SOY ADI HAKKIMA SAHİP ÇIKIYORUM!
Yaşama “Doğan” soyadı ile başladım. Bu soy ad ile diploma aldım, işe girdim, mülk edindim. İş yaşamımda mühendis olarak bu soy ad ile tanındım. Sosyal yaşamımda da herkes beni bu soy ad ile tanıdı. İlk evliliğimi yaptığım yıl dönemin yasal düzenlemeleri nedeniyle yeni kimliğime evlendiğim erkeğin soy adı yazıldı. Boşanma sonrasında aldığım yeni kimliğimde soyadım yeniden “Doğan” oldu.
Daha sonraki yıllarda kadın hareketinin haklı mücadelesi sonucunda elde edilen kazanım ile kadın, eşinin soyadının yanı sıra kendi soyadını da kullanma hakkını elde etti. Ben de ikinci evliliğim öncesi nüfus idaresine verdiğim dilekçe ile eşimin soy adının yanına evlilik öncesi soyadımı da ekleterek iki soy ad birlikte olan yeni bir kimliğe sahip oldum.
Bir kadın olarak evlenme ve boşanma nedeniyle soyadı değişikliklerinden dolayı kamu kurumları, bankalar gibi kurumlarda, iş yaşamımda ve sosyal yaşamımda zorluk çektim, mahremiyetim ihlal edildi ve ayrımcılığa uğradım.
Kadının evlilik ilişkisinden bağımsız olarak kendi soyadı ile kimlik taşıması gerektiğine inanıyorum.
Kadın hareketinin bitmez mücadeleleri ve açtıkları davalar sonucunda, Medeni Yasa’nın “evlenen kadının kocasının soyadını taşımasını” gerektiren 187. Maddesinin birinci ve ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi. Mahkeme’nin 28 Nisan 2023'te Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, yeni bir düzenleme yapılması için TBMM’ye verdiği dokuz aylık süre 28 Ocak’ta doldu. TBMM bu sürede gerekli yasal düzenlemeyi yapmadığı için artık kimliğimde sadece evlilik öncesi soyadımın yazılmasının önünde bir engel kalmadı.
Anayasa’nın 153. Maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlamaktadır. Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık yasağı getiren 10. ve ailede eşitliği düzenleyen 41. Maddesi, 90. Maddesi ve Türkiye’de de yürürlükte olan Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)’ın16/g hükmü gereğince evli kadınlar talep ettikleri takdirde artık sadece evlilik öncesi soyadını kullanabileceklerdir.
Ben de yeni yasal durumdan yararlanarak, kimliğimin yalnızca evlilik öncesi soyadımı içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi için Nüfus İdaresinden randevu aldım ve kimlik ücretini ödeyerek Ayvacık Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne başvurdum. Nüfus Müdürlüğü, bu konudan haberdar olmadıklarını, sistemde bu konuda bir düzenleme yapılmadığını, yalnızca evlilik öncesi soyadımla bir kimlik düzenleyemeyeceklerini ifade ettiler. Ben de bu konudaki talebimi içeren dilekçeyi Ayvacık Kaymakamlığı yazı işlerine verdim. Soy adı hakkı talebimi destekleyen eşim de süreçte yanımda yer aldı.
Verdiğim dilekçe ekte yer almaktadır.
Evlilik birliğinde kadın ve erkek eşittir. Kadının erkeğin soyadını kullanması zorunluluğu eşitlik ilkesine, Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Soyadının erkek üzerinden devam etmesi, erkek egemen sistemin kadın üzerindeki tahakkümünün bir parçasıdır. Soy adı konusunda eşitlik olmadan aile içi eşitlikten bahsedilemez. Aile içi eşitlik olmadan da eşit toplum yaratılamaz.
Evlilik öncesi soyadımı tek başına kullanma konusunda mücadeleye devam edeceğim. Tüm kadınları soyadı hakkına sahip çıkmaya çağırıyorum.
AİLEDE EŞİTLİK, TOPLUMDA EŞİTLİK!
SÜHEYLA DOĞAN-EŞİK Gönüllüsü