CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bütçe görüşmelerinde söz alarak, 2002 yılından bu yana iktidarda olan ve muhafazakar olduğunu söyleyen bir partinin yönettiği Türkiye’de toplumun yoksullaştığı gibi aile yapısının ve toplumsal dokunun da bozulduğunu söyledi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bireylerin yoksullaştığı, kadınların şiddete uğradığı, ailelerin dağıldığı ve madde bağımlısı gençlerin çoğaldığı son dönemde, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun iyi olduğunu söylemenin mümkün olmadığını da belirtti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2024 yılına ait bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu Toplantısında söz alarak, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına değindi.
2002’den bu yana yirmi iki yıldır iktidarda olan, muhafazakâr olduğunu da söyleyen bir partinin toplumu yoksullaştırdığını ifade eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fetih Gürer, bunun yanı sıra, aile yapısının toplumsal dokusunun da bozulduğunu ifade etti.
Bütçe görüşmeleri sırasında Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın sunumunda ve dağıtılan broşürlerde yer alan “güçlü birey” “güçlü kadın” “güçlü aile” “güçlü Türkiye” gibi ifadelerin kulağa çok hoş geldiğini belirten Gürer, “Ancak yoksullaşan birey, şiddete uğrayan kadın, dağılan aile ve madde bağımlısı gençlik; bunlarsa Türkiye için ne yazık ki herkesin düşünmesi gereken konular” ifadelerini kullandı.
KÖYLERDE 10 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR BİLE UYUŞTURUCU KULLANIYOR
Bu koşullarda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun iyi olduğunu söylemenin mümkün olmadığına işaret eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bugün, köylerde artık 10 yaşında çocuklar madde bağımlısı olmuş, dağılan aileler var, yıkılan yuvalar var, yoksulluktan intihar edenler var. 5 milyona hane yakın 13 milyona yakın kişiye yardım verilmesine rağmen, bu anlamda yoksulluk derinleşiyorsa demek ki ekonomide ve yönetimde bir yanlış yapılıyor” şeklinde konuştu.
KÖY OKULLARI KAPANIYOR KIZ ÇOCUKLARI EĞİTİMLERİNİ YARIM BIRAKIYOR
Köy okullarının kapanmasının neden olduğu sorunlara da değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Köylerde okullar kapanınca kız çocukları taşımalı eğitime tabi tutuldu, bunun yansıması ise ya kırsaldan göç ya da kız çocuğunun okumaması. Buna yönelik bir proje bugüne kadar geliştirilmedi. Son dönemlerde köy ortaokulları dahi kapanıyor, kırsalda kız çocukları okullaşma oranı da bu bağlamda düşüyor” diye konuştu.
TARIM İŞÇİLERİ PERİŞAN
Tarım işçilerinin yaşam koşullarının iyi olmadığına da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Genelgeler var; oraya gidin, bakın; elektrik yok, su yok, yalın ayak toprak içinde bir yaşam; insanların var olma gerekleri olan hiçbir şeyden yararlanmadıkları şartlarda aileler yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor” ifadelerini kullandı.
EV KİRALARINDAKİ ARTIŞ AİLE YAPISINI DA OLUMSUZ ETKİLEDİ
Pazaryerinde karşılaştığı bir kadının ev kiranı ödeyemedikleri eşinin ve kendisinin ayrı ayrı baba evlerine taşındıklarını söylediğini aktaran Ömer Fethi Gürer, “Artık, ev kirası ödeyemeyen aileler boşanmamak için analarının, babalarının evlerine dönmeye başlamışlar; ayrı ayrı, gündüz iş yerlerinden sonraki öğlen yemeğinde buluşuyorlar. Ekonomik kriz ile aileler dağılıyor” diye konuştu.
BU KADAR YOKSULLUK NASIL YARATILDI?
Ülkenin içinde bulunduğu bu durumda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına büyük yük düştüğünü de vurgulayan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sosyal yardımlar ortadan kaldırılmasın ama bu sosyal yardıma bu kadar ihtiyaç duyan topluluk nasıl yaratıldı, bunu da doğru tahlil etmek lazım” dedi.
5 MİLYON HANE YARDIM ALIYOR
Türkiye’de 5 milyon hanenin yardım almasını ‘Burada bir tuhaflık var’ diye nitelendiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde’de 22 bin haneye kömür iniyormuş, bu 60 bin kişiye yansıyor. Yani insanların bu kadar yoksullaştığı yerde aile yapısının olumsuz biçimde etkilenmemesi mümkün mü? Bakanlığın kurumlarında kalan çocukların… Burada bir rakam da vermişsiniz, “Bugün itibarıyla devlet korumasındaki 61.480 gencimize kamuda istihdam sağlanmış bu çocukların kurum sonrası süreci takip ediyormusunuz” şeklinde konuştu.
ENGELLİ BİREYLERE POTİZİF AYIRIMCILIK YAPILMALI
Engelli bireylerin, “Gözümüz yaşlı, kimse bizi görmüyor, duymuyor. Sene boyu engelli istihdamında bir atama yok” şeklindeki sözlerini aktaran Gürer, “Siz açıkladınız; atanacak rakam 12 bin olsun istiyorlar. “Bundan daha az atama olmasın.” diyorlar. Kamuda engelli kotası “Yüzde 3’lük kota yüzde 6’ya çıksın.” diye kanun teklifleri de veriyoruz. Engelli bireylere bir pozitif ayrımcılık yapılsın, bunlar çalışma yaşamı içinde daha çok istihdam edilsin. Burada da tabii, toplum içindeki onların da sahipsizliğini dikkate alalım” ifadelerini kullandı.
SENTETİK TATLANDIRICI MEYVE SULARI ÇOCUKLARIN SAĞLIĞINI BOZUYOR
Çocukların içtikleri meyve sularında kullanılan sentetik tatlandırıcıların ciddi sağlık sorunlarına neden olduğuna değinen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “
Bu çocukların gıdalarıyla ilgili Aile Bakanlığının da takipçi olması lazım. Bakın, sentetik tatlandırıcı, her yerde üstüne basa basa söylüyorum: İnsan sağlığına zararlı, Bakanlık izin verdi ve bugün sentetik tatlandırıcı çocukların içtiği içeceklerde kullanılıyor. Keza GDO’lu yem tüketen hayvanların etlerini tüketen çocukların sağlıkları hangi aşamaya eviriliyor, bununla ilgili bir bilimsel veri yok. Sonra okullarda kuru üzüm dağıtılıyor, çocuğun sağlık sorunu varsa o kuru üzümü o çocuğa vermeden önce onun sağlıksal bir kontrolü gerekiyor. Bu anlamda, çocukların yaşamlarını düzene sokacak iyileştirmelerin de olması gerekiyor” dedi.
BAKANLIĞINIZDAKİ TAŞERON ÇALIŞANLARI NEDEN KADROYA ALMIYORSUNUZ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında halen taşeron firmada çalışanların olmasını yadırgadığını da belirten Ömer Fethi Gürer, “ Aile Bakanlığında, sosyal yardım yapan Bakanlıkta hâlâ taşeron çalışan var diyorlar, inanamadım. Yani başkasına yardım ederken kendi Bakanlığınızda taşeron çalışan mı var? Bunları niye kadroya almıyorsunuz?” diye sordu.
Gürer, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“köylerde gidip yardım ekipleri birebir hanelerde yoksulları tespit etti, güzel. Bir de Cumhurbaşkanının mektubunu gördük ama o mektup yirmi yıldır yapılanları anlatıyor. O mektup için ne kadar para harcandı…”