Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasına yönelik tepkiler sürüyor. İçişleri Bakanlığı, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın görevden uzaklaştırıldığını ve yerine Van Valisi Ozan Balcı’nın Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiğini duyurdu. Kayyım kararına ilk tepki, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’dan geldi.
CHP’li İstanbul Mv. Nimet Özdemir Kırmızı Et Sektöründeki Kayıt Dışı Ekonomiyi TBMM Gündemine Taşıdı
Günaydın, kayyum kararını "Van halkının iradesinin gaspı" olarak değerlendirerek, şu ifadeleri kullandı: “Cumhur İttifakı’nın bu tutumu şaşırtıcı değil. Asıl önemli olan, demokrasi güçleri ve muhalefetin ortak duruşu ve izleyeceği yol haritasıdır."
Kayyum Ataması ve Hukuki Eleştiriler
Gökhan Günaydın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, kayyım sürecinin Van’da da başladığını vurguladı. Zeydan’ın görevden alınma gerekçesinin “üye olmamakla birlikte yardım ettiği” olduğunu belirten Günaydın, bu gerekçeye de eleştirilerde bulundu. Günaydın, adil bir yargılama süreci olmadığı takdirde görevden alma işleminin hukuka aykırı olduğunu ve suç ve cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğunu savundu.
“Görevden alınan Başkan yerine belediye meclis üyelerinden neden seçim yaptırılmıyor?” diyerek eleştirisini sürdüren CHP Grup Başkanvekili, kayyım atamanın, hukukun en temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, Van halkının iradesinin hiçe sayıldığını ifade ederek, "Bu, Van halkının iradesinin gaspıdır" dedi.
Demokrasi ve Hukukun Görmezden Gelinmesi
Günaydın, Van’da yaşanan kayyım atamasının, 15 siyasal partinin 11’inin uzlaşmasıyla hazırlanan ve idari vesayet düzenlemesini demokratik bir zemine çekmeyi amaçlayan kanun teklifini de görmezden gelmek anlamına geldiğini belirtti. CHP'li vekil, "Aslında bütün olarak görmezden gelmeye çalıştığınız demokrasi ve hukuk" diyerek, yaşanan sürecin demokratik ilkelere ters olduğunu vurguladı.
Kayyum Uygulamasının Ardında Siyasi Stratejiler
Kayyım atamaları, Türkiye'de geçmiş yıllarda da farklı belediyelere yapılmış ve her defasında tartışmalar yaratmıştır. Kayyım uygulamaları, özellikle siyasi olarak farklı görüşleri temsil eden yerel yönetimlerin devlet tarafından atanmış kayyumlarla yönetilmesini öngörmektedir. Kayyım atamaları genellikle güvenlik gerekçeleri veya adli süreçler ile açıklansa da, muhalefet partileri ve demokrasi savunucuları tarafından sıkça halkın iradesinin yok sayılması olarak eleştirilmektedir.
CHP, özellikle bu tür uygulamaların demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğunu ve halkın seçme hakkının ihlali anlamına geldiğini savunmaktadır. Van’daki kayyım ataması da, bu eleştirilerin en son örneği olarak öne çıkmaktadır.
Kayyum Ataması ve Gelecek Planları
Günaydın, bu kayyım sürecinin bir örnek olduğunu ve bundan sonra yapılacak seçimlerde demokrasi güçlerinin ve muhalefetin ortak bir tutum sergilemesinin önemini vurguladı. Türkiye’nin geleceğini, demokrasi ve hukukun üstünlüğü adına gösterecekleri kararlılığın belirleyeceğini söyledi.
