Demokrasi ve Atılım Partisi Adana İl Başkan Adayı Tamer GİZİR; “Siyasetin pek çok motivasyonu var. Benim motivasyonum ise toplum olarak bizi mutlu edecek ideal prensipleri uygulayarak; demokrasi, hukuk, adalet ve ekonomik atılım çerçevesinde siyasal amaçlarımıza ulaşmaktır.”
DEVA Partisi Adana İl Başkanı olarak görev yaparken Adana Milletvekili seçilen Sadullah KISACIK’ın yerine DEVA Partisi Adana İl Başkanlığı için bazı isimler ön plana çıkmaya başladı.
Adana’da DEVA Partisi Yeni İl Başkanı ile Yeni Bir Hareketlilik Yakalamayı, Örgüt Motivasyonunu Yeniden Arttırmayı Planlıyor
Daha önce de il yönetiminde yer alan ve çalışkanlığı, enerjisi, örgüt içinde toparlayıcı bir kimlik olan Tamer GİZİR’e neden il başkanı olmak istediğini ve kendisinin il başkanı olması durumunda örgüte hangi katkıları sunabileceğini sorduk.
Tamer GİZİR kimdir? Kendi anlatımından öğrenelim.
1972 yılında Adana'da doğdum ve burada öğrenimimi tamamladım. İlk gençlik yıllarımdan itibaren aile şirketimizde iş hayatına başladım. Askerlik görevimi İncirlik Çekiç Güç NATO Komutanlığı bünyesinde tercüman olarak tamamladım. 1996-1997 yıllarında ABD’de Georgia, Florida ve Utah eyaletlerinde bulunan askeri üslerde, Türkiye menşeli ticari malların tedariki üzerine faaliyette bulundum. Ardından yurda dönüş yaptıktan sonra, Tekstil Bank Adana şubesinde kambiyo bölümünde çalıştım. 2000-2002 yılları arasında, Adana İncirlik Askeri Üssünde Amerikan Askeri Kuvvetleri’ne ait Ticaret Merkezi’nde satış yönetmeni olarak çalıştım. 2003-2009 yıllarında kendime ait şirketim üzerinden Irak’ta bulunan Amerikan Askeri üslerinde ticari tedarik faaliyetinde bulundum.
2009 yılından bugüne kadar Adana'da kendime ait şirket bünyesinde Gayrimenkul Pazarlama ve Yatırım faaliyeti yürütmekteyim.
Adana Genç İşadamları Derneği’nde 3 dönem YK üyeliği, Güney Eğitim Vakfında 2 dönem YK üyeliği ile sivil toplum faaliyetinde bulundum. İyi derecede İngilizce, orta derecede Arapçaya vakıfım.
Evliyim ve iki evlat sahibiyim.
TAMER GİZİR SİYASAL YAŞAMDA Kİ YERİNİ NASIL TANIMLAMAKTADIR?
Siyasal duruşumu kısaca ifade etmem gerekirse; ‘Demokrat’ kimliğimi en başta ifade etmek isterim. Kültürel ve sosyal alanlar ile ticaret hayatında hür tavır ve hür teşebbüs taraftarıyım. İnanç ve geleneklerin korunması noktasında bu temel hususları, muhafaza edilmesi gereken değerlerimiz olarak görürüm. Devletimizi, bütün kurumlarıyla güçlü ve adil bir idealin zirvesinde hayal ederim. Devletimizin merkezinde temel kurum olarak Türkiye Büyük Millet Meclisini bilirim. Kurucu meclisimizin mirasına dayanan demokrasimizin temelinde Devlet olma meşruiyetini oluşturan kurumun Yüce Meclis olduğunu kabul ederim. Sayın Genel Başkanın istişare kültürü ve tecrübesiyle sabit Devlet terbiyesi, liyakat anlayışı, taktire şayandır. Yasama faaliyeti yanında Devletimize ait tüm idari kararlarda istişare kültürünün hayat bulacak olması ile çok yakın gelecekte ülkemizin bütün iktisadi, kültürel, bilimsel ve sosyal potansiyelinin ortaya çıkacak olmasına inancım tamdır.
Tabi ki konumuz siyaset olunca;
Siyasetin pek çok motivasyonu var. Benim motivasyonum ise toplum olarak bizi mutlu edecek ideal prensipleri uygulayarak; demokrasi, hukuk, adalet ve ekonomik atılım çerçevesinde siyasal amaçlarımıza ulaşmaktır.
Koşullarımızın gerçekleri bizim bir çerçeve içinde kalmamıza neden olur. Şu an seçim yeni sonuçlanmışken bir beş yıl daha mevcut iktidarın idaresi somut bir gerçek ve bizim için çerçeve koşuludur.
Cumhur ittifakının seçim sonrası sürecine bakılacak olursa ülke ekonomik anlamda tam bir kaos içerisindedir. Böylesi bir süreç yeniden Cumhurbaşkanlığı seçimlerini gündeme getirebileceği gibi yerel seçimlerin üzerinden yeniden bir karşı karşıya geliş yaşanabilir ve bu durum siyasette belli alt üst oluşlarında nedeni olabilir.
Bu durumda bu koşullar altında bizler, politik hedeflerimizi her gün gözden geçirmeliyiz.
Partimizin durduğu noktaya bir bakalım; mevcut iktidar partisi dışında, hiçbir parti, bizim siyasi hareketimiz kadar merkezde durmamaktadır.
Mevcut iktidar partisi ve onun ittifak çizgisinde duran öteki partiler kuşkusuz, 20 küsür yıllık iktidar deneyimi sonrasında yıpranmışlardır.
Bence; önümüzde duran en önemli soru bundan sonra siyaset sahnesine liderlik yapacak lider kimdir ve siyasi parti hangisidir? Benim bunlara verdiğim cevap siyasi deneyimim nedeniyle kişi olarak Sn. ALİ Babacan, Parti olarak DEVA’dır.
Ülkemizde büyük siyasi hareketler ekonomide ‘’hür teşebbüsü ‘’ savunurlar. Kurucu felsefe devletin temelini oluştururken halkın kutsallarına duyulan saygı herkesin ortak değeridir.
Ancak 21. yy ’ın uluslararası rekabet ortamında, yukarıda belirttiğim ortak değerlerimizin yanında; Teknoloji, Bilişim, Savunma sanayi, Çevre ve Tarım başta olmak üzere verimlilik esasında ülkemizin hızla ekonomide 1. Lige çıkarılması gerekmektedir.
Sözlerimin her ne kadar bu türlü parlak hedeflere yönelik olarak kulağa hoş gelse de siyasi hareketlerimizin; tek tek evlerimiz, sokaklarımız, mahallelerimiz, ilçelerimiz, şehirlerimiz ve nihai olarak ülkemiz ölçeğinde, ayağa kaldırılması gerekir.
Güçlü teşkilatlanma için DEVA içerisinde onlarca, yüzlerce, binlerce kardeşimizin, mahallelerin kılcal damarlarına hakim olması gerekir.
Benimle bu uğurda çok çalışacak arkadaşlarıma, gençlere ve özellikle kadınlarımıza ihtiyacım var.
Bu yolda beni İL BAŞKANI olarak desteklerseniz, ideallerim ve teşkilatlarda karınca gibi çalışma azmimiz ile tüm engelleri aşacağımıza inanıyorum.
DEVA PARTİSİ İL BAŞKANI OLMANIZ HALİNDE ACİLEN HAYATA GEÇİRECEĞİNİZ HEDEFLERİNİZ VE PROJELERİNİZ NELERDİR?
30 yıla yakın CHP ve 3 yıllık DEVA Partisi üyesi olarak, siyasi ve sivil toplum kuruluşlarındaki bilgi ve birikimlerimi maddi ve manevi kullanarak, devam etmekte olan STK üyeliklerim ve yönetim kurulu üyeliğini icra ettiğimi göz önüne alırsak bunun yanı sıra Mahalli Dernek, Spor kulüpleri ve birçok sosyal çevremi en etkin şekilde gerek gönüllülük gerekse üyelik bazında partimize desteklerini kazanmayı hedeflemekteyim.
İlçe yönetimlerinin mahalle temsilcilerine, çalışma olanakları sağlamak ve daha verimli olmaları açısından mali kaynak yaratarak, Mahalli temsilcilerinin, vatandaşımızdan gelen dilek ve istekleri konusunda örneğin; (Dar gelirlilere yardım, gençlere iş bulma, kurum ve kuruluşlarda SGK, HASTANE, KAYMAKAMLIK, BELEDİYE veya ulaşamadıkları her yere yardım etmek ve vatandaşın mutlak işini çözme konusunda elimizden gelenin en iyisini sağlamak, ve bu konuların çalışmalarını değerlendirmek üzere ‘’mahalle temsilcileri buluşmaları‘’ düzenlemek.
Bugüne kadar elde ettiğim gerek işadamları platformlarından, gerekse sosyal çevremdeki dostlarımın desteklerini alarak partimizin çalışmalarına katkı sağlayarak daha rasyonel ve elle tutulur projeler üreterek Deva’nın mevcut gücünü göstermek.
Partimizin Kadın ve Gençliğin projelerini ve çalışmalarını çok önemsiyor ve destekliyorum. İlçe yönetim kurullarını en az ayda bir kez ziyaret etmek toplantılarına katılmak.
PARTİ olarak daha çok önde ve gözde olmanın yollarını kullanmak. Mesela; Dijital haber mecralarında haftalık haber paylaşmak.
Şehrimize, her alanda hizmet eden spor kulüpleri, dernekler, vakıflar, sosyal ve kültürel etkinliklere sponsor olmak.
Billboardlarda DEVA reklamları vermek, vatandaşa sürekli olarak kendimizi hatırlatmak.
Hedeflerim içinde öncelikli konuların başında; il ve ilçe yönetimlerinde mevcut kadın temsilinin %30’lardan en az %50 seviyelerine kadar çıkarabilmek ve bu eylem ile Türkiye’de örnek teşkilat olmak.
Türkiye sıralamasında uyuşturucu kullanımında ilk 3’te olan ADANA ilimizin, kurtuluş reçetesinde yapılması gerekenler noktasında Devletimizin kurum ve kuruluşlarına faydalı olabilecek uyuşturucu ile mücadele seferberliği başlatmak, paneller düzenlemek, fiziki aksiyon almak en büyük hayalim.
İl teşkilatlarımıza il binamızda siyaset bilimcileri tarafından belirli aralıklarda toplantılar düzenleyerek bilinçli politika üretmenin ve vatandaşımıza doğru siyaset yapabilme adına katkı sunmak.
Yerel gazetelere düzenli ziyaretlerde bulunmak.
Odalar ve borsaların başkanlarını düzenli olarak ziyaret etmek ve çalışmalarına, panellerine nerede nasıl katkı sağlarız noktasında mutlak temasları devam ettirmek.
Görme işitme, tüm engelli derneklerine ve eğitim Vakıflarımıza, bağışta bulunmayı sağlamak. Şehit anneleri ve ailelerini varsa derneklerini düzenli olarak ziyaret etmek. Başkan olarak bunlardan en az 5‘ine vakıf dernek kulüp okul gibi yerlere, bizzat bağışta bulunmak.
Yapılacak bütün projelerde Kadın ve genç arkadaşlarımın öncülük yapmalarını sağlayarak, vatandaşın Deva’ya bakışını değiştirmek istiyorum. Bu sebeple; Gerek il başkanları toplantısına, gerekse Genel merkezi ziyaret etme noktasında her ay 2/3 yönetici arkadaşımın katılımı sağlayarak, teşkilatın parti içindeki sinerjisini diri tutma hedefindeyim.
TAMER GİZİR, ADANA İÇİN HANGİ DÜZENLEMELERİ DÜŞÜNÜYOR VE ADANA İÇİN HANGİ İYİLEŞTİRMELERİ YAPMAYI ÖNÜNE KOYDU?
Adana ilimiz 2022 verilerine göre 2 milyon 274 bin nüfusu ile yurdumuzun yedinci sırasında bulunmaktadır. İller bazında kişi başına düşen milli gelir rakamları ise şehrimizi 25. Sırada göstermektedir. Tarım ve endüstrinin ağırlığının hissedildiği şehirlerden birisi olan Adana tarımda sekizinci sıradadır. Yıllar önceki istatistik verileri ilk 4’te olan ilimizden Osmaniye ayrılmasının da etkisiyle kapasitesi eksilmiştir. Bu eksilen kapasitenin yanında merkezi hükümetin yatırım programında ADANA çok gerilere düşmüştür. Şu anda bile gerek Ceyhan gerekse Kozan ilçelerimizin il statüsüne geçmesi maalesef halk içinde dinlendirilmektedir.
Her ne kadar Çukurova Kalkınma Ajansı, ilimizde üretim, ihracat ve istihdam konularında teorik ve uygulamalı katkılar sunsa da gelişmekte olan ülkemiz koşullarında ilimizin merkezi hükümet bütçesinden alacağı pay çok önemlidir. İşte bu noktada tüm kurum, kuruluşlar ve STK’lar olarak bölgemizin geleceği ve büyümesi açısından harekete geçirip tek yürek ve tek ses olmasını sağlamaktır.
Görüşüme göre eğitimli nüfusunu kaybeden ve düşük gelirli nüfusu tarım bölgesi olması nedeniyle yoğun olarak kabul eden ilimiz kaybettiği avantajını yeniden kazanmalıdır. Yirmi birinci yüzyılın ilk çeyreğindeki genel eğilimlere bakılırsa çevre kirliliği yaymayan endüstriyel yatırımlar, katma değeri yüksek ve özellikle tohum bankacılığına yönelen tarımsal atılımlar önceliğimiz olarak görülmelidir.
Bu çerçeve içerisinde; toprak –su kapasitemizi koruyarak yüksek katma değerli endüstriyel tarım ürünlerinde marka yaratmak, bilişim sektöründe yerel merkezler ve şirketleri desteklemek, yüksek öğrenimde vakıf üniversitelerini destekleyici projeler üretmek ve geliştirmek, iklimi nedeniyle sağlık yatırımlarını destekleyici projeler üreterek komşu ülkelerin dikkatini çekmek ve son olarak binlerce yıl farklı medeniyetler barındırın bu güzel topraklarda kültür-turizm gibi her türlü etkinlik ve yatırımları ön plana almak çok önem arz etmektedir. Bu sebeple bunların hayata geçmesini sağlamak yine hepimizin gayretleri ve inancı ile olacaktır.
