DSÖ: Yeterli Fiziksel Aktivite Yapmayan 1,8 Milyar Yetişkin Hastalık Riski Altında
26 Haziran 2024 | Cenevre – Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yayımlanan yeni veriler, dünya genelinde yetişkinlerin yaklaşık üçte birinin (%31), yani yaklaşık 1,8 milyar insanın, 2022 yılında önerilen fiziksel aktivite seviyelerini karşılamadığını ortaya koydu. Bu bulgular, yetişkinler arasında endişe verici bir fiziksel hareketsizlik eğilimine işaret ediyor; bu oran 2010 ile 2022 arasında yaklaşık yüzde 5 puan arttı.
Gelecek Tahminleri:
- Bu eğilim devam ederse, fiziksel hareketsizlik seviyelerinin 2030 yılına kadar %35'e yükseleceği tahmin ediliyor. Dünya, şu anda 2030 yılına kadar fiziksel hareketsizliği azaltmaya yönelik küresel hedefe ulaşma yolundan oldukça uzak durumda.
- DSÖ, yetişkinlerin haftada 150 dakika orta yoğunlukta veya 75 dakika yüksek yoğunlukta fiziksel aktivite yapmalarını önermektedir. Yeterli fiziksel aktivite yapmayan bireyler, kalp krizi ve felç, tip 2 diyabet, demans ve meme ile kolon kanseri gibi kardiyovasküler hastalıklar açısından daha büyük risk altındadır.
Bulgular:
- Çalışma, DSÖ'den araştırmacılar ve akademik meslektaşları tarafından gerçekleştirildi ve The Lancet Global Health dergisinde yayımlandı.
- DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Bu yeni bulgular, artan fiziksel aktivite yoluyla kanseri ve kalp hastalıklarını azaltma ve zihinsel sağlığı iyileştirme konusunda kaybedilen bir fırsatın altını çiziyor. Bu endişe verici eğilimi tersine çevirmek için fiziksel aktivite düzeylerini artırmaya yönelik taahhütlerimizi yenilemeli ve güçlendirilmiş politikalar ve artan fonlar da dahil olmak üzere cesur eylemlere öncelik vermeliyiz" dedi.
Bölgesel ve Demografik Farklılıklar:
- En yüksek fiziksel hareketsizlik oranları yüksek gelirli Asya Pasifik bölgesinde (%48) ve Güney Asya'da (%45) gözlemlenirken, diğer bölgelerdeki hareketsizlik seviyeleri yüksek gelirli Batı ülkelerinde %28'den Okyanusya'da %14'e kadar değişiyor.
- Cinsiyet ve yaş arasındaki eşitsizliklerin devam etmesi endişe vericidir. Fiziksel hareketsizlik küresel olarak erkeklerle karşılaştırıldığında kadınlar arasında hala daha yaygın; hareketsizlik oranları %29'a kıyasla %34'tür. Bazı ülkelerde bu fark yüzde 20'ye kadar çıkıyor. Ek olarak, 60 yaşın üzerindeki kişilerin diğer yetişkinlere göre daha az aktif olması, yaşlı yetişkinler için fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin önemini vurgulamaktadır.
DSÖ'nün Tavsiyeleri:
- DSÖ Sağlığın Teşviki ve Geliştirilmesi Direktörü Dr. Rüdiger Krech, "Fiziksel hareketsizlik, küresel sağlık için sessiz bir tehdittir ve kronik hastalıkların yüküne önemli ölçüde katkıda bulunur. Yaş, çevre ve kültürel geçmiş gibi faktörleri göz önünde bulundurarak insanları daha aktif olmaya motive etmenin yenilikçi yollarını bulmamız gerekiyor. Fiziksel aktiviteyi herkes için erişilebilir, uygun maliyetli ve keyifli hale getirerek bulaşıcı olmayan hastalık riskini önemli ölçüde azaltabilir ve daha sağlıklı ve daha üretken bir nüfus yaratabiliriz" dedi.
Olumlu Gelişmeler ve Çağrılar:
- Bazı ülkelerde iyileşme işaretleri bulunmakta. Çalışma, dünya ülkelerinin neredeyse yarısının son on yılda bazı iyileştirmeler yaptığını ve 22 ülkenin, eğer bu eğilim aynı hızda devam ederse, 2030 yılına kadar hareketsizliği %15 oranında azaltma yönündeki küresel hedefe ulaşma yolunda ilerlediğini belirledi.
- DSÖ, ülkeleri, taban ve topluluk sporları ile aktif rekreasyon ve ulaşım (yürüyüş, bisiklete binme ve toplu taşıma kullanımı) yoluyla fiziksel aktiviteyi teşvik etmek ve mümkün kılmak için politika uygulamalarını güçlendirmeye çağırmaktadır.
- DSÖ Fiziksel Aktivite Birimi Başkanı Dr. Fiona Bull, "Fiziksel aktiviteyi teşvik etmek, bireysel yaşam tarzı seçimini teşvik etmenin ötesine geçiyor; bu, tüm toplumu kapsayan bir yaklaşım gerektirecek ve düzenli fiziksel aktivitenin sağlık açısından birçok faydasını elde etmek için herkesin keyif aldığı şekillerde daha aktif olmasını kolaylaştıran ve daha güvenli hale getiren ortamlar yaratmayı gerektirecektir," dedi.
DSÖ, en az aktif insanlara ulaşmak ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden önlemlere erişimdeki eşitsizlikleri azaltmak için hükümet ve sivil toplum paydaşları arasındaki ortaklıklara dayalı kolektif çabalara ve yenilikçi yaklaşımlara daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurgulamaktadır.
Editör: Haber Merkezi
