EŞİK: "Medeni Kanun 99 Yıldır Yaşam Biçimimiz, Dokunamazsınız!"
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), Medeni Kanun’un kabul edilişinin 99. yılı dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Medeni Kanun’un eşit yurttaşlığın ve laik toplumsal yaşamın temeli olduğu vurgulanarak, kazanımların tehlike altında olduğuna dikkat çekildi.
Medeni Kanun ve Kadın Hakları
EŞİK’in açıklamasında, Medeni Kanun’un 17 Şubat 1926’da TBMM’de kabul edilmesinin, kadınların uzun yıllar süren mücadelesinin bir sonucu olduğu belirtildi. Türkiye’de kadın hareketinin çabalarıyla Medeni Kanun’un zaman içinde eşitlikçi bir yapıya kavuştuğu, özellikle 2002’de yapılan değişikliklerle aile reisliğinin kaldırıldığı, evlilik içinde edinilen malların eşit paylaşımı ve çocuk bakım sorumluluğunun eşit dağılımına yönelik düzenlemelerin getirildiği hatırlatıldı.
Eşitlikçi Hukuka Tehditler
Açıklamada, mevcut siyasal iktidarın kadın erkek eşitliğine inanmadığını açıkça ifade ettiği ve bunu hükümet politikası haline getirdiği vurgulandı. “Aileyi koruma” bahanesiyle reisli aile modelinin geri getirilmek istendiği belirtilerek, Adalet Bakanı’nın “Aile hukukunu sil baştan ele alacağız!” şeklindeki açıklamalarının bu tehlikenin göstergesi olduğu ifade edildi.
Ayrıca, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ile Türkiye Yüzyılı Yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin Medeni Kanun’un özellikle "Aile Hukuku" alanında köklü değişiklikler yapılacağını gösterdiği ifade edildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde kurulan Nüfus Politikaları Yüksek Kurulu ve Aile Enstitüsü’nün, kadınları yalnızca üreme fonksiyonu üzerinden değerlendiren bir yol haritası hazırladığına dikkat çekildi.
Kadın Haklarına Yönelik Saldırılar
Kadınların birey olarak görülmediği, eşitliğin olmadığı bir düzenin inşa edilmeye çalışıldığı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
-
Kadınların ve çocukların can güvenliği tehdit altında.
-
Kadın istihdamı düşerken kadın yoksulluğu artıyor.
-
Kaynaklar eşit bölüştürülmüyor, kreş imkanları sağlanmıyor.
-
Esnek çalışma saatleri adı altında kadınlar evlere kapatılıyor.
-
Kadınların daha fazla doğurmasıyla aile birliğinin korunacağı ve güçleneceği düşüncesi toplumda yayılmaya çalışılıyor.
Boşanma ve Nafaka Hakkı Tehlikede
EŞİK, boşanma davalarının tarafları yıprattığı bahanesiyle mahkeme temelli aile arabuluculuğu getirilmek istendiğini belirterek, kadın ve erkek arasındaki toplumsal ve ekonomik güç eşitsizliğinin yok sayıldığını ifade etti. Ayrıca, yoksulluk nafakasına yönelik saldırıların devam ettiği, eğitim ve meslek edinme hakkı ellerinden alınan kadınların boşanma durumunda derin yoksulluğa mahkum edilmek istendiği vurgulandı.
Soyadı Hakkı Gasp Ediliyor
Evli kadınların eşitlikçi soyadı hakkından yararlanamadığı belirtilerek, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların uygulanmaması yoluyla kadınların eşlerinin soyadını kullanmaya zorlandığına dikkat çekildi. Eril iktidarın Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadığı ifade edildi.
EŞİK’ten Mücadele Çağrısı
EŞİK, medeni hakların gasp edilmesine karşı mücadele çağrısında bulunarak, "Medeni Kanun, medeni hayatın anayasasıdır. DOKUNDURMAYALIM!" ifadelerini kullandı.
17 Şubat 2025