EHDA (Ehlibeyt Düşünce ve Dayanışma Derneği) Genel Başkanı Ali Yeral, Adana'da yaptığı açıklamada, Suriye'de Arap Alevilere yönelik yaşanan insan hakları ihlallerine dikkat çekti. Soğuk havaya rağmen bir araya gelen sivil toplum örgütleri ve vatandaşlara teşekkür eden Yeral, Suriye'de Alevi topluluğuna yönelik baskı, sürgün ve katliamların endişe verici boyutlara ulaştığını belirtti.
Tarihi Bağlar ve Sürgün Politikaları
Konumları itibariyle Mersin ve Adana'daki Arap Alevilerin, Hatay'dan; Hatay'daki Alevilerin ise Suriye sahil bölgesinden geldiklerini hatırlatan Yeral, Osmanlı döneminden itibaren Halep'e bağlı olan bu toplulukların, son yüzyılda yapay sınırlarla bölünmüş ailelere dönüştüğünü ifade etti. Suriye'deki Arap Alevilerin yüzbinlerce kişilik sürgünlere maruz kaldığını, Sünni ağırlıklı gruplar tarafından tehdit edildiğini ve uluslararası toplumu bu duruma sessiz kalmamak için harekete geçmeye çağırdı.
"Bunlar Din Adı Altında Yapılan Zulümler"
Ali Yeral, Suriye'de Alevilere karşı uygulanan şiddetin dini gerekçelerle meşrulaştırılmasını şiddetle eleştirerek, bu eylemlerin Kur'an'ın ve Hz. Muhammed'in öğretileriyle bağdaşmadığını vurguladı.
"Kur'an-ı Kerim, bir insanın öldürülmesini bütün insanlığın öldürülmesi olarak görürken, bu gruplar hangi dini referansla hareket ettiklerini söyleyebilirler?" diyen Yeral, bu zulmün durdurulması için Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti'ne çağırıda bulundu.
"Sessiz Kalmayalım!"
Ali Yeral, sivil toplum kuruluşlarına ve basına seslenerek, "Nasıl ki bir sokak hayvanının görülmesi haber değeri taşıyor, neden bunca insanın yaşadığı zulüm medyada yer bulamıyor?" diye sordu.
Suriye'de milyonlarca Alevi'nin can güvenliği olmadığını belirten Yeral, başta Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı olmak üzere yetkililere bu konuda harekete geçme çağırısında bulundu. "O telefonlar artık açılmalı" diyerek, Türkiye'nin diplomatik ve insani sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Son olarak, Suriye'deki Alevi topluluğuna seslenen Yeral, "Sabırla bekleyin, biz bu zulmün karşısında duracağız ve sesi kısılan mazlumların sesi olacağız" dedi.
