İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Dulkadiroğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan 76 sayılı “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Dulkadiroğlu, “Bu düzenlemeyle birlikte, denetim mekanizmasının bağımsızlığını yitirmesi, adaletli eşit iş dağılımı ve sektörde şeffaflık ilkesinin zedelenmesi meydana gelecektir.” Dedi.
AKP’li milletvekilleri tarafından sunulan kanun teklifinin yapı denetim kuruluşlarını havuz sisteminden çıkarılıp, müteahhitlerin seçmesine olanak tanıyarak tarafsız denetimi ortadan kaldırdığına dikkat çeken İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Dulkadiroğlu, kanun teklifinde yapı denetçilerinin bağımsızlık ve tarafsızlığını ortadan kaldıran düzenlemelerin olduğuna vurgu yaptı. Dulkadiroğlu, “Bu kanunda 4708 sayılı yapı denetim yapılmasını istediğimiz maddelerde var. Önerilen kanun teklifinde olumlu gördüğümüz yanlar olsa da kamuoyunun dikkatine sunmamız gereken ciddi kaygılarımız olan değişiklikler bulunmaktadır. Bu kaygılarla bu açıklamayı yapıyoruz” diye konuştu.
DİREKT CAN GÜVENLİĞİ SÖZ KONUSUDUR.
İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Dulkadiroğlu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızca hazırlanıp 18.11.2024 tarih ve 76 sayılı “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile ilgili olarak açıklama yaptı.Dulkadiroğlu; “Yeni düzenleme, yapı denetim kuruluşlarını müteahhitlerin seçmesine olanak tanıyarak tarafsız denetimi ortadan kaldıracaktır. Yapı denetim sisteminin, kamu güvenliğini temin etmeyi amaçlayan bir kamu hizmeti olduğunu unutmamalıyız. Bu düzenleme, denetim mekanizmasının bağımsızlığını yitirmesi, adaletli eşit iş dağılımı ve sektörde şeffaflık ilkesinin zedelenmesi anlamına gelmektedir. Denenmiş ve verim alınmış Elektronik dağıtımın çıkma gerekçesini hiçe sayacak bu taslak denetimsizliğin önünü açarak toplumsal can güvenliğimizi tehdit eder hale gelecektir” dedi.
DEPREM ÜLKESİ GERÇEĞİNİ UNUTMAYALIM.
“Türkiye' de depremin varlığı asla unutulmamalı“, Şubat Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve onbinlerce insanımızın hayatını kaybettiği büyük felaketle bir kez daha hatırlanmıştır” diye konuşan İnşaat Yüksek Mühendisi İbrahim Dulkadiroğlu, “Türkiye, jeolojik yapısı nedeniyle yüksek risk taşıyan bir deprem bölgesidir ve yapı denetim sistemi, bu risklerle başa çıkabilmek için en önemli unsurlardan biridir. Elektronik havuz sistemi başarısı da resmi verilerle ispatlanmış ve bakanlığımızca da yayınlanmıştır. Söz konusu taslak özellikle “Yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas inşaat alanı 500 metrekare kadar olan yapılarda, yapı sahibince belirlenen yapı denetim kuruluşu ile diğer hizmet sözleşmelerinde ise Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre o yapı için ildeki faal yapı denetim kuruluşu sayısı da dikkate alınarak elektronik ortamda aynı anda belirlenen en fazla iki yapı denetim kuruluşundan biriyle, yapı sahibi arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi akdedilir.” maddesi ile denetim sürecini köklü bir değişime zorlamaktadır. Ve bu önerinin gerekçesi olarak da uzak mesafeli ve küçük ölçekli projelerin, denetim görevini yürütmesi için elektronik dağıtım ile belirlenen yapı denetim kuruluşları, bu işlerde elde edilen gelirin iş kapsamında yapılan harcamaları karşılamayacak ölçüde düşük olduğu, bu işlerin denetimini üstlenmekten imtina edildiği, hatta mevzuatta öngörülen idari yaptırımları göze alarak yapı sahibi ile sözleşme imzalamaktan kaçınıldığı, elektronik dağıtım ile belirlenebilen yapı denetim kuruluşunun bu yaklaşımı nedeni ile yapı sahibi yapısının inşasına başlayamadığı gösterilmiştir” dedi.
“Bu kapsamda; getirilen en büyük yenilik, sektörde yer alan bütün aktörlerin sistemin en büyük sorunu olarak üzerinde konsensüs sağladığı yapı denetim kuruluşu ile yapı müteahhitleri arasında mevzuata aykırı bir şekilde kurulan ticari bağ nedeniyle ortaya çıkan denetim zafiyetini ortadan kaldırmaya yönelik olarak hangi yapıda hangi yapı denetim kuruluşunun görevlendirileceğinin Bakanlıkça elektronik ortamda belirlenmesidir” diye konuşan Dulkadiroğlu açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: “En ufak yapının bile denetimsiz kalmaması ve denetimlerin bağımsız olabilmesi adına m2 sınırlaması değiştirlmemeli ve Elektronik seçim havuzu sisteminden geri adım atılmaması gerekmektedir.”
https://www.ibrahimdulkadiroğlu.com/