DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın’dan Adalet Bakanı ve İnsan Hakları Komisyonuna Yazı: Mardin’de Cinsel İstismara Uğrayan Çocuk 16 Ocak'tan Beri Tutuklu, Failler Serbest!

Mardin’de 2023 yılının Mart ayında bir çocuğun akrabası N.Ç. tarafından tecavüze uğradığı ve hamile kaldığı, sonucunda ölü doğum yaptığı ve bebeğin ölümünden sorumlu tutularak 16 Ocak 2024’ten bu yana tutuklu olduğu bildirildi. Ancak, tecavüz faillerinin “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlamasıyla yargılanmadığı, sadece “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçlamasından serbest bırakıldığı ortaya çıktı.

Bu durum üzerine DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın, Adalet Bakanı ve İnsan Hakları Komisyonu’na yazı gönderdi. Güneş Altın, çocuğun ifade verirken tehdit ve baskı altında olduğuna dair iddialara rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini, çocuğun şikayetçi olmaması üzerine failler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirtti. Adli Tıp Kurumu raporunda ölü doğan çocuğun babasının fail N.Ç. olduğu tespit edilmesine rağmen savcılığın takipsizlik kararı verdiği ve mahkemenin bu kararı onayladığı ifade edildi.

Türk Ceza Kanunu'nun 103. maddesinde çocukların cinsel istismarının suç olarak tanımlandığını ve nitelikli hallerde cezaların artırılacağına dikkat çeken Güneş Altın, faillerin cezalandırılmamasının hem Türk Ceza Kanunu'na hem de uluslararası çocuk koruma sözleşmelerine aykırı olduğunu belirtti. Mağdur çocuğun cezaevinden gönderdiği mektuplarda yaşadığı istismar ve tehditlerin açıkça ifade edildiğini ancak bu beyanların göz ardı edildiğini ifade ederek, faillerin adalet önüne çıkarılması ve bu durumun acilen ele alınması gerektiğini vurguladı.

DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın, konuyla ilgili Adalet Bakanı ve İnsan Hakları Komisyonuna  vermişş olduğu yazıd aşu ifadelere yerverdi.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

 

 

Aşağıdaki sorularımın Adalet Bakanı Yılmaz TUNÇ tarafından Anayasa’nın 98’inci ve İçtüzük ’ün 96’ıncı ve 99’uncu maddeleri gereğince yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

 

 

Beritan GÜNEŞ ALTIN

                                                                                            Mardin Milletvekili

Mardin'de 2023 yılının Mart ayında bir çocuğun akrabası olan N.Ç. tarafından tecavüze uğradığı, bu olay sonucunda hamile kalan çocuğun ölü doğum yaptığı ve bebeğin ölümünden sorumlu tutularak "kasten öldürme" suçlamasıyla 16 Ocak 2024’ten bu yana tutuklu bulunduğu, buna karşın tecavüz faillerinin “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlamasıyla yargılanmadığı, "reşit olmayanla cinsel ilişki" suçlamasından ise serbest bırakıldığı bilgileri kamuoyuna yansımıştır.

Bu olayda, mağdur olan çocuğun ifade vermesi sırasında tehdit ve baskı altında olduğu iddia edilmiş ancak buna rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği ve çocuğun şikayetçi olmaması üzerine fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporuna göre ölü doğan çocuğun babasının fail N.Ç. olduğu belirlenmiş olmasına rağmen savcılığın takipsizlik kararı mahkeme tarafından da onaylanmıştır. Türk Ceza Kanunu 103. maddede “Çocukların cinsel istismarı suçtur ve ağır cezalar öngörülmektedir. Suçun nitelikli hallerinde cezalar artırılır.” ifadesi yer almaktadır. Cinsel istismara uğrayan çocuk için rızası var denilip failler hakkında herhangi bir işlem yapılmaması ulusal ve uluslararası çocukları koruma sözleşmelerine aykırıdır. Mağdur çocuğun, cezaevinden gönderdiği mektuplarda istismara uğradığı, tehdit ve baskı altında ifade verdiği açık bir şekilde yazmaktadır. Çocuğun beyanını esas almayıp faillerin cezalandırılmaması hem Türk Ceza Kanunu hem de uluslararası çocukların koruması mevzuatına aykırıdır.

Bu bağlamda:

  1. Mardin'deki bu olayda tecavüz mağduru çocuğun baskı altında şikayetçi olmamaya zorlanması üzerine savcılık tarafından neden etkin bir soruşturma başlatılmamıştır?
  2. Savcılığın "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçlamasını "reşit olmayanla cinsel ilişki" olarak değerlendirdiğine ilişkin hukuki dayanağı nedir?
  3. Adli Tıp Kurumu raporuna göre failin ölen bebeğin babası olduğu ortaya çıkmasına rağmen neden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir?
  4. Bu olayda mağdurun haklarının korunması ve faillerin cezasız kalmasının önlenmesi için Adalet Bakanlığı tarafından hangi adımlar atılacaktır?
  5. Türkiye genelinde benzer mağduriyetlerin yaşanmaması için yargı sürecinde mağdur çocukların haklarını koruyacak yasal düzenlemeler yapılması planlanmakta mıdır?
  6. Mağdur çocuğun cezaevinden gönderdiği mektuplarda açıkça tehdit ve baskı altında ifade vermiş olduğu yazmasına rağmen neden çocuğun beyanı esas alınmamıştır?
  7. Mağdur çocuğa fail hakkında şikayetçi olmaması yönünde baskı uygulayan kişiler hakkında bir soruşturma başlatılmış mıdır? Hayır ise bunun gerekçesi nedir?

İNSAN HAKLARI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA

Mardin'de 2023 yılının Mart ayında bir çocuğun akrabası olan N.Ç. tarafından tecavüze uğradığı, bu olay sonucunda hamile kalan çocuğun ölü doğum yaptığı ve bebeğin ölümünden sorumlu tutularak "kasten öldürme" suçlamasıyla 16 Ocak 2024’ten bu yana tutuklu bulunduğu, buna karşın tecavüz faillerinin “çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçlamasıyla yargılanmadığı, "reşit olmayanla cinsel ilişki" suçlamasından ise serbest bırakıldığı bilgileri kamuoyuna yansımıştır.

Bu olayda, mağdur olan çocuğun ifade vermesi sırasında tehdit ve baskı altında olduğu iddia edilmiş ancak buna rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediği ve çocuğun şikayetçi olmaması üzerine fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporuna göre ölü doğan çocuğun babasının fail N.Ç. olduğu belirlenmiş olmasına rağmen savcılığın takipsizlik kararı mahkeme tarafından da onaylanmıştır. Türk Ceza Kanunu 103. maddede “Çocukların cinsel istismarı suçtur ve ağır cezalar öngörülmektedir. Suçun nitelikli hallerinde cezalar artırılır.” ifadesi yer almaktadır. Cinsel istismara uğrayan çocuk için rızası var denilip failler hakkında herhangi bir işlem yapılmaması ulusal ve uluslararası çocukları koruma sözleşmelerine aykırıdır. Mağdur çocuğun, cezaevinden gönderdiği mektuplarda istismara uğradığı, tehdit ve baskı altında ifade verdiği açık bir şekilde yazmaktadır. Çocuğun beyanını esas almayıp faillerin cezalandırılmaması hem Türk Ceza Kanunu hem de uluslararası çocukların koruması mevzuatına aykırıdır.

Tüm bunlardan hareketle komisyonun bünyesinde çalışan Çocuk Hakları İnceleme Komisyonunun Mardin’de yaşanan bu vakaya ve çocuğa karşı cinsel istismar vakalarına dair bir toplantı yapmasını ve çocuğa karşı cinsel istismarla etkin mücadele için inisiyatif almasını arz ve talep ederim. 21.08.2024

DEVA Partili Avşar; “Kişisel veriler kimlere emanet?” DEVA Partili Avşar; “Kişisel veriler kimlere emanet?”

Beritan GÜNEŞ ALTIN

Mardin Milletvekili

Editör: Haber Merkezi