimizin hepimize yüklediği tarihten günümüze taşınan insani ve ahlaki bir sorumluluktur. Bu kapsamda göçmenlerle ilgili dezenformasyonun yaygınlaştığı günümüzde, birlik ve beraberliğimiz açısından toplumsal uyumu güçlendiren ortak dini kimliğin korunması amacıyla stratejiler geliştirilmelidir.”, “Başkanlığın milli ve manevi değerlerimiz istikametinde ürettiği hizmetlerin ülkemizin birlik ve beraberliği açısından önemi aşikârdır. Bu hizmetlerinde Başkanlığa yüksek bir güven duyulmaktadır. Ancak Başkanlığa duyulan güven ve itimadı sarsmayı amaçlayanların dezenformasyon çalışmaları da sistematik bir şekilde sürmektedir. Bu nedenle Başkanlığımız hakkında olumsuz algı oluşturma çabaları karşısında gerekli tedbirler alınmalı ve kamuoyundaki yanlış yönlendirmelerin önüne geçilmelidir.”, “Müslümanların birlik ve beraberliğine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha çok hissedilmektedir. Başkanlık, uluslararası iş birliği imkânlarını da kullanarak, vahdet zemininde Müslümanların bütünleşmesini sağlayacak ve ortak sorunların çözümüne katkı sunacak projelerini artırmalıdır.”, “Başkanlık, ailenin güçlendirilmesine yönelik evlilik okulu, anne-baba okulu gibi faaliyetleri, dijital imkânlardan da yararlanarak geliştirmelidir.”, “Başkanlık bünyesinde devam eden 4-6 yaş grubu Kur’an kursları son derece önemli bir katkı sunmaktadır. Dolayısıyla milletimizin teveccühüne mazhar olan bu kurslar her açıdan güçlendirilerek yaygınlaştırılmalı, öğretici formasyonları ve eğitim materyalleri dijital çağın gereklilikleri dikkate alınarak sürekli güncellenmeli, yasal alt yapısı güçlendirilerek geliştirilmelidir.”, “Toplumun temeli olan aileye ve aile mahremiyetine yönelik tehditlerin giderek arttığı bir dönemde aile olmanın anlam ve önemine vurgu yapan, ebeveyn rollerinin ideal biçimlerini gösteren, aile içi iletişim ve sorumluluk bilinci hususlarına temas eden içerikler sunan dijital platformlar oluşturulmalı ve kurumlar arası iş birliği ile güçlendirilmelidir.”, “dini, ahlaki, kültürel değerlerimize, fıtrata ve geleceğimize yönelik ciddi tehdit oluşturan cinsiyetsizleştirme gibi sapkın ideolojilere karşı toplumun bilinçlendirilmesi, fıtrat temelli aile yapısının korunması ve güçlendirilmesi amacıyla gerekli tüm tedbirler alınmalı ve buna yönelik etkin çalışmalar yürütülmelidir. Ebeveynlerin yanı sıra sosyal politika yapıcılara ve uygulayıcılara da önemli görevlerin düştüğü bu konuda Başkanlık, kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde etkin politikaların tasarlanmasına destek olmalıdır. Bu amaçla önleyici tedbirlerin alınması, her kesimin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, insan neslinin geleceği ve insani değerlerin sürdürülebilirliği açısından hayati önemi haizdir.”, “slam dini ve Müslümanlara yönelik nefret söylemleri dijital platformlar sayesinde geniş kitlelere hızlı erişim imkânı bulmaktadır. Söz konusu nefret söyleminin yanı sıra Müslüman karşıtlığı ve İslam düşmanlığı üreten içeriklerle mücadele amaçlı araştırmalar yapılarak, konuyla ilgili kamusal bilgi ve bilinç oluşturma amaçlı önleyici tedbirler alınmalı, küresel farkındalık ve uluslararası iş birliği imkânları oluşturulmalıdır.” Gibi maddeler yer aldı. (28 Kasım)
19. Ankara’nın Beypazarı İlçe Müftülüğünde yatılı kuran kursunda çocuklara şiddet uygulandığı ortaya çıktı. Görüntülerde kurs hocasının tekme ve tokatla çocuklara şiddet uyguladığı, çocuklardan birinin kaldırlıp yere fırlatıldığı görüldü. (29 Kasım)
20. Dört Arap ülkesinin 2017’den beri terör listesinde yer alan Kuveytli “Selefi Hareketi Genel Sekreteri” Hakem El Mutairi’nin, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Ekim ayında düzenlediği “Barışa Çağrı” programına katıldığı ortaya çıktı. El Mutairi terör örgütü El Kaide bağlantılarıyla dikkat çekiyor. Samimi Haber’den Ercan Küçük’ün haberine göre, Programın katılımcılarından biri de Hakem El Mutairi’ydi. Mutairi’yi programa doğrudan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş “Katılımınızdan dolayı onur duyar, sağlık ve afiyet dilerim” denilerek davet etti. (30 Kasım)
21. Yurtdışı gezileri, lüks makam araçları ve milyarlarca liralık bütçesiyle bilinen Diyanet İşleri Başkanlığı, bankamatik memuru olup işe gitmeden maaş alanlara yönelik, “Günahtır ve vebali de büyüktür. İsraftan kaçınmak gerekir. Mümkün oldukça araba alındığında daha tasarruflu olunmalı, daha uygun araç bulunmalı.” diye fetva verdi. (30 Kasım)
BELEDİYELER
1. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın Trabzon, Of Bölümlü Kur'an Kursu ve Cami Yaptırma Derneği ziyaretine AKP’li Trabzon Büyük Şehir Belediye Ulaştırma Daire Başkanı, Of İlçe müftüsü ve Hayrat ilçe müftüsü katıldı. (7 Kasım)
2. AKP’li Trabzon Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’nın Karadeniz Teknik Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlediği “Ortaokul Kitap Kurdu Trabzon İl Lansmanı” programına katılarak konuşma yaptı. Genç konuşmasında “Cenab-ı Allah kitabında ilk olarak efendimize 'oku' emrini vermişti. Böyle bir inancın mensupları olarak Cenab-ı Allah bizi neden yarattı? Neyle sorumluyuz? Onu anlayabilmek adına çok büyük bir gayreti ortaya koymalıyız. Büyükşehir Belediyesi olarak geleceğimiz olan gençlerimizi daha nitelikli yetiştirebilmek adına bu tür çalışmalara hep katkı sağladık, sağlamaya devam edeceğiz.” Ifadelerini kullandı. Programa ayrıca, rabzon Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Fatih Bayraktar, Trabzon Gençlik ve Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu gibi isimler katıldı. (7 Kasım)
3. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 1925’te 677 sayılı ‘Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlıklarla Birtakım Unvanların Yasaklanmasına ve Kaldırılmasına İlişkin Kanun’ ile kapatılan Süleymaniye'deki Helva-i Tekkesini restore ederek Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla dualarla kullanıma açtı. İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından 8 Kasım’da sosyal medyadan yapılan duyuruda, “İstanbul’un kaybolan miraslarından Helvaî Tekkesi, #İBBMiras eliyle hak ettiği değere kavuştu. 5 asırlık hikayesiyle dünya miras alanı Süleymaniye’de bulunan Helvaî Tekkesi ve Türbesi, yıllar sonra İstanbullulara açılarak geleceğe taşındı. 5 asırlık hikayesiyle dünya miras alanı Süleymaniye’de bulunan Helvaî Tekkesi ve Türbesi, yıllar sonra İstanbullulara açılarak geleceğe taşındı.” ifadeleri yer aldı. (8 Kasım)
4. CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camisinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve şehitler için yapılan mevlit programına katılarak dua etti. (10 Kasım)
5. AKP’li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA’yı ziyaretini vakıf genel başkanı İbrahim Beşinci sosyal medya hesabında yayınladı. (14 Kasım)
6. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk'ü 150 yıllık evi olan Kanco Aşiretine ait Kasrı Kanco Konağı'nda ziyaret etti. İmamoğlu ve CHP heyetini ağırlamak için 42 oğlak kesildi. 600 kişiye yemek hazırlanan konakta, etler 5 kazanda pişirildi. Yemek için yüzlerce kilo pirinç kullanıldı. İmamoğlu’nun beraberindeki heyette CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun da yer aldı. İmamoğlu, Mardin Havalimanı’nda eş başkanlar tarafından karşılandıktan sonra Kasrı Kanco Aşiret Konağı'na gitti. İBB Başkanı, Ahmet Türk'ün Mardin'deki 150 yıllık evine uzun bir araç konvoyu ile giriş yaptı. (16 Kasım)
7. CHP’li İstanbul Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyum yönetimi başkan yardımcılığı görevine getirilen Yeşim Aytulum’un AKP’deki çeşitli görevlerinin yanı sıra AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın mütevelli heyeti başkanı olduğu İlim Yayma Vakfı’na bağlı ilim Yayma Cemiyeti Esenyurt Kadın Kolları Başkanı ve çocuk istismarıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’nın Beylikdüzü Kadın Kolları Başkanı olduğu ortaya çıktı. (25 Kasım)
ÜNİVERSİTELER
1. Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum Rektör olarak atanan Naci İnci, AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan'ın kurucusu ve mütevelli heyeti başkanı olduğu Yeni Türkiye Eğitim Vakfı (YETEV) ile Montessori Eğitmen Eğitimi Uygulamaları ve Eğitim İşbirliği protokolü imzaladı. 2011'de Palet Okullarıyla Montessori metodunu anaokulu düzeyinde uygulamaya başladıklarını söyleyen Bilal Erdoğan, “Bundan yaklaşık 5-6 yıllık bir süreçte de kendi İlkokul Palet Montessori eğitim programını hazırladık, Talim Terbiye Kurulumuzda da onaylattık, şu anda da uyguluyoruz.” dedi. Montessori metodunun “insan fıtratını, insan doğasını en doğru değerlendiren, özellikle çocuğun nörolojik gelişiminin en aktif olduğu, en yoğun olduğu erken dönemlerde tahrip etmeden yetiştirmeye dayanan bir pedagojik yaklaşım olduğu için uyguladıklarını” belirten Erdoğan, “Biz Montessori metodunun aynı zamanda eğitimin uygulandığı toplumların kültürel ve kimlik özelliklerine de çok saygılı bir metot olduğunu değerlendiriyoruz, görüyoruz. Aslında bir fıtrat pedagojisi olarak değerlendirip yorumlanan bir yaklaşım” diye konuştu. (1 Kasım)
2. Üsküdar Üniversitesi’nin TÜBİTAK’ın desteğiyle düzenlediği “Yaratılışa Bütüncül Yaklaşım” ana temasıyla “VIII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” sonunda yayınlanan “Yaratılış Manifestosu”nun imzaya açıldığı üniversitenin sosyal medya hesaplarından duyuruldu. Duyuruda “Çok iddialı, devrimci nitelikte bir manifesto! Aklın yolu yaratılışmış... TÜBİTAK iş birliğiyle düzenlediğimiz kongrede, bilim insanları ‘Yaratılış Manifestosu’nu imzaya açtı. Manifestoda, evrenin bilinçli ve tasarımsal bir varoluşu olduğuna dair yeterli kanıt düzeyine ulaşıldığı vurgulanan manifestoyu imzalamak için linki ziyaret edebilirsiniz.” ifadeleri yer alırken imzacı sayısının 8259’a ulaştığı görüldü. (2 Kasım)
3. Trakya Üniversitesi’nde Edirne Valiliği’nin desteği ile İslam Alimleri Vakfı tarafından Edirne Mimar Sinan Vakfı, Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu işbirliği ile Balkan Kongre Merkezi'nde “Kendi Gök Kubbemiz Balkan Alimleri Buluşması” düzenlendi. Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Türkiye'de yaşayıp aydın geçinenlerin, Orta Çağ zihniyetinin Müslümanlar arasında yaşanmadığını bilmeyecek kadar cahil olduklarını iddia ederek “Lisani dua yetmiyor, fiili duaya ihtiyaç var.” dedi. Erbaş’ın yanı sıra konuşan Edirne Valisi Yunus Sezer “Biz medeniyet inşa etmek için bu dünyaya gelmişiz. İnşallah bu medeniyeti, bu insanlık medeniyetini kendimize de başta hatırlatarak bütün dünyaya yaymamız lazım.” ifadelerini kullandı. Trakya Üniversitesi Rektörü Mustafa Hatipler ile İslam Alimleri Vakfı Başkanı Nasrullah Hacımüftüoğlu, Mimar Sinan Vakfı Başkanı Hasan Gümüş, İslam Alimleri Vakfı Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Karataş, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ın da konuşmacı olduğu programın 2 gün süreceği belirtildi. (2 Kasım)
4. Kayyum tarafından yönetilen Boğaziçi Üniversitesi’nde “tepeden inme” atamalara bir yenisi daha ekleniyor. Cumhuriyet Gazetesinin Boğaziçi Üniversitesi kaynaklarından ulaştığı bilgiye göre üniversitenin Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne, cihatçı terör örgütü IŞİD’in hilafet iddiasının meşru olduğunu savunan Jaan S. İslam’ın atanacağı belirtildi. Jaan S. İslam’a ait “Hakiki İslam, Cihat ve Terörizm: İslami Dış Politikanın Bilimi” isimli kitapta IŞİD’e ilişkin “1920’lerde Osmanlı’nın çöküşünden sonra Şerif halifeliği ile birlikte IŞİD, halifelik iddiasında bulunan ilk grup oldu. Bu onlara savaş ilan etme, yasaları uygulama gibi konularda İslami meşruiyet kazandırıyor” ifadeleri kullandı. Örgütün uyguladığı cezalara da değinilen kitapta söz konusu cezaların İslama uygun olduğu belirtilirken kölelik hakkında “Kölelik ve mülkiyete el koyma İslam hukukuna göre yasak değildir; Hz. Muhammed’in kendisi de zaman zaman kölelere sahip olmuştur ve Kuran’da defalarca ‘kölelerden’ bahsedilir” deniliyor. (5 Kasım)
5. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA “Kitap Kurdu Yarışması” adı altında Karadeniz Teknik Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde tanıtım programı yaptı. Programda TÜGVA başkanı İbrahim Beşinci’nin yanı sıra konuşma yapan AKP’li Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç de konuşma yaptı. (7 Kasım)
6. Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Trabzon İl Müftülüğü ile birlikte Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği tarafından düzenlenen “Cumhuriyet Dönemi Karadeniz Bölgesi Âlimleri ve Ahmed Yaşar Hocaefendi Sempozyumu”na paydaş olarak destek verdi. KTÜ Rektörü Hamdullah Çuvalcı programda konuşma yaptı. (9 Kasım)
7. Cihannüma Derneği, Bursa Uludağ Üniversitesi'nin ev sahipliğinde ve Türkiye Bilimler Akademisi ortaklığıyla “Yapısal Dönüşüm ve Yeni Sanayileşme Politikası” adıyla "Türkiye Ekonomi Sempozyumu” düzenledi. (13 Kasım)
8. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Yetim Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi'nde “Sosyal Yetimlik Sempozyumu” düzenledi. Programa Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Mustafa Metin Başbay, İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Kaya gibi isimler de katılarak konuşma yaptı. (23 Kasım)
9. 25 Kasım 1925 tarihli Şapka Kanunun 99. Yıldönümünde İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde “okula fes ya da sarıkla gel” çağrısı yapıldı. Bazı kişiler okula fes takarak gitti. (25 Kasım)
10. Diyanet İşleri Başkanlığının umre ödüllü “Gençlik Bilgi Yarışması” ülke genelinde birçok üniversitenin resmi internet sitelerinde duyuruldu. Yarışmayı duyuran üniversiteler arasında Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Mardin Artuklu Üniversitesi Tıp Fakültesi, Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Kırklareli Üniversitesi Vize Meslek Yüksek Okulu, Erciyesi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstriyel Tasarım Mühendisliği ile Enerji Sistemleri Mühendisliği, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi Posof Meslek Yüksek Okulu, Atatürk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü, Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yabancı Diller Yüksek Okulu, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi, Ankara Gazi Üniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Haliç Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü, Çukuova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstrü Mühendisliği, Kırıkklae Üniversitesi Eğitim Fakültesi gibi yüksek öğretim kurumları yer aldı. (26 Kasım)
11. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Yükseköğretim Proje Geliştirme ve Destekleme Daire Başkanlığı’nın “Tüm Üniversitelere” başlığıyla Diyanet İşleri Başkanlığının umre ödüllü “Gençlik Bilgi Yarışması”nın üniversite öğrencilerine duyurlması için bir yazı gönderdiği ortaya çıktı. (26 Kasım)
12. Siirt Üniversitesi'nde düzenlenen "Semerkand ve Buhara seyahat notları" panelinde konuşan Rektör Nihat Şındak “Semerkand ve Buhara gibi şehirler, medeniyetimizin köşe taşlarıdır. Gelecek nesillerin bu değerleri daha iyi tanıması ve koruması büyük önem taşımaktadır.” dedi. (28 Kasım)
TBMM, SİYASET VE TOPLUM
1. Hak Sanayici ve İş adamları Derneği (HAKSİAD) Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde 31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında “2024 HAKSİAD 5. İş adamları Buluşması” adıyla bir program düzenlendi. Kuran tilavetiyle bağlayan programın ikinci gününde konuşma yapan HÜDA PAR Genel Başkanı ve AKP listelerinden İstanbul milletvekili olarak meclise giren Zekeriya Yapıcıoğlu “İnşallah niyet hayırdır. Niyet hayırsa, akıbet daha hayırdır inşallah. Burada memleketin dört bir tarafından hatta yurt dışından misafirlerimiz var. Niyetin hayır olduğuna bizim kanaatimiz vardır inşallah. O hayırlı niyetleriniz doğrultusunda Allah-u Teâla sizlere muvaffakiyetler nasip eylesin. Her işin başı doğruluk. Üstat Bediüzzaman Said Nursi’nin sözleriyle Sıdk, İslamiyetin üssü'l-esasıdır. Rabbim kazançlarınızı bereketlendirsin. Bu bereketi kazançlarınızı da O'nun yolunda, O'nun uğrunda, helalinden harcamayı nasip eylesin inşallah.” dedi. (2 Kasım)
2. Laikliğe karşı ifadeleriyle bilinen AKP eski milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı iktidar yanlısı Akit TV’de katıldığı programda Cumhuiryet’i hedef alarak “Hangi Cumhuriyet? Benim bildiğim, Cumhuriyet kör topal 1950’den sonra başladı. Daha önce Cumhuriyet mi vardı? Milli Mücadeleyle bir çıkış yapıldı. Devletin başına geçen birileri başladılar milletle alakasız elbiseler giydirmeye. Cumhuriyetin 101. yılı diye bir şey yok. Bizi inkilaplarla yok etmek istediler. Millet bunlarla boğuştu. Harf inkilabı yapan başka ülke var mı?” ifadelerini kullandı. (2 Kasım)
3. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın, toplam 7 vakıf ve kuruluşun yönetiminde yer aldığı ve bunlar üzerinden toplumsal yaşamın tamamına müdahale ettiği Birgün Gazetesi’nden Mustafa Bildircin tarafından haberleştirildi. Haberde yönetiminde yer aldığı vakıf ve kuruluşlar itibarıyla Bilal Erdoğan hakkında, “On parmağında 10 marifet” yorumları yapıldığı aktarıldı. Bilal Erdoğan, Yeni Türkiye Eğitim Vakfı’nın Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı ve Dünya Etnospor Konfederasyonu’nun başkanlığını yapıyor. Bilal Erdoğan’ın marifetleri bunlarla da sınırlı kalmıyor. İbn Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanvekilliği görevini de yürüten Bilal Erdoğan, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı ile Okçular Vakfı’nın mütevelli heyetlerinde bulunuyor. TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği ve Darülaceze İdare Meclisi Üyeliği de Bilal Erdoğan’ın diğer unvanları arasında sıralanıyor. Haberde bu kuruluşların kaynakları arasında birçok merkezden fon aldığı açıklanırken yargı kararlarına rağmen okullardaki faaliyetlerine de devam ettiği belirtiliyor. (3 Kasım)
4. Sosyal medya X’te yapılan bir paylaşımda metroda dua yayını ile birlikte toplu namaz kılındığını gösteren bir video paylaşıldı. (3 Kasım)
5. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan Mardin Büyükeşhir Belediyesindeki kayyum atamasının ardından Mardin’de yaptığı konuşmasında “Zannediyorlar ki Kürtler bu kayyımcılara, bu talancılara baş eğeceklerdir. Çok iyi bilsinler ki Seyid Rıza ne yaptıysa Şeyh Said ne yaptıysa Mazlumlar, Denizler, Sakineler ne yaptıysa Kürt halkı, Türkiye halkları da onların yaptığını yapacaktır. Ne onların kayyımı ne zulüm politikaları ne yalanları ne hileleri bizlere diz çöktürmeyeceklerdir. Seyit Rıza'nın dediği gibi 'Sizler yalan dolanlarınızla bizleri diz çöktüremezsiniz' diyordu. Biz de diyoruz.” ifadelerini kullandı. (4 Kasım)
6. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen HÜDA PAR Antalya Gençlik Kolları tarafından "Gençlik ve Gazze: Değerlerimizle Yürüyoruz" başlığı altında düzenlenen gençlik haftası etkinlikleri final programı Merkez Kepez ilçesi Şehitler Parkı'nda yapıldı. Kuran tilavetiyle başlayan program dualarla sona erdi. Programdaki konuşmasında Cumhuriyet düşmanı Saidi Nursi’ye de atıf yapan HÜDA PAR Antalya İl Başkanı Muhammet Şerif Durmaz “Son zamanlarda birileri gençleri kuşaklara ayırıyor, ne diyorlar x kuşağı y kuşağı z kuşağı. Bizim gençler kuşaklara sığmayan gençler. Sizler İslam'ın kuşağısınız, sizler Allah Resulü'nün talebelerisiniz. Yükünüzün ağır olduğunun farkında olmalısınız. Çünkü bu yolda yürünecek çok yol var, bu yolun yükü elbette çok ağırdır ama nihayetinde cennet vardır.” ifadelerini kullandı. (5 Kasım)
7. DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili ve Abdullah Öcalan'ın yeğeni Ömer Öcalan, 23 Ekim’de yapılan görüşmeden yeni notlar açıkladı. Ömer Öcalan, “Bu kayyım anlayışından dönülmesi gerekiyor. İslam hukukuna da varız, modern hukuka da varız.” ifadelerini kullandı. (5 Kasım)
8. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve AKP listelerinden Mersin milletvekili olarak meclise giren Faruk Dinç TBMM’de düzenlediği basın toplantısında “Belediyeler ve kamu kurumları, kültür yolu festivali adı altında düzenlenen etkinlikler için milyonlarca liralık devasa harcamalar yapıyor. Bu harcamalar güya tarihimizi, kültürümüzü ve sanatı yaymak için yapılıyor. Ancak görüyoruz ki bu yapılan festivallerde tarih, kültür ve sanata sadece yüzeysel olarak değiniliyor. Bu organizasyonlarla toplum ve özellikle gençler kültür ve değerlerimizden daha da uzaklaştırılıyor. Bu organizasyonlar; ifsat projeleri gibi işliyor, gençlerimizi yozlaştırıyor ve toplumda hem kültür hem de maddi olarak ciddi tahribatlar bırakıyor.” dedi. (6 Kasım)
9. BBP Genel Başkanı ve milletvekili Mustafa Destici yine idam çağrısı yaptı. Destici Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinin duruşmasını bahane ederek sosyal medya hesabından “Yapılması gereken bu ve benzeri suçlar için tahliyesiz müebbet ve idam cezalarının mutlaka getirilmesidir. Ayrıca şu anda idam cezası olmasa da mahkeme sonunda hakim bu ahlaksız canilerin kalemini kırmalıdır.” ifadelerini kullandı. (7 Kasım)
10. AKP eski milletvekili Mehmet Metiner, Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütünün 2001’de polisle girdiği çatışmada ölen kurucu “rehberi” Hüseyin Velioğlu’nun yakın arkadaşı olduğunu belirterek “Peki PKK’ye sağladığımız bu şansı neden Hizbullah’tan esirgeyelim” diye sorarak af istedi. Cumhuriyet Gazetesinden Aytunç Ürkmez’in hbaerine göre AKP’li Metiner, katıldığı bir canlı yayında Hizbullah’a da af getirilmesine yönelik açıklamalarda bulundu. Hizbullah’ın 2001’de polisle girdiği çatışmada yaşamını yitiren kurucu elebaşısı (rehberi) Hüseyin Velioğlu’nun yakın arkadaşı olduğunu belirten Metiner, “Hizbullah hiçbir zaman Gaffar Okkan (Örgüt tarafından katledilen eski Diyarbakır İl Emniyet Müdürü) olayı dışında devletle savaş halinde olmamıştır. Diyelim ki geçmişte oldu. PKK’ya bugün ne diyoruz? Bahçeli ne dedi? Peki PKK’ya sağladığımız bu şansı neden Hizbullah’tan esirgeyelim? HÜDA PAR Hizbullah'ın partisi değil. Velev ki partisi olsa devletle savaş halinde olan bir örgüt değil. Siz devletle savaş halinde olan bir partinin örgütüyle iş birliği yapıyorsunuz. Ama HÜDA PAR’a gelince onun Meclis’te olmaması gerektiğini savunuyorsunuz” ifadelerini kullandı. (11 Kasım)
11. “Bütün okullar İmam Hatip olsun” diyen AKP Muğla milletvekili Ali Boğa’nın kendi torununu Fransız Lisesi’ne kaydettirdiği ortaya çıktı. (13 Kasım)
12. HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, 10 Kasım’da Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret ettiği için tutuklanan Dr. Mhmet Aslan’I ziyaret etti. Ziyaret sonrasında HÜDA PAR’ın sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımda “Hiçbir politik figür tek başına Türkiye gibi mozaik bir toplumun tamamını temsile de muvaffak olamaz. Bu cihetle yargı ve diğer kurumlar üzerinden, Türkiye toplumunun tamamına şamil olacak şekilde dayatımlarda bulunmak zulümdür. Bununla birlikte dün olduğu gibi bugün de tartışmaya açık olan Atatürk'ü Koruma Kanunu'nun bariz bir şekilde, 'Atatürkçüleri Koruma Kanunu'na evrildiği ortadadır. Söz konusu kanun, Kemalistler tarafından kendilerinden farklı düşünen vatandaşlarımıza karşı hep elverişli bir sopa olarak kullanılagelmiştir. Bu durum ifade hürriyetine saldırı teşkil etmekle birlikte Türkiye'de son zamanlarda ayyuka çıkan kutuplaştırıcı zemini ise beslemektedir. Ülkemizde derinleştirilmeye çalışılan bu kutuplaştırıcı zemine hem mahal vermemek hem de mevcut hukuksuzluğu ortadan kaldırmak adına Dr. Mehmet Arslan'a uygulanan haksız tutukluluğa derhal son verilmelidir.” ifadelerine yer aldı. (13 Kasım)
13. Marmara Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan gerici sosyal medya trolü Furkan Bölükbaşı AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik karşıtı sözlerini sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla destekledi. Bölükbaşı paylaşımında “Yaşasın şeriat! Yaşasın özgürlük!” ifadelerini kullandı. (17 Kasım)
14. Laikliğe dönük saldırılar artarken, tarikat ve cemaatlerin egemenliği güçlenirken ve laikliğe sahip çıkan yurttaşlar cezalandırılırken Medyascope’ta programa çıkan gazeteci Nuray Mert “Muhafazakâr, dindar dediğimiz kesimler çok liberalleşti. Bunu laik kesim ısrarla görmüyor. Laikliğin ve Cumhuriyet’in tehlikede olduğunu düşünenler hala muhafazakar kesimin çok koyu bir şekilde herkesi dindarlaştırmak istediğini ve bunun kapının ucundaki bir aşama olduğu korkusu içerisindeler. Toplumsal hayat bunu kaldıracak gibi değil.” dedi. (19 Kasım)
15. Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa İl Başkanı İbrahim Coşkun, laikliği hedef alan AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e destek verdi. Laiklik adına darbe çığırtkanlığı yapıldığını iddia eden Coşkun, “Anlaşılan o ki mesele Yusuf Tekin değil. Bu ülkede yıllarca belli çevrelerin gündemleştirdiği yapay laiklik tartışmalarıyla milletimizin inanç değerleri hedef alındı, irtica söylemleriyle insanlarımız aşağılandı, kamusal alandan dışlandı. Milyonlarca insan, eğitim ve çalışma hakkından mahrum edildi, başörtülü hastalar ölüme terk edildi, okul birincisi öğrenciler kürsülerden indirildi, seçilmiş milletvekillerine yemin ettirilmedi, anneler başörtülü diye yemin törenlerine alınmadı. Laiklik adına darbe çığırtkanlığı yapıldı, siyasete balans ayarı verildi ve bu histeri bir darbe ile sonuçlandı. Laiklik adına bu millete yaşatılan acıları hatırlatan ve olması gerekenin altını çizen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in haklı sözleri, 28 Şubat sürecinin arkasındaki zihniyet ve çevrelerde laikçi histeriyi hortlatmış görünüyor. Hakikate dair tek bir cümleye dahi tahammül edemeyen bu organize kötülük batı cephesinde değişen bir şey olmadığını gösteriyor.” ifadelerini kullandı. (19 Kasım)
16. Diyanet-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı Mehmet Hadi Gündüz, laikliği hedef alan AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e destek açıklaması yaptı. geçmişte laiklik adına yapılan uygulamaların halkın inançlarına zarar verdiğini, ancak milletin inancına ve iradesine sahip çıkarak bu zihniyeti aştığını söyleyerek Tekin’e yönelik eleştirilerin Türkiye toplumunun inanç ve kültürüne yönelik bir saldırı olduğunu iddia eden Gündüz, “Bu topraklara ait olmayan kavramları kutsayanların bu millete reva gördükleri zulümleri hiçbirimiz unutmuş değiliz. Jakoben laikçi yobazlık yüzünden insanlarımız dışlandı, hor görüldü, örselendi, eziyetler gördü. Laikçi bağnazlık bu ülkede adeta bir inanç ve kültür soykırımına dönüştü. Her fırsatta milletin değerleri aşağılandı, hakarete uğradı. İdeolojik bağnazlıklarına bilimsellik; demode fikirlerine çağdaşlık atfedenler kendi cehaletlerini görmeyip ilim ve irfanla kuşanmış millete cahil muamelesi yaptılar. Çağdaşlaşma, laikleşme, Batılaşma, modernleşme adına ezan susturuldu, birçok cami yıkıldı, birçoğu ahıra çevrildi, Kur’an eğitimi yasaklandı, medreseler kapatıldı. İtiraz edenler dara çekildi. Halka rağmen halk için hareket edenler, milletin değerlerine düşmanlığı, milleti aşağılamayı ilericilik diye yutturmaya kalktılar. Ama aziz milletimiz inancına da iradesine de haysiyetine de sahip çıktı ve o karanlık devri bir daha açılmamak üzere kapattı.” dedi. Yusuf Tekin’i desteklediklerini ifade eden Gündüz, “Bilinmeli ki; din düşmanlığına laiklik, darbeciliğe demokrasi, yasakçılığa özgürlük, gerici fikirlere ilericilik, ideolojik saçmalıklara bilimsellik diyen, içini boşalttıkları kavramları milleti baskılama aracına dönüştüren, buna itiraz edenlere de gerici yaftası vuran aymazlığın bir daha hortlamasına izin vermeyeceğiz. Nasıl ki 2013 Gezi kalkışmasında mesele ağaç değil, millet iradesini çiğnemek idiyse, aynı zihniyetin laiklikle ilgili bir tarihi hakikati dile getiren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e karşı başlattıkları örgütlü linç hareketinde de mesele Yusuf Tekin değildir. Aziz milletimizin iradesine, inançlarına, kültür ve tarihine düşmanlıktır. Bu sebeple; Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin yalnız değildir. Konuşmasının altına aynen imzamızı atıyor, kendisini destekliyoruz.” diye konuştu. (19 Kasım)
17. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Kara Harp Okulu'nda Atatürk'e bağlılık yemini eden teğmenler için NOW TV’de katıldığı bir programda “Bu net disiplinsizliktir. Kimsenin ne dediğine bakmam, devlet düzenine bakarım” sözleriyle teğmenlerin ihraç istemiyle disipline sevk edilmesine destek verdi. (20 Kasım)
18. Siyasi iktidara yakın TV100 sunucusu Kübra Par, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi üzerinden yapılan haberlerin ideolojik olduğunu söyledi. Par, sunduğu haber programında "Bir an düşünün! CHP iktidara gelse Diyanet'in bütçesi düşer mi? Bence düşmez. Niye yüksek personel sayısı? Çünkü her mahallede bir camimiz var. Bu caminin müezzini, imamı, temizlik personeli derken ciddi sayıda aslında istihdam sağlıyor Diyanet. Bunu nasıl kısacak? Mesela CHP iktidara gelince camileri kapatmayacağına göre iktidar değişse de Diyanet'in bütçesi pek değişmez. Sembolik olarak belki Diyanet İşleri Başkanının makam aracı değişebilir ama onun da bütçeye aman aman bir etkisi olmaz. Dolayısıyla ben bu Diyanet İşleri Başkanlığı bütçe haberlerini görünce meselenin biraz da ideolojok olduğunu, CHP iktidara gelse de bu bütçenin düşemeyeceğini düşünüyorum." dedi. (20 Kasım)
19. AKP listelerinden meclise giren HÜDA PAR Mersin milletvekili Faruk Dinç, Meclis Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alarak Kadın Doğum Hastanelerinde teşviklerle kadın doktor sayısının artırılmasını istedi. Dinç “Toplumumuzun gerçekliği göz önünde bulundurulmalı, kadın doğum hastanelerinde teşviklerle kadın doktor sayısı artırılmalıdır. Hassasiyet sahibi kadınlarımızın haklı ve meşru olan bu talepleri karşılanmalıdır. İnanç ve değerlerimize uyumlu sağlık hizmeti verilmelidir.” dedi. (21 Kasım)
20. DEM partili Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulunda Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, söz hakkı verdiği için kendisinden “helallik isteyen” AKP İstanbul milletvekili ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya “O başka mesele” şeklinde cevap verirken Soylu, kendini tutamayarak kahkaha attı. Genel Kurul'daki diğer vekillerin de kahkaha atarak her iki isme eşlik ettiği görüldü. (21 Kasım)
21. Siyasi iktidara yakın Yeni Akit’te Mustafa Armağan “Camiler neden ahır yapılmıştı?” başlıklı yazısında “Lozan Antlaşması öncesinde İngiltere ile gizli bir ön antlaşma imzaladık. Buna göre hilafetin ve din eğitiminin kaldırılması Lozan’ın ön şartıdır. Ardından hilafetin kaldırılması ve dine baskı gündeme gelir. Hilafetin kaldırıldığı gün medreseler de, Şer’iyye ve Evkaf Vekaleti, yani Şeriat ve Vakıflar Bakanlığı da kapatılır. Ertesi yıl tekkelerin kapısına kilit vurulur, sonra Şeriat kaldırılıp medeni hukuk getirilir. 1920’lerin sonundan itibaren İmam Hatipler kapatılıp okullardan din dersleri yasaklanır. Sıra kültür inkılaplarına gelir. Alfabe, dil ve tarih operasyonu başlar. Mazimizin İslam tarihinden koparılıp Hititlere, Sümerlere bağlanması için Türk Tarih Kurumu, dili Osmanlı/İslam kimliğinden çıkarmak için Türk Dil Kurumu kurulur. Arap alfabesi yasaklanıp Latin alfabesi yeni ‘Türk alfabesi’ olarak getirilir. Ardından ‘son inkılap’ girişimi olan dinde reforma sıra gelir. Türkçe ezan, Türkçe ibadet, Türkçe Kur’an, Türkçe sela vs. İşte Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in dile getirdiği camilerin satılması, ahır yapılması, Kur’an öğretiminin yasaklanması meselesini ancak bu kronolojik zincirle anlayabiliriz.” ifadelerini kullandı. (21 Kasım)
22. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Doğru Haber’de Hasan Sahbaz “Laiklik” başlıklı yazısında AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik karşıtı sözlerini ele alarak “Bakan Tekin “laiklikten ne anlıyor” bilmiyoruz; ama Türkiye’de İslam’a ait tüm değerlere düşmanlık yapan “laikçi faşist” bir kitlenin varlığını ve bunların kendilerine “Kemalist” dediğini biliyoruz. Bu ülke neredeyse 100 yıldır eğitimden sosyal hayata kadar tüm kurumların, laikçi dayatmacılığın tasallutunda olduğu bir süreci yaşıyor. 'Laiklik' söylemi, Türkiye insanının elinden vahiye dayalı ahlâk anlayışını aldı. Bundan böyle, rüşvet almayı, yalan söylemeyi, zulmü, 'Müslüman, Allah'ın yasakladığı ya da Peygamber öyle söylemediği için yapmamazlık etmeyecektik. 'Cehennem' bizi dizginleyen bir korku olmaktan çıktı. Gökyüzünde bir yerlerde cayır cayır yanan ateşe inanmıyorduk artık. Vahiye dayalı ahlâk sistemi gitti, ama yeri boş kaldı. Onun yerine akla dayalı bir ahlâk sistemi de konmadı. Sonuç, Batılıların nicedir, yakındıkları 'relativistik', görecelikçi, ahlâk sisteminin yerleşmesi oldu. 'Herkesin ahlâkının kendine göre' olduğu bu düzenlemede, haz veren şey 'iyi', haz vermeyen şey 'kötü'dür diye öğreten hedonist ahlâk yeşerdi.” ifadelerini kullandı. (21 Kasım)
23. HÜDA PAR, AKP’li Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in laiklik karşıtı açıklamalarını desteklediğini açıkladı. HÜDA PAR Sözcüsü ve AKP listelerinden Batman milletvekili olan Serkan Ramanlı, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında “Açıkçası Milli Eğitim Bakanı bu konuda eksik söylemiş, fazla söylememiş. Daha tek parti ve vesayet dönemlerinin uygulamaları hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki… CHP’nin tek parti dönemi ve ardıllarındaki o vesayet dönemlerindeki baskın zihniyeti sebebiyle bu ülke çok ciddi yaralar aldı. Çok ciddi mağduriyetler yaşandı. O tarihler geldi geçti. CHP’nin de geçmişte ‘helalleşme’ adı altında bazı açılımlar yaptığını biliyoruz. Ama onlar yarım kaldı. Daha 28 Şubat kararlarının üzerinden çok vakit geçmedi. Tek parti döneminde bugünkü gibi basın imkânları yoktu ve basın özgürlüğü yoktu. Arşivlerde tek parti zihniyetinin vesayet organları eliyle bu ülkeye yaşattıklarına görebilirsiniz. Hepimiz temel hak ve özgürlüklerini eksiksiz kullanabilme hürriyetine sahip olabilmeliyiz. O yüzden yeni anayasa diyoruz. O yüzden darbe ürünü anayasadan kurtulalım diyoruz. CHP istediği kadar inkâr etsin. Gerçekler belgeleriyle ortada. Türkiye, eski Türkiye değil. Şartlar, eski şartlar değil.” ifadelerini kullandı. (21 Kasım)
24. İstismar, şiddet ve yolsuzluk gibi olaylarla gündem olan tarikat ve cemaatlerin Kanal D'de yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde konu alınması dinci çevreleri kızdırdı. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Sosyal İşler Başkanı Abdullah Aslan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada diziyi “Tam bir çirkeflik ve ahlaksızlık senaryosu… Olsa olsa bahsi edilen ahlaksızlıklar, bu milletin değerlerini hiçe sayarak yayın yapan, filmler oynatan şu kanalizasyonların eseridir. Bu gibi medya yapımları, toplumun önemli değerlerini ve manevi kurumlarını haksız bir şekilde hedef alarak algı operasyonlarına alet ediliyor. 'Arka Sokaklar' isimli dizide tarikat ve cemaatlerin çocuk istismarcısı olarak gösterilmesi, toplumsal birlik ve manevi değerlere yönelik bir saldırıdır. Bu tür hoyratlıklar, ne ahlaka ne de vicdana sığar. Cemaatler ve tarikatlar toplumun ahlaki dokusunun korunmasında önemli bir rol oynar. Bu gibi içerikler karşısında sessiz kalmamalı, hem hukuki hem de toplumsal tepkimizi göstermek için harekete geçmeliyiz. Manevi değerlerimizi savunmak, aynı zamanda çocuklarımızın geleceğini korumaktır. Burada cemaatler ve tarikatlar üzerinden İslam'a ve onun değerlerine saldırı yapılıyor. İslami giyim kuşam ve dini işaretler tahkir ediliyor. Dahası bu sahnelerde cinsellikle ilgili vurgular yapılarak ayrıca ahlaksızlık yapılıyor. Bu pervasızlığa birilerinin dur demesi lazım!” ifadelerini kullandı. (21 Kasım)
25. AKP'nin sosyal medyada önde gelen isimlerinden biri olan Furkan Bölükbaşı sosyal medya hesabından tarikat ve cemaatleri konu alan Kanal D'deki Arka Sokaklar dizisini hedef alarak “İslama, müslümanlara ve sembolik olarak peygamber efendimize hakaret ve iftira atan bu diziyi çeken yapımcıdan, yönetmenine, senaristinden rejisine, oyuncusundan menajerine, boom tutanından çay servisi yapan asistanına kadar her kimin küçücük bir katkısı varsa, Tamamına mesleki, finansal, sosyal ve toplumsal alanda bedel ödetmek için elinden gelen her şeyi yapmayan hiç kimse kendisine ‘müslümanım’ demesin. Müslümanda biraz onur ve haysiyet olur. Dinine ve peygamberine hakaret edenlere karşı ‘en azından’ sessiz ve tepkisiz kalmaz.” ifadelerini kullandı. (21 Kasım)
26. Siyasi iktidara yakınlığıyla bilinen islamcı Yeni Akit istismar, şiddet ve yolsuzluk gibi olaylarla gündem olan tarikat ve cemaatlerin Kanal D'de yayınlanan Arka Sokaklar dizisinde konu alınmasıyla ilgili “Arka Sokaklar’daki skandal Müslümanları ayağa kaldırdı! Siz kime hizmet ediyorsunuz?” başlıklı haberde “Toplumun değerleriyle oynayan bu sahneler, İslami hassasiyetlere sahip çevreler tarafından "itibar suikastı" olarak değerlendirildi. Dizinin bu tür içeriklerle neyi hedeflediği ve hangi amaca hizmet ettiği merak konusu olurken, münferit olaylar üzerinden tüm Müslümanları hedef alan gerici kemalistlerin aynı algı operasyonunu yıllardır devam ettirmesi “bu kadarına da pes” dedirtti. Bu tür yayınlarla ilgili yetkililerden herhangi bir açıklama gelmemesi dikkat çekerken, kamuoyunda RTÜK'ün nasıl bir adım atacağı merak konusu oldu.” ifadelerine yer verdi. (21 Kasım)
27. HÜDA PAR Genel Başkan Vekili ve AKP listelerinden Gaziantep Milletvekili olan Şahzade Demir, Cumhuriyet düşmanı Şeyh Said’in mezar yerinin açıklanması için TBMM Başkanlığına AKP’li Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın cevaplaması talebiyle soru önergesi verdi. “Şeyh Said ve arkadaşlarının hukukçu vasfı olmayan kişilerden oluşturulan şark istiklal mahkemesi tarafından idam edilmesinin üzerinden 99 yıl geçtiği” söylenen önergede “Büyük bir İslam âlimi olan Şeyh Said, Kürtler ve Türkiye'de yaşayan Müslüman halk için önemli bir şahsiyettir. Devlete değil, İttihat ve terakki zihniyetine karşı İslam'ı ve Müslüman halkın hak ve hukukunu savunmak için mücadele etmiştir. Toplumun inanç ve değer yargılarına karşı savaş açan bu zihniyetin ret, inkâr ve asimilasyon politikalarına karşı siyasi bir itiraz olan bu mücadeleyi verenlerin hainlikle suçlanması, tarihimize ve değerlerimize yapılan bir haksızlıktır. Şeyh Said ve arkadaşlarının saygınlıklarının korunması için ihanetle suçlamaktan vazgeçilmesi ve devletin geçmişteki hukuk dışı uygulamalarına sahip çıkılmaması adına isimlerinin bazı resmî kurumlara verilmesi düşünülmekte midir?” gibi ifadeler yer aldı. (21 Kasım)
28. AKP’li TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu TÜGVA Genel Merkezi’nin düzenlediği “İhtisas Akademi Lansman Programı”nda konuştu. Programı kişisel sosyal medya hesabından da paylaşan Kurtulmuş konuşmasında “Türkiye’nin medeniyet ve kültür değerleri üzerinde yükselecek yeni bir küresel fikir yapısına, fikir çatısına ihtiyaç var.” dedi. (23 Kasım)
29. İslamcı terör örgütleri IŞİD ve El Kaide'nin Türkiye sorumlusu “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayuncuk siyasi iktidar yanlısı islamcı Akit TV’de Kırmızı Masa isimli programda canlı yayına çıkarıldı. Laiklik karşıtı propaganda yapan Bayuncak, babasının Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütünün önde gelen isimlerinden olduğunu belirterek bu sürecin de devam ettiğini, kendisinin de örgütün medreselerinde eğitim aldığını söyledi. Halen halka açık “tefsir dersleri” verdiğini söyleyen Bayancuk devletin bir dönem kendisine koruma da tahsis ettiğini belirtti. “Yüz yıldır Kemalistler ensemizde boza pişiriyorlar bize ait olmayan bir dünyanın yasalarıyla.” diyen Bayancuk, programcı Muharrem Coşkun’un “Laikliği nasıl tanımlıyorsunuz?” sorusuna “Laiklik Allah’a kafa tutma biçimidir. Çünkü din ile devlet işlerini birbirinden ayıralım dediğiniz zaman, Allah bizim devletimize müdahale etmesin demiş oluyorsunuz, bu da kulluğun özüyle bağdaşmayan bir şeydir. Din ile dünyayı ayıran, egemenlik hakkını Allah’tan alanların kafir olduklarını söylüyor. Kuran’ı Kerim de zalim olduklarını söylüyor.” sözleriyle cevap verdi. Bu sözler üzerine Coşkun’un “Oy verenler de kafir midir?” sorusuna Bayuncuk’un “Oy verme eylemi bir küfürdür. Demokrasi iradeyi millet egemenliğine veriyor. Egemenlik Allah'ın, ben oy kullanmam.” diye yanıt vermesi üzerine Muharrem Coşkun “Bu Kemlaistlerin işine yaramıyor mu? Peki yüz yıllık bu yanlış sistemi değiştirmek için seçim kademeli bir vasıtaysa?” dedi. 20 küsur yıllık AKP iktidarının toplumu dönüştürmek için yürüttüğü saldırıları “bizim 20-30 yıllık projemiz” olarak isimlendiren Bayancuk, bu “projelerin” yetersiz ve İslama uygun olmadığını da söyleyerek “sizce bir kemalist mi düzeldi yoksa biz mi kemalistleştik?” dedi. “Ebu Hanzala” rumuzlu Halis Bayancuk “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, birkaç kez tutuklanıp serbest bırakılmıştı. Bayancuk hakkında üç ayrı dosyanın birleştirilmesiyle yargılandığı davada 2023 yılında tahliye kararı verilmişti. (23 Kasım)
30. Laiklik Meclisi Üyesi gazeteci Barış Terkoğlu Halk TV’de katıldığı programda, Akit TV yayınına çıkarılan IŞİD’in sözde Türkiye emiri Ebu Hanzala'nın HÜDA PAR'ın Cumhur İttifakı’na katılması sonucu tahliye edildiğini açıkladı. Terkoğlu “Türk askerlerinin IŞİD tarafından yakılarak şehit edilmesinin ardından Ebu Hanzala'ya ‘insan yakmak caiz midir?’ sorusu soruluyor ‘caizdir’ diyor.” dedi. (25 Kasım)
31. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ile ilgili “Ahmet Türk Bey değerli bir şahsiyet. Ağalık vasfına sahip bir insan. Görüşme talebi bize intikal etmedi ama görüşme arzusu olursa her zaman görüşebiliriz. Ağalığın bazı önemli vasıfları vardır. Ağaların kapısı her zaman açık olur, aşı da bol olur. Birileri ziyaret ettiğinde 42 davar kesmesinin sebebi de sofrasının bol olmasındandır” dedi. (26 Kasım)
32. HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Zehra Çiftçi, DEM Partili Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük’ü hedef aldı. “Gülistan Sönük'ü, aile kurumuna yönelik bu küstah açıklamalarından ötürü kınıyoruz ve kendisini, toplumun ortak değerlerine saygılı olmaya davet ediyoruz. DEM Partili Gülistan Sönük'ün ifadeleri, aile kurumunun toplumumuzdaki temel yerini ve önemini hedef alan meşum anlayışın bir yansımasıdır. Toplumumuz, kadim gelenekleri ve değerleriyle aileyi kutsal bir kurum olarak görür. Batman gibi manevi değerlerin, gelenek ve göreneklerin hâkim olduğu bir şehirde böylesi ifadelerin pervasızca dile getirilmesi, halkımızın inanç ve değerlerinden ne denli uzak olunduğunun en bariz göstergesidir.” diyen Çiftçi, “Gülistan Sönük, devşirme feminist kadrolar eliyle Kürt halkının nüfusunu azaltmak için aileyi hedefe koyuyor ve kötülüyor. Batman Belediyesi Eş Başkanı Gülistan Sönük! Seni bir anne babadan ziyade bir örgüt mü büyüttü?” ifadelerini kullandı. (28 Kasım)
33. AKP’li Bursa milletvekili Mustafa Varank Suriye’deki cihatçı örgütlerin Halep’e girmesi üzerine sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda cihatçıları destekleyerek “Suriye'deki Nusayri azınlık diktası, Arap, Türkmen, Kürt demeden on yıllarca zulmederken, kendi halkına karşı kimyasal silah kullanırken mezhep savaşı olmuyor; Kasım Süleymani kendi ordusu ve dünyanın farklı bölgelerinden getirdiği milisler ile apaçık katliamlar gerçekleştirip yeni iskan politikaları uyguladığında mezhep savaşı olmuyor; Nasrallah'ın milisleri Lübnan'dan gelip sünni şehirlerini abluka ile açlığa mahkum ederken mezhep savaşı olmuyor; Halep'in öz evlatları zorla çıkarıldıkları şehirlerine dönmek için mücadele edince mezhep savaşı oluyor, öyle mi? Hadi oradan!” ifadelerini kullandı. (30 Kasım)
CEMAAT-TARİKAT VE BAĞLANTILI YAPILAR
1. Ankara'nın Sincan ilçesindeki Suffe Derneği isimli tarikat yurdunda, çocuk yaştaki 20 öğrencinin Kuran kursu verenler tarafından sık sık darp edildiği ve olayın yurt yönetimi tarafından örtbas edildiği öğrenildi. Sözcü'den Hazar Dost'un haberine göre; ulaşılan görüntülerde, kursta eğitmenlik yapan M.A.’nın ders alanında birçok çocuğu darp ettiği görülürken, yıllarca yurtta "işkenceye" maruz kaldığını söyleyen çocuklar yurttan ayrıldı. Yaşadıklarını anlatan bir çocuk “Sabah namazında odamıza gelip, bizi döverek uyandırıyordu. Yöneticilere söylediğimiz zaman ‘O sizin hocanız, olabilir böyle şeyler’ yanıtını alıyorduk” dedi. (1 Kasım)
2. Adana Reşatbey mahallesi Ordu caddesi üzerinde açıklama yapan Furkan Vakfı üyeleri emekli bir kadın polise zorbalık yaptı. Vakfın üyelerine, “Her gün burada gelip toplanıyorsunuz Adana’ya ne faydanız var?” diye soran kadın çocuğuyla birlikte zorbalığa maruz bırakıldı. (4 Kasım)
3. Peygamber torunu olduğunu iddia eden Mardinli Muhammet Bütün “Son zamanlarda tarikatımıza bağışlar azaldı. Müritlere bakıyorsunuz lüks arabalarda geziyorlar. Ahiretinizi yakmayın. O paraları Allah yoluna heba edin, tarikata bağışlayın.” dedi. (4 Kasım)
4. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) İlkseç Vakfı ile birlikte Etiyopya’da medrese açtı. (7 Kasım)
5. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) sosyal medya hesabında Kırşehir, Gaziantep, Şanlıurfa ve Muş temsilciliklerin açacağını duyurdu. (8 Kasım)
6. Aczimendi tarikatının başı Müslüm Gündüz Elazığ yerel kanalı 23’te “Kemalizmi yıkmaya geliyoruz. Hazır olun. Anadolu İslam Cumhuriyeti'ni kuracağız.” dedi. (10 Kasım)
7. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) Gaziantep’te temsilcilik açtı. İDDEF'e AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın imzaladığı kararla 29 Kasım 2022’de devlet protokolü, resmi plakalı araç, izinsiz bağış toplama ve gümrük vergisi muafiyeti sağlayan "kamu yararına çalışan dernek" kapsamına alınmıştı. Cemaat üyeleri, aynı yıl Afganistan'a giderek medrese açılışı yapıp Taliban yöneticilerinin elini öpmüştü. (12 Kasım)
8. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı Karaman Koordinatörü Mehmet Ali İyibaş, bu yıl 14'üncüsünü düzenleyecekleri Siyer Yarışması için rekor katılım beklediklerini söyledi. 2019 yılında 85 katılımcı ile başlayan sınavın, bu yıl 4 bin başvuru hedefine ulaşmasını beklediklerini belirten İyibaş, Özellikle ilk ve ortaokul düzeyindeki öğrencilerin ilgisi bizleri ayrıca mutlu ediyor.” dedi. Yarışmanın dört farklı kategoriye ayrıldığını ve her yaş grubuna yönelik sorular hazırlandığını ifade etti. İyibaş, ilk kategorinin 4. ve 5. sınıf öğrencilerine, ikinci kategorinin 6., 7. ve 8. sınıf öğrencilerine, üçüncü kategorinin lise öğrencilerine ve dördüncü kategorinin ise yetişkinler, esnaflar ve üniversite öğrencilerine yönelik olduğunu, Siyer yarışmasının yalnızca bir öğrenme fırsatı değil, aynı zamanda birçok ödül kazanma imkanı sunduğunu, dereceye girenlere Umre ziyareti, bilgisayar, bisiklet ve çeşitli hediyeler verileceğini söyledi. (12 Kasım)
9. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüne yakınlığıyla bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı “Kasım Ayı Sahabe Ayı” adı altında Türkiye’nin farklı illerinde etkinlikler düzenledi. İstanbul Sancaktepe’de vakfın Marmara koordinatörlüğü tarafından düzenlenen etkinlik AKP’li Sancaktepe Belediyesi’ne ait Mustafa Öncel Kültür Merkezi’nde yapıldı. Program sırasında yine aynı vakfın “Siyer yarışması” için stand kuruldu. (16 Kasım)
10. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) Afganistan’daki gerici Taliban yönetimiyle ilişkilerini ve ülkedeki yatırımlarını sürdürüyor. İDDEF sosyal medya hesabında yayınlanan paylaşımda “Yeniden toparlanma sürecindeki #Afganistan'dayız. Resmi ziyaretler, açılışlar ve yapımı devam eden kalıcı eserlerimizin yerinde kontrolünü tamamladık. Her bir karışının maneviyatla yoğrulduğu Afganistan'da hizmete devam ediyoruz.” ifadeleri yer alırken yayınlanan videoda cemaat üyelerinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın resmi ziyaretine katıldığı belirtildi. (15 Kasım)
11. Menzil cemaati lideri Abdulbaki Elhüseyni’nin 12 Temmuz 2023’teki ölümünün ardından devam eden miras kavgası cemaatin servetini ortaya çıkardı. Miras kavgasını çözme gerkeçesiyle geçen ay şeriat mahkemesi kurduğunu ilan eden Menzil’in üç şeyhinden biri olan Muhammed Saki Elhüseyni cemaatin en az 17 milyar TL’lik servetleri, 1500 dergâh ve ev olduğu tahmin edilen 5 bin mülk bulunduğunu açıkladı. Şeriat mahkemesine başkanlık eden isimlerin Saki Elhüseyni ile görüşmesinin ses kaydı, fotoğraf ve videoları bazı cemaat mensupları tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Paylaşılan ses kayıtlarında Saki Elhüseyni’nin “Bunları mahkemeye intikal ettireceğim ama öyle şeyler yapmışlar ki profesörlere söylüyoruz ‘yapacak bir şey yok’ diyorlar. Bu iş (miras kavgası) Cumhurbaşkanı’na gitti. İnşallah Cumhurbaşkanımız bu işi düzeltecek.” dediği ortaya çıktı. (15 Kasım)
12. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) sosyal medya hesabında yayınladığı videolarla bağış çağrısı yapmaya devam ediyor. Paylaşımda “55 ülkede 100 eğitim merkezi ve 80 medresemiz, 400’ün üzerinde hoca ve 10 bine yakın talebeyle insanlığa hizmete devam ediyoruz. Siz de bir talebe üstlenip, geleceğin alim ve hafızlarını yetiştirebilirsiniz.”
Ifadeleri yer alırken “Aylık Talebe Aidatı 400₺” duyurusu ile birlikte “online bağış” için bağlantı veriliyor. (17 Kasım)
13. İsmailağa cemaatine bağlı İlkseç Vakfı sosyal medya hesabında “Mü’minlerin amellerinin en fazîletlisi Allâh yolunda savaşmaktır.” ifadelerini paylaştı. (18 Kasım)
14. “Cübbeli Ahmet Hoca” adıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü isimli şahıs, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında “Ben asla Laikliği benimsemiyorum. Laiklik, Kur'an'ın ahkamı ile hükmetmeye karşıdır.” dedi. (23 Kasım)
15. “Cübbeli Ahmet Hoca” adıyla bilinen Ahmet Mahmut Ünlü isimli şahıs, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında bir izleyicinin yönelttiği “Icardi tövbe etse kabul olur mu?” sorusuna yanıt vererek “futbolcunun İslam'a geçiş yapması durumunda günahsız bir başlangıç yapacağını” söyledi. “Neyin tövbesini edecek? Icardi Müslüman olsa sıfır günahsız olur. İslam geçmişi keser” diyen Ünlü imanı olmayan kişiler için günah kavramının geçerli olmadığını belirterek, “Şu an günah yazılmıyor ki zaten imansız. İmansız olduğu için ebedi cehenneme gidecek” dedi. (25 Kasım)
16. Türkiye’de Hizbullah adıyla faaliyet yürüten islamcı terör örgütüyle bağlantılı İdeal Eğitim Vakfı Başkanı Muhammed Şakir de istismar, şiddet ve yolsuzluk gibi olaylarla gündem olan tarikat ve cemaatleri gündem yapan televizyon dizilerini hedef aldı. Şakir “Gerçekten de bu çok ciddi bir meseledir. Sadece bir kanalla değil, birçok kanalda bu mesele vardır ve bunlar açıktır ki organizeli bir çalışmadır. Bu saldırıların hedef merkezinde anne babadan tutun çocuklara kadar Müslüman aile vardır. Dolayısıyla İdeal Eğitim Vakfı olarak biz bu meseleye şöyle bakıyoruz. Bu tamamen İslam'a açılmış bir savaş olarak görüyoruz ve böyle bir durumdur.” dedi. (26 Kasım)
17. AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın “Filmlerin dizilerin televizyon programlarının aile ile birlikte dini değerlerimizi, dindarları da hedef aldığını müşahade ediyoruz. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastleri düzenlenmektedir” diyerek RTÜK'ü "hızla tedbir" almaya çağırmasından cesaret alan Aczimendiler İstanbul Üsküdar’da cübbe, sarık ve değnekleriyle sokağa çıkarak ve 100. yılına giren Kıyafet Devrimini ve Harf Devrimini hedef aldı. Tarikatın lideri Müslüm Gündüz yaptığı konuşmada, Cumhuriyet’in camileri yasakladığını, devrim kanunlarının örf ve adetlere, fıtrata ters olduğunu ileri sürerek “Bu devrim kanunları milletin fıtratına ters” dedi. (26 Kasım)
18. İsmailağa cemaatine bağlı İlkseç Vakfı toplam 19 Kuran kursunda hafızlık yapan öğrenciye ve ihtiyaç sahibine her gün 3 öğün yemek çıkardığını duyurarak bağış topluyor. Duyuruda “Bir öğün Yemek Bedeli 100 TL.'dir.” ifadesi yer alırken bağış için İban numarası veriliyor. (28 Kasım)
19. İsmailağa cemaatine bağlı İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) MÜSİAD Expo 2024 Fuarı'nda stand açtı. Cemaatin standını Afganistan Ticaret Bakanı ve Afganistan İstanbul Başkonsolosu Ekber Azimi ziyaret etti. (29 Kasım)
20. Radikal islamcı Haksöz çevresiyle bağlantılı Özgür-Der’in çağrısıyla Suriye’deki Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve Türkiye destekli “Suriye Milli Ordusu-ÖSO” gibi cihatçı terör örgütlerinin Halep kent merkezini ele geçirmesi İstanbul Saraçhane’de toplanan bir grup tarafından kutlandı. Eylemde “Yaşasın Suriye Direnişimiz!”, “Yaşasın İslami Mücadelemiz!”, “Yaşasın Ümmet Dayanışması!” sloganları atılırken “Gazze’de Halep’e Direnen Mücahitlerin Yanındayız!”, “Suriyeli Kardeşlerimizin Direnişine bin Selam!”, “Yaşasın Suriye Direnişimiz!”, “Söyleyin Ölmedik Biz Daha!” ve “Halep Kuşatmasını Kıran Mücahitler Onurumuzdur!” yazılı pankart ve dövizler açıldı. Eylemin sonunda dua edilerek lokum dağıtıldı. Grupta konuşmalar yapanlar arasında 2015 yılında sosyal medya hesabından “Mücahidler Halep'i alsın bu sefer Fatih Camii'nde lokumları bizzat ben dağıtacağım” paylaşımı yapan cihatçı terör örgütü destekçisi Adem Özköse de yer aldı. TRT Türk’te program yapmış olan Özköse, Suriye'de gazeteci kisvesi altında cihatçı faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınmış, sonrasında Türkiye’ye getirilmişti. (30 Kasım)
21. CHP’li Osmangazi Belediyesi, AKP döneminde Çeltik Mahallesi’nde “Mahmud Efendi Külliyesi” adı altında kaçak medrese inşa eden İsmailağa Cemaati’ne 16 milyon TL’den fazla para cezası kesti. Cezayı ödemeyen cemaatin, mühürlenmesine rağmen inşaata devam ettiği ortaya çıktı. AKP döneminde Bursa’nın Osmangazi ilçesi Çeltik Mahallesi’nde “Mahmud Efendi Külliyesi” adı altında devasa bir inşaata başladı. 11 bin metrekarelik tarım arazisi üzerine kaçak olarak yapılan külliyede her biri 6 katlı olan dört binada Arapça medresesi, hafızlık medresesi ve sıbyan medresesinin yer alacağı belirtildi. (30 Kasım)
Laiklik Meclisi İzleme Merkezi, 18 Aralık 2024
Diğer Haberler
Laiklik İhlalleri Raporu, Kasım 2024
Laiklik İhlalleri Raporu, Ekim 2024
Laiklik İhlalleri Raporu, Eylül 2024
Baro yönetimlerine aday olan avukatlara laiklik mücadelesi için açık çağrımızdır
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI STRATEJİK PLAN 2024-2028 belgesine karşı suç duyurusu
Öğrenci ve velileri sınav öncesi duaya çağırmak bilim ve laiklik dışıdır! Kabul edilemez!
.jpeg)
Laiklik Meclisi’nden 3 Mart Laiklik Günü’nde Coşkulu Kutlama
.jpeg)
Laiklik Meclisi’nin 3 Mart Günü Açıkladığı Laiklik Bildirgesi
Gerici Uygulamaların Karşısında Durmaya Devam Edeceğiz!
Laiklik Meclisi Toplantısı Sonuç Metni
Medeni Hukuk Komisyonu: Medeni Yasa’ya Karşı Girişimler Kabul Edilemez!
Laiklik Meclisi’nden İlkokul Çocuklarının Cami Temizlemeye Götürülmesi Hakkında Suç Duyurusu
GÖRÜŞ | Laiklik Meclisi Üyesi Semiha Özalp Günal: Mücadele Etmekten Başka Şansımız Yok
GÖRÜŞ | Laiklik Meclisi’nden Av. Selin Nakıpoğlu: “Muktedir”İn 97 Senelik Medeni Yasa İle Derdi Var
90 Aydın "Laiklik Meclisi"ni Kurdu
