Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal ASLAN; "Türkiye ile cihatçı çeteler arasındaki açık temasa, ilişkiye ve desteğe delalet eden birçok gelişme yaşanmaktadır. Bunun son örneği ise Kuzey ve Doğu Suriye’de Menbiç ve Til Temir bölgelerine saldıran cihatçı çetenin mevzilerinin AFAD yazan çuvallarla oluşturulmuş olmasıdır. Bu nedenle konuyu Meclis gündemine taşıyıp İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından cevaplandırması amacıyla yazılı soru önergesi verdim."

Nevroz Uysal ASLAN’ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde;

İŞİD, tüm dünyada tartışmasız bir şekilde terör örgütü olarak kabul edilmektedir. 9 yıl önce Cumhurbaşkanı’nı BMGK'da ABD Başkanı Barack Obama'nın yönettiği 'Yabancı Savaşçılar' konulu oturumda İŞİD için “eli kanlı bir terör örgütü” ifadesini kullanmıştır. Türkiye’de tüm üst düzey görevli ve yetkililer tarafından terör örgütü olarak ifade edilmesine karşın, IŞİD çete üyelerinin Türkiye’de barındığı, vatandaşlık alıp yaşadıkları bilinmektedir. Êzidî soykırımı başta olmak üzere katliamlarda esir aldıkları ya da "köle pazarları"nda satın aldıkları kadın ve çocuklar ile Türkiye’de yaşamaya devam ettikleri birçok kez basına da yansımıştır. İnsanlığa karşı suç işleyen bu çete üyeleri yakalandıkları zaman, Christopher Prakash örneğinde olduğu gibi Türkiye’de yargılanmak istediklerini dile getirmektedir. Diyarbakır, Suruç ve Ankara Gar Katliamı başta olmak üzere Türkiye’de de katliamlar gerçekleştiren bu yapıların neden Türkiye’de yargılanmak istediklerini açıklayacak onlarca yargılama örneği bulunmaktadır. Bunlardan biri de 10 Ekim 2015’te IŞİD’in Ankara Garı’ndaki Barış Mitingi’ne yönelik canlı bomba saldırısına ilişkin açılan davadır.  250’yi aşkın klasör ve dijital evraktan oluşan 10 Ekim Ankara katliamı davasında; dava dosyasının her yeni gelen heyetçe okunması, anlaşılması yılları alacağı bilinmesine rağmen mahkeme heyeti sürekli değiştirilmekte ve dava dosyası sürüncemede bırakılmaktadır.  Davanın firari sanıklarından olan ve katliamdan bir yıl önce yakalanmasına, dijital materyallerden -IŞİD’in kendisinin de katıldığı infazının görüntülerine ulaşılmasına rağmen yedi ayda serbest bırakılan Ahmet Güneş’le ilgili kanıtlar, dosyaya yedi yıl sonra gönderilmiştir. Katliam sorumlusu olmasına ve fotoğraf ve videolarda apaçık görünen ancak kimliği tespit edilemediği iddia edilen X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada 5 yıldır tek bir işlem dahi yapılmamıştır. Dijital materyallerin arasında jandarmaya ait bazı belgelerin bulunduğu bilinen dosyada bugüne kadar birçok skandal gelişme yaşanmıştır. Ayrıca daha önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin Türkiye destekli silahlı grupların yaptığı infazlardan Türkiye’nin sorumlu olabileceği uyarısında bulunmasına benzer birçok gelişme de yaşanmıştır.

Son birkaç gündür basında yer alan ve sosyal medyaya yansıyan görüntülerde Kuzey ve Doğu Suriye’de Menbiç ve Til Temir bölgelerine saldıran cihatçı çetenin mevzilerinin AFAD yazan çuvallarla oluşturulmuş olduğu görülmektedir. Tüm bunlar, Türkiye ile cihatçı çeteler arasındaki açık temasa, ilişkiye ve desteğe delalet teşkil etmektedir.

Bu bağlamda;

1-     Söz konusu görüntülerde açıkça görülen AFAD yazılı çuvallar, cihatçı çetelere kim veya kimler tarafından verilmiştir? Bu malzemeler nasıl ulaştırılmıştır?

2-     Bu görüntülere ilişkin Bakanlık herhangi bir soruşturma açmış mıdır?

3-     AFAD şimdiye kadar Suriye’de kimlere, hangi gruplara ne kadar “yardımda” bulunmuştur, bu yardımlar nelerdir?

4-     AFAD yardımları cihatçı çetelere gönderildiği için mi deprem, sel ve yangın bölgelerine yardım ulaştırılamamaktadır?

Editör: Haber Merkezi