Kadınlar kültürel mirasın taşıyıcısı, doğanın koruyucusu!
ÇEKÜL Vakfı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yaptığı açıklamada, sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal dayanışma ve kolektif mücadelenin şart olduğunu vurguladı. Açıklamada ‘’ Doğa ve kadına yönelik tehditler genellikle aynı kaynaktan besleniyor. Buna karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz’’ değerlendirmesinde bulunuldu.
6 Mart 2025, İstanbul
Türkiye’de doğa ve kültürel mirasın korunmasına öncülük eden ÇEKÜL Vakfı (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki gücüne dikkat çekiyor. Vakıf, hem sahada hem de yönetim kademelerinde kadın emeğinin etkinliğini artıran projeleriyle fark yaratıyor.
ÇEKÜL’ün kalbinde kadınlar var
ÇEKÜL Vakfı, 1990’dan bu yana doğa ve kültürel mirasın korunmasına yönelik projeleriyle Türkiye’nin dört bir yanında sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyor. Bu süreçte kadınlar, vakfın en güçlü aktörlerinden biri haline geldi. Bununla birlikte Vakıf çalışanlarının yüzde 90’nından fazlası, gönüllülerinin ise en az yüzde 70’i kadınlardan oluşuyor.
ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ilgın Sözen, kadınların iş dünyasında, sivil toplumda ve sosyal yaşamda daha fazla yer alması gerektiğine vurgu yaparak, "Kadınlar olmadan sürdürülebilir bir gelecek mümkün değil" dedi.
Doğa ve kültürle varız
‘’Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla havza boyutundan ülkenin tamamına açılan proje ve programları hayata geçiren ÇEKÜL Vakfı, kadın emeğini sadece desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda onu görünür ve ekonomik olarak sürdürülebilir hale getiriyor. Bu kapsamda Anadolu’da kadınların üretim süreçlerine daha fazla dahil olması amacıyla el emeği ürünler üzerinden satışa sunuluyor.
Birgi’deki ÇEKÜL Evi, bu yaklaşımın önemli merkezlerinden biri. 1997’de ÇEKÜL Vakfı tarafından satın alınarak restore edilen ve 2003 yılında açılan bu tarihi yapı, son 22 yılda kadınların üretim, eğitim ve sanat faaliyetlerinde buluşma noktası haline geldi. Müzik, resim ve fotoğraf gibi alanlarda düzenlenen etkinlikler, kadınların kültürel mirasın korunmasına katkı sunmasını teşvik ediyor.
ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ilgın Sözen ‘’Kadınlarımız sadece toplumsal değil, ekolojik dönüşümde de aktif bir rol üstleniyor. Yürüttüğümüz projelerde en büyük destekçimiz kadınlar. Özellikle Anadolu’da büyük bir dayanışma içindeyiz. Vakfımızın birçok kültürel ve doğa projelerinde kadınlar en aktif rolleri üstlenerek değişimin öncüsü oluyor. Bizim için her dikilen fidan aynı zamanda bir kadının hikâyesini, mücadelesini ve umudunu simgeliyor. İlham veren kadınların hikayelerini yaşanır kılmak için sizleri fidan dikmeye davet ediyorum.” dedi.
Kolektif mücadele zamanı
Doğa ve kadınların maruz kaldığı tehditlerin genellikle aynı kaynaklardan beslendiğine dikkat çeken Sözen, “Doğal alanların tahribatı, iklim krizi, çevresel yıkım ve kadın haklarına yönelik saldırılar aslında birbiriyle bağlantılı sorunlar. Doğa ve kadın mücadelesi, adil ve eşit bir dünya için ortak bir ses yükseltiyor. Doğayı koruma hareketi ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesi, ayrımcılığa, sömürüye ve baskıya karşı aynı çizgide buluşuyor. ÇEKÜL olarak, kadınların emeğiyle yeşeren bir geleceğe destek olmaya devam ediyoruz.’’ dedi.
ÇEKÜL Hakkında
ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı) ülkemizin doğal ve kültürel varlıklarını korumak amacıyla 1990 yılında Prof. Dr. Metin Sözen öncülüğünde kuruldu.
Kuruluşundan bu yana doğa-kültür-insan arasındaki yaşamsal uyumun savunucusu oldu. ÇEKÜL, “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla hayata geçirdiği proje ve programlarla, en küçük yerleşmeden ülke bütününe açılan bir koruma yaklaşımı benimsedi.
Kültürel dokunun korunarak geleceğe aktarılması için koruma amaçlı kent planları hazırlanmasını, tarihi mahallelerin, geleneksel çarşıların korunmasını, sivil mimari örneklerinin restore edilerek yeni işlevler kazanmasını, kent meydanlarının yeniden canlanmasını, kent müzeleri ve arşivlerinin kurulmasını sağladı.
Ülkenin dört bir köşesindeki küçüklü büyüklü kentte koruma hareketini, koruma seferberliğine dönüştürerek tarihi dokunun çağdaş kentle ilişkilendirilmesine, kentlere kültür ve doğa öncelikli bir gelecek vizyonu kazandırılmasına öncülük etti.
Doğal doku kaybolmaya başladığında insanın yaşam alanının tükendiği, kültürel mirasını yitirmeye başladığı bilinciyle hareket ederek toprağı, yeşili korumak ve çoğaltmak için İstanbul’da başladığı ağaçlandırma çalışmalarını Anadolu’nun her karışına yaydı.
ÇEKÜL, Anadolu kentlerindeki yerel yöneticilerin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, girişimcilerin ve halkın; kentlerinin benzersiz doğal ve kültürel birikiminin farkına varması, bu değerli birikime sahip çıkması için yol göstermeye devam ediyor.
Anadolu kentlerinde bıraktığı kalıcı izlerle her zaman danışılan, yol gösteren, güvenilen; gönüllü temsilcileri ve uzman kadrolarıyla doğal ve kültürel mirasın korunması taleplerine yetişmeye çalışan bir sivil toplum kuruluşu.
ÇEKÜL VAKFI hakkında daha fazla bilgi için: