24 Nisan, tüm dünyadaki Ermeniler tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan Ermeni Soykırımı'nın kurbanlarını anma günü olarak kabul edilir. Bu tarih, sadece milyonlarca insanın hayatına mal olan bir trajediyi değil, aynı zamanda bir halkın kültürel ve ulusal belleğini hedef alan bir imha sürecini temsil eder. Ermeni Soykırımı, 20. yüzyılın ilk sistematik soykırımı olarak tarih sahnesine kazınmıştır¹.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.07 (3)

Soykırıma Giden Yol: İdeolojik Hazırlık

Soykırımın arka planında, Osmanlı İmparatorluğu’nda özellikle 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında etkili olan Panislamizm ve Pantürkizm ideolojileri yer aldı². Bu ideolojiler, Türk olmayan milletlere karşı hoşgörüsüzlük temelinde şekillendi. Jön Türkler’in iktidara geldiği 1908’den sonra bu ideolojik çerçeve daha da keskinleşti. Osmanlıcılık yerini, Türk kimliği etrafında şekillenen tekçi bir anlayışa bıraktı. Türk olmayan halklara karşı zorla Türkleştirme kampanyaları başlatıldı; Türk olmayan örgütler yasaklandı.

Ermeni Patrikhanesi'ne göre, 1878'de Osmanlı topraklarında 3 milyon Ermeni yaşıyordu³. 1914’te bu sayı 1.845.450’ye düştü⁴. Nüfustaki bu dramatik azalma; 1894-1896 Hamidiye Katliamları, sürgünler, zorla din değiştirmeler ve kitlesel öldürmelerin sonucuydu.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.07 (2)

Anadolu’da Ermeni Nüfusu: Katliam Öncesi Tablo

Soykırım öncesinde Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu üzerine veriler farklılık göstermekle birlikte, Ermeni Patrikhanesi ve Rus askeri arşivleri Anadolu'da Ermenilerin nüfus yoğunluğu hakkında detaylı bilgiler sunar. 1914 yılı verilerine göre:

  • Bitlis Vilayeti: 245.000 Ermeni
  • Van Vilayeti: 185.000
  • Erzurum Vilayeti: 168.000
  • Sivas Vilayeti: 148.000
  • Diyarbakır Vilayeti: 120.000
  • Kilikya (Adana): 90.000
  • Harput (Mamuretülaziz): 168.000
  • İzmir ve çevresi: 25.000
  • İstanbul: 150.000
  • Ankara: 23.000

Toplam nüfusun yaklaşık 1.8 milyon olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayının çok daha fazla olduğunu belirten Rus kaynaklarına göre ise, özellikle 1894-1896 yıllarında yaşanan büyük kıyımlar ve zorunlu göçler sonrası sayı dramatik biçimde düşmüştür.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.07 (1)

BÖLGESEL KATLİAMLAR VE TRAVMALAR

1909: Adana Katliamı

Nisan 1909’da Adana ve Halep vilayetlerinde yaşanan Kilikya Katliamı, Ermenilere yönelik geniş çaplı ilk toplu imha hareketlerinden biridir. Yaklaşık 30 bin Ermeni, Rum, Süryani ve Keldani katledildi⁵. Fransız misyon raporlarına göre, bu katliam sırasında binlerce kadın tecavüze uğradı, çok sayıda çocuk ailelerinden koparılarak Müslüman ailelere evlatlık verildi⁶. Adana'da kiliseler ve okullar ateşe verildi. Bu olay, sonraki yıllarda yaşanacak büyük kıyımların habercisi oldu.

Adana Katliamı sırasında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet sistematik bir boyuta ulaştı. Fransız misyonerlerin raporlarına göre, çok sayıda genç kız zorla Müslümanlaştırıldı ve Osmanlı subayları ya da yerel milislerin haremine alındı. Ermeni ailelerinden koparılan küçük çocuklar, kimlikleri değiştirilerek Türk ve Kürt ailelere dağıtıldı. Bu çocukların büyük bir kısmı bir daha ailelerine ulaşamadı. Özellikle yetimhanelere kapatılan kız çocukları, burada din değiştirmeye zorlandı; bazıları imam nikâhıyla yerel yöneticilere eş olarak verildi. Bazı tanıklıklar, 1909'daki bu uygulamaların, ileride sistematik hale gelecek olan Müslümanlaştırma politikalarının bir tür laboratuvarı işlevi gördüğünü göstermektedir.

Adana Katliamı’ndan sağ kurtulanlardan Mari Tomasyan’ın tanıklığı, yaşananların bireysel düzeyde nasıl bir yıkım yarattığını ortaya koymaktadır: “Bizi bir askerin evine götürdüler. Kız kardeşim güzeldi, onu hemen aldılar. Bir daha geri gelmedi. Annem gözümün önünde öldürüldü.”⁷ Bir diğer tanık Arşaluys M., katliam sırasında dört yaşında olduğunu, bir Türk ailesine verildiğini ve yıllar sonra gerçek kimliğini hatırladığını anlatır: “Adımı Ayşe koydular. Annemi hep rüyamda görüyordum ama kim olduğunu bilmiyordum. Ta ki yaşlı bir kadın bana gerçek ismimi söyleyene kadar.”⁸

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.08 (1)

İzmir Katliamı: Kimlik ve Kültürün Silinmesi

İzmir, 1915 yılında kitlesel tehcire uğrayan ve öldürülen Ermenilerin yoğun olarak bulunduğu şehirlerden biriydi. Yerel yönetimin ve halkın desteğiyle, bu katliamda sayısız Ermeni öldürüldü, evleri yağmalandı ve kadınlar zorla evlendirildi. Ayrıca, bu süreçte birçok Ermeni çocuğu Türk ailelere evlatlık verildi ve kimlikleri silindi. İzmir, sadece insan kaybı açısından değil, aynı zamanda kültürel mirasın yok edilmesi açısından da büyük bir travmaya sahne oldu. Ermeni kiliseleri yakıldı, kültürel yapılar yok edildi.

İstanbul: Entelektüel Soykırımı

24 Nisan 1915'te İstanbul'da başlayan tutuklamalarla, Ermeni entelektüel sınıfı hedef alındı. Yaklaşık 800'den fazla yazar, gazeteci, doktor ve siyasetçi tutuklandı ve çoğu Ayaş ve Çankırı'ya sürgün edildi; birçoğu yolda veya sürgün yerlerinde hayatını kaybetti. Bu olay, Ermeni toplumunun lider kadrosunun sistematik olarak ortadan kaldırılmasının başlangıcıydı.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.08

Van: Direniş ve Katliam

Van'da, 1915 Nisan'ında Ermeniler, Osmanlı ordusunun saldırılarına karşı direniş gösterdi. Ancak bu direniş, şehrin büyük bir kısmının yıkılması ve sivil halkın katledilmesiyle sonuçlandı. Rus kaynakları, Van'daki direnişi ve sonrasındaki katliamları detaylı bir şekilde belgeledi.

Erzurum: Toplu İnfazlar

Erzurum'da, 1915 yazında binlerce Ermeni erkek tutuklandı ve şehir dışına çıkarılarak infaz edildi. Kadınlar ve çocuklar ise uzun yürüyüşlerle Suriye çöllerine sürüldü; çoğu yolda açlık, hastalık ve saldırılar sonucu hayatını kaybetti.

Sivas: Zorla Müslümanlaştırma

Sivas'ta, Ermeni nüfusun büyük bir kısmı tehcir edildi. Ancak bazı kadın ve çocuklar, yerel Müslüman aileler tarafından evlat edinildi veya zorla evlendirildi. Bu süreçte birçok kişi kimliğini kaybetti ve asimile edildi.

Diyarbakır: Sistematik Yok Etme

Diyarbakır'da, 1915'te vali Mehmed Reshid'in yönetiminde, Ermeni ve Süryani nüfus sistematik olarak yok edildi. Şehirdeki Ermeni nüfusun %97'si katledildi. Bu süreçte, kiliseler yıkıldı, evler yağmalandı ve binlerce insan sürgün edildi veya öldürüldü.

Harput (Elazığ): Toplu Katliamlar

Harput'ta, Ermeni erkekler tutuklandı ve şehir dışına çıkarılarak infaz edildi. Kadınlar ve çocuklar ise uzun yürüyüşlerle Suriye çöllerine sürüldü.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.42.01

1915: Soykırım Başlıyor

Şubat 1915’te yapılan özel bir hükümet toplantısında, İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önde gelen ideologlarından Dr. Nazım Bey, Ermeni halkının sistematik olarak ortadan kaldırılmasını önerdi⁹. "Ermeni milletini tamamen yok etmek, topraklarımızda yaşayan tek bir Ermeni bırakmamak gerekir. Hatta 'Ermeni' kelimesi bile hafızalardan silinmelidir" sözleriyle, soykırımın bilinçli bir ideolojik hedef olduğunu ortaya koydu. Bu söylem, yalnızca bireysel bir nefretin değil, Jön Türk kadroları içinde gelişen etnik homojenlik arzusunun ve Batı’nın Osmanlı üzerindeki etkisine duyulan tepkinin sonucuydu. Balkan Savaşları’nda yaşanan toprak kayıpları ve Müslüman muhacirlerin Anadolu’ya göçüyle birlikte, bu tür bir radikalleşme daha da derinleşti.

Aynı dönemde, Talat Paşa da bu sürecin mimarlarından biri olarak aktif rol aldı. Dahiliye Nazırı olarak, 21 Haziran 1915’te doğu vilayetlerindeki tüm Ermenilerin sürgün edilmesini emretti¹⁰. Bu emirle, sistematik tehcirin ikinci ve en ölümcül aşaması başlatıldı.

24 Nisan 1915’te İstanbul’da aralarında gazeteci, yazar, doktor, milletvekili, din adamı ve sanatçıların da bulunduğu 800’den fazla Ermeni aydın tutuklandı¹¹. Bu tarih, soykırımın sembolik başlangıcıdır.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.08 (3)

Tehcir ve Katliamlar

Mayıs 1915’ten itibaren Anadolu’nun dört bir yanında yaşayan Ermeniler, Osmanlı hükümetinin “zorunlu iskân” politikası doğrultusunda sürgüne gönderildi. Bu tehcir, görünürde bir güvenlik önlemi olarak sunulsa da, gerçekte Ermeni nüfusun sistematik olarak ortadan kaldırılmasını hedefleyen planlı bir imha operasyonuydu. Trenlere bindirilen ya da binlerce kilometrelik yolları yaya olarak kat etmeye zorlanan insanlar, Mezopotamya çöllerine ulaşamadan açlık, susuzluk, salgın hastalıklar ve silahlı çetelerin saldırıları sonucu hayatlarını kaybetti.

Kadınlar ve kız çocukları, göç yollarında sistematik olarak tecavüze uğradı. Binlercesi zorla Müslümanlaştırıldı, kimlikleri değiştirildi. Bazı kadınlar, Müslüman erkeklerle zorla evlendirildi; bu evliliklerin çoğu kayıtsız ve irade dışıydı. Sayısız çocuk ailelerinden koparılarak Türk veya Kürt ailelere evlatlık verildi. Bu çocukların isimleri, dinleri ve geçmişleri silindi; Ermeni olduklarına dair tüm izler ortadan kaldırıldı. Böylece yalnızca bedenler değil, kuşaklar boyunca aktarılan kültürel kimlik de yok edilmeye çalışıldı.

Soykırımın Kültürel ve Demografik Sonuçları

1915-1923 yılları arasında:

  • 1.5 milyon Ermeni öldürüldü.
  • 2.500 köy, 60’tan fazla şehir yakıldı veya boşaltıldı.
  • Ermenilere ait kiliseler, manastırlar, okullar ve kültürel yapılar yıkıldı.
  • 400.000'e yakın Ermeni, Osmanlı topraklarını terk etti.

Bu sadece bir halkın yok edilmesi değil, aynı zamanda onun kültürünün, kimliğinin ve tarihinin ortadan kaldırılmasıydı. Ancak, soykırıma rağmen hayatta kalan Ermeniler, dünyadaki farklı ülkelere dağılarak, kültürlerini ve geçmişlerini yaşatmaya devam etti.

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.40.08 (2)

Whatsapp Image 2025 04 23 At 09.42.02

Sonuç

Ermeni Soykırımı, sadece Türkiye’nin değil, tüm insanlık tarihinin en büyük utançlarından biridir. Bir halkın yok edilmesi, sadece o halkın değil, tüm insanlığın kaybıdır. Soykırım, unutturulmaya çalışılan bir olay değil, insanlığın vicdanında canlı kalmaya devam etmesi gereken bir travmadır. Gerçekten de, tarihe karışmış bu acıların hatırlanması, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmaması için en önemli adımdır.


Dipnotlar:

  1. Suny, R. G. (2015). They Can Live in the Desert but Nowhere Else: A History of the Armenian Genocide. Princeton University Press.
  2. Zurcher, E. J. (2017). Turkey: A Modern History. I.B. Tauris.
  3. Ermeni Patrikhanesi, 1914.
  4. Balakian, P. (2003). The Burning Tigris: The Armenian Genocide and America's Response. HarperCollins.
  5. Bloxham, D. (2005). The Great Game of Genocide: Imperialism, Nationalism, and the Destruction of the Ottoman Armenians. Oxford University Press.
  6. France, J. (2005). The Armenian Genocide: A Complete History. Bloomsbury Academic.
  7. Tomasyan, M. (1987). Adana Katliamı Tanıklıkları. Paris: Ermeni Yayınları.
  8. M., A. (1995). Adana Katliamı ve Ermeni Kimliği. Beyrut: Ermeni Araştırmaları.
  9. Dadrian, V. N. (1995). The History of the Armenian Genocide: Ethnic Conflict from the Balkans to Anatolia to the Caucasus. Berghahn Books.
  10. Akçam, T.