Kadınların Sesi 35. Sayı çıktı! Kadınların Sesi 35. Sayı çıktı!

İMO Adana Şubesi, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü Kapsamında Açıklama Yaptı

Kadına Yönelik Şiddet Son Bulana Kadar, Eşit ve Özgür Bir Dünya Mücadelemiz Sürecek

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO)  Adana Şubesi Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Bundan 63 yıl önce, diktatörlüğe karşı direnirken rejim güçleri tarafından katledilen Mirabel kardeşlerin anısına ithafen, 25 Kasım tarihinin, dünyanın dört bir yanında kadına yönelik şiddete karşı mücadele günü olarak simgeleştiğinin belirtildiği açıklamada; bugün de ülkemizde ve dünyada kadınların çok yönlü bir şiddet kuşatması altında yaşamaya çalıştıkları ifade edildi.

İMO Adana Şube Kadın Komisyonu 2

Kadına yönelik şiddetin en temelde, cinsiyeti nedeniyle kadınlara uygulanan şiddeti ifade ettiği belirtilerek, kadına yönelik şiddetin salt fiziksel olmadığı gibi, duygusal, cinsel, ekonomik vb. biçimler aldığı da kaydedildi.

Şiddetin en acımasız biçimlerine tanık olduğumuz bir çağda yaşadığımızın vurgulandığı açıklamada şu sözlere yer verildi:

“Bugün Filistin'de uluslararası savaş kurallarının bile yok sayıldığı çatışmalarda kadınlar ilk hedefler arasında yer alıyor. Bölgesel çatışmalardan kaçan kadınlar göç yollarında ve mülteci konumunda bulundukları yerlerde insan onuruna aykırı muamelelerle şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlar eşleri, babaları, patronları vs. tarafından şiddet görüyor, katlediliyor, birçok sosyal ve ekonomik haktan mahrum bırakılıyor. Çalışan kadınlar, aynı işi yapıyor olsalar bile erkeklerden daha düşük ücretlerde çalıştırılırken birçok meslek grubunda cinsiyetleri nedeniyle ayrımcılığa uğruyor. Özel olarak meslek alanımızda birçok kadın inşaat mühendisi meslektaşımız, cinsiyet ayrımcılığını, mobbingi ve ücret eşitsizliğini yaşıyor.

Hiç kuşkusuz ki kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler büyük önem taşımaktadır. Kadınların korunması konusunda sorumluluk sahibi olan devletin bu kapsamda halihazırda eksiklikleri ortadayken bir de İstanbul Sözleşmesinden çekilmenin kadınların şiddete karşı korunması mücadelesine büyük zarar verdiği açıktır.

Bununla beraber sorun yalnızca mevzuatla ilgili de değildir. Kadına yönelik şiddetin çözümü sosyal ve siyasal boyutları olan komplike bir konudur. Oysa bugün devletin en üst organlarında yer alanlara kadar, kadınların ne giyeceği, nasıl davranacağı, ne kadar çocuk doğuracağı, nasıl anne olacağı hakkında hükümler veriliyor, resmi kamu kurumları tarafından eşitlik ilkesini ve laikliği ayaklar altına alan açıklamalarla toplumda kadına yönelik şiddet besleniyor.

Kadınlar evde, sokakta, işyerinde, çeşitli kamusal alanlarda şiddet görürken, cinsel istismara uğrarken, taciz edilirken kamu gücünü yanlarında göremedikleri, korunamadıkları gibi aksine; dayanışmak için yan yana geldiklerinde, mücadele için sokaklarda, meydanlarda buluştuklarında bu gücü karşılarında görüyor, bir de polis şiddetine maruz kalıyor.

Biz kadın inşaat mühendisleri olarak, Türkiye'de ve dünyanın her yerinde şiddete, taciz ve cinsel istismara, her türlü eşitsizliğe karşı direnen kadınların yanında olduğumuzun altını çiziyoruz. Meslek alanımızda, ülkemizde ve tüm dünyada, uğradığımız haksızlıklar son bulana kadar Mirabel kardeşlerin kararlılığıyla mücadelemize devam edeceğiz.”

 

Editör: Haber Merkezi