Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları  TBMM Genel Kurulunda Torba Kanun Teklifi 25. madde üzerinde zeytinliklerin imara açılmasına sert tepki gösterdi.

Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

Torba Yasadaki 25'inci madde bu torba kanuna yine bir gece yarısı ansızın eklenen maddelerden biri ve de tabii aklımıza şu geliyor: Acaba, deprem konutlarının yapımı bir gece ansızın mı geldi AKP iktidarının aklına ve bu maddeyi getirdiler, torbaya eklediler? Bu madde sizce neden gece yarısı alelacele geldi? Deprem konutlarını yapmak için mi hakikaten bu hassasiyet? Elbette değil.

Bakın, AKP'ye yakınlığıyla bilinen Sarıdağlar İnşaat, şurada belgesi mevcuttur. 15 Mayısta, daha kanun çıkmadan, Dikmece köyünde 1.415 konutun ihalesini yapmışlar ve Sarıdağlar İnşaat, bu şirket almış.

Bu şirketi şuradan hatırlayacağız: 2 kere yerle bir olan Palandöken pistini yapan inşaat şirketine depreme dayanıklı ev zimmetlemişler, ihale vermişler. Bakın, ihale kâğıdı burada duruyor. Sarıdağlar şirketi bu ihaleyi aldığı için, o nedenle -Allah bilir, bunun gibi daha kaç tane böyle ihaleler yapılmış- bu zeytinlik arazilerin imara açılması apar topar bu torbaya girmiş durumda.

Şimdi, beş etaplı düşünülen bu projenin birinci etabında 10 binden fazla zeytin ağacı kesilecek. Şimdi, tabii ki deprem konutlarının hızla yapılması hepimizin en çok istediği noktalardan biri ve burada, muhalefet olarak, Yeşil Sol Parti olarak defaatle dile getirdik. Ne kadar acele olursa elbette o kadar iyi ama "Bu zeytinlikler kesilsin, kesilerek yapılsın." diye bir öneri yapmadık tabii ki.

Bakın, Türkiye'de zeytinlikleri koruma kanunu 1939'dan, ta o tarihten itibaren var ve bu kanun hâlâ geçerli. Yaklaşık 10 kere bu kanunu değiştirmeye çalışmış AKP iktidarı çünkü biliyorsunuz AKP iktidarı döneminde maden ocakları ruhsatları âdeta ulufe dağıtılır gibi dağıtıldı ve ormanlık, mera arazi alanlarına bu ocakların kurulması için de yasa üzerine yasa çıkarmaya çalıştılar.

Tabii ki biz 25'inci maddenin kesinlikle bu torba yasadan çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Nedeni ise zeytinlikler orada yaşayan insanların en temel geçim kaynaklarından biri. Köylülerin geçim kaynaklarının, hele de deprem yaşamış bir kentin köylülerinin yaşam kaynaklarının, geçim kaynaklarının ellerinden alınmasına göz yumamayız, bunu kabul edemeyiz.

Bakın, burada, tabii ki AKP'nin bu konudaki karnesi çok kötü olduğu için, Kaz Dağları Soma Yırca, İstanbul-İzmir Otoyolu, Ayvalık, Babakale; buralarda milyonlarca zeytin ağacı kesildiği için ve toplam olarak milyonlarca ağaç kesildiği için AKP'ye bu konuda bir itimat ve güven yok. Biz bunu dillendirdik, dillendirmeye de devam edeceğiz. Kendileri de AKP iktidarı da bunun farkında ki bugün bu maddeyle ilgili yeni bir düzenleme getirdi ve düzenlemede diyor ki: Kroki ve koordinat listesinde yer alan orman vasıflı alanlar, zeytinlik ve zeytinlik alanlarını kapsayacak sadece. Buna da kesinlikle karşıyız, neden karşı olduğumuzu biraz önce söyledik. Zeytinlik, zeytin ağacı aynı zamanda bir toplumun kültürel değerlerini yansıtan bir şeydir, biraz önce yine ifade ettiğim gibi, bir geçim kaynağıdır. Bu nedenlerle zeytinliklerin kesilmesine asla müsaade edilmemelidir.

Ayrıca da Hatay'la ilgili, zeytinliklerin yanı sıra acele kamulaştırılan bölgeler var; Gülderen, Karaali, Dikmece gibi yerler. Arap Alevilerinin yoğun yaşadığı bir bölgelerdir buralar ve depremin ilk anından itibaren oradaki halkta şu duygu hâkimdir: "Demografik yapı değiştirilmek isteniyor. Allah'ın lütfu olarak bu depremi gördüler ve bizi Hatay'dan kovmak istiyorlar." Bu duyguyu bu Meclis anlamak zorunda, bu hassasiyeti bu Meclis göstermek zorunda, bu anlayışı göstermek zorunda. Depremzedelerin yaşadıkları acılara ve travmalara yenilerini eklemeye hiç kimsenin hakkı yok, buna da müsaade etmeyeceğiz kesinlikle.

Demografik yapının değişimiyle ilgili yaşanan kaygıların gerekiyor ve her nedense acele kamulaştırma bu bölgede yapıldığı için toplum bu konuda çok derin bir kaygı yaşıyor. Bu kaygının altını burada kalın kalın çizmek istiyorum.

Yine, oradaki halkımızdan bahsederken yarın 14 Temmuz halkımızın yüzyıllardır kutladığı Evvel Temmuz kutlamaları vardır ve çok uzun yıllardan beri bir festival şeklinde gerçekleşiyor. Bu sene 23'üncüsünü yapıyoruz bu festivalin ve depremin yıkıntıları arasında, insanların hayata bağlanmaya çalıştığı bir dönemden geçerken bu festival oldukça önemli bir işlev görüyor şu anda. Ben, buradan, oradaki halkımızın bayramını, Evvel Temmuz'unu kutlamak istiyorum. dedi

Editör: Haber Merkezi