Türkiye'de Köy Enstitüleri üzerine kesintisiz ve nitelikli içeriğiyle tek etkinlik programı olan Köy Enstitüleri Fikir ve Kültür Günleri, bu yıl beşinci kez Ayvalık’ta gerçekleşiyor. Atölye Kültür Sanat organizasyonu ve Ayvalık Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek etkinlik, eğitimden kültüre, edebiyattan sanata uzanan dopdolu bir programla izleyicilerini bekliyor.
İlk kez 2021 yılında düzenlenen bu özel etkinlik dizisi, geçen dört yılda birçok önemli yazar, gazeteci, sanatçı ve akademisyeni Ayvalık’ta ağırladı. 2024 yılı programı ise 11-12-13 Nisan tarihlerinde üç gün boyunca sürecek.
Programdan Öne Çıkanlar
📌 11 Nisan – Şiir, öykü ve müziğin iç içe geçtiği bir açılışla Ayvalıklılar sanat dolu bir gece yaşayacak. Pelin Batu ve Haluk Çetin’in sahne alacağı “Şiir Öykü Müzik” dinletisi, etkinliğin ruhunu yansıtan özel anlardan biri olacak.
📌 12 Nisan – Günün ilk önemli etkinliği, Gazeteci Murat Ağırel ile CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üyesi İsmet Güneşhan’ın konuşmacı olarak katılacağı “Köy Enstitüleri’nden Günümüze Milli Eğitim Politikamız” başlıklı panel olacak. Aynı gün Ayvalık Belediye Tiyatrosu, “Düşük Şehir İhtimali” adlı oyunu sahneleyecek. Etkinlik halka açık ve ücretsiz.
📌 13 Nisan – Final günü ise kültürel belleği tartışmaya açacak bir panelle sona erecek. Gazeteci-Yazar Zeynep Oral ile Nesin Vakfı Yönetmeni ve Ressam Süleyman Cihangiroğlu, “Köy Enstitülerinin Kapatılmasının Kültür Dünyamıza Etkileri” başlıklı oturumda bir araya gelecek.
Bu Yılki Etkinlik Kime İthaf Ediliyor?
Etkinlik her yıl, Köy Enstitüleri ile simgeleşmiş bir isme ithaf ediliyor. Bu yılki onur konuğu: öğretmen, gazeteci ve yazar Dursun Akçam.
Kars yöresinde öğretmenlik yapan ve Köy Enstitüsü mezunu olan Akçam; "Kanlı Derenin Kurtları", "Taş Çorbası" gibi eserleriyle Türkiye edebiyatına damga vurdu. 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde siyasi baskılara maruz kaldı, tutuklandı, sürgün edildi ama üretmeye hiç ara vermedi. Anı, hikâye ve romanlarında kırsal yaşamı mizahi ve çarpıcı bir dille anlattı. Onurlu yaşamı ve eserleriyle Köy Enstitüsü ruhunun canlı örneklerinden biri oldu.
Dursun Akçam Kimdir?
1945'te girdiği enstitüyü 1950'de bitirdi. Önce Kars'ın Oluklu köyünde, bir yıl sonra kendi köyünde olmak üzere Kars yöresinde 1956'ya, Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümüne girinceye kadar öğretmenlik yaptı. 1958'de Ardahan Ortaokuluna Türkçe öğretmeni olarak atandı, orada bir yıl kaldı, askerliğini yedek subay öğretmen olarak Kuleli Askeri Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olarak tamamladı. 1960-63 arasında Kırıkkale Lisesi ve Keskin Ortaokulunda öğretmenlik yaptı.
“Analarımız” adlı röportajı ile Milliyet gazetesinin Ali Naci Karacan ödülüne, Haley isimli öyküsüyle 12. Antalya Festivali Sanat Ödülü'ne, Kanlı Derenin Kurtları adlı eseriyle 1976 TDK Roman Ödülü'ne layık görüldü.
12 Mart döneminde Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesince tutuklandı ve TÖS davasında yargılandı. 8 yıl 10 ay hapse mahkûm edildiyse de Yargıtay sürecinde beraat etti ve bu süre içinde hep açığa alınmış durumda kaldı. Daha sonra Ankara Atatürk Lisesi'ne atandı ve oradan İncesu Ortaokuluna sürgün edildi. 12 Eylül'de yurtdışına çıkmak zorunda kaldı ama yazma azmi sürdü. 11 yıl ülkesine dönemedi. Daha sonra Kuşadası'na yerleşti. Edebiyatçılar Derneği'nce Onur Ödülü'ne değer görüldü (2003). 19 Eylül 2003'te vefat etti. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK) kurucu üyesiydi.
Varlık, Yeni Ufuklar, Demet, Köy ve Eğitim, İmece, Pazar Postası, Son Havadis, Dünya, Milliyet, Cumhuriyet, Akşam, Vatan, Yön, Devrim, Türk Dili, Forum, Milliyet Sanat, Yeni Toplum, Demokrat Dergi ve gazetelerinde yazıları ve öyküleri yayımlandı.
Kırsal gerçekliklere ilişkin gözlemlerini edebi, mizahi bir üslupla anlattığı yapıtları:
Ölü Ekmeği
Sevdam Ürktü
Doğunun Çilesi
Kan Çiçekleri
Taş Çorbası
Kafkas Kızı
Dağların Sultanı
Kafdağı'nın Ardı
Kanlıdere'nin Kurtları
Maral
Köyden İndim Şehire
RÖPORTAJ
Kan Çiçekleri
Altta Kalanlar
Köy Enstitüleri Neden Kuruldu, Neden Kapatıldı?
Köy Enstitüleri, 17 Nisan 1940’ta, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’un öncülüğünde kuruldu. Amaç; kırsal nüfusun yoğun olduğu Türkiye’de, köylü çocuklarını modern, üretken, halkçı bir eğitim sistemiyle donatarak yaşadıkları köylerde öğretmen, ziraatçı, sağlıkçı olarak topluma kazandırmaktı.
“İş için, iş içinde eğitim” ilkesiyle kurulan bu okullar; sadece okuma-yazma değil, aynı zamanda tarım, teknik bilgi, sanat ve eleştirel düşünme yetileri kazandırarak, köylerdeki dönüşümün temel dinamiği oldu.
Ancak bu aydınlanmacı model, kısa sürede muhafazakâr çevrelerin, büyük toprak sahiplerinin ve bürokrasinin hedefi haline geldi. Enstitüler; “komünizm propagandası”, “din karşıtlığı” gibi ithamlarla karalandı. 1946’dan sonra çok partili yaşama geçilmesiyle birlikte Köy Enstitüleri sistematik olarak etkisizleştirildi. 1954’te Demokrat Parti iktidarında tamamen kapatılarak Öğretmen Okullarına dönüştürüldü.
Bugün, Köy Enstitüleri’nin yaratmak istediği özgür birey, üretken yurttaş ve eşitlikçi toplum ideali hâlâ birçok çevrede ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.