Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayınlanan 2024 Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi Raporu'nda 146 ülke arasında 127. sırada yer alan Türkiye'de, toplumsal cinsiyet eşitsizliği derinleşerek devam ediyor. Bu kapsamda, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) tarafından, 10 Mart'ta bir ders saatinde "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dersi" verilmesi ve okullarda tahtaların mora boyanması planlanmıştı.

Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), söz konusu etkinliği anayasaya, yasalara ve toplumsal değerlere aykırı bulduğunu belirterek, sendikal faaliyetlerin bu yönde kullanılamayacağını açıklamış ve gerekli idari ve adli işlemlerin başlatılacağını duyurmuştu.

Bu duruma tepki gösteren İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, MEB’in tutumunu eleştirerek şu soruları gündeme getirdi:

Toplumsal Cinsiyet Eğitimi: Bakanlıktan Müfredat Dışı Ders İddialarına Yanıt Toplumsal Cinsiyet Eğitimi: Bakanlıktan Müfredat Dışı Ders İddialarına Yanıt
  1. Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratma amacıyla yapacağı etkinliğin "illegal faaliyet" olarak tanımlanmasının hukuki dayanağı nedir?

  2. Bir saatlik toplumsal cinsiyet eşitliği dersinin anayasal düzene aykırı olmasının gerekçesi nedir?

  3. MEB müfredatında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu kapsayan herhangi bir ders veya içerik mevcut mudur?

  4. Eğitim Sen’in toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki mücadelesinin "kriminalize" edilmesinin sebebi nedir?

  5. 4+4+4 eğitim sistemi ile derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliğini azaltmaya yönelik herhangi bir müfredat düzenlemesi yapılmakta mıdır?

  6. MEB tarafından protokol imzalanan tarikat, cemaat ve vakıfların okullarda etkinlik düzenlemesi ve karma eğitime karşı açıklamalarda bulunması konusunda herhangi bir idari veya cezai işlem yapılmış mıdır?

  7. Eğitim emekçilerine yönelik baskı ve soruşturmalar sendikal özgürlükler ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaz mı?

Konukçu, MEB’in 2014-2016 yılları arasında yürüttüğü "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi"ni (ETCEP) hatırlatarak, MEB’in kendi önceki politikalarıyla çeliştiğini vurguladı.

Ayrıca, MEB’in toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki tutumunun, eğitimi bilimsel ve demokratik değerlerden uzaklaştırmaya, ataerkil normlara boyun eğdiren bireyler yetiştirmeye yönelik olduğuna dikkat çeken Konukçu, MEB’in suçlayıcı dilinin ve politikalarının toplum tarafından kabul görmeyeceğini ifade etti.

Editör: Haber Merkezi