Uluslararası Af Örgütü ve Article 19'un da aralarında bulunduğu 15 kuruluş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından hükümetin ifade özgürlüğü ve barışçıl toplanma özgürlüğüne yönelik baskılarını artırmasından endişe duymaktadır.

Türkiye'nin dört bir yanında on binlerce kişi, büyük çoğunluğu barışçıl olan kitlesel protestolara katılmaya devam ediyor. Başlangıçta büyük şehirlerde başlayan protestolar ülke geneline yayıldı ve polis kalabalıkları dağıtmak için hukuka aykırı ve gelişigüzel güç kullanarak müdahale etti. Gazeteciler de tutuklamalar ve fiziksel saldırılar dahil olmak üzere ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kalırken, sosyal medya platformları da gelişen olaylarla ilgili bilgileri gizlemeleri için baskı altına alınıyor.

Gözaltı ve Tutuklamalardaki Artış

17 maddelik torba kanun Resmi Gazetede 17 maddelik torba kanun Resmi Gazetede

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla birlikte, suç örgütü liderliği ve terör örgütüne yardım iddialarıyla toplam 106 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. İlk etapta 84 kişi gözaltına alınmıştı. 21 Mart itibarıyla bu sayı 90'a yükseldi. Protestolar sırasında ise 1.879 kişi gözaltına alındı ve bunlardan 260'ı tutuklanarak yargılanmayı bekliyor. Ayrıca, savcılar, yasa dışı gösterilere katıldıkları ve polisin dağılma emirlerine uymadıkları gerekçesiyle 74 kişi için üç yıla kadar hapis cezası talep etti.

28 Mart'ta, İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan, "suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama" suçlamasıyla gözaltına alındı. Bu durum, İmamoğlu'na yönelik yolsuzluk suçlamaları ve tutuklanmasının ardından yaşanan protestoların ortasında gerçekleşti.

Baskılar Gösterilerin Dışındaki Protesto Biçimlerini de Etkiliyor

Baskılar sadece sokak protestolarıyla sınırlı kalmadı. 26 Mart'ta, bir öğretmen sendikası olan Eğitim-Sen'in yönetim kurulu üyeleri, protestoların ön saflarında yer alan üniversite öğrencileriyle dayanışmak amacıyla 25 Mart'ta iş bırakma kararı almalarının ardından ‘suç işlemeye alenen tahrik etmek’ suçlamasıyla yargılanmak üzere ev hapsine alınırken, sendikanın İstanbul Üniversitesi'ndeki temsilcisi de tutuklandı.

İstanbul'da 19 Mart'tan bu yana, İzmir ve Ankara'da ise 21 Mart'tan bu yana protestolara yönelik genel yasaklar uygulanmaktadır. İstanbul Valisi de “bireysel ya da toplu şekilde kanuna aykırı eylemlere katılması muhtemel şahıs, grup ve araçların ilimize girişlerine ya da ilimizden çıkışlarına izin verilemeyecektir” şeklinde bir karar yayınlamıştır. Bu kararın nasıl uygulanacağı belirsizdir.

Gazetecilere ve Medya Kuruluşlarına Yönelik Tehditler ve Şiddet

Kitlesel protestolara yönelik baskılara, bağımsız medya ve gazetecilere yönelik yoğun saldırı ve baskılar eşlik etti. Protestoları haberleştirdikleri gerekçesiyle İstanbul ve İzmir'de en az 11 yerel gazeteci gözaltına alındı, bunlardan yedisi 25 Mart'ta Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ettikleri iddiasıyla tutuklandı. Yedi kişi daha sonra 27 Mart'ta serbest bırakıldı. En az 10 yerel gazeteci İstanbul'daki protestoları yerinde takip ederken polis tarafından fiziksel saldırıya uğradı, bir gazeteci de protestocular tarafından darp edildi.

Uluslararası basın da bu baskı dalgasından etkilendi. BBC, 27 Mart tarihinde yayımladığı haberinde, protestoları takip etmek üzere İstanbul’da bulunan muhabiri Mark Lowen’ın otelinde gözaltına alındığını ve daha sonra “kamu düzenine tehdit oluşturduğu” gerekçesiyle sınır dışı edildiğini bildirdi.

Yaşanan olaylarla ilgili haber yapılması da Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından kısıtlanıyor. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, yayın kuruluşlarını, sunucuları ve yorumcuları siyasi olarak “tarafsızlıktan uzak” yayın yapmaları konusunda uyardı ve aksi takdirde yayın lisanslarının iptali de dahil olmak üzere en ağır yaptırımların uygulanacağını belirtti. RTÜK, 21 ve 27 Mart tarihlerinde Halk TV, SCZ TV, Tele 1 ve Now TV kanallarına idari para cezaları ve 10 güne kadar geçici yayın durdurma cezaları verdi.

Çevrimiçi Sansür

Sosyal medya, Türkiye'de insanların bağımsız seslere ulaşabildiği, aktivistlerin ve gazetecilerin fikirlerini görece özgürce paylaşabildiği son mecralardan biri. Kitlesel protestoların ortasında yetkililer sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarına hızla ağır kısıtlamalar getirmiş, sosyal medya platformlarına protestolarla ilgili içerikleri engelleme talimatı vermiştir.

Yetkililer, uluslararası insan hakları yükümlülüklerini ihlal ederek, özellikle de en üst düzeyde korumaya sahip olan siyasi söylem içeren içerikleri sansürlemek amacıyla sosyal medya platformları üzerinde baskı kurmak için yasal ve yasal olmayan yolları kullanmaktan kaçınmalıdır. Türkiye, internete serbest ve sınırsız erişime izin vermeli ve yetkilileri eleştirmek için ifade özgürlüğü hakkını kullananların sosyal medya hesaplarının engellenmesine yönelik tüm hukuka aykırı kararları iptal etmelidir.

İmzacı Kuruluşlar:

ARTICLE 19 Amnesty International Civil Rights Defenders Danish PEN European Federation of Journalists (EFJ) Human Rights Watch IFEX International Federation of Journalists (IFJ) International Press Institute (IPI) Norwegian Helsinki Committee (NHC) PEN America PEN International PEN Sweden South East Europe Media Organisation (SEEMO) World Organization Against Torture (OMCT)

Editör: Haber Merkezi