Adana’daki Güney Sanat Merkezi, 5 Nisan Cumartesi günü önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Sinemada Cinsiyet Eşitsizliği” başlığıyla düzenlenen söyleşide, sinema sektöründe toplumsal cinsiyet temelli yapısal eşitsizlikler akademisyen Dr. Ayşe Kaşıkırık ve yönetmen Zafer Özgentürk’ün katılımıyla masaya yatırıldı.
Etkinlikte, sinemada kadınların görünür olmasının önündeki engeller, sektördeki eşitsizlikler ve çözüm önerileri konuşuldu. Dr. Ayşe Kaşıkırık, toplumsal cinsiyet temalı festival danışmanlığı sırasında edindiği saha gözlemlerini aktararak, kadınların teknik ekiplere dahil edilmemesiyle ilgili örnekler verdi. "Gece çekimlerinde çalışabilir", "ağır ekipman taşır" gibi gerekçelerle erkeklerin tercih edilmesinin yaygın olduğunu belirten Kaşıkırık, bu durumun kadınları sektör dışında bıraktığını ve emek sömürüsünün cinsiyet temelli görünmez bir bariyer yarattığını söyledi.
Sektörde eşitlikçi bir üretim modelinin mümkün olduğunu savunan yönetmen Zafer Özgentürk ise, sinemada toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanması için pre-prodüksiyondan post-prodüksiyona kadar her aşamada kadınların aktif rol almasının gerekliliğine dikkat çekti. Özgentürk, “Film ekiplerinin çoğunda ya kadınlar hiç yok, ya da seslerinin duyulmadığı, karar mekanizmalarından uzak tutuldukları pozisyonlarda yer alıyorlar. Erkek egemen set ortamlarında mobbing ve hatta cinsel tacize maruz kalan kadınlar sektöre daha en başında veda etmek zorunda kalıyor” dedi.
Kadınların sinema sektöründe karşılaştığı zorlukların sadece üretim süreçleriyle sınırlı kalmadığını vurgulayan konuşmacılar, festivallerde de benzer bir eşitsizliğin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Dr. Ayşe Kaşıkırık, uzun ve esnek çalışma saatleri, ücret eşitsizliği ve finansal kaynaklara erişim sorunlarının kadınların daha az film üretmesine neden olduğunu belirtti. Festival başvurularındaki cinsiyet dengesizliğinin de bu tabloyu desteklediğini ifade etti.
Zafer Özgentürk ise kadın filmleri festivallerinin bu eşitsizliğe karşı bir alternatif oluşturduğunu söyledi. Türkiye’deki kadın filmleri festivallerinin, yurtdışındaki örneklerde olduğu gibi sadece yönetmen değil, ekipteki kadın oranını da katılım kriteri olarak belirlemesi gerektiğini dile getirdi.
“Başka bir sinema mümkün” mesajının öne çıktığı etkinlik, sinema sektöründe daha eşitlikçi bir yapının inşa edilmesi için atılabilecek somut adımların altını çizdi. Konuşmacılar, sanatın birleştirici ve dönüştürücü gücüne vurgu yaparak, sinemada toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadelenin büyütülmesi gerektiğini belirtti.
