Mersin Tabip Odası başkanı Dr. İzzet Çalış; Eziyet Yönetmeliğine Karşı Çıkmak, İçin 5 Gün ASM’lerde İş Bırakıyoruz!
- MERSİN TABİP ODASI
- AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI
- BİRLİK DAYANIŞMA SENDİKASI
- GENEL SAĞLIK İŞ
- HEKİM BİRLİĞİ SENDİKASI
- MAHDER
- MASÇAD
- SES
- TABİP-SEN
Tarafından ortak yapılan açıklamada şunlar ifade edildi;
18 şehir hastanesi, Sağlık Bakanlığı'nın bütçesinin %10'unu tüketiyor.
Sağlık Bakanı'na soruyoruz: Şehir hastanelerinin müteahhitlerine ayrılan bütçe, aşı almaya neden yetmiyor?
Aile hekimlerine bir “eziyet yönetmeliği” çıkardınız. Aile hekimliğine ayırdığınız bütçeyi keserek daha çok çalıştırmanın formülünü arıyorsunuz. Bu formülleri şehir hastaneleri için neden yapamıyorsunuz?
5-6-7 Kasım’da üç gün iş bıraktık. Sadece İstanbul’da 6 bine yakın denetim yapıldı. Sekiz yıl il sağlık müdürlüğü yaptığınız İstanbul’da yenidoğanlar ölürken bu denetimleri neden yapamadınız?
Her gün ekonomik krizin altında ezilen, hayata tutunmaya çalışan insanlar görüyoruz. Her gün çocuğuna ateş düşürücü almak için para denkleştirmeye çalışan insanlarla karşılaşıyoruz. Sağlık Bakanı ise “Ateş düşürücü reçetesi yazmayın, ücretinizi keseriz” diyor. Siz kimin reçetesine, ne amaçla karışıyorsunuz? Bu ilaçların cepten ödenmesini mi istiyorsunuz?
Bir yandan sağlık çalışanlarının ve halkın yaşadığı yoksulluk, sağlık alanını saran bebek öldürmeye varan sermaye çeteleşmeleri, sağlık çalışanlarına dayatılan eziyet yönetmeliği, halkın sağlık hakkını istismar ederek yaratılan ticari kâr ortamı, yeterli ve nitelikli sağlık hizmeti alamayan halkın yaşadıkları artık dayanılmaz hale gelmiştir.
Sağlık Bakanlığı'nı Uyarıyoruz!
Bu gidişi kabul etmiyoruz.
Meslek onurumuz ve halkın sağlığı için “Eziyet Yönetmeliği" geri çekilene kadar eylemlerimiz devam edecektir.
Mersin Aile Hekimleri Derneği Başkanı (MAHDER) Dr. Haydar KARAKOYUN; 30.11.2024 tarihinde yayınlanan eziyet yönetmeliğinin üzerinden bir aydan fazla süre geçti, bu süre zarfında yaptığımız tüm uyarılarımıza ve Kasım ayında üç gün iş bırakmamıza rağmen bakanlıktan olumlu bir yanıt alınmamıştır. Bilakis bakanlık yetkilileri bu eziyet yönetmenliği için bir çok idareci bürokratlar aracılığı ile ikna turlarına çıkmıştır.
Nitekim bu ikna turlarında da meslek onurumuzu ayaklar altına alan ve yapılabilir olmayan iş yüklerine olan karşı çıkışımız artmıştır. Bu artışı gören yetkililer yöntem değiştirerek bizleri cezalandırma, maaş kesme ve sözleşme iptali ile korkutma yöntemlerine başvurmuştur. Bakanlık çalışanları unutmuş olmalı ki bizler onurumuz için haklarımız için ve halkın sağlığı için mücadele ediyoruz. Bu haklı mücadeleden dolayı bizlere baskı, korku salmak beyhudedir. Bizler her şeyi göze alan onurlu sağlık çalışanlarıyız. Bizleri yok saymanız kabul edilemez.
Bakanlığın bir üst yetkilisi 15 il temsilcisi ile yaptığı bir toplantıda hekim arkadaşlarımızın yoğun itiraz ve tepkileri ile karşılaşınca “Doktor oldunuz diye kendinizi insanüstü varlık mı zannediyorsunuz’’ gibi onur kırıcı ve itibarsızlaştırıcı cümleler sarf etmiştir. Sayın yetkili işte biz bunu anlatmaya çalışıyoruz, bizler insan üstü varlıklar olmadığımızı ve yayınlanan yönetmelikte ancak insanüstü çabalar ve insanüstü varlık olanların yapabileceği iş yükünün olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Kullandığınız bu cümle, biz onurlu bir meslek icra eden sağlık çalışanlarına bakış açınız açıkça ortaya koymaktadır. Bizler de sizler gibi insan olduğumuzu ve insanlık onuruna yakışır şekilde çalışma şartlarının oluşturulmasını talep ediyoruz. İnsan onuruna yakışır şekilde yaşamak ve muamele görmek istiyoruz. Bizler insan olduğumuzu unutmadık ve insanca davranılmasını istiyoruz.
Sayın bakan, size Kasım ayı içerisinde üç gün iş bırakarak yanlışınızdan dönme fırsatı verdik. Bu süre içerisinde bizlerin olmadığı bir dünyayı görmenizi istedik. Ama karşılık bulamadık. Bu defa size beş gün süre veriyoruz. Umarız bu beş gün süre içerisinde sağlık çalışanlarının olmadığı taktirde dünyanın ne hale gelebileceğini görmenizi isteriz. Yine taleplerimize kulak tıkar, gözlerinizi kaparsanız bu fragmanın devamı gelecektir. Umarım bu kısa fragmanlar ile filmin sonunu nerelere varabileceğini anlatabiliyoruzdur. filmin sonunun tatlıya bağlanması veya filmin sonunda kabus yaşanması sizlerin elinde. gelin inatlaşmayı bırakın ve bizleri yok saymaktan vazgeçin.
Sayın bakanlık yetkilileri bizleri insanüstü yaratık görmekle itham ediyorsunuz. Sormak isteriz, pandemi boyunca ikinci ve üçüncü basamağın bir çok birimleri kapalı ve sadece Covid ile mücadele ederken biz birinci basamak çalışanları can siperhane şekilde insan üstü emekler harcayarak bu halkımıza sağlık hizmeti verdik.
Ve yine yüzyılın felaketi diye adlandırdığımız şubat depreminde deprem bölgesinde gelen yaralı ve hastaları Mersin’deki hastanelere alarak onların yaralarına merhem olmaya çalışılırken biz birinci basamak çalışanları da 100.000’lerce deprem bölgesinden göç eden vatandaşlarımızın acılarına merhem olmaya çalıştık. Bu süreçler yaşanırken siz bakanlık yetkilileri neredeydiniz.
Bu toplumsal olayların yaşandığı dönemde bir defa bile aile sağlığı merkezlerimize uğramazken, bizlere koruyucu malzeme, eldiven, maske, siperlik gibi malzemeleri bile dağıtamazken, bizler kendi çabamızla Pandemide mücadele ettik. sağlık şehitleri verdik, hastalandık, ölümlerden döndük.
Deprem döneminde de 100.000’lere hiç gocunmadan, gözümüzü kırpmadan yoğun bir şekilde çalışarak hizmet ettik. Sizler o zamanlar nerelerdeydiniz? Cevap belli; sıcacık makamlarınızda, rahat koltuklarınızda oturup çay kahve
içtiniz. Bu halka bizler hizmet ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bizleri halkın karşısında itibarsızlaştırmaya ve biz sağlık çalışanlarını paragöz olarak göstermeye çalışmanızı kınıyoruz.
Bizler bu mesleği onurlu bir meslek olduğu için seçtik. Bizler bu mesleği para için yapmadık ama sizler para vererek susturmaya ve köleliğe razı olmamızı istiyorsunuz. Olmadık ve olmayacağız. Hakkımızı ve onurumuzu daima savunmaya devam edeceğiz.
Susmuyoruz, korkmuyoruz, eziyet yönetmenliğini kabul etmiyoruz.
MERSİN TABİP ODASI
AİLE HEKİMLİĞİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI
BİRLİK DAYANIŞMA SENDİKASI
GENEL SAĞLIK İŞ
HEKİM BİRLİĞİ SENDİKASI
MAHDER
MASÇAD
SES
TABİP-SEN